• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

10 Kasım Oratoryosu

Giriş
Erkek anlatıcı
Seneler nasıl da geçiyor Ata'm?
Seneler nasıl geçiyor sarı sarı?
Dağlarda çiçekler açıyor, mavi mavi.
Ben mavi mavi çiçekleri seviyorum.
Ve bütün bu toprağın çocukları Sana hasret çekiyor Ata'm.
Sana hasret çekiyor.
Söyle bana mavi gözlü kumandanım.
Söyle bana, rahat mısın yerinde?
Eminim ki şimdi.
Mavi mavi, sarı sarı çiçekler açmadadır.
Ankara'nın beyaz mermerlerinde.

Erkek KORO:
Atatürk düşüncesidir.
Sonsuza açılan yıllar boyu
Işır sessiz yüzü yarınların,
Güçlü bir umudu kucaklar.

Kız KORO:
Bayrak direğine düşer sevincim.

Erkek KORO:
Anılar saygıya duranda,

Kız KORO:
Ulaşır yücesine bakışlarım.
Dağlarla, ovalarla bir

DOĞUM FİLMİ

Kız anlatıcı
Bir dağ taşıyorum omuzlarımda ,
Mahşere dek götüreceğim koşaraktan ,
Adı şanlı , yiğit paşam , genç paşam,
Sana ağıt değil destanlar yaraşır .
Ilık rüzgarlar esiyordu
Selanik ovalarında ;
Çiçekler sabaha doğru...
Dağ başka, sokaklar başkaydı;
Gün doğumundan önce.
O gece en güzel yıldızlar kaydı,
Nereden geliyordu bu aydınlık ?
Neydi insanları birden mutlu kılan ?
Bir yeni mevsimdi sanki
Selanik bahçelerinde yayılan
Aylardan Mayıs'tı ;
Yıllardan 1881
Selanik'te Ahmet Subaşı Mahhallesi'nde,
Zübeyde Ana ile, Ali Rıza Baba
Mutlulukların en yücesinde ... ( Adnan Ardağı )
1893 Mustafa Selanik Askeri Rüştüyesinde...
Mustafa adı MUSTAFA KEMAL oldu!

Erkek Anlatıcı:
Ardından Manastır Askeri İdadisi
1899 İstanbul Harp okulunda MUSTAFA KEMAL
1902 Harp Akademisi ve 1905'te Kurmay Yüzbaşı olarak orduya katıldı.
İşte bir dev gibi aramızdasın işte!
Bu, gündüz gözlerin öylesine açık
Bu, gündüz gözlerin öylesine görür.
Sen demokrasi, sen özgürlük,
Böyle tanıdık, böyle gördük.
Halk bitkin, halk ümitsiz, bir bela var başımızda

Erkek KORO:
Trakya, Makedonya, Balkan kan içinde
Şehirler ardı ardına düşüyor düşman çatalca önlerinde
Şehirler aç yıldırım çarpmış ağaç gibi yerde ölüler
Gözlerine mil çekilmiş köylüler

Erkek anlatıcı
Yıllar, yıllar önceydi... Savaşlar, savaşlar... Ulus yorgun, bitkin, yılgın.
Bir kurtarıcı, bir yıldız adam, bir güneş adam arıyorduk.
Yoksa, bir zaman sınırlarında güneş batmayan koca yurt yok olacaktı.


ÇANAKKALE FİLMİ
Kız anlatıcı
Yıl 1915
18 indeyiz martın
Bir dünya çullanmış üzerimize
Topuyla tüfeğiyle
Ne çıkar bundan
Türk olarak doğmuşuz bir kere
İsterse felek
Her türlü cefasını toplasın gelsin
Biziz cefaları serecek yere

Erkek anlatıcı
Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına,
Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz ...
Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbab,
Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab.
Öteden saikalar parçalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'makı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.

Kız anlatıcı
Çanakkale'de sisler ardında bir güneş doğmuş, düşmanı Boğaz'ın yiğit sularına gömmüştü
Adı Mustafa Kemal'di, yavaş yavaş herkes O'nu tanıyor; ondan bir şeyler umuyordu.
Bu arada Türk'ün elinde kalan son vatan toprakları da parça parça işgal ediliyordu.
Saraydan yıllardır ümit yoktu. Keyfinde, çıkarındaydı beyler, paşalar. Zaten bu yiğit halkı hiç tanımamışlardı ki...
O zaman ulus, O'na yöneldi.

