ABD ve Fransa’nın başını çektiği batılı ülkeler ateşkes kararının bozulmasının ardından Libya’ya müdahale için düğmeye bastı. Fransız savaş uçakları, akşam saatlerinde ilk ateşi açtı. Kaddafi güçleri bir Fransız uçağını düşürdüklerini idda ederken, Fransa tüm uçaklarının sağ salim geri döndüğünü bildirdi
Libya'ya operasyon başladı! Kaddafi, Bingazi’de halka ateş açınca,Batılı güçler harekat başlattı. Fransız savaş uçakları 4 Libya tankını vurdu.
ABD denizden füze attı..
Önceki gün ateşkes ilan eden Kaddafi, dün isyancıları vurmaya devam edince Fransa’da toplanan dünya liderleri, Libya’ya askeri müdahale kararı aldı. Liderler daha masadan kalkmadan jetler havalandı. Libya semalarında gün boyu keşif uçuşu yapan Fransız savaş uçakları, akşam üzeri Kaddafi güçlerine bomba yağdırdı...
BM Güvenlik Konseyi’nin Libya’da uçuşa yasak bölge uygulanmasına yetki veren kararının ardından Libya yönetimi, ülkede tek taraflı ateşkes ilan edildiğini duyurmuştu. Ancak dün Libya’dan yine çatışma sesleri duyuldu. ABD, AB ve Arap Birliği üyesi ülkeler, Kaddafi’ye bağlı askerlerin ülkedeki muhalif güçlere yönelik saldırısını durdurmak amacıyla BM’nin verdiği yetki uyarınca, bu ülkeye yapılacak askeri müdahaleyi görüşmek için Fransa’nın başkenti Paris’te toplandı. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy zirveden önce ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İngiltere Başbakanı David Cameron ve Kanada Başbakanı Stephen Harper’la görüştü.
Zirveye kimler katıldı?
Bu görüşmenin ardından Elysee Sarayı’nda gerçekleştirilen zirveye 22 lider katıldı. Zirvede BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamad bin Casim bin Cabir El Tani, Irak, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri dışişleri bakanları hazır bulundu. Zirvenin ardından açıklama yapan Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Kaddafi’nin BM’nin uyarılarını dikkate almadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
Sarkozy: Uyardık, Kaddafi dinlemedi
“Ölüm saçan bu caniliğe Arap ülkeleriyle birlikte karşı çıktık. Kaddafi, halkına karşı saldırganlığına son verdiği zaman diplomasi kapısı yeniden açılacak. Daha da kötü bir durumdan kurtulmak için uluslararası toplumun taleplerine hemen uymasının zamanıdır. ABD ve diğer güçlerle birlikte BM Güvenlik Konseyi’nin 1973 sayılı kararı uygulamaya karar verdik. Libya’daki durumu durdurmak için özellikle askeri çözümler için harekete geçtik. Amacımız Albay Kaddafi tarafından Bingazi’ye yapılan saldırıları durdurmak.”
‘Arap ortaklarımızla beraberiz’
“ABD ve bazı Arap ülkelerle bu konu üzerine konuştuk. Son günlerde sivil halka yaptığı saldırılar, Kaddafi’ye yaptığımız uyarılara rağmen devam etti. Arap ülkelerinin demokrasi isteği bir umut ışığı oldu. Arap ülkelerinin yaşadığı zorlukları biliyoruz. Bir ulusun nasıl yönetilmek istediği bile tehlike oluyor. Libyalıların nasıl yönetilmek istediği Libyalılara aittir. Biz onlara hiçbir şey dayatmayacağız. Bugün müdahale edeceğiz. Tabii ABD ve Arap ortaklarımızla birlikte, kendi halkını öldüren bir insana karşı bunu yapacağız. Libya halkının kendi kararlarını vermesi için bunu yapıyoruz. ”
Cameron: Eylem zamanı geldi
Başbakanı David Cameron da Kaddafi’nin ateşkesi bozduğunu söyleyerek, “Daha fazla sivilin ölmemesi için acil önlemlerle karşı karşıya kalacak. Kaddafi, kendi halkına zulmetmeye devam ediyor, dolayısıyla eylem zamanı geldi” dedi. Operasyona katılacaklarını söyleyen Kanada Başbakanı Stephen Harper da, deniz yoluyla abluka için Libya çevresinde donanma operasyonlarının başlatılacağını kaydetti.
