İlişkilerimde çok seçiciyim
Uzun süredir yalnız olan kadınların başvurduğu yalan. Elbette hayatında birinin olmasını istemektedir. Neredeyse çevresindeki her arkadaşı da ya evlidir, ya da ilişki yaşıyordur. Bu tür arkadaşlarıyla bir ortamda olduğunda tabii ki hedef odur ve “Sen niye yalnızsın?” sorularını geçiştirecek en güzel bahane “Seçiciyim” bahanesidir. Siz onu bir de içine sorun. Ah bu aralar biri gelip biraz yakınlık gösterse... Bir randevu teklif etse...
Seni başka bir erkek için terk etmiyorum
Bilinir ki; bir kadın eğer çok kötü bir durum (şiddet, aşağılama gibi...) yoksa bir erkeği terk etmeden önce mutlaka bir başka erkekle bağlantıya geçmiştir bile. Yani o erkekle tanışmıyor olsa bile elde etmeyi aklına koymuştur. Nitekim, böyle bir ayrılıktan en 1 ARALIK 2013 fazla 1 ay sonra o kadını yeni erkek arkadaşıyla görmek mümkündür. Kadın bu yalanı erkeğin, “Yoksa başka biri mi var?” sorusu üzerine söyler. Amacı erkeğin gururunun kırılmasını önlemektir.
Sen ikincisin
Kadınların söylediği bu yalanın sebebi maalesef erkeklerdir. Erkeğin mülkiyetçi yapısı, kendisinden önce bir başkasının varlığını kabul etmez. Kadın şu anki sevgilisinden önce bir cinsel beraberlik yaşamışsa önce buna bahane bulur, sonra da “Zaten ondan başka kimseyle böyle bir birliktelik yaşamadım, sen ikincisin” der. Erkeğin ikinci olmayı tolore etmesi mümkün olabilir. Ama hiçbir erkek, “Sen otuzuncusun” sözünü kabul etmez maalesef.
Dedikoduyu sevmem, yapanı da sevmem
Kadınlar bir araya geldiklerinde özellikle hemcinslerinin yaşamlarını irdelemeyi çok sever. E buna da tabii ki dedikodu denir. İstisnalar olsa da dedikodu sevmeyen kadın yoktur aslında. Ama “dedikoducu” damgasını yemek istemeyen kadınlar sıklıkla bu yalana başvurur. “Dedikoduyu sevmem” demek yetmez, “Yapanı da sevmem” diyerek durumunu pekiştirir. Ama Nişantaşı’nda bir kafeye oturup, yanda iki kadının oturduğu masaya kulak kabartırsanız durumun hiç de öyle olmadığını anlarsınız.
Evlilik hiç bana göre değil
Gelin, gerçekleri konuşalım. Türkiye’de her kadın er ya da geç evlenmek ister (arada birkaç istisna olabilir tabii). Bir kadın “Evlilik bana göre değil” diyorsa ya şu anda birlikte olduğu erkek evlilikten hiç söz etmiyordur, ya da yaşıtları evlendiği için kendi durumuna bir açıklama getirmeye çalışıyordur. 25 yaşına gelmiş her kadının biyolojik saati çalışır ve hormonları “Anne ol” diye emir göndermeye başlar. Yani sevgili okur, evlenmek kadın için yerine getirilmesi gereken bir emirdir.
Benim için maddiyat değil kişilik önemli
Bu aralar kadınların en sık başvurduğu yalan. Evet, kişilik önemli de günümüz dünyasında para da önemli. Birçok kadın sevgilisinin ya da eş adayının paralı olmasını tercih ediyor. Tabii bunu dile getirmek yerine “Kişilik” yalanına başvuruyor. Bu yalanın türevleri de var, “Yakışıklılık önemli değil, dürüst olsun” diyenler, “Beni sevsin bana değer versin de samanlıkta bile yaşarım” diyenler...
Beni çok sevdiğini biliyorum
Bu yalan, bir kadının arkadaşlarına ya da başka kadınlara söylediği bir yalandır. Bu yalanı söyleyen kadının hayatındaki erkek onu üzüyordur. Sevmediği hatta aldattığı çok bellidir. Kadının akadaşları sürekli onu uyarmaktadır. Ama kadın bu ilişkiyi bitirmek istemediği için arkadaşlarına “Beni seviyor” bahanesini öne sürer. Sevilmediğini kendisi de biliyordur elbette. Sadece kendisi sevmeye devam ettiği için ayrılmaya cesaret edemiyordur o kadar.
