19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramıyla İlgili Kompozisyon

  • Konuyu açan Konuyu açan ZeyNoO
  • Açılış tarihi Açılış tarihi

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
19 Mayıs 1919, Birinci Dünya Savaşı'nın topraklarımızı en çok etkilediği günlerde Mustafa Kemal Atatürk'ün çözüm arayışı içinde Bandırma Vapuru ile Samsun'a çıktığı tarihtir. Savaşın tüm yurdu etkisi altına aldığı bugünlerde vatan topraklarımız Fransızlar, İtalyanlar, İngilizler, Yunanlılar tarafından paylaşılmaya başlanmıştır, ulu önder ülkeyi kurtarmak için Anadolu'ya geçmeye karar vermiş ve 16 Mayıs günü Samsun'a doğru yola çıkmıştır. Bu adım ve ardından gerçekleştirilen adımlar ülkemiz adına büyük önem taşır. 19 Mayıs ile başlayan bu dönemi genelgeler ve kongreler izlemiş, " Ya istiklal, ya ölüm!" ilkesi ile ülke düşmandan temizlenene kadar savaşmaya karar verilmiştir.

19 Mayıs tarihi Kurtuluş Savaşımızın başlangıç günüdür, Atatürk kurtuluş günümüzü Gençlik ve Spor Bayramı olarak tüm Türk milletine, özellikle gençlere armağan etmiştir. Ülkeyi şekillendirecek kişilerin çocuklar ve gençler olduğundan yola çıkan ileri görüşlü Mustafa Kemal bugünü bayram ilan ederek gençlere, spora, sağlıklı yaşama ne kadar önem verdiğini göstermiştir. Bugünün ayrıca Atatürk'ü anma günü olarak kutlanmasının nedeni doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen Mustafa Kemal'in doğum günü sorulduğunda ülkemiz için dönüm noktası olan bu tarihi yani 19 Mayısı söylemesidir.

1919 yılından itibaren her yıl 19 Mayıs günü Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanır, spor faaliyetlerinden oluşan gösteriler yapılır, günün önemiyle ilgili şiir ve yazılar okunur, çeşitli gösteriler düzenlenir, Atatürk ve bu ülke için Kurtuluş Savaşında emeği geçen her birey saygıyla anılır.


Alıntıdır..
 
19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a geldiği gündür. Ulusal bayram günümüzdür. Her yıl 19 Mayıs günü Gençlik ve Spor Bayramımız yurdun her yanında spor gösterileri ve törenlerle kutlanır.

1914′de başlayan Birinci Dünya Savaşı dört yıl sürdü. Savaş öncesi Avrupa’nın belli başlı ülkeleri ikiye ayrıldı. Birbirleriyle savaştılar. Bu savaş*ta bizimle birlikte onlar yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıl*dık. Savaş sonunda Mondros Silah Bırakışması imzalandı. Buna göre Fransızlar Adana ve Hatay’a; İngilizler Urfa, Mardin ve Merzifon’a; İtalyanlar Antalya’ya yerleştiler. 15 Mayıs 1919 günü Yunanlılar İzmir’e girdi. Böylece yurdumuz paylaşıldı. Ordularımız dağıtıldı, İstanbul Boğazı düşman gemileri ile doldu.

Trablusgarp’da Birinci Dünya Savaşı’nda Anafartalar’da düşman güçlerini yenen Mustafa Kemal bu kez yurdumuzu kurtarmak için Anadolu’ya geçmeye karar verdi. 16 Mayıs günü İstanbul’dan Bandırma Vapuru’na bindi. Bu yolculuğu General Hikmet Gerçekçi şöyle anlatıyor : «Karargah üstlerinin hemen hepsini deniz tutmuştu. Kimse kamarasından dışarı çıkamıyordu. Samsun’a az bir yolumuz kalmıştı. Herhangi bir terslik çıkmazsa, çok değil yarın sabah orada olacağımızı ümit ediyorduk, bu düşünceler içinde güvertede ellerimle küpeşte demirini tuta tuta yürümeye çalışırken O’nun kamarasından çıktığını gördüm. Sert bakışlarıyla ufka bir göz gezdirdikten sonra kaptan köşküne çıktılar. Bandırma vapurunda hemen herkesi deniz tutmuştu, oysa Mustafa Kemal dipdiriydi ve çok sağlıklıydı. Kıyı bir ana baba günü halini aldı. Gemimiz demir atınca coşkun gösteriler yükseldi. Hemen ardından geminin etrafını kayıklar aldı. Halkın bu coşkun gösterisini görünce boğazıma bir şey tıkandı, gözlerim yaşardı. Vapur 19 Mayıs sabahı Samsun Limanına yanaştı. Kemal Paşa ve arkadaşları Samsun’da sevinç gösterileri ile karşılandı.» Burada bir hafta kalan Mustafa Kemal Paşa, 27 Mayıs günü Havza’ya geldi. Çalışmalarını burada da sürdürdü.