Berlusconi: Üslerimizi açtık
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi de, Libya’ya yapılacak harekata üs sağlayarak destek verdiklerini söyledi. Napoli’deki NATO üssünün harekatın komuta merkezi olarak kullanılabileceğini söyleyen İtalya Başbakanı, gerekli olursa hava akınlarına katılabileceklerini de sözlerine ekledi.
Ortak bildiri yayımlandı
Zirve sonrasında yayımlanan ortak bildiride de, BM Güvenlik Konseyi’nin kararı anımsatılarak, “Albay Kaddafi’nin uluslararası toplumun isteklerini reddetmeyi, kendi halkını küçümsemeyi sürdürmesine izin vermeyeceğiz. Libyalılara, ülkelerini yeniden inşa etmelerinde, bu ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğünü tamamıyla saygı çerçevesinde yardım etmeyi sürdüreceğiz” denildi. Ve açıklamanın ardından, zaten zirve sürerken libya semalarında uçuş yapan savaş uçakları bombardımana başladı.
Bingazi’de 4 tank tahrip edildi
El Cezire televizyonu, Fransız savaş uçaklarının Kaddafi güçlerine ait 4 tankı vurarak tahrip ettiklerini duyurdu. El Cezire, tankların, Libya’nın Bingazi kentinin güney batısında vurulduklarını belirtti. Fransa Savunma Bakanlığı kaynakları da “belirli sayıda tank ve zırhlı personel taşıyıcısının vurulduğu” bilgisini verdi. Fransız askeri sözcüsünün verdiği bilgilere göre operasyon, muhalif güçlerin merkezi olan ve Kaddafi güçlerinin hedeflediği, 670 bin nüfuslu Bingazi kentinin çevresindeki 100-150 kilometrelik bir bölgede yoğunlaşıyor.
'48 KİŞİ ÖLDÜ, 150 KİŞİ YARALANDI'
Libya silahlı kuvvetleri devlet televizyonundan yaptığı duyurulan açıklamasında, saldırıda Trablus'un yanısıra, Sirte, Bingazi, Misrata ve Zuvara'nın vurulduğu ve 'sivil bölgelerde' 48 kişinin öldüğü, 150 kişinin de yaralandığı bildirildi.
Tüm Dünya Libya'ya Operasyonu Konuşuyor
Libya’ya dünden beri düzenlenen operasyon ABD ve İngiliz basının da gündemine oturdu. Özellikle İngiliz basını Libya'ya müdahaleyle yeni bir savaşın başladığına dikkat çekti.
Dünya gündeminin nabzı Planet'te atıyor
ABD medyası, ABD yönetimi her ne kadar kendisini Libya'ya hava saldırısında “başrol oyuncusu” olarak göstermese de “ABD'nin, operasyona öncülük ettiğini” belirtti.
Gazeteler, “ABD'nin kendini 'arka koltukta' gibi göstermesinin, bölgede Irak işgaline yönelik hassasiyetin devam etmesi ve Amerikalıların yeni bir cephe istememesinden kaynaklandığı” yorumlarını yaptı.
Libya'ya yönelik hava saldırısına dair ilk açıklamaların Fransa'dan gelmesi, ABD Başkanı Barack Obama'nın saatler sonra kamera karşısına çıkması, ABD basınına konu oldu.
Washington Post: Sarkozy daha merkezi rolde
Mary Beth Sheridan ve Scott Wilson imzalı yazıda, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın, ABD'nin hava saldırısına “öncülük etmediği” yönündeki sözleri ile bazı ABD'li yetkililerin açıklamaları hatırlatıldı.