Kıskançlığı asla kaldıramam
Kadınların klasik yanılgısı “Beni çok seviyor, o yüzden de çok kıskanıyor” yargısıdır. Oysa kıskançlığın sevmeyle hiçbir ilgisi yoktur (Lütfen bu konuda daha önce yazdığım yazılara göz atın. İnternette bulabilirsiniz). Kadınlar bu yanılgının içinde hep kıskanılmak ister. Ama kendini de korumaya alır. Bu yalanı daha birkaç kez buluştuğu erkeğe söyler. Aslında anlatmak istediği şudur: “Beni kıskan. Deli gibi kıskan. Sakın bu söylediklerime aldırma...”
Yok bir şey
Bir kadın, sevgilisine herhangi bir nedenden dolayı kırılmışsa, yüzünü asıyorsa, sevgilisi de “Hayrola neyin var?” diye sormuşsa verilecek cevap “Yok bir şey”dir. Hiç şaşmaz. Aslında kadın o an erkeğin kendi hatasını anlamasını, ilgilenmesini, “Yok yok, senin var bir şeyin” demesini beklemektedir. Ama ne yazık ki erkekler düz mantıklıdır. Yani bir kadın “Yok bir şey” demişse erkek için o gerçekten “Yok bir şey” anlamına gelir.
Sen çok farklısın
Genellikle ilişkinin başında, kadınların karşısındaki erkeği etkilemek için başvurdukları bir yalan. Büyük olasılıkla bir önceki sevgiliye de aynı söz söylenmiştir. Bu söz bir randevuda söylenmişse, randevunun ardından kadın, en yakın kız arkadaşını arayıp, “Aman, bu da diğerleri gibi çıktı” diyecektir. Ne demiştik? Her kadın dedikoduyu sever. Ve en çok da kendi ilişkileri hakkında dedikodu yaparlar. Geçen hafta bu sayfada erkek yalanları vardı. Bu hafta sıra kadınlarda. Kadınlar genellikle başkasının hayatını etkilemek için değil, kendi hayatlarını korumak için yalan söylüyor. Ama ‘yalan yalandır’ elbette. Şimdi yazıyı dikkatle okuyun ve düşünün bakalım. Sizin en çok başvurduğunuz yalan hangisi?
Uzun süredir yalnız olan kadınların başvurduğu yalan. Elbette hayatında birinin olmasını istemektedir. Neredeyse çevresindeki her arkadaşı da ya evlidir, ya da ilişki yaşıyordur. Bu tür arkadaşlarıyla bir ortamda olduğunda tabii ki hedef odur ve “Sen niye yalnızsın?” sorularını geçiştirecek en güzel bahane “Seçiciyim” bahanesidir. Siz onu bir de içine sorun. Ah bu aralar biri gelip biraz yakınlık gösterse... Bir randevu teklif etse...
Seni başka bir erkek için terk etmiyorum
Bilinir ki; bir kadın eğer çok kötü bir durum (şiddet, aşağılama gibi...) yoksa bir erkeği terk etmeden önce mutlaka bir başka erkekle bağlantıya geçmiştir bile. Yani o erkekle tanışmıyor olsa bile elde etmeyi aklına koymuştur. Nitekim, böyle bir ayrılıktan en 1 ARALIK 2013 fazla 1 ay sonra o kadını yeni erkek arkadaşıyla görmek mümkündür. Kadın bu yalanı erkeğin, “Yoksa başka biri mi var?” sorusu üzerine söyler. Amacı erkeğin gururunun kırılmasını önlemektir.
Sen ikincisin
Kadınların söylediği bu yalanın sebebi maalesef erkeklerdir. Erkeğin mülkiyetçi yapısı, kendisinden önce bir başkasının varlığını kabul etmez. Kadın şu anki sevgilisinden önce bir cinsel beraberlik yaşamışsa önce buna bahane bulur, sonra da “Zaten ondan başka kimseyle böyle bir birliktelik yaşamadım, sen ikincisin” der. Erkeğin ikinci olmayı tolore etmesi mümkün olabilir. Ama hiçbir erkek, “Sen otuzuncusun” sözünü kabul etmez maalesef.
