2009 - İz Bırakanlar

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Acısıyla, tatlısıyla bir yılı daha geride bıraktık. Peki neydi 2009'dan bahsederken örnek verilecek komik, acıklı akılda kalıcı olaylar... Birlikte göz atalım.

500 Milyar Gitti

Fenomene dönüşen yarışmada büyük ödül verildi

2009 televizyon dünyasında da unutulmayacak olaylarla anılacak. Acun Ilıcalı tarafından hazırlanıp sunulan ve neredeyse bir televizyon fenomenine dönüşen "Var Mısın Yok Musun" yarışması 2 yıldır ilgiyle izleniyordu. Reyting rekorları kıran yarışmanın uzun süre programda kalan yarışmacıları neredeyse birer halk kahramanına dönüşmüştü. 2 senedir hermen her televizyonun izleyicisi aynı şeyi merak ediyordu; 500 milyarlık ödülü kazanan olacak mı?

Ve beklenen nihayet gerçekleşti. Ekim ayında, reytinglerin zirve yaptığı bir gecede, Ülkühan isimli yarışmacı kimsenin sözünü dinlemeyip kutusuna giderek tam tamına 500 milyarlık ödüle kavuştu. Televizyon ekranlarının bir efsanesi de yayına, bir festival havasında geçen ve 500 milyarlık ödülün sahibini bulduğu çok konuşulan bir bölümle son verdi.

---------------------------------​

Yılın Aşkı

Halit Ergenç-Bergüzar Koral evliliği

Evet, kesinlikle doğru bir tabir, yılın aşkı. 2009 yılının en sürpriz beraberliklerinden hatta en sürpriz evliliklerinden biriydi Halit Ergenç - Bergüzar Korel aşkı.

Ergenç’i Türk halkı ilk olarak Aliye’nin kötü adamı olarak sevdi. Genelde kötü karakterleri canlandıran oyuncuların pek de tutulmadığı ülkemizde oldukça sivri bir çıkış yapmıştı yakışıklı oyuncu. Aliye’yle kendini tanıttı ev Binbir Gece ile neredeyse tüm kadınları kendine aşık etti. Delice bir aşk yaşadı ve kimsenin tanımadığı, sıradan bir genç kızla, Gizem Soysaldı ile hayatını birleştirdi. Buraya kadar peri masalına benzeyen yaşam hikayesi bir anda değişmeye başladı.

Halit Ergenç ve rol arkadaşı Bergüzar Korel hakkında dedikodular başladı. Hatta dedikodular ayyuka çıktı. Ergenç eşinden boşandı ve herkesi şaşırtan bir kararla Ağustos ayında Bergüzar hanımla hayatını birleştirdi. Hatta bir de bebek beklemeye başladılar. Öyle ya da böyle, resmiyete dökülen aşklarını uzun yıllar yaşamalarını ve 2010 yılını bebekleriyle beraber keyifle geçirmelerini temenni ediyoruz.

---------------------------------​

70 Film Vizyonda

Yeşilçam Efsanesi geri dönüyor

Türk sineması, nam-ı diğer Yeşilçam, 2009 yılı ile birlikte büyük bir atağa kalktı. 70 filmin prodüksiyon çalışmasının yapıldığı 2009, tabi beraberinde, sinema sektörüne yönelik bir çok da tartışma getirdi. Bu kadar çok film çekiliyor olması, Türk filmlerine birkaç milyon dolarlara varan bütçelerin ayrılması, filmlerin çoğunun gişeden eli boş dönüyor olması... Sinema sektörü kendi içinde bu sorulara cevap arayadursun, Türk seyircisi durumdan oldukça hoşnut görünüyor.

Yapılan istatistiklere göre; Türk filmlerinin sinema pazarındaki payı yabancı filmlerden kat kat fazla. Holyywood yapımı, devasa bütçeli birçok gişe canavarı, iç pazarda artık Türk sinemasının temsilcileriyle başedemiyor. Sinemacılarımızın tek başarısı çok sayıda film çekmek değil elbette. Tüm dünyanın beğenisine sunulmak amacıyla üretilen filmlerin sayısı da ger geçen gün artıyor ve özellikle Avrupalı seyirciler, sinema dünyasında hatırı sayılır bir yere sahip olan festivallerde (başta Cannes Film Festivali olmak üzere), filmlerimizi ödüllendirmeye devam ediyor.
 
Parmaklıklar Ardında

Deniz Seki 2009’u hiç hatırlamak istemeyecek

Sanat camiasında 2009 yılında büyük mutluluklar yaşayan isimlerin yanı sıra büyük üzüntüler yaşayan isimler de oldu. Üzücü günler yaşayan ve büyük sıkıntılar çeken isimlerin başında ise şüphesiz Deniz Seki geliyordu.

Seki’nin problemleri aslında evvelki yıl başlamıştı. Hüsnü Şenlendirici ile birbirlerine aşık olduklarını itiraf ettikleri andan itibaren magazin gündeminin tepesine yerleştiler ve maalesef şanssızlık bir türlü yakalarını bırakmadı.