Yazıda, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin “Kaddafi tehlikesine yönelik Obama'dan çok daha agresif konuştuğuna ve askeri operasyon başlarken, Sarkozy'nin Obama'dan daha merkezi rol alıyor gibi göründüğüne” dikkati çekildi.
Yazıda, operasyona bakıldığında, ABD'nin Libya'nın hava savunma sistemini etkisiz hale getirmek için 112 seyir füzesi attığı ve Fransa ile İngiltere savaş uçaklarının da ABD'nin komutası altında operasyon yaptığı ifade edildi.
OBAMA TEPKİLERDEN ÇEKİNİYOR
Yazıda ayrıca, ABD'nin bu operasyona yönelik “alçak gönüllü tutumunun aslında ABD Başkanı Barack Obama'nın, ülkesinde ve yurt dışında yüz yüze kaldığı, Müslüman bir ülkede üçüncü askeri cephe açıyor gibi görünmesi zorluğundan kaynaklandığı” kaydedildi.
Son dönemdeki ankette çıkan “her 10 Amerikalı'nın 6'sından fazlasının, ABD'nin Libya'daki karışıklığı durdurmak için sorumluluk alması gerektiğine inanmadığı” sonucu hatırlatılan yazıda, Afganistan ve Irak savaşlarının ülkedeki etkisi nedeniyle ABD yönetiminin, Libya'ya saldırıdaki rolünü daha az göstermeye çalıştığı ifade edildi.
Obama'nın da önceki başkan George W. Bush yönetimin küçümsediği uluslararası organizasyonun güçlendirilmesi yönünde çaba verdiği ifade edilen yazıda, ABD'nin Libya'ya operasyonda kilit rolünün halen devam ettiği yorumunda bulunuldu.
Obama da Libya operasyonuna ilişkin dünkü açıklamasında, uluslararası koalisyon hususuna özel vurgu yaparak, “Geniş bir koalisyonun parçası olarak hareket ediyoruz” demişti.
Los Angeles Times'ta Bob Drogin imzalı yazıda, Obama'nın “ABD'nin Müslüman dünyasında üçüncü savaşa girişini” kendisinin bile ilan etmediği belirtildi.
Gazete, başka bir haberini de “Libya'daki hava saldırısına, ABD öncülük ediyor” başlığıyla verdi.
Gazetede, “kamuoyunda popülerliği düşen ve gelecek yıl seçimlere gidecek Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin, siyasi prestiji için yeni bir çıkışa ihtiyacı varken, bunu Libya'ya hava saldırısıyla başardığı” yorumunda da bulunuldu.
“BATI LİBYA’YA SAVAŞTA BİRLEŞTİ”
İngiliz gazeteleri bugünkü manşetlerinde, uluslararası koalisyon güçlerinin Libya lideri Muammer Kaddafi yönetimine karşı başlatılan operasyonuna geniş yer verdi ve şu başlıkları attı:
Independent on Sunday: BM karşılık verdi
Gazete, Libya'ya ilişkin BM kararının uygulanması için Fransız savaş uçaklarının Libya'ya girdiğini ve Kaddafi'ye ait birkaç tankı yok ettiğini aktardı.
Sunday Telegraph: İngiliz güçleri Kaddafi'ye saldırdı
Gazete, İngiltere Başbakanı David Cameron'ın operasyonla ilgili "gerekli, yasal ve doğru" sözlerine yer verdi.
Observer: Batı Libya'ya savaşta birleşti
Sunday Times: Koalisyon güçleri 112 füzeyle Libya'yı bombaladı
Sunday Mirror: "Bu, savaş"
İngiliz denizaltıları, Libya'da 20 önemli hedefin bombalanmasına yardımcı oldu.
“KADDAFİ AHMEDİNEJAD KADAR ÇILGIN”
Independent gazetesinin deneyimli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk de, Libya ile ilgili "Önce Saddam'dı, şimdi Kaddafi. Batı'nın favori çılgın zorba hükümdar kataloğu şimdi boş" başlığıyla bir makale yayımladı.