Mustafa Kemal, Amasya’da yayınladığı genelge ile ulusu, ülkenin bütünlüğünü, bağımsızlığını kurtarmak için birlikte çalışmaya çağırdı. İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal Paşa’nın bu çalışmalarından hoşnut değil*di. Harbiye Bakanı Mustafa Kemal Paşa’yı İstanbul’a çağırdı. Bunun üzerine M. Kemal Paşa padişaha telgraf çekerek askerlikten çekildiğini bildirdi. Mustafa Kemal Paşa bundan böyle çalışmalarına sade bir yurttaş olarak devam etti. 4 Eylül günü Sivas’a gitti. Sivas Kongresi’nde «Ya bağımsızlık, Ya ölüm» ilkesi kabul edilerek yurt düşmandan kurtarılıncaya dek savaşmaya and içildi.

Mustafa Kemal Paşa Sivas’tan sonra Ankara’ya geldi 23 Nisan 1920 günü Büyük Millet Meclisi’ni topladı. Meclis başkanlığına seçilen Mustafa Kemal Paşa düzenli ordular kurdu. Bu ordular düşmanlarla çarpışmaya başladı. Birinci İnönü, ikinci İnönü, Sakarya ve Başkomutanlık Meydan Savaşı sonunda yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı.

19 Mayıs 1919 Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başladığı gündür. Bugün aynı zamanda Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’mızdır. Spor beden eğitimidir. Spor bedeni geliştirir. Sağlıklı olmamızı sağlar. Spor yapanlar hayatta daha başarılı olurlar. İyi bir sporcu sağlam bedenli, becerikli ve başa*rılı bir insandır, içki, sigara kumar gibi alışkanlıkları yoktur. Spor kötü alış*kanlıkların edinilmesine fırsat vermez.

İlk, orta, lise ve dengi okullarımızda izci örgütleri vardır. İlk okullar*daki bu örgüte küçük izci denir, izcilik, öğrencileri yaşamın güçlüklerine alıştırır. İzcilerin özel giysileri, çantaları, mataraları, ipleri ve çakıları vardır. Beden eğitimi öğretmenleri izcilere yürüyüşler yaptırır. İzciler için yaz aylarında ormanda, yaylada, göl ve deniz kıyısında izci kampları kurulur. Bu kamplarda izciler yaşamın güçlüklerine alışırlar.

19 Mayıs’ta yurdumuzun her yerinde izciler, öğrenciler ve gençler spor gösterileri yaparlar.

19 Mayıs; 1981 yılından başlayarak «Atatürk’ü Anma Günü» olarak da kutlanmaya başlandı. Atatürk bir söyleşi sırasında : «Ben 19 Mayıs’ta doğdum» demiştir. 19 Mayıs bir yandan Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlan*gıcı öte yandan ülkemizin kurtarıcısı, devletimizin kurucusu Atatürk’ün doğum yıldönümü olarak törenlerle kutlanır.

MUSTAFA KEMAL PAŞA SAMSUN’DA
Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919′da

Samsun’a geldi. Bir süre çalıştıktan sonra

kentin postanesine gitti. Görevli bulunan PTT memuru o günü söyle anlatıyor :

Hava yağmurlu ve elektrikliydi. O zamanlar paratoner sistemi olmadı*ğı için telleri toprağa vermiştim. Saat gece yarısına yaklaştığı bir anda kapıdaki nöbetçi koşa koşa geldi, bir haber verdi. Mustafa Kemal Paşa geliyor. O sırada, Mustafa Kemal Paşa tek odadan ibaret telgrafhaneye girdi. Ayağa kalktım.