13 Şubat 2009 tarihinde ünlü sanatçı Seki, kokain kullandığı ve çevresine uyuşturucu temin ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Ancak 2 gün sonra serbest bırakıldı. Fakat kötü günler yeni başlamaktaydı. Savcılığı itirazı üzerine 24 Şubat’ta yeniden gözaltına alınan Seki tutuklanarak cezaevine gönderildi ve 2009 yılının yarısından fazlasını maalesef parmaklıklar ardında geçirdi. Bu zor günlerinde sevgilisi Hüsnü Şenlendirici tarafından da yalnız bırakılan sanatçı, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı 1 Ekim tarihini, büyük ölçüde haklı olarak, yeni doğumgünü ilan etti.

---------------------------------​

YTL’den TL’ye geçtik
Önce 6 sıfır atıldı, sonra isim değiştirildi

2005 yılında hayatımıza “Sıfır atma operasyonu” damgasını vurmuş, Türk lirasından 6 sıfır atılmıştı. BU sıfırsız günlere alışmamış epey zaman aldı. Yeni Türk Lirası adı verilen 0’sız banknotlar hayatımızı biraz zorladıysa da, dolar, Euro gibi yabancı paralara alışık olan halkımız küçük rakamları telaffuz etmeye hızla alıştı.

2009’la birlikte Merkez Bankası bir yeniliğe gitti ve 0’sız günlere alışık olan halka, buna da alışırsınız nasıl olsa diyerek, liranın isminde ufak bir değişik yaptı. YTL, TL’ye döndü. Aslında haksız da çıkmadılar. Değişikliğin farkına bile varmadan alıştık. Bu arada sakın unutmayın, 1 Ocak 2010 itibari ile YTL piyasadan tamamen kalkıyor. Elinizde hala YTL bulundurmaktaysanız

---------------------------------​

Savaşın Hüznü

Gazze abluka altına alındı bütün dünya kan ağladı

Neredeyse tüm dünya, İsrail ve Filistin arasında arabuluculuk yapmaya çalışırken hiç beklenmedik bir gelişme yaşanmıştı 2008’in son günlerinde. İsrail Gazze’yi vurmuş ve barış çağrıları boşlukta yankılanır hale gelmişti.

Gazze’nin işgal altında olduğu süreç, teknoloji sen nelere kadirsin dedirtti resmen. Dünyanın büyük bir kısmı eli kolu bağlı günlerce canlı yayınlarda yağan bombaları seyretti, savaş çığlıklarını dinledi. Tarih kitaplarının sayfalarında okuduklarımız sanki gerçeğe dönüştü. Her şey film şeridi gibi gözümüzün önünden geçti. Gazze halkı, sebebi her ne olursa olsun, telafisi olmayacak son derece korkunç günler yaşadı ve 2009’un ilk günlerinde tüm dünyayla birlikte olan biten her şeye seyirci kalmak zorunda kaldık.

Televizyon ekranlarında Ortadoğu’nun acılı coğrafyasında yaşanan kedere canlı canlı tanık olunca da, yaşadığımızın hayatın değerini, ülkemizin güzelliklerini, bencilce de olsa belki bu kez gerçekten hissettik.

---------------------------------​

Mardan Palace Açıldı

1.4 milyar dolarlık dev tesis

2009 ekonomisine damga vuran isimlerden biri de Azeri asıllı Rus işadamı Telman İsmailov oldu. Antalya’nın Kundu bölgesinde Mardan Palace Oteli’ni 1.4 milyar dolara inşa etmekle kalmadı, bu masrafa yakışır bir açılışla yaz aylarının magazin gündemine damgasını vurdu. İnşası 3.5 yılda tamamlanan otelin görkemli açılışına katılmak için dünyaca ünlü pek çok yıldız Antalya’ya davet edildi ve sırf bu tanıtım için 1.5 milyon dolarlık bir bütçe ayrıldı.

Monica Bellucci, Sharon Stone, Richard Gere, Tom Jones, Mariah Carey, Paris Hilton ve Seal’ın açılışına katıldığı otelin açılışı meşhur kırmızı halı seremonisi ile başladı. Sinema ve müzik dünyasının yıldızlarının yanı sıra otelin açılışına Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev de katıldı.

Sunuculuğunu Sharon Stone ve Richard Gere’in gerçekleştirdiği gecede Mariah Carey ev Seal sahne aldılar. Antalya’da gerçekleştirilmiş en iddialı organizasyonlardan biri olan Mardan Palace Oteli’nin açılışını ünlü işadamı yüzünün akıyla gerçekleştirdi diyebiliriz. Ve tabi ki magazin basınını günlerce meşgul etmeyecek değecek bir ton da malzeme üretti.

---------------------------------​

Acı Kayıplar

2009’dan hiç unutulmayacaklar

Sevinçleri ve üzüntüleriyle geride bıraktığımız 2009 yılında birçok acı kayıp da yaşadık. 2009’u, Vedat Okyar, Aykut Oray, Halit Refiğ, Ahmet Uluçay, Gazanfer Özcan ve Türkan Saylan’ı kaybettiğimiz yıl olarak da anımsayacağız.

Beşiktaş’ın ve milli takımımızın “Büyük Kaptan” efsane futbolcusu, spor yazarı Vedat Okyar, kanser tedavisine devam ederken 20 Temmuz sabahı 64 yaşında vefat etti. 11 Ağustos’ta ise “Katil’i” kaybettik. Bizimkiler dizisinde canlandırdığı Katil karakteri ile tüm Türkiye’nin gönlünde taht kuran ünlü tiyatrocu Aykut Oray’ın ani ölümü tüm tiyatro camiasında şok yarattı.