Erkek KORO: Kemal Paşa / Yenilmez yiğit / şanlı komutan / Savaşa gider gibi yetiş bize / Yetiş bize çöllerde bile olsan / inanç doldur / Güç doldur içimize.

Kız KORO
30 ekim 1918 ordular geri dönecek MONDROS ve artık bütün ümitlere paydos

Kız anlatıcı
Kötü bir gün geldi
Susuverdi mehter
Susuverdi davullar
Bozuluverdi dirlik düzenlik
Gölgemde serinleyen Milletler
Dayadı vatanın bağrına hançer
Ve ağlıyor kader

Erkek anlatıcı
(solo) Madde 1 (koro) Çanakkale ve İstanbul boğazları açılacak Karadeniz'e serbest geçiş sağlanacak
(solo) Madde 3 (koro) Sınırların korunması ve iç güvenliğin sağlanması için gerekli görülecek askeri kuvvetten başkası hemen terhis edilecek
(solo) Madde 7 (koro) Müttefikler güvenliklerini tehdit edecek durum olduğunda herhangi bir stratejik noktayı işgal hakkına sahip olacaktır

Kız anlatıcı
15 Mayıs 1919... İzmir düşman elinde... Ve Hasan Tahsin, yiğit gazeteci Hasan Tahsin, Türk'ün namusunu savunan ilk kurşunu atıyor.
Artık duramazdı Mustafa Kemal... Görev zamanıydı. Önce dış, sonra iç düşman içimiz-den sökülüp atılıncaya kadar, görev başındaydı.
16 Mayıs sabahı Samsun'a doğru yola çıkan Bandırma Vapuru bir başka gururluydu. Ulusun kaderiydi yükü...

SAMSUN'A ÇIKIŞ FİLMİ
Erkek KORO:
Ben, Bandırma Vapuru,
Mustafa Kemalim güvertede,
Deniz yorgun duruyor.

Kız KORO:
Samsun önlerindeyiz
Dalgaların üstünde alı al, moru mor bir güneş doğar.
Hiçbir zaman bu kadar ağarmadı bu deniz.
Ortalık aydınlık içinde, gümüş dere durmaz akar.
Karanlık günleri geride bıraktık.

Erkek KORO: On dokuz Mayıs / Mayısın on dokuzu.

Kız KORO: Hiçbir kuvvet / Bükemez artık kolumuzu.

Erkek Anlatıcı
Sisli ufuklara dalan mavi gözler, yurdun geleceğini düşünüyordu. Uzun ve yorucu, ama şanla, şerefle dolu çetin bir yolda ilk adımını atıyordu, ilk adam, vatan adam.
ilk adam mavi gözlerle baktı toprağa, Toprağın haritasını çizdi bayrağa.
Artık dünya egemenliği gibi bir ham hayal peşinde, Türk'ün gücü tüketilmeyecekti. Mustafa Kemal, "Misak-ı Millî" ile son ve sonsuz Türk yurdunun sınırlarım çiziyordu.
Bir kere bir öndere inanmaya görsün bu halk, kendinden yana olana bağlanmaya görsün. Canım verir uğruna, seve seve kılı kıpırdamadan.
Fakir Anadolu'nun tozlu yollarında zengin yürekli Anadolu'lunun kanı canı, ekmeği, cepheye taşınıyordu. Yurdun damarlarında taze bir kurtuluş kanı dolaşıyordu artık.

Erkek KORO:
Sağ olasın, var olasın Gazi Paşa
Gelişinle içimizi bir sevinçtir aldı
Gayrı veda ettik yasa.

Kız KORO:
Ağarttın güneş gibi yurdumuzu Ve geçtin Erzurum'a, Sivas'a

Erkek KORO:
Sağ olasın, var olasın Gazi Paşa!

Kız Anlatıcı:
Asker yazıldık yediden yetmişe dek - Kimseye sorulmadı yaşı.
Takıldık peşine genç, ihtiyar, kadın, erkek.

Kız KORO:
Ve başladı Kurtuluş Savaşı.
Sen Mustafa Kemal-Gür sesinle haykırıyorsun:

Erkek KORO:
Ya istiklal Ya ölüm!
Erzurum, Sivas, Ankara... Ankara'nın burcunda bir bayrak.