BM'nin Libya'ya ilişkin kararının arkasında rejim değişikliğinin yattığını ileri süren Fisk, "Libya'da sivilleri korumak için tüm gerekli önlemleri alacağız, öyle mi? Bunu 42 yıl önce düşünmemiş olmamız çok yazık" ifadesini kullandı.
Kuzey Afrika ülkelerinin ortak isteğinin özgürlük ve demokrasi olduğunu kaydeden Fisk, bir diğer ortak konunun da bu ülkelerin çoğunun Batı'dan destek almaları olduğunu kaydetti.
Fisk Fransızların Tunus'un eski lideri Bin Ali'yi, Amerikalıların Mısır'ın eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'i, İtalyanların ise Libya lideri Muammer Kaddafi'yi desteklediğini belirtti.
Kaddafi'nin İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'la "aynı seviyede çılgın ve tuhaf" olduğunu kaydeden Fisk, uluslararası koalisyon güçlerinin operasyonunun başarılı olma ihtimaline karşın, Kaddafi'nin karakterine ve yapabileceklerine dikkati çekti.
Fisk "Libya, Mısır değil" dedi.
“OPERASYONUN SONU BELİRSİZ”
Observer gazetesinin siyaset yazarı Andrew Rawnsley de, Libya'ya müdahale ile girilen yolu "tahmin edilemez ve tehlikeli" olarak tanımladı.
"Şu anda Libya'ya müdahalede kolay kısımda olunduğunu" savunan Rawnsley, Kaddafi'nin gitmesi gerektiğini İngiliz hükümetinin "Libya'ya müdahalenin Irak'a müdahaleden farklı olduğu görüşünde birleştiklerini" kaydetti.
Observer yazarı, Cameron'ın Başbakanlığının ilk uluslararası krizinde önemli bir sınav verdiğini ve şimdiye kadar başarılı olduğunu da yazdı.
Bu operasyonun sonunun belirsiz olduğunu kaydeden Andrew Rawnsley, en büyük hatanın Libya'ya müdahalenin kolay olacağını düşünmek olduğunu belirtti.
Libya'ya operasyon başladı! Kaddafi, Bingazi’de halka ateş açınca,Batılı güçler harekat başlattı. Fransız savaş uçakları 4 Libya tankını vurdu.
ABD denizden füze attı..
Önceki gün ateşkes ilan eden Kaddafi, dün isyancıları vurmaya devam edince Fransa’da toplanan dünya liderleri, Libya’ya askeri müdahale kararı aldı. Liderler daha masadan kalkmadan jetler havalandı. Libya semalarında gün boyu keşif uçuşu yapan Fransız savaş uçakları, akşam üzeri Kaddafi güçlerine bomba yağdırdı...
BM Güvenlik Konseyi’nin Libya’da uçuşa yasak bölge uygulanmasına yetki veren kararının ardından Libya yönetimi, ülkede tek taraflı ateşkes ilan edildiğini duyurmuştu. Ancak dün Libya’dan yine çatışma sesleri duyuldu. ABD, AB ve Arap Birliği üyesi ülkeler, Kaddafi’ye bağlı askerlerin ülkedeki muhalif güçlere yönelik saldırısını durdurmak amacıyla BM’nin verdiği yetki uyarınca, bu ülkeye yapılacak askeri müdahaleyi görüşmek için Fransa’nın başkenti Paris’te toplandı. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy zirveden önce ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İngiltere Başbakanı David Cameron ve Kanada Başbakanı Stephen Harper’la görüştü.
Zirveye kimler katıldı?