2009, ünlü bir sinemacıya, Halit Refiğ’e de veda ettiğimiz yıl oldu. Teyzem, Hanım, Karılar Koğuşu, Sultan Gelin, Vurun Kahpeye gibi Türk sinemasının birçok önemli eserinin yaratıcısı olan Refiğ, 11 Ekim’de 75 yaşında hayatını kaybetti.

Yine tiyatro camiasının mihenk taşlarından birini, Gazanfer Özcan’ı kaybettik. 17 Şubat’ta aramızdan ayrılan Özcan, ömrümüzün sonuna kadar Hüsnü Kuruntu ve Avrupa Yakası’nın Tahsin Bey’i olarak zihinlerimizde yaşayacak.

Öyle görülüyor ki 2009’da en büyük kayıpları sanat dünyası yaşamış. Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filmi ile yurtiçi ve yurtdışında birçok festivalde ödüller kazanan Ahmet Uluçay, tedavi gördüğü İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 30 Kasım’da hepimize veda etti.

Geride bıraktığımız yılın en büyük kayıplarından biri de Türkan Saylan’dı kuşkusuz. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin kurucusu ve genel başkanı olan Saylan, ömrü boyunca Atatürk ilkeleri doğrultusunda savaşan duruşu ve Türkiye çapında yürüttüğü etkinliklerle yeri doldurulamaz bir insandı. 17 yıldır kanser tedavisi görmekte olan Saylan, 18 Mayıs sabahı Türk halkına veda etti.
 
Galatasaray’da Deprem

Basketbol şubesi skandalla sarsıldı

Türkiye 2009’u özellikle spor alanında hayli hareketli geçirdi. Çifte kupayla büyük bir zafere imza atan Beşiktaş, Dünya Kupası’ndan elenen A Milli Takım, Fatih Terim’in istifası derken, gazetelerin spor sayfaları epey içerik üretti. Yılın son günleri yaklaşırken, ülkemiz tarihinde unutulmaz arasına gireceği kesin olan bir olay daha yaşadık.

Olaylı geçen Fenerbahçe-Galatasaray basketbol derbisinin hemen ardından, hazırlık maçları sırasında Galatasaray kulübünün, cezalı olan Cemal Nalga’yı başka bir basketbolcunun formasıyla sahaya sürdüğü iddia edildi. Gündeme bomba gibi düşen iddia televizyon kanallarında maç kayıtları gösterilerek ispatlandığında, kulübün Türkiye basketbol tarihinin en ağır cezasına çarptırılacağını ise herhalde kimse aklından geçirmemişti.

24 Eylül tarihinde Deutsche Bank Skyliners ile oynanan hazırlık maçında, cezalı basketbolcu Cemal Nalga’nın, o dönem sakat olan Tufan Ersöz’ün formasıyla sahaya çıktığı kesinleşti. Spor camiasında skandal kabul edilen olayın ardından durumu inceleyen Türkiye Basketbol federasyonu Disiplin Kurulu’ndan, Galatasaray’ı yıkan açıklama geldi.

Federasyon Galatasaray’ın ligdeki 5 maçta aldığı puanların silinmesine ve lige -4 puanla devam etmesine karar verdi. Skandalın ardından Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu’ndan istifa eden Yiğit Şardan’a 6 ay hak mahrumiyeti, antrenör Okan Çevik’e 3 yıl hak mahrumiyeti, Camal Nalga’ya 2 yıl hak mahrumiyeti, Tufan Ersöz’e de 4 ay hak mahrumiyeti cezası verildi.

---------------------------------​

İstanbul’da Sel Felaketi

17 Ağustos depreminden beri yaşanan en büyük felaket

Ekonomik krizleriyle, siyasi gündemiyle son 10 yılın en dertli senesi 2009’u geride bırakırken aklımızda kalan güzel şeylerin sayısının çok fazla olduğunu maalesef söyleyemiyoruz. Geride bırakıyor olduğumuz yılın en sarsıcı olaylarından biri ise, 17 Ağustos depreminden beri Marmara bölgesinde yaşanmış en büyük felaket kabul edilen Sel Baskını oldu.

Eylül ayının başında Tekirdağ ve çevresinde başlayan yoğun yağışın İstanbul semalarına ulaşmasıyla özellikle İkitelli, Silivri ve Çatalca bölgeleri birkaç saat içinde bir afet alanına dönüştü. Toplam 31 kişinin hayatına mal olan felaketi dakika dakika TV ekranlarından seyrederken korkunç bir soru aklımızdan gitmedi: “Hangi yüzyılda yaşıyoruz, İstanbul nasıl bir metropol?” Ancak yanıtı bizden önce doğa vermişti bile.

---------------------------------​

Sivasspor İhtilali

1.Ligde İhtilal

Üç büyükler neye uğradıklarını şaşırdı. 2009 üç büyükler, yani Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray için neredeyse kabusa dönüyordu. Türkiye 1. Futbol Ligi, yeni adıyla Süper Lig, tam bir ihtilale sahne oldu. Sivasspor adlı küçük bir Anadolu takımı, lig başladığı gün bayrağı eline aldı ve son haftalara kadar zirveyi kimseye kaptırmadı. Alışılgelmiş şampiyonların dışında yeni bir şampiyon mu göreceğiz derken Beşiktaş ligin ikinci yarısında Mustafa Denizli’nin takımın başına geçirimesiyle beraber büyük bir çıkışa başladı.