Erkek anlatıcı
Vatanım tümü milletin hayatı tehlikededir

Kız anlatıcı
Ülkemizin istekleri milletin kararına bağlıdır

Erkek anlatıcı
Tok adam olup dikilmek duyurmak milletin sesini

Kız anlatıcı
İki yer var iki ihtimal ya ölüm ya istiklal

Erkek KORO:
Dağ, taş, selam durmuş Ata'ma-Yollara düşmüş Anadolu'm.

Erkek anlatıcı
Amasyalı Celal oğlu Mıstık
Bilecikli kadayıfçı oğlu Emin
Kırşehirli Mehmet oğlu Samet
Mehmet edip bey kızı Halide Edip
Ardahanlı emin oğlu Rüstem
Erzurumlu İbrahim bey oğlu Yavuz
70. Alay komutanı Kahraman Halil bey Kızı 12 yasındaki Nezahat hanım

Kız KORO:
Yollarda kağnılar geçiyor dostlar

Erkek anlatıcı
Çatma,kurban olayım,çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
Hakkıdır,Hakk'a tapan, milletimin istiklâl!

Erkek KORO:
Ve İnönü'de, Sakarya'da-Yaman oldu hesabın ödenmesi-Bir savaş ki benzeri görülmemiş dünyada.

Erkek anlatıcı
Yanında duranları gölgede bırakarak
Bir vücut parıldıyor: keskin, ipince, kıvrak
Belli resimde bile: saçı ipek, bakışı çelik
Gerilmiş göğüs, geniş bir şeye siper gibi
Elinde duran kamçı dinini döver gibi

Kız KORO:
Bir savaş ki yangınlarla alev alev-Ağardı vatanın dört yanı

Kız anlatıcı
Gece vakti
Karınca gibi yıldız üşmüş gökyüzüne
Çiğ inmişte az öncesi
Ufacık tefecikte çiğ inmiş
Uzanmış yatmış çiğ üstüne Mustafa'm
Samur kalpak başında
Sırtında bir asker kaputu
Tiril tiril incecikten
Top arabaları geçer uykusunda
Mehmetler Mustafalar bir ordu
Elleri bayrak, elleri süngü, ellerli tüfek
Süvariler geçer yalın kılıç
Şimşekler çakar gözlerinden
Erkek anlatıcı
En güzeli, en yiğidi, en canlısı
Bir milleti kurtaran adam
Ağır ağır Kocatepeye çıkıyor
Bu resim çok güzel, insanı alıp götürüyor
Başında kalpağı, parmaklarında cıgarası

Kız anlatıcı
İzmir'e girişini Mustafa Kemali'n
Bir kahve duvarındaki resimde gördüm
Bir ılık güz öğlesinde
Şanlı haki urbası üstünde
Koymuştu kılıcını içine kınının
Yürüyordu arasında sevgili halkının
Ayağında Anadolu'dan getirdiği TOZ
Bir inanç gözlerinde tükenmez
Alabildiğine insan kalabalığı
Bir aydınlık geleceğe bakıyordu
Işıktı sevinçti türküydü
Görseydiniz o resimde Mustafa Kemal'i

Erkek anlatıcı
Dudaklarında bir milletin kaderi

Erkek KORO:
"Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir…ileri"

Erkek Anlatıcı:
Nehirler uykusundan habersiz
Ovalar vahşi rüzgarlara gerindi

Kız KORO:
Bir savaş ki baş geri etti düşmanı.

Erkek KORO:
Dış düşman yenilmişti.

Kız anlatıcı
İstiklal

Erkek anlatıcı
İstiklal

Kız KORO:
İstiklal

Erkek KORO:
İstiklal

Erkek-Kız KORO:
İstiklal

Erkek anlatıcı
Ama yüzyıllardır yaşamı gölgeleyen gerilik, bilgisizlik, yobazlık da yenilmeliydi. Çünkü bizi bu hale getiren asıl düşman oydu.

Kız anlatıcı
İlk adam, tek adam, dünyada benzeri olmayan Türk devrimini gerçekleştirecekti.

Erkek anlatıcı
29 Ekim 1923.., Yurtta şenlik, düğün, işte en büyük Devrim: Türkiye Cumhuriyeti, geleceğin ufkunda yeni bir güneş gibi doğuyor, yükseliyor. Ve ardından birbirini izleyen, birbirini aşan yüce devrimler...