Bu görüşmenin ardından Elysee Sarayı’nda gerçekleştirilen zirveye 22 lider katıldı. Zirvede BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamad bin Casim bin Cabir El Tani, Irak, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri dışişleri bakanları hazır bulundu. Zirvenin ardından açıklama yapan Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Kaddafi’nin BM’nin uyarılarını dikkate almadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
Sarkozy: Uyardık, Kaddafi dinlemedi
“Ölüm saçan bu caniliğe Arap ülkeleriyle birlikte karşı çıktık. Kaddafi, halkına karşı saldırganlığına son verdiği zaman diplomasi kapısı yeniden açılacak. Daha da kötü bir durumdan kurtulmak için uluslararası toplumun taleplerine hemen uymasının zamanıdır. ABD ve diğer güçlerle birlikte BM Güvenlik Konseyi’nin 1973 sayılı kararı uygulamaya karar verdik. Libya’daki durumu durdurmak için özellikle askeri çözümler için harekete geçtik. Amacımız Albay Kaddafi tarafından Bingazi’ye yapılan saldırıları durdurmak.”
‘Arap ortaklarımızla beraberiz’
“ABD ve bazı Arap ülkelerle bu konu üzerine konuştuk. Son günlerde sivil halka yaptığı saldırılar, Kaddafi’ye yaptığımız uyarılara rağmen devam etti. Arap ülkelerinin demokrasi isteği bir umut ışığı oldu. Arap ülkelerinin yaşadığı zorlukları biliyoruz. Bir ulusun nasıl yönetilmek istediği bile tehlike oluyor. Libyalıların nasıl yönetilmek istediği Libyalılara aittir. Biz onlara hiçbir şey dayatmayacağız. Bugün müdahale edeceğiz. Tabii ABD ve Arap ortaklarımızla birlikte, kendi halkını öldüren bir insana karşı bunu yapacağız. Libya halkının kendi kararlarını vermesi için bunu yapıyoruz. ”
Cameron: Eylem zamanı geldi
Başbakanı David Cameron da Kaddafi’nin ateşkesi bozduğunu söyleyerek, “Daha fazla sivilin ölmemesi için acil önlemlerle karşı karşıya kalacak. Kaddafi, kendi halkına zulmetmeye devam ediyor, dolayısıyla eylem zamanı geldi” dedi. Operasyona katılacaklarını söyleyen Kanada Başbakanı Stephen Harper da, deniz yoluyla abluka için Libya çevresinde donanma operasyonlarının başlatılacağını kaydetti.
Berlusconi: Üslerimizi açtık
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi de, Libya’ya yapılacak harekata üs sağlayarak destek verdiklerini söyledi. Napoli’deki NATO üssünün harekatın komuta merkezi olarak kullanılabileceğini söyleyen İtalya Başbakanı, gerekli olursa hava akınlarına katılabileceklerini de sözlerine ekledi.
Ortak bildiri yayımlandı
Zirve sonrasında yayımlanan ortak bildiride de, BM Güvenlik Konseyi’nin kararı anımsatılarak, “Albay Kaddafi’nin uluslararası toplumun isteklerini reddetmeyi, kendi halkını küçümsemeyi sürdürmesine izin vermeyeceğiz. Libyalılara, ülkelerini yeniden inşa etmelerinde, bu ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğünü tamamıyla saygı çerçevesinde yardım etmeyi sürdüreceğiz” denildi. Ve açıklamanın ardından, zaten zirve sürerken libya semalarında uçuş yapan savaş uçakları bombardımana başladı.
Bingazi’de 4 tank tahrip edildi
El Cezire televizyonu, Fransız savaş uçaklarının Kaddafi güçlerine ait 4 tankı vurarak tahrip ettiklerini duyurdu. El Cezire, tankların, Libya’nın Bingazi kentinin güney batısında vurulduklarını belirtti. Fransa Savunma Bakanlığı kaynakları da “belirli sayıda tank ve zırhlı personel taşıyıcısının vurulduğu” bilgisini verdi. Fransız askeri sözcüsünün verdiği bilgilere göre operasyon, muhalif güçlerin merkezi olan ve Kaddafi güçlerinin hedeflediği, 670 bin nüfuslu Bingazi kentinin çevresindeki 100-150 kilometrelik bir bölgede yoğunlaşıyor.