Zirveyi zorlayan ve Sivasspor’u ligin tepesinden indirme şansı olan tek takıma dönüşen Kara Kartallar bu fırsatı iyi değerlendirdi ve şampiyonluk kupasının yanı sıra Türkiye Kupası’nı da kaldırarak taraftarlarına muhteşem bir yıl geçirtti.

---------------------------------​

Yerel Seçimler Yapıldı

İktidar ve muhalefetin son çarpışması

2009 yılı, iktidar ve muhalefet arasında yaşanan son resmi çarpışmaya da tanıklık etti. Yerel Seçimler yapıldı ve Mart ayı büyük tartışmalarla geride kaldı.

Genel seçimlere göre biraz aşama kaydetmiş görünen ana muhalefet partisi CHP, Türkiye’nin kıyı şeritlerine resmen damgasını vurdu. Oy dağılımları, kısacası seçim sonuçları açıklandığında ortaya çıkan tablo, görsel olarak hepimizi biraz şaşırtmadı değil. Görünüşe bakılırsa kıyı şeridinde yer alan şehirlerin çoğunu CHP’li adaylar, bunun dışında kalan illerin çoğunu ise yeniden AKP almıştı.

Seçim öncesi yapılan anketlere göre oyunu %45’e çıkarması beklenen AKP, %38’de kalmasına rağmen başarısını bir kez daha ispatladı. Oylarını %23’e yükselten CHP’yi ise %16’lık payıyla MHP takip etti. Ve bir seçim daha, ardında bir çok tartışmalar bırakarak tarihin tozlu yapraklarına gömüldü.

---------------------------------​

Tarihi Ziyaret

Türkiye’den bir siyasi yıldız geçti; Obama

2009 yılı sadece Türkiye değil, dünya siyaseti açısından da oldukça hareketli bir yıldı. Tüm gözler Amerika Birleşik Devletleri’ne, daha doğrusu yüzyılın en önemli başkanlık seçimine çevrildi. Günlerce ihtişamlı başkanlık kampanyalarını takip ettik tüm dünyayla beraber. Ve ABD halkı bir ilki gerçekleştirip başkanlık koltuğunu bir siyahi siyasetçiye layık gördü. Obama’nın Beyaz Saray’a yerleşmesi tüm dünya tarafından coşkuyla karşılandı ve ABD’nin ilk siyahi lideri, yola çıkar çıkmaz gezilerinden birinde rotayı Türkiye’ye çevirdi.

Nisan ayında ülkemizi ziyaret eden ABD Başkanı, Ankara’daki temaslarında, iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve küresel sorunların görüşüleceğini önceden bildirmişti zaten. İki gün süren ziyaret boyunca yapılan görüşmelerden aklımızda kalansa, ülkemizin gerçekten bir siyasi yıldız ağırlamış olduğuydu. Sempatik lider Türk halkından da tam puan alarak tamamladı yolculuğunu.
 
Mardin'de Kabus

Bilge Köyü sakinleri unutulmayacak

Yaz aylarında Türkiye, uzun yıllar unutulmayacak bir katliam haberi ile sarsıldı. Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde, bir düğün evi basılmış ve yapılan saldırıda 44 kişi hayatını kaybetmiş. Sevgi Çelebi ile Habip Arı'nın düğünü sırasında gerçekleşen olayın, aileler arasında yaşanan bir problemden kaynaklandığı kısa sürede ortaya çıktı ve katliamı gerçekleştirdiği öne sürülen şüphelerin yargı süreci başladı bile. Ancak 6'si çocuk 16'si kadın 44 kişinin ölümünün acısını tüm Türkiye yüreğimizde hissettik.

Bilge Köyü katliamını bizzat yaşamış vatandaşlarımıza ize Kırklareli Valiliği kucak açtı ve hayatta kalan aileler içinde bulunduğumuz günlerde, Kırklareli Valiliği tarafındna tahsis edilen toplu konutlara yerleştirilmek üzere Trakya bölgesine taşındı. Bu korkunç olay gündemimizden düşmüş gibi görünse de, dava süreciyle birlikte 2010 yılında tekrar tekrar hatırlayacağımızı düşünüyoruz.

---------------------------------​

2009 Manga'nın Yılı

Avrupa'nın en iyisi...

2009, Türkiye müzik yaşamında maNga'nın yılı oldu denilebilir. 2001 yılında kurulan ve "Sing Your Song" yarışmasında ilk besteleri "Kal Yanımda" ile birincilik kazanan maNga, geçen yıllar içinde kendini oldukça sevdirdi. 2004 yılında, kendi adlarını taşıyan ilk albümleri müzik marketlerde yerini almıştı. Grubun yeni albümü "Şehr-i Hüzün" için oldukça uzun zaman bekledik ve bu muhteşem albüm 2009 Nisan'ında hayatımıza girdi.

