Global Footprint Network, 29 Temmuz'u Dünya Limit Aşım Günü olarak ilan etti. Yıl sonuna kadar tüketeceğimiz bütün doğal kaynaklar, 2020'nin kredisinden düşecek.
İnsanoğlu, üzerinde yaşadığı gezegeni adeta telef ediyor. Bir yandan kaynaklar sanki hiç tükenmeyecekmiş gibi kullanılmaya devam ederken diğer yandan da gezegenimizi kasıp kavurmaya devam eden küresel ısınma için herhangi bir önlem alınmıyor.
Küresel Ayak İzi Ağı (Global Footprint Network) bugünü, "Limit Aşım Günü" olarak ilan etti. Bu, gezegenimizin bize 2019 yılı için vermiş olduğu doğal kaynakları, bugün itibarıyla tükettiğimiz, 2019 yılının sonuna kadar insanoğlunun yapacağı her kaynak tüketiminin, önümüzdeki yılın kredisinden alınacağı anlamına geliyor. Bu da 2020 yılında, daha erken bir tarihin Limit Aşım Günü olacağı anlamına geliyor.
Her ülkenin doğal kaynak kullanımı, çeşitli etkenlere göre değişiklik gösteriyor. Ülkemiz bu yıl dünya genelinde 29 Temmuz olarak ilan edilen Limit Aşım Günü'nü yaklaşık bir ay önce, 27 Haziran'da yaşadı. Biraz daha oransal olarak gerekirse Türkiye bu yıl, 1.8 dünya varmış gibi doğal kaynakları tüketti. Geçtiğimiz yılda da Türkiye benzer bir şekilde dünya ortalamasının daha öncesinde kaynaklarını tüketmişti. Geçtiğimiz yıl, dünya ortalamasından 21 gün önce doğal kaynaklarımızı tüketmiştik. Yayımlanan verilerle birlikte bu yıl, doğal kaynaklarımızı biraz daha erken tüketmiş olduk.
Limit Aşım Günü'nün erken ya da geç olması için bazı kriterler bulunuyor. Kent