'48 KİŞİ ÖLDÜ, 150 KİŞİ YARALANDI'
Libya silahlı kuvvetleri devlet televizyonundan yaptığı duyurulan açıklamasında, saldırıda Trablus'un yanısıra, Sirte, Bingazi, Misrata ve Zuvara'nın vurulduğu ve 'sivil bölgelerde' 48 kişinin öldüğü, 150 kişinin de yaralandığı bildirildi.
Tüm Dünya Libya'ya Operasyonu Konuşuyor
Libya’ya dünden beri düzenlenen operasyon ABD ve İngiliz basının da gündemine oturdu. Özellikle İngiliz basını Libya'ya müdahaleyle yeni bir savaşın başladığına dikkat çekti.
Dünya gündeminin nabzı Planet'te atıyor
ABD medyası, ABD yönetimi her ne kadar kendisini Libya'ya hava saldırısında “başrol oyuncusu” olarak göstermese de “ABD'nin, operasyona öncülük ettiğini” belirtti.
Gazeteler, “ABD'nin kendini 'arka koltukta' gibi göstermesinin, bölgede Irak işgaline yönelik hassasiyetin devam etmesi ve Amerikalıların yeni bir cephe istememesinden kaynaklandığı” yorumlarını yaptı.
Libya'ya yönelik hava saldırısına dair ilk açıklamaların Fransa'dan gelmesi, ABD Başkanı Barack Obama'nın saatler sonra kamera karşısına çıkması, ABD basınına konu oldu.
Washington Post: Sarkozy daha merkezi rolde
Mary Beth Sheridan ve Scott Wilson imzalı yazıda, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın, ABD'nin hava saldırısına “öncülük etmediği” yönündeki sözleri ile bazı ABD'li yetkililerin açıklamaları hatırlatıldı.
Yazıda, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin “Kaddafi tehlikesine yönelik Obama'dan çok daha agresif konuştuğuna ve askeri operasyon başlarken, Sarkozy'nin Obama'dan daha merkezi rol alıyor gibi göründüğüne” dikkati çekildi.
Yazıda, operasyona bakıldığında, ABD'nin Libya'nın hava savunma sistemini etkisiz hale getirmek için 112 seyir füzesi attığı ve Fransa ile İngiltere savaş uçaklarının da ABD'nin komutası altında operasyon yaptığı ifade edildi.
OBAMA TEPKİLERDEN ÇEKİNİYOR
Yazıda ayrıca, ABD'nin bu operasyona yönelik “alçak gönüllü tutumunun aslında ABD Başkanı Barack Obama'nın, ülkesinde ve yurt dışında yüz yüze kaldığı, Müslüman bir ülkede üçüncü askeri cephe açıyor gibi görünmesi zorluğundan kaynaklandığı” kaydedildi.
Son dönemdeki ankette çıkan “her 10 Amerikalı'nın 6'sından fazlasının, ABD'nin Libya'daki karışıklığı durdurmak için sorumluluk alması gerektiğine inanmadığı” sonucu hatırlatılan yazıda, Afganistan ve Irak savaşlarının ülkedeki etkisi nedeniyle ABD yönetiminin, Libya'ya saldırıdaki rolünü daha az göstermeye çalıştığı ifade edildi.
Obama'nın da önceki başkan George W. Bush yönetimin küçümsediği uluslararası organizasyonun güçlendirilmesi yönünde çaba verdiği ifade edilen yazıda, ABD'nin Libya'ya operasyonda kilit rolünün halen devam ettiği yorumunda bulunuldu.
Obama da Libya operasyonuna ilişkin dünkü açıklamasında, uluslararası koalisyon hususuna özel vurgu yaparak, “Geniş bir koalisyonun parçası olarak hareket ediyoruz” demişti.
Los Angeles Times'ta Bob Drogin imzalı yazıda, Obama'nın “ABD'nin Müslüman dünyasında üçüncü savaşa girişini” kendisinin bile ilan etmediği belirtildi.