Albümün ülkemizde kazandığı başarı ve maNga'nın uzun yıllardır bozulmadan süren tarzı, bu genç gruba MTV Avrupa Müzik Ödülleri'nde Türkiye'nin temsilcisi olma şansı kazandırdı. 20 ülkenin arasından sıyrılıp ilk 5'e girmeye hak kazanan grupla birlikte sevindik ancak bu ödül kazanıldıktan sonrasıyla kazanılamaz. maNga 2009 yılında büyük bir başarıya imza atarak, Berlin'de düzenlenen MTV Avrupa Müzik Ödülleri töreninden, "Avrupa'nın Ev iyi Sanatçısı" ödülü ile döndü. Dediğimiz gibi, müzik dünyasında 2009 kesinlikle ve hakkıyla maNga'nın yılıydı.

---------------------------------​

Akıl Almaz Kaza

BBP genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’ndan trajik veda

2009 yılının belki de en trajik kaybıydı Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayata veda etmesi. 25 Mart’ta Kahramanmaraş mitinginden sonra Yozgat’ta düzenlenen miting için yola çıkan Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopteri bilinmeyen bir sebepten ötürü Keş Dağı mevkinde düştü.

Kazanın hemen ardından İHA muhabiri İsmail Güneş cep telefonu vasıtasıyla acil yardım çağrısında bulundu. Ancak hava muhalefeti ve coğrafi şartların olumsuzluğu nedeniyle kazanın gerçekleştiği mevkiye 48 saat süresince yardım ekipleri ulaşamadılar. Bölgeye ulaşıldığında ise maalesef bir felaketle karşılaşıldı. Helikopter bulunan İHA muhabiri Güneş, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıoğlu, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, başkan yardımcısı Murat Çetinkaya ve pilot Kaya İstektepe hayatlarını kaybetmişti.

28 Mart tarihinde, tüm Türkiye’nin nefesini tutarak izlediği arama-kurtarma çalışmaları sona erdi ve üzücü haber BBP Genel Sekreteri Yalçın Topçu’nun ağzından ilan edildi. Yazıcıoğlu ve beraberindekiler vefat etmişti.

---------------------------------​

Sansasyonel Evlilik

2009'a damgasına vuran beraberlik

2009 yılı magazin gündemini en çok onlar meşgul etti. Halis Toprak, nam-ı diğer Halis Ağa, Temmuz ayında 3. kez dünyaevine girdi. Halis Ağa'nın ömür boyu mutlu olmasını hepimiz diledik ancak bu evlilik pek de sıradan bir evlilik olarak görünmüyordu. 71 yaşındaki 11 çocuk sahibi ünlü işadamının yeni gelini Nazlıcan Tagizade sadece 17 yaşındaydı. Basın günlerce bu evlilikten bahsetti, çocuklarının bir kısmı babalarının yeni evliliği konusunda zehir zemberek demeçler verdi ama kimsenin gücü bu aşkın önüne geçemedi. TMSF'yle kabus dolu günler geçiren, şirketlerinin geleceği hala belirsiz olan Toprak, yaptığı röportajlarda evliliğini, aşkını ve gelini Nazlıcan'ı sonuna kadar savundu. Keza, yeni eşi Nazlıcan Hanım da her fırsatta bu birlikteliğin kimseyi ilgilendirmeyeceğini ve kendisinin Halis Bey'le gönül rızasıyla evlendiğini ve çok mutlu olduğunu defalarca söyledi. Ve Türkiye gündemi böyledir, nasıl olursa kısa sürede başka şeyler magazinin ilgisini çekmeye başlayacaktır diyorduk ki, aynen öyle oldu. Halis Toprak-Nazlıcan Tagizade çifti gündemden geldikleri kadar hızlı düştüler. Konuyla ilgilenen herkese de, çiçeği burnunda çifte bir ömür boyu mutluluk dilemekten başka yapacak bir şey kalmadı.

---------------------------------​

Hadlerini Bilmediler

Bihter-Behlül ikilisi sınırları zorlamaya başladı

2009’a damgasını vurmuş hadiselerden biri de Aşk-ı Memnu’dur dersek yanılır mıyız? Dizilerin Türk seyirciyi etkilemesine alışıktık ama, uzun zamandır Aşk-ı Memnu kadar hayatımızı etkilemiş bir dizi de görmemiştik ekranlarda.

Ziyagillerin köşkü neredeyse kendi evimiz oldu. İzleyicilerse Bihter-Behlül ikilisinin suç ortakları. Esprisi bir yana, Beren Saat-Kıvanç Tatlıtuğ ikilisi tarafından başarıyla canlandırılan Bihter ve Behlül karakterleri o kadar başarılı ki, her giydikleri moda oluyor, her yedikleri tadılıyor hatta onları birer akraba gibi hisseden izleyiciler, kendilerini Adnan Bey’in yerine koyup beddualar bile ediyor.

Öyle ya da böyle, gizli saklı bir aşka yelken açma yolunda ilk sezonu tamamlayan Bihter ve Behlül, 2009’la beraber aşklarını uluorta yaşamaya başladı. Nihayet aşklarını ilan eden, öpüşen ve işi daha ileri götürüp sevişen bu çift, gündemimizi 2010’da meşgul edecek gibi görünüyor.
 