Dedikoduyu sevmem, yapanı da sevmem
Kadınlar bir araya geldiklerinde özellikle hemcinslerinin yaşamlarını irdelemeyi çok sever. E buna da tabii ki dedikodu denir. İstisnalar olsa da dedikodu sevmeyen kadın yoktur aslında. Ama “dedikoducu” damgasını yemek istemeyen kadınlar sıklıkla bu yalana başvurur. “Dedikoduyu sevmem” demek yetmez, “Yapanı da sevmem” diyerek durumunu pekiştirir. Ama Nişantaşı’nda bir kafeye oturup, yanda iki kadının oturduğu masaya kulak kabartırsanız durumun hiç de öyle olmadığını anlarsınız.
Evlilik hiç bana göre değil
Gelin, gerçekleri konuşalım. Türkiye’de her kadın er ya da geç evlenmek ister (arada birkaç istisna olabilir tabii). Bir kadın “Evlilik bana göre değil” diyorsa ya şu anda birlikte olduğu erkek evlilikten hiç söz etmiyordur, ya da yaşıtları evlendiği için kendi durumuna bir açıklama getirmeye çalışıyordur. 25 yaşına gelmiş her kadının biyolojik saati çalışır ve hormonları “Anne ol” diye emir göndermeye başlar. Yani sevgili okur, evlenmek kadın için yerine getirilmesi gereken bir emirdir.
Benim için maddiyat değil kişilik önemli
Bu aralar kadınların en sık başvurduğu yalan. Evet, kişilik önemli de günümüz dünyasında para da önemli. Birçok kadın sevgilisinin ya da eş adayının paralı olmasını tercih ediyor. Tabii bunu dile getirmek yerine “Kişilik” yalanına başvuruyor. Bu yalanın türevleri de var, “Yakışıklılık önemli değil, dürüst olsun” diyenler, “Beni sevsin bana değer versin de samanlıkta bile yaşarım” diyenler...
Beni çok sevdiğini biliyorum
Bu yalan, bir kadının arkadaşlarına ya da başka kadınlara söylediği bir yalandır. Bu yalanı söyleyen kadının hayatındaki erkek onu üzüyordur. Sevmediği hatta aldattığı çok bellidir. Kadının akadaşları sürekli onu uyarmaktadır. Ama kadın bu ilişkiyi bitirmek istemediği için arkadaşlarına “Beni seviyor” bahanesini öne sürer. Sevilmediğini kendisi de biliyordur elbette. Sadece kendisi sevmeye devam ettiği için ayrılmaya cesaret edemiyordur o kadar.
Kıskançlığı asla kaldıramam
Kadınların klasik yanılgısı “Beni çok seviyor, o yüzden de çok kıskanıyor” yargısıdır. Oysa kıskançlığın sevmeyle hiçbir ilgisi yoktur (Lütfen bu konuda daha önce yazdığım yazılara göz atın. İnternette bulabilirsiniz). Kadınlar bu yanılgının içinde hep kıskanılmak ister. Ama kendini de korumaya alır. Bu yalanı daha birkaç kez buluştuğu erkeğe söyler. Aslında anlatmak istediği şudur: “Beni kıskan. Deli gibi kıskan. Sakın bu söylediklerime aldırma...”
Yok bir şey
Bir kadın, sevgilisine herhangi bir nedenden dolayı kırılmışsa, yüzünü asıyorsa, sevgilisi de “Hayrola neyin var?” diye sormuşsa verilecek cevap “Yok bir şey”dir. Hiç şaşmaz. Aslında kadın o an erkeğin kendi hatasını anlamasını, ilgilenmesini, “Yok yok, senin var bir şeyin” demesini beklemektedir. Ama ne yazık ki erkekler düz mantıklıdır. Yani bir kadın “Yok bir şey” demişse erkek için o gerçekten “Yok bir şey” anlamına gelir.
Sen çok farklısın
Genellikle ilişkinin başında, kadınların karşısındaki erkeği etkilemek için başvurdukları bir yalan. Büyük olasılıkla bir önceki sevgiliye de aynı söz söylenmiştir. Bu söz bir randevuda söylenmişse, randevunun ardından kadın, en yakın kız arkadaşını arayıp, “Aman, bu da diğerleri gibi çıktı” diyecektir. Ne demiştik? Her kadın dedikoduyu sever. Ve en çok da kendi ilişkileri hakkında dedikodu yaparlar. Geçen hafta bu sayfada erkek yalanları vardı. Bu hafta sıra kadınlarda. Kadınlar genellikle başkasının hayatını etkilemek için değil, kendi hayatlarını korumak için yalan söylüyor. Ama ‘yalan yalandır’ elbette. Şimdi yazıyı dikkatle okuyun ve düşünün bakalım. Sizin en çok başvurduğunuz yalan hangisi?