Kız anlatıcı
Artık her 29 Ekim'de bayram yapıyorduk. O, güneş gibi bizi izlerken, biz O'nu yüreğimizden kopan marşlarla selamlıyorduk:

Erkek KORO
Yılmaz, çelik ordularla biz/Yıldırımlar saçan bir cihanız
Millet yolunda vatan için/Ateşe saldıran kahramanız.

Erkek Anlatıcı
Bize yan bakan/Nice bin düşman
Kahroldu/Kahreder bu sarp kuvvet.
Yasasın bu şan/Yasasın vatan

Kız KORO
Dünyada ölmez bu cumhuriyet
Arslan gibi fertlerle biz/Garba ibret saçan bir cihanız.
Cumhuriyet yasasın diye/Zulmete nur saçan bir şahabız.
Benliğimize biz hakimiz/Sultan da hakan da hep bizleriz.
Güneş gibi parladı bahtımız.

Erkek Anlatıcı
Çalışan da/Kazanan da/Hep bizleriz.
Yaratan bize saadeti/Kurtar bu milleti.

Erkek-Kız KORO
Yaşasın Cumhuriyet

Erkek anlatıcı
1 Mart 1924 halifelik kaldırıldı,öğretim birleştirildi.

Kız anlatıcı
20 Nisan 1924 Teşkilat-ı Esasiye kabul edildi.

Erkek anlatıcı
17 Şubat 1925 Aşar vergisi kaldırıldı.

Kız anlatıcı
25 Kasım 1925 şapka kanunu Mecliste kabul edildi.

Erkek anlatıcı
30 Kasım 1925 Tekkeler kapatıldı.

Kız anlatıcı
25 Aralık 1925 uluslar arası takvim ve saat kabul edildi.

Erkek anlatıcı
17 Şubat 1926 Türk medeni kanunu kabul edildi.

Kız anlatıcı
9 Ağustos 1928 Türk harfleri kabul edildi.

Erkek KORO
Yasa milletinle başbaşa.

Kız KORO
Türk'ün gözbebeği Gazi Paşa.

Erkek anlatıcı
Bugün yaşıyorsam güler yüzle emin,/ Tertemiz gökler altında/Dağlarım, denizlerimle dost.
Toprağımda dolaşıyorsam/Ümitli, memnun ve rahat.
Gecem, gündüzüm hürse,
Damarlarımda kanım/Tenler içinde canım korkusuz yürürse.
Ekmeğim, suyum tatlı-Toprağım da, türküm de bereketli.
Rüzgarlarım alabildiğine hürriyetli ise, Bacamda tütünüm tütüyor Ölülerim huzur içinde yatıyor Ağacım dal yürüyor, boy atıyorsa, Görüyor, biliyor, inanıyorsam Dün yokken, bugün varsam,

Kız KORO
Sendendir,

Erkek KORO
Sendendir Atatürk.

Kız anlatıcı
M. Kemal onuncu yıl marşı'nı güftesi ve bestesi ile her zaman aklında tutmuştu.Bayram yakını, otomobilini durduruyor. "Onuncu yıl marsı'nı öğrendiniz mi?"diye okuldaki oğlunun ödevini yoklayan baba gibi soruyordu."Sesim söylememe el verişli değil" diyenlere sözlerini yineletiyor,şaşırırlarsa hemen düzeltiyordu.Hele "On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan" dizelerini pek beğendiğini belli ediyordu.

Kız KORO
Öğrenci,asker,esnaf ona dönüp başını:
Söylüyor bir oğuzdan onuncu yıl marsını
Çıktık acık alınla on yılda her savaştan
On yılda on beş milyon genç yarattık her yastan.
(MARŞTAN SONRA)

Erkek anlatıcı
Bir özlem çizgisinde her düşünce uludur, Bu yol insanlık yolu, Atatürk'ün yoludur, "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesiyle doludur, Sevgide yeryüzüdür, güçte Anadolu'dur. Uzanıyor çağlara destanlaşan yüce Türk, Yaşama sevindiniz büyük önder Atatürk. Yüzyılın çağrısı bu: Tatlı, düş kutsal emek, Dimdik adımlardayız: Yolumuz sonsuza dek Duygumuz, sevgimiz bir, ülkümüz, andımız tek:
Yaşamak Atatürk'ü, Atatürk'ü söylemek.

Kız anlatıcı
Bir kasım sarılığı sarmış yurdu. Herkeste bir telaş, bir üzüntü. Rüzgarlar şaşkın esiyor, gözlerde yağmur gibi yaşlar.
10 Kasım 1938...-O sabah gök karardı birdenbire-. Kuşlar kanat çırptı. Yaprakları döküldü ağaçların.
O ki ölmez olandı.