2009’un Salgını

Meksika’da başladı bütün dünyayı pençesine aldı

2009’u geride bırakırken hem keyifli hem keyifsiz bir sürü anı ve haber canlanıyor gözümüzde. Bunların bir kısmı gerçekten gözümüzü korkuttu ve sadece ülkemizi değil bütün dünyayı etkiledi. Etkileri artarak sürmekte olan bu olaylardan biri ve belki de en önemlisi, bütün dünyayı pençesine alan Domuz Gribi oldu.

Senenin başında ilk olarak Meksika’da ortaya çıkan ve ölümcül olduğu uzmanlar tarafından kesin bir dille ifade edilen H1N1 virüsü, nam-ı diğer Domuz Gribi, hayatımızı her alanda etkilemeye başladı. Salgın hastalığın ülkemizde de yayılmaya başlaması ve gün geçtikçe artan ölüm sayısı gözümüzü gerçekten korkuttu. Deyim yerindeyse evimizden çıkmaya ürker olduk.

Salgınla beraber, bu hastalığın çaresini bulmak için işleri daha da hızlandıran araştırmacılar yeni bir aşı geliştirdiklerini bütün dünyaya müjdelediler. Ancak aşının piyasaya çıkması başka tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu aşı ne kadar etkiliydi, yan etkileri nelerdi derken nerdeyse bütün gündemimiz Domuz Gribi oldu. Maalesef şu anda bile bu kötü günleri geçmişte kalmış tatsız anılar olarak tanımlayamıyoruz. Maalesef salgın etkilerini arttırarak yoluna devam ediyor ve uzmanlar 2010’da çok daha kötü bir salgına karşı mücadele etmek zorunda kalabileceğimiz konusunda tüm dünyayı uyarıyor.

---------------------------------​

3G

Ve üçüncü nesil iletişim teknolojisi hayatımızda

2009’un en büyük teknolojik olaylarından biri, belki de hayatımızı doğrudan etkileyeceğini bildiğimiz için, 3G idi. Ne olduğunu hepimiz tam olarak bilemesek de, Üçüncü Nesil Mobil İletişim Teknolojisi 3G ile artık cep telefonlarımızdan çok daha hızlı internete bağlanabilecek, eşimiz dostumuzla, henüz 3-5 sene öncesine kadar sadece bilim kurgu filmlerinde tanık olduğumuz gibi görüntülü konuşabilecektik.

Ve yaz sonunda 3G hayatımıza girdi. Kişisel hayatımızda yaratacağı değişiklikler bir yana, bu teknoloji ile toplumsal birçok alanda da ivme kazanılması bekleniyor. Özellikle e-devlet hizmetleri, uzaktan eğitim gibi internet teknolojilerini içeren uygulamalar için yakın bir zamanda, hele ki sokakta isek ve acil bir durumla karşı karşıyaysak, deli gibi internet kafe aramamız gerekmeyecek. Köydeki büyükanneniz için, başka bir şehirdeki herhangi bir devlet hastanesinden randevu bile alabileceksiniz. 2009’un teknolojik anlamda mutlu bir yıl olduğunu söylemezsek dürüst davranmış olmayız.

---------------------------------​

Roberto Cavalli İstanbul’da

Fashionable İstanbul’a bir dev imzasını attı

Ekim ayında gerçekleştirilen Fashionable İstanbul etkinliği moda dünyasına damgasını vurdu. Etkinlik moda dünyasına damgasını vurdu dedik ama, moda sektöründe 2009’un en önemli olayı sayabileceğimiz etkinliğe de dünya moda devi Roberto Cavalli damgasını vurdu.

Dolmabahçe Sarayı’nda deniz üstünde bir platforma kurulan alanda yapılan defilede ünlü modacı iki farklı koleksiyon tanıttı. Geçtiğimiz Şubat ayında Milano’da yaptığı defile ile 2009 Sonbahar/Kış sezonunu tanıtmış olan Cavalli, aynı koleksiyonu bu kez İstanbullu moda takipçilerinin beğenisine sundu. Hemen ardından da Oscar töreni gibi, bütün dünyanın gözünün üstünde olduğu organizasyonlarda, dünya çapında tanınan şöhretler tarafından giyilmiş giysileri podyumdaydı Cavalli’nin.

Cavalli’nin dünya çapında yüzü olan ünlü manken Jassica Stam de İstanbul’da podyuma çıkan top modeller arasındaydı.

---------------------------------​

Kara Bulutlar

Ne Türkiye ne de İstanbul böyle bir vahşet görmedi

3 Mart 2009 günü, televizyon ekranlarındaki "Şok şok şok" altyazılara gözü takılan herkes, aylarca sürecek bir dehşetin seyircisi oldu. Etiler'de bir çöp konteynerında başı kesilmiş bir genç kızın cesedi bulunmuştu. Mobese kameraları, cesedi çöp kutusuna atan soğukkanlı katilin görüntülerini kaydetmişti ve tüm Türkiye, kimliği kısa sürede belirnenen Münevver Karabulut'un yasını tutmaya başladı. Katil zanlısı ünlü bir ailenin ferdiydi ve amcası Hayyam Garipoğlu ünlü bir işadamıydı.

Zanlı Cem Garipoğlu'nun kendisi de henüz 17 yaşındaydı ve katledilen genç kızın erkek arkadaşıydı. 17 yaiındaki bir katil zanlısı aylarca polisten kaçmayı başardı ve İnterpol aracılığıyla tüm dünyada arandı. Gencecik yaşta yitirilen bu iki yaşamla ilgili türlü türlü iddialar ortaya atıldı. Karabulut ailesinin yaşantısını didik didik etmekle kalmayan basın, zaman zaman acılı aileye daha da fazla üzüntü yaşattı. Diğer tarafta ise 1 yaşındaki evlatları katil olmuş acılı bir aile daha vardı.

