10 Kasım tarihinde her sene anma etkinlikleri düzenleniyorlar. Vatandaşlar yurdun dört bir yanında düzenlenen etkinliklere katılıyor, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’e olan sevgilerini dile getiriyorlar. Peki, 10 Kasım’ın anlamı ve önemi nedir?
10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü’ne sayılı saatler kaldı. Her yıl Atatürk’ün vefatının yıl dönümünde anma etkinlikleri yapılıyor. Bu sene Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 83’ncü yıl dönümü olacak. 10 Kasım 1938’de Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, hayata gözlerini yumdu. İşte 10 Kasım ile ilgili bilgiler
10 KASIM’IN ANLAMI VE ÖNEMİ
10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü ve Atatürk Haftası’nda her yıl anma etkinlikleri düzenleniyor. 10 Kasım 1938’de Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, çok sevdiği ülkesine ve hayata veda etti. Eğitime verdiği önem, kadına verdiği değer, hayvanlara karşı sevgisi ile herkese örnek olması gereken Atatürk’ün ölümü halkı da derin yasa boğdu. Sadece Türk halkını değil farklı milletlerin de sık sık örnek aldığı ve sevdiği bir liderdi. 1938 yılı 10 Kasım günü saat 9'u 5 geçe aramızdan ayrılan Atatürk o gün çeşitli etkinliklerle anılıyor.
10 KASIM 1953’TE NELER OLDU?
Mehmet Arif Demirer, Ankara Koleji'nde öğrenim gördüğü yıllarda okulun izci grubunda olduğunu ve arkadaşlarıyla birlikte 10 Kasım 1953'te Anıtkabir'de gerçekleştirilecek tören için seçildiğini söyledi.
Atatürk'ün naaşının Anıtkabir'e getirilmesi töreninin provasını önceden yaptıklarını belirten Demirer, "7 Kasım'da Anıtkabir'e geldik ve o gün herkesin nerede duracağı santim santim hesaplandı. 10 Kasım'ın provası yaklaşık 3 saat sürdü ve bizden başka kimse yoktu." diye konuştu.
Defin töreninin yapılacağı gün ise çok erken saatlerde Anıtkabir'e geldiklerini ifade eden Demirer, Atatürk'ün naaşının öğle saatlerinde askerlerin omzunda Aslanlı Yol'dan geçirilerek alana getirildiğini belirtti.
Demirer, dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, 2'nci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Başbakan Adnan Menderes ve Meclis Başkanı Refik Koraltan'ın Etnoğrafya Müzesi'nden yürüyerek Anıtkabir'e geldiğini belirterek, "Cumhurbaşkanı Celal Bayar benden yaklaşık 8 metre uzaktaydı. Çok iyi hatırlıyorum ki Bayar ağlayarak çok güzel bir konuşma yaptı. 70 yaşındaydı, Etnoğrafya Müzesi'nden Anıtkabir'e kadar 3,5 saat yürümüştü ve burada yarım saat ayakta kalmıştı." dedi.
3'üncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın, 1 Kasım 1952'de Selanik'e gittiğini anlatan Demirer, "Celal Bayar Selanik'te Atatürk'ün doğduğu evin boş ve bakımsız olduğunu görmüştü. Oranın da 10 Kasım 1953 gününe müze olarak yetiştirilmesi talimatını vermişti. O gün iki açılış birden yapıldı. Ankara'da Atatürk'ü vatan toprağına kavuşturduk, Selanik'te de bir törenle Atatürk Müzesi açıldı. Bunlar Türk siyasi tarihindeki çok önemli olaylardır ve Celal Bayar'ın her ikisinde de çok büyük hizmetleri olmuştur." diye konuştu.
Demirer, törene babası Arif Demirer'in PTT Genel Müdürü, amcası Galip Demirer'in ise Afyon Halkevi Reisi olarak katıldığını belirterek, babasının Menderes hükümetinde ulaştırma bakanlığı görevini üstlendiğini anlattı. Demirer, "O gün yaşadıklarımızı babamla çok kez konuştuk. Babam o gün PTT Genel Müdürü olarak Anıtkabir pulları çıkardı. 1956'da ise Ulaştırma Bakanı olarak Zübeyde Hanım'ın pullarını çıkardı. Onun için Demirerlerin Atatürk ile pul üzerinden bağı olmuştu." ifadelerini kullandı.
"O GÜN ANKARA'DA ATATÜRK VARDI"
Atatürk'ün naaşının Anıtkabir'e defnedilmesine şahit olmak isteyen binlerce kişinin başkente geldiğini söyleyen Demirer, yaklaşık 70 bin kişinin törene katıldığını ve o günün şartlarına göre bunun ciddi bir rakam olduğunu belirtti.Demirer, soğuk olmayan güneşli bir kasım gününde törenin gerçekleştiğini ifade ederek, "O gün Ankara'da Atatürk vardı. 7'den 70'e kadar herkes Atatürk'ü teneffüs ediyordu. İnsanlar o gün Ankara'da olabilmek için uzak yollardan, çok geri ulaşım imkanlarıyla gelmişti. Ankara'nın otelleri yeterli olmadığı için kaldırımlarda yattılar. Sadece o anı yaşayabilmek için buraya gelmişlerdi." diye konuştu.