Erkek KORO
Mustafa Kemal'di adı

Kız KORO
Son kere, çaldı kapısını ölüm Başı düştü yastığa ve kalkamadı.

Erkek KORO
Yıl 1938

Kız Anlatıcı
Kasım On
Ve O Kocatepe'de
Bir çadırdan bir çadıra geçer gibi,
Rahat ve cesur öldü.

Erkek Anlatıcı
Dünyada bir suskunluk: "Dünya artık eskisi kadar ilgi çekici olmayacak; çünkü Türk'ün Ata'sı toprakta" diyorlar.

Kız Anlatıcı
"Atatürk'ün kendi eliyle çizdiği yeni Türkiye'nin dış siyaseti, bu memleketi batılı uluslar topluluğuna katmış ve eski düşmanlarını kendisine dost yapmıştır."
İngiliz-Times Gazetesi

Erkek Anlatıcı
"Hiçbir kimse bu muzaffer general,bu yılmaz inkılapçı,bu insan kahraman,bu çok popüler adam kadar halkın kalbine yakın olmamıştır"
Fransa,Pekit Prasien Gazetesi

Kız Anlatıcı
"Türkler Atatürk'ü olağan üstü bir tutkunlukla seviyorlar"
Mıısr, El Belag Gazetesi

Erkek Anlatıcı
"Atatürk'ün ölümü yalnız Türk Ulusu için değil, O'nun benzerlerine muhtaç olan çoğu uluslar için de en büyük kayıptır.
Suriye Gazetesi

Kız KORO
Ama Mustafa Kemal toprak değil ki.

Erkek KORO
Mustafa Kemal toprak değil ki.
Mustafa Kemal vatan, Mustafa Kemal bayrak, ama
Mustafa Kemal toprak değil ki Ölüm, yeni bir canlanıştır. Yeni bir hayat


Kız KORO
Ölmedi,

Erkek KORO
Ölmez. Bir ulu, yeşil ağaçtır Yaprağı dökülmez

ÖLÜMÜNÜ ANLATAN FİLM
Kız KORO
Kırılmaz, parçalanmaz, bükülmez
Ölüm, maddeyi terkedip anılarda yaşamaktır.

Erkek KORO
Mustafa Kemal ölmedi.

Kız KORO
Ölmedi.
Ölmedin Ata'm, her an içimizde bitmeyen saygı, sonsuz muhabbetsin.
Andederiz ki, eserin ölmeyecek,

Erkek Anlatıcı
Andederiz ki sen, sonsuza dek yaşayacaksın

Erkek KORO
Yaşayacaksın

Kız KORO
Yaşayacaksın

Erkek-Kız KORO
Yaşayacaksın ATAM
 
ERKEK:
Birinci Dünya savaşı bulmuştu sonunu,
Şaşırmıştı Avrupa kendi yolunu.

KIZ :
Fakat tanımıyordu Türk’ün oğlunu.
Donanmayla İzmir’e geldiği zaman,

KORO :
Gözünü kırpmadı plan yaptı Ata’m.

ERKEK :
Düşman olmaz hayal kuruyor,
Anadolu’mu paylaşmak istiyordu.

KIZ :
Türk Milleti ise cesur,bekliyordu.
Güvenirken silaha çıldırmış düşman,

KORO :
Mumlar bitti ama yine çalıştı Ata’m.

ERKEK:
Düşman olmuş batılının maşası
Unutmuş mu Fatih’i,Alparslan’ı?

KIZ :
Bilmiyor mu Türk’ün kalbinde yananı,
İsterken O,koparmayı candan,

KORO:
Sabahlara kadar ayaktaydı Ata’m.

ERKEK:
Yurdum paramparça,her tarafta düşman,
Silahım süngü olsa ,ekmeğim yavan,

KIZ :
Yine de eser rüzgarım , ah ne yaman
Sarılmışken çevrem doğudan,batıdan,

KORO :
Mavi gözlerini hiç yummadı, sabaha dek Ata’m.

ERKEK:
Tutmuş düşman Kocatepe’yi dört yandan
Mehmetçik öldü,vatan kaldı yaşayan.

KIZ :
Bu gün Türkiye’m hediyedir O’ndan
Zor durumdayken millet,Allah’a tapan,

KORO :
Uyku nedir bilmedi,düşündü hep Ata’m.