Aylar sonra nihayet, Cen Garipoğlu emniyet güçlerine teslim oldu ve yargılanma süreci başladı. Münevver'in acılı ailesine bir kez daha başsağlığı diliyor ve 2010 yılının, adeletin de yerini bulmasıyla, acılarını bir nebze olsun hafifletmesini temenni ediyoruz.

---------------------------------​

Willis Geldi Hoşgeldi

Bir Hollywood starı ağırladık

Misafirperver bir toplum olduğumuz artık dünya çapında tescilli. Bu sene Obama’dan Roberto Cavalli’ye, dünyanın önde gelen simalarını ağırlayan ülkemiz bir de Hollywood starı ağırladı. Zor Ölüm serilerinin yıldızı Bruce Willis!

Ekim ayında düzenlenen Fashionable İstanbul defilesinde podyuma çıkacak olan model eşi Emma Heming’e eşlik eden ve hiç üşenmeden kıtalar arası seyahat eden Willis, tabiri caizse krallar gibi ağırlandı. İstanbul’a ilk kez gelmesine rağmen şehri öve öve bitiremeyen ünlü aktör katıldığı bir televizyon programında; “İstanbul’a ilk kez geliyorum.Yakın tarihinizi bilmiyorum ama eski tarihinizi çok iyi biliyorum. Gelmeden İstanbul tarihini okudum. Tarihi doku çok güzel korunmuş. Çok modern ve Avrupai bir şehir, bir dünya kenti. Burada daha çok film çekilmeli” dedi.

Acun Ilıcalı’nın misafiri olarak Var Mısın Yok Musun yarışma programına da katılmayı ihmal etmeyen Willis, gelişi ve gidişiyle günlerce 2009 magazin gündemine damgasını vurdu.
 
Popun Kralını Kaybettik

Dünya Michael Jackson’a ağladı

2009 güzel anılar kadar kötü anılar da bıraktı arkasında. Ve muhtemelen önümüzdeki yüzyıl boyunca iyi olanlardan çok yaşattığı kötü anılarla anılacak çünkü bu yıl bir dünya çapında bir deve, pop müziğin kralı Michael Jackson’a veda ettik.

25 Haziran günü tüm dünya şok edici bir haberle sarsıldı. Henüz 51 yaşında olan ve Londra’dan başlayacak dünya turnesi nedeniyle aylardır sanat dünyasının bir numaralı gündemini oluşturan Michael Jackson hayatını kaybetmişti. Los Angeles’tan gelen kötü haber bir anda bütün dünyaya yayıldı ve dünyanın her köşesinde binlerce insan sokaklara dökülüp MJ’i andı.

Müziği, tarzı, giydiği çıkardığı, yediği içtiği her şeyle gündeme gelen, sanat dünyasının en ünlü simalarından biri olan ve neredeyse tüm dünya tarafından sevilen MJ’in ölümü de yaşamı gibi çok tartışmalı oldu. Yapılan otopsi sonucunda kanında fazla miktarda ilaç bulunan Michael Jackson’ın ölümünün ardındaki sır perdesinin 2010’da aydınlanmasını umut ediyoruz.

---------------------------------​

Terim İstifa Etti!

Türkiye 2010 Dünya Kupası’nda yok

2010 Dünya Kupası eleme grupları için kuralar çekildiğinde yüzümüz gülmüştü. 5. eleme grubunda yer alan Dünya ve Avrupa üçüncüsü Türkiye, eleme maçlarında İspanya, Belçika, Estonya, Ermenistan ve Bosna-Hersek’e karşı mücadele edecekti. Her ne kadar Avrupa Şampiyonu İspanya ile aynı grupta yer almışsak da hiç kimse Türkiye’nin bu gruptan çıkamayacağını ve 2010 Dünya Kupası’ndan eleneceğimizi aklına bile getirmemişti. Ancak korkularımız gerçek oldu.

Üstüste talihsiz sonuçlar alan A Millilerimiz son olarak Belçika’ya 2-0 yenilince ipler tamamen koptu. Dünya Kupası’na katılma şansımız hala devam ediyordu ancak kontrol bizim elimizden çıkmıştı.

Bursa’da oynanacak Ermenistan maçı öncesi gözler Bosna Hersek-Estonya maçına çevrildi. Bosna’nın 2-0’lık skora attığı imza kendi tarihlerinde bir destana dönüşürken, artık Dünya Kupası şansını tamamen yitirdiğinin bilincinde olan futbolcularımız sahaya hüzünlü çıktılar. Belçika maçı sonrası istifa edeceğini açıklamış olan Fatih Hoca da bekleneni yaptı ve Ermenistan maçı sonrası istifasını resmi olarak sundu.

---------------------------------​

Türk Dizilerini Çok Sevdiler

Kıvanç Tatlıtuğ – Tuba Büyüküstün çılgınlığı

Arap coğrafyası Türk yapımı dizilere aşık oldu. Hatta Arap ülkelerinde Dallas muamelesi gören Türk dizileri o kadar sevildiler ki, bu dizilerin başrol oyuncuları, tv ekranlarını meşgul ettikleri ülkelerde birer stara dönüştüler.

