Birinci Dünya savaşında Osmanlı Devleti yenik düşerek 30 Ekim 1918 de Mondros Ateşkes anlaşması imza edildi. Bizi yenen uluslar Türkiye'yi parçalama amacıyla, bu anlaşma gereğince yurdumuzu işgale başlamışlardı.
Bu sırada Yunanlılar da Trakya'mızı ülkelerine katmaya amaçlıyorlardı. Bunu sezen Trakya halkı "Trakya Paşaeli Müdafaa Heyeti Osmaniyesi" adıyla bir dernek kurdular. Bu dernek, Trakya'nın haklarını savunmayı üstlendi Trakya'nın il, ilçe ve bucak merkezlerinden delegeler seçildi. Uzunköprü'den de Mustafa Yayalar ve Hilmi Ergeneli seçilerek, Lüleburgaz ve Edirne'de yapılan iki büyük kongreye katıldılar. Bu iki kongrede Trakya'yı Cafer Tayyar Paşa komutasındaki kolordunun tüm gereksinmeleri Trakyalılarca karşılanarak savunması görevi verildi. Bunun için asker toplanmaya başlandı. Hazırlıklar yapıldı.
Yunanlılar 20 Temmuz 1920 de Tekirdağ Ereğli'si kıyısına asker çıkardı. Burada ciddi bir çarpışma yapamadan askerlerimiz Lüleburgaz'a çekildi. Uzunköprü'de bulunan 60. Tümen birlikleri, Yunanlıların Meriç ırmağından geçmemeleri için tertibat alınmıştır. Bir bölüm birlikler de Lüleburgaz'a gönderildi ise de bir savunma yapılamadı. Yalnız Şükrü Naili bey komutasındaki Tümen Edirne Karaağaç'da çetin savaşlar yaparak, Yunanlıları Edirne'ye sokmadı. Bu arada Cafer Tayyar Paşa Havsa 'nın Bostanlı köyünde Yunanlılara tutsak düştü.
Harekât gereği Trakya'daki kolordumuzdan artakalan birlikler Bulgaristan'a geçti. Bu asker ve komutanlar, Kurtuluş savaşında Anadolu'ya geçerek yurdumuzun kurtuluşunda büyük hizmetler görmüşlerdir. 25 Temmuz 1920 de Uzunköprü de Yunanlılar tarafından işgal edildi. Bu acı işgal iki yıl, üç ay, 23 gün sürdü. Bu süre içinde, gerek Yunan işgal güçlerinden, gerekse içimizde yaşayan yerli Rum köylerinin çapulcularından, halkımız çok acılı günler yaşadı. Ulusal Kurtuluş Savaşımızı kazandıktan sonra, Mudanya Ateşkes antlaşması ile Trakya'nın iki ay içinde boşaltılması kabul ettirilmişti. Bu antlaşma kararları 14/15 Ekim 1922 de yürürlüğe girdi. Trakya'nın Meriç boyuna kadar bir ay içinde boşaltılması gerekiyordu. Bu nedenle boşaltma sırasında Türk halkına Rumlar tarafından kötülük yapılmaması ve güvenliğin sağlanması amacı ile anlaşmış devletlerden İtalyanlar Silivri, Vize, Saray ve Çorlu'ya bir tabur, Fransızlar Lüleburgaz, Edirne ve Kırklareli'ne iki tabur, İngilizler Tekirdağ, Uzunköprü, Keşan ve İpsala'ya iki tabur asker gönderdiler.
Uzunköprü'ye 16 Ekim 1922 de bir bölük İngiliz askeri geldi ve Şehsuvarbey mahallesindeki Jandarma dairesine yerleşti. Askeri yönden İstanbul'da Refet (Bele) Paşa Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Trakya Fevkalâde komiseri ve Mülki yönden Edirne Valiliğine atanan Şakir (Kesebir) Bey Trakya kent ve kasabalarını teslim alma işlemlerini organize ediyorlardı. Çorlu teslim alındıktan sonra, Şakir Bey, buradan teslim alınacak diğer ilçe ve kasabaların kaymakam ve diğer memurlarını atayıp gönderiyordu. Uzunköprü'ye Yüzbaşı Faik Bey Komutasında bir jandarma bölüğü ve Kaymakam Reşit Beyle diğer ilçe memurları İstanbul'dan gelen trene Çorlu'dan bindirilerek gönderildi. İngiliz'lerin gözetiminde Rumlar Uzunköprü'yü 15 Kasım 1922 Çarşamba günü boşaltmışlardı. Uzunköprü'yü teslim alacak Türk askeri ve mülki amirinin Çorlu'dan trene bindiği duyulmuştu. Uzunköprü'nün ileri gelen kişileri ve aydınları, yola çıkan Türk askeri ve ilçe yöneticilerini istasyonda karşıladılar. İstasyondan talikalara binilerek her iki kafile 18 Kasım 1922 Cumartesi günü Saat 9.30 da Uzunköprü'ye geldi.