Gazete, başka bir haberini de “Libya'daki hava saldırısına, ABD öncülük ediyor” başlığıyla verdi.
Gazetede, “kamuoyunda popülerliği düşen ve gelecek yıl seçimlere gidecek Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin, siyasi prestiji için yeni bir çıkışa ihtiyacı varken, bunu Libya'ya hava saldırısıyla başardığı” yorumunda da bulunuldu.
“BATI LİBYA’YA SAVAŞTA BİRLEŞTİ”
İngiliz gazeteleri bugünkü manşetlerinde, uluslararası koalisyon güçlerinin Libya lideri Muammer Kaddafi yönetimine karşı başlatılan operasyonuna geniş yer verdi ve şu başlıkları attı:
Independent on Sunday: BM karşılık verdi
Gazete, Libya'ya ilişkin BM kararının uygulanması için Fransız savaş uçaklarının Libya'ya girdiğini ve Kaddafi'ye ait birkaç tankı yok ettiğini aktardı.
Sunday Telegraph: İngiliz güçleri Kaddafi'ye saldırdı
Gazete, İngiltere Başbakanı David Cameron'ın operasyonla ilgili "gerekli, yasal ve doğru" sözlerine yer verdi.
Observer: Batı Libya'ya savaşta birleşti
Sunday Times: Koalisyon güçleri 112 füzeyle Libya'yı bombaladı
Sunday Mirror: "Bu, savaş"
İngiliz denizaltıları, Libya'da 20 önemli hedefin bombalanmasına yardımcı oldu.
“KADDAFİ AHMEDİNEJAD KADAR ÇILGIN”
Independent gazetesinin deneyimli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk de, Libya ile ilgili "Önce Saddam'dı, şimdi Kaddafi. Batı'nın favori çılgın zorba hükümdar kataloğu şimdi boş" başlığıyla bir makale yayımladı.
BM'nin Libya'ya ilişkin kararının arkasında rejim değişikliğinin yattığını ileri süren Fisk, "Libya'da sivilleri korumak için tüm gerekli önlemleri alacağız, öyle mi? Bunu 42 yıl önce düşünmemiş olmamız çok yazık" ifadesini kullandı.
Kuzey Afrika ülkelerinin ortak isteğinin özgürlük ve demokrasi olduğunu kaydeden Fisk, bir diğer ortak konunun da bu ülkelerin çoğunun Batı'dan destek almaları olduğunu kaydetti.
Fisk Fransızların Tunus'un eski lideri Bin Ali'yi, Amerikalıların Mısır'ın eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'i, İtalyanların ise Libya lideri Muammer Kaddafi'yi desteklediğini belirtti.
Kaddafi'nin İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'la "aynı seviyede çılgın ve tuhaf" olduğunu kaydeden Fisk, uluslararası koalisyon güçlerinin operasyonunun başarılı olma ihtimaline karşın, Kaddafi'nin karakterine ve yapabileceklerine dikkati çekti.
Fisk "Libya, Mısır değil" dedi.
“OPERASYONUN SONU BELİRSİZ”
Observer gazetesinin siyaset yazarı Andrew Rawnsley de, Libya'ya müdahale ile girilen yolu "tahmin edilemez ve tehlikeli" olarak tanımladı.
"Şu anda Libya'ya müdahalede kolay kısımda olunduğunu" savunan Rawnsley, Kaddafi'nin gitmesi gerektiğini İngiliz hükümetinin "Libya'ya müdahalenin Irak'a müdahaleden farklı olduğu görüşünde birleştiklerini" kaydetti.
Observer yazarı, Cameron'ın Başbakanlığının ilk uluslararası krizinde önemli bir sınav verdiğini ve şimdiye kadar başarılı olduğunu da yazdı.
Bu operasyonun sonunun belirsiz olduğunu kaydeden Andrew Rawnsley, en büyük hatanın Libya'ya müdahalenin kolay olacağını düşünmek olduğunu belirtti.