Merkezi Dubai’de bulunan ve 23 ayrı kanaldan uydu aracılığıyla bütün Arap dünyasına yayın yapan MBC tam 68 tane Türk dizisi ve 96 adet sinema filmi satın aldı.

Çemberimde Gül Oya’nın Arap ülkelerinde çok sevilmesinin ardından Ihlamur Altında da Arap dünyasında olaylar yarattı. Öyle ki Arap kadınları Tuba’nın giydiği kıyafetleri Türkiye’den sipariş etmeye, saçlarını öyle yaptırabilecekleri kuaförlere gitmeye başladılar. Jönlerimizden ise Kıvanç Tatlıtuğ aynı ilginin odağı oldu. Genç aktörün oynadığı Gümüş dizisi, Arap ülkelerinde, ülkemizdekinden çok daha fazla ilgi görüyor. Hayranları ise kendisini “Ortadoğu’nun Brad Pitt’i” ilan edeli uzun zaman oldu.

---------------------------------​

Windows 7

Bilgisayar dünyasında 2009

Bilgisayar ve teknolojileri dünyasından 2009 nasıl geçti diye düşünecek olursak aklımıza tak bir şey geliyor; Windows 7. Bir işletim sistemi olarak Windows’un ilk sürümünün piyasaya çıkmasının ardından yedinci sürüm olan işletim sistemine adını veren de işte bu sayı.

Bilgisayar meraklıların uzun süredir heyecanla beklediği Windows 7 yaz aylarında kendini tanıttı. Vista teknolojilerini baz alan yeni işletim sisteminin en keyifli yanının muhteşem hızı olduğuna şüphe yok. Artık bilgisayarı çok daha hızlı açılan kullanıcılar, Windows 7’nin XP uyumluluk modu sayesinde de, XP ile uyumlu tüm programları yeni iletim sistemleriyle de tam uyumlu çalıştırabilecek.

Gelişmiş Görev Çubuğu, Yeni Klavye Kısayolları, Aero Shake, Aero Peek,.. Windows 7’nin özelliklerini saymakla bitiremeyeceğimizi söyleyebiliriz. 2009’da bu deneyimi yaşamadıysanız, 2010’da fazla geç kalmadan işletim sisteminizi Windows 7 ile değiştirmenizi tavsiye ederiz.

---------------------------------​

Süreyya Ayhan’a Ömür Boyu Men

Milli atlet tüm Türk halkını yasa boğdu

2009 milli gururumuz Süreyya Ayhan için maalesef kabuslarla dolu bir seneydi. Hem kendine hem de Türk halkına büyük üzüntüler yaşatan atlet, müsabakalardan ömür boyu men cezası aldı.

2004 yılında bir ihlal, 2007 yılında ise bir doping skandalıyla gündeme gelen şampiyon atletimiz Süreyya Ayhan’a Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) Tahkim Kurulu, 4 yıl boyunca müsabakalardan men cezası vermişti. Eşi ve antrenörü Yücel Kop ise 2 yıllık bir men cezasına çarptırılmıştı. Ceza indirimi talebiyle Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) başvuran ikili, ve dolayısıyla Türk halkı, çok daha büyük bir şok yaşadı. Mahkeme, ceza indirimine gitmek yerine çok daha olumsuz bir karar alarak sporcumuzun cezasını ömür boyu mene çevirdi. Antrenör eşi Kop’un ise 2 yıllık cezasını ortada somut bilgi ve belge olmadığı gerekçesiyle kaldırdı.

Milli atletimizden daha uzun yıllar büyük başarılar beklerken böyle bir ceza haberi almak da hepimizi yasa boğdu.

---------------------------------​

Hadise’li Eurovision

En konuşulan Eurovision performansı

Sertab Erener’in birinciliği ile zirvesine oturduğumuz Eurovision’dan artık her sene aynı sonuçla dönmek istiyoruz ve Eurivison Türk halkının gündeminde yeniden eski popülaritesini kazandı. Bu sene kimi göndersek tartışmaları aylarca sürüyor ve hepimiz favorilerimizi tartışıyoruz.

Geçtiğimiz yıl Eurovision’a damgasını vuran isim ise, sadece ülkemizde değil neredeyse tüm Avrupa’da Hadise oldu. Düm Tek Tek parçasının tanıtılmaya başlamasıyla Hadise’nin kostümünden kilosuna, yanındaki dansçılardan yüzünde çıkan sivilceye kadar günlerce ünlü sanatçıyla yaşadık.

Oryantal esintiler taşıyan kırmızı bir kostümle yarışma gecesi muhteşem bir performansa imza atan sanatçımız, komşu komşunun külüne muhtaçtır oylama sisteminin kurbanı olmuş gibi görünse de, dördüncülük kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Kısaca 2009’da Eurovision epey Hadise’li geçti!
 
Bunlar gündemde olan şeyler
Bide halkın yaşadıkları varki
En büyük iz onların yüreklerin diye düşünüyorum
Bu yıl nedense çoğu kişi için üzüntülerle dolu bi yıl oldu
ve umarım 2010 bereket huzur ve barış getirir bizlere :)
 
Geri
Top