Bu sırada Yunanlılar da Trakya'mızı ülkelerine katmaya amaçlıyorlardı. Bunu sezen Trakya halkı "Trakya Paşaeli Müdafaa Heyeti Osmaniyesi" adıyla bir dernek kurdular. Bu dernek, Trakya'nın haklarını savunmayı üstlendi Trakya'nın il, ilçe ve bucak merkezlerinden delegeler seçildi. Uzunköprü'den de Mustafa Yayalar ve Hilmi Ergeneli seçilerek, Lüleburgaz ve Edirne'de yapılan iki büyük kongreye katıldılar. Bu iki kongrede Trakya'yı Cafer Tayyar Paşa komutasındaki kolordunun tüm gereksinmeleri Trakyalılarca karşılanarak savunması görevi verildi. Bunun için asker toplanmaya başlandı. Hazırlıklar yapıldı.
Yunanlılar 20 Temmuz 1920 de Tekirdağ Ereğli'si kıyısına asker çıkardı. Burada ciddi bir çarpışma yapamadan askerlerimiz Lüleburgaz'a çekildi. Uzunköprü'de bulunan 60. Tümen birlikleri, Yunanlıların Meriç ırmağından geçmemeleri için tertibat alınmıştır. Bir bölüm birlikler de Lüleburgaz'a gönderildi ise de bir savunma yapılamadı. Yalnız Şükrü Naili bey komutasındaki Tümen Edirne Karaağaç'da çetin savaşlar yaparak, Yunanlıları Edirne'ye sokmadı. Bu arada Cafer Tayyar Paşa Havsa 'nın Bostanlı köyünde Yunanlılara tutsak düştü.
Harekât gereği Trakya'daki kolordumuzdan artakalan birlikler Bulgaristan'a geçti. Bu asker ve komutanlar, Kurtuluş savaşında Anadolu'ya geçerek yurdumuzun kurtuluşunda büyük hizmetler görmüşlerdir. 25 Temmuz 1920 de Uzunköprü de Yunanlılar tarafından işgal edildi. Bu acı işgal iki yıl, üç ay, 23 gün sürdü. Bu süre içinde, gerek Yunan işgal güçlerinden, gerekse içimizde yaşayan yerli Rum köylerinin çapulcularından, halkımız çok acılı günler yaşadı. Ulusal Kurtuluş Savaşımızı kazandıktan sonra, Mudanya Ateşkes antlaşması ile Trakya'nın iki ay içinde boşaltılması kabul ettirilmişti. Bu antlaşma kararları 14/15 Ekim 1922 de yürürlüğe girdi. Trakya'nın Meriç boyuna kadar bir ay içinde boşaltılması gerekiyordu. Bu nedenle boşaltma sırasında Türk halkına Rumlar tarafından kötülük yapılmaması ve güvenliğin sağlanması amacı ile anlaşmış devletlerden İtalyanlar Silivri, Vize, Saray ve Çorlu'ya bir tabur, Fransızlar Lüleburgaz, Edirne ve Kırklareli'ne iki tabur, İngilizler Tekirdağ, Uzunköprü, Keşan ve İpsala'ya iki tabur asker gönderdiler.
Uzunköprü'ye 16 Ekim 1922 de bir bölük İngiliz askeri geldi ve Şehsuvarbey mahallesindeki Jandarma dairesine yerleşti. Askeri yönden İstanbul'da Refet (Bele) Paşa Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Trakya Fevkalâde komiseri ve Mülki yönden Edirne Valiliğine atanan Şakir (Kesebir) Bey Trakya kent ve kasabalarını teslim alma işlemlerini organize ediyorlardı. Çorlu teslim alındıktan sonra, Şakir Bey, buradan teslim alınacak diğer ilçe ve kasabaların kaymakam ve diğer memurlarını atayıp gönderiyordu. Uzunköprü'ye Yüzbaşı Faik Bey Komutasında bir jandarma bölüğü ve Kaymakam Reşit Beyle diğer ilçe memurları İstanbul'dan gelen trene Çorlu'dan bindirilerek gönderildi. İngiliz'lerin gözetiminde Rumlar Uzunköprü'yü 15 Kasım 1922 Çarşamba günü boşaltmışlardı. Uzunköprü'yü teslim alacak Türk askeri ve mülki amirinin Çorlu'dan trene bindiği duyulmuştu. Uzunköprü'nün ileri gelen kişileri ve aydınları, yola çıkan Türk askeri ve ilçe yöneticilerini istasyonda karşıladılar. İstasyondan talikalara binilerek her iki kafile 18 Kasım 1922 Cumartesi günü Saat 9.30 da Uzunköprü'ye geldi.