— Buyurun Paşam.

— Derhal Havza ve Amasya ile görüşmem gerekiyor dedi.

— Hava elektrikli, telleri toprağa verdik, sizi görüştüremem!

— Bu, vatanın kurtuluşu ile ilgilidir. Muhakkak görüşeceğim, ya ölürüz, ya vatan kurtulur, dedi.

Ceketin cebinden ipek mendilini çıkarıp maniplenin üzerine koydu. Benim için telleri devreye sokmaktan başka yapacak bir şey kalmamıştı.

— «Sen ölürsen ben de ölürüm» dedi.

Elimi bırakması için söylediğim ısrarlı sözlere aldırmadı, elimi uzun süre bırakmadı. Önce Havza’yı aradım. Derhal cevap geldi. Nöbetçi memur, Kemal Paşa’nın adamlarının emir beklediklerini söyledi. Paşa şifreli bir not verdi, yazdım. Gelen şifreli cevaba elimi bırakmadan baktı. Bir kağıda çabu*cak şifreli bir şeyler yazdı. Havza’ya iletmemi söyledi. Amasya ile de istedi*ği konuşmayı yaptı, sonra;

«Oh çok şükür, şimdi vatan kurtuldu.» Dedi ve maiyetiyle gitti. Birden aptallaşmıştım. Oturduğum yerden kalkamadım. Mustafa Kemal Paşa hayatını ortaya koyan bir kişiydi. Fes kapmaya, mevki elde etmeye gelmiş biri olamazdı. O bir gerçek vatanseverdi, Atatürk’e hayranlığım yağmurlu bir gecede böyle başladı işte…

Ahmet Remzi COŞKUNER
 
Çok güzel bir tesadüf oldu bu. 19 Mayıs ile ilgili kompozisyon yazmıştım arama motoruna, buraya düştü yolum. :)

Konuyu konu sahipleri @ZeyNoO ve @Suskun'a teşekkürler. Öğretmen ve öğrenciler için güzel kaynak. Konuya destek olma ihtiyacı hissettim kendimde. :)
 
19 Mayıs konulu kompozisyon örneği...

19 Mayıs 1919 tarihi; Milletimizin, büyük bir onur mücadelesiyle Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde tarih sahnesinde bir kez daha şahlanışının destanıdır. Bütün umutların tükenmeye başladığı bir zamanda içinde Mustafa Kemal Atatürk'ün, Türk Milleti için “ Bu millet esir yaşamaktansa ölse daha iyidir” diyerek Samsun'a çıkması ve bağımsızlık hareketimizin de fitilini ateşleyen bir meşale olmuştur. Bu tarih ile birlikte Türk Milleti, kendi makûs kaderini tersine döndürmeye başlayarak, esaret altında yaşayamayacağını ve kutsal vatan topraklarımızın ilelebet işgal altında bulunamayacağını tüm dünyaya adeta haykırmıştır.

“Kurtuluş Savaşı” bu milli mücadele destanının adı olurken Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki Türkiye Büyük Millet Meclisi ise bu destanı yaşatan milletin kalbi olmuştur. 19 Mayıs 1919'da Samsun'dan yakılan bağımsızlık meşalesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılması ile birlikte kısa bir süre içerisinde dalga dalga tüm yurda yayılmıştır. Bugünkü varlığımızı ve özgürlüğümüzü o günlere hiç kuşkusuz ki o günlere borçluyuz. Temelleri yine o dönemlerde Mustafa Kemal Atatürk tarafından atılan "Milli Egemenlik" kavramı ile birliğimiz ve bütünlüğümüz sağlanmış, tek çarenin ancak millette olduğu tam manasıyla tescillenmiştir. Bugün gelinen noktada millet iradesi en büyük güç kaynağımız olmuştur. Bunun yaşatılması için hepimize ve bilhassa Atatürk'ün 19 Mayıs'ı armağan ettiği Türk gençlerine büyük görevler düşmektedir.