ERKEK: İtalyan’ı,Fransız’ı ve Yunan’ı,
Tanıdı,kendini ateşe atanı,

KIZ :
Vatan için toprak altına yatanı
Unutmuşken bunu karşıdaki düşman

KORO :
Dinlenmeden çare aradı Ata’m.

ERKEK :
Bir on Kasım sabahı güneş doğmadan
Yüce milletin matemi son bulmadan,

KIZ :
Dokuzu beş geçe durdu yelkovan.
Ebedi uykusuna dalarken Ata’m

KORO :
Uyuyabilir mi hiç yas tutan vatan?

ERKEK :
Çalıyor acı acı bu gün sirenler,
Ağlıyor dünya yüzündeki tüm Türkler.

KIZ :
Neler kazandırdı ,O ,bizlere neler,
Ne yaşlar dindi , ne matem sona erdi,

KIZ VE ERKEK :
Ama kalbimizde hep,

KORO :
ATA’M ÖLMEDİ
 
ERKEK:
Birinci Dünya savaşı bulmuştu sonunu,
Şaşırmıştı Avrupa kendi yolunu.

KIZ :
Fakat tanımıyordu Türk’ün oğlunu.
Donanmayla İzmir’e geldiği zaman,

KORO :
Gözünü kırpmadı plan yaptı Ata’m.

ERKEK :
Düşman olmaz hayal kuruyor,
Anadolu’mu paylaşmak istiyordu.

KIZ :
Türk Milleti ise cesur,bekliyordu.
Güvenirken silaha çıldırmış düşman,

KORO :
Mumlar bitti ama yine çalıştı Ata’m.

ERKEK:
Düşman olmuş batılının maşası
Unutmuş mu Fatih’i,Alparslan’ı?

KIZ :
Bilmiyor mu Türk’ün kalbinde yananı,
İsterken O,koparmayı candan,

KORO:
Sabahlara kadar ayaktaydı Ata’m.

ERKEK:
Yurdum paramparça,her tarafta düşman,
Silahım süngü olsa ,ekmeğim yavan,

KIZ :
Yine de eser rüzgarım , ah ne yaman
Sarılmışken çevrem doğudan,batıdan,

KORO :
Mavi gözlerini hiç yummadı, sabaha dek Ata’m.

ERKEK:
Tutmuş düşman Kocatepe’yi dört yandan
Mehmetçik öldü,vatan kaldı yaşayan.

KIZ :
Bu gün Türkiye’m hediyedir O’ndan
Zor durumdayken millet,Allah’a tapan,

KORO :
Uyku nedir bilmedi,düşündü hep Ata’m.

ERKEK: İtalyan’ı,Fransız’ı ve Yunan’ı,
Tanıdı,kendini ateşe atanı,

KIZ :
Vatan için toprak altına yatanı
Unutmuşken bunu karşıdaki düşman

KORO :
Dinlenmeden çare aradı Ata’m.

ERKEK :
Bir on Kasım sabahı güneş doğmadan
Yüce milletin matemi son bulmadan,

KIZ :
Dokuzu beş geçe durdu yelkovan.
Ebedi uykusuna dalarken Ata’m

KORO :
Uyuyabilir mi hiç yas tutan vatan?

ERKEK :
Çalıyor acı acı bu gün sirenler,
Ağlıyor dünya yüzündeki tüm Türkler.

KIZ :
Neler kazandırdı ,O ,bizlere neler,
Ne yaşlar dindi , ne matem sona erdi,

KIZ VE ERKEK :
Ama kalbimizde hep,

KORO :
ATA’M ÖLMEDİ
tam süresi ne kadar bu oratoryonun ? sunumda aldığı süre ?
 
Hocam bunun yaklaşık süresini sizin sunumunuz belirler. Oratoryo aralarındaki müzik ve farklı etkinlikler süreyi herkesin farklı şekilde kullanmasını sağlar.
 
Hocam bunun yaklaşık süresini sizin sunumunuz belirler. Oratoryo aralarındaki müzik ve farklı etkinlikler süreyi herkesin farklı şekilde kullanmasını sağlar.
teşekkür ederim sevgili yorumsuz , çok vakıf olduğum bir konu değil eşim öğretmen (türkçe) bu konu ile ilgili araştırma yapıyordu yardımcı olmak amaçlıydı
 
Geri
Top