Binlerce şehit vererek, sıkıntı ve yokluklar içinde, büyük özveriler neticesinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti biz gençlere emanet edilmiştir. Bu sebeledir ki bu değerli emaneti yaşatmak ve sonsuza kadar korumak ve gelecek nesiilere en iyi şekilde aktarmak, en başta gelen görev ve sorumluluğumuz olmalıdır. İleride ülke yönetiminde söz sahibi olacak olan biz Türk gençleri, Türkiye Cumhuriyeti'ni omuzlarınızda yükseltecek dimağlar olarak ne denli büyük bir sorumluluk üstlenmiş olduğumuzun bilinç ve idrakindeyiz. Bu inaçtan aldığımız azim ve kararlılıkla ülkemizi, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün rehberliğinde çağdaş medeniyet seviyesine taşımaka adına elimizden geleni yapacağız.

Bütün bu anlatılanlar çerçevesinde birlik ve beraberliğimize yönelik her türlü saldırı veya tehdit karşısında ise bir birimize daha da fazla kenetlenerek hiç kimsenin, ne amaçla ve ne şekilde olursa olsun, huzur ve güvenliğimizi bozmasına fırsat vermeyeceğiz. Unutmamak gerekir ki ay yıldızlı bayrağımızın altında hepimizin bir ve bütün olarak yaşamasına imkân sağlayan unsur Atatürk’ün önderliğindeki milli mücadele sonucunda kurulan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetidir. Tüm kurum ve kuruluşlarıyla dimdik ayakta duran devletimiz, dıştan ve içten gelen her türlü saldırılara karşı Cumhuriyetin temel değerlerini korumaya sonuna kadar kararlıdır.

İşte Atatürk, doğum günüm dediği 19 Mayıs’ı en büyük eserim dediği ve halk egemenliğine yani milli arade gibi sağlam bir temel üzerine oturttuğu Türkiye Cumhuriyetini, Türk gençliğine armağan etmek suretiye bizlere duyduğu güveni en güzel şekilde ifade etmiştir. Bu nedenle bizler Türk geçliği olarak bu güvene layık olduğumuzu gayret ve çabalarımızla göstermeliyiz ki Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’ün de dediği gibi ilelebet paidar kalsın. Ne mutlu Türk’üm diyene!..
 
19 Mayıs'ın Anlam ve Önemi ile ilgili kompozisyon...

19 Mayıs 1919 günü Türk Milleti için önemli bir gündür. Özgürlüğe, bağımsızlığa ilk adım o gün atılmıştır. Bu savaş Mustafa Kemal paşa’nın 19 Mayıs 1919 günü samsuna ayak basmasıyla başlamıştır. Ülkesini içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak isterdi. Milletinin bağımsızlığı için yine milletin azmi ve kararlığına inandı. Mustafa Kemal Samsun’a çıkışıyla tüm ülkeyi aydınlatacak bir hareketi başlatmıştır. Anadolu insanın tek yumruk olmasını sağlamıştır. Atatürk, Türk milleti için giriştiği bu savaşta tüm gücünü millete olan inancından ve güveninden almıştır. Milletinin daima şerefli bir millet olarak yaşamasını isteyen Atatürk, bu sebeple girişilen savaşta tam bağımsızlığı esas almıştır.

19 Mayıs ülkenin mutlu geleceği için atılan ilk adımdır. 19 Mayısı doğum günü olarak kabul etmesi,19 Mayıs’ın tarihimizdeki yerini ve önemini en iyi biçimde yansıtmaktadır. Kurtuluş Savaşı, hazırlık savaşlarından büyük zafere kadar her yönüyle çok iyi tasarlanmış, umutların ve özlemlerin çığ gibi büyüyerek coşkuya ve zafere dönüştüğü kahramanlık destanımızdır.

Kurtuluş savaşı başarıyla sonuçlandıktan sonra 29 Ekim 1923 ‘te cumhuriyet ilan edilmiştir. Atatürk Cumhuriyeti Türk gençliğine armağan etmiştir.

Biz de Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı olan 19 Mayıs gününü ‘’Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ‘’olarak kutluyoruz. Bu kahramanlık destanını, o yollarda yaşayan büyük sıkıntıları ve çileleri unutmamaya, yeni nesillere de unutturmamaya çalışıyoruz. ‘’NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE’’

Yazan: Abdülkadir KOCA, Şht. Alb. İbrahim Karaoğlanoğlu İ.Ö.O, 6/D Sınıfı Öğrencisi – 2012
 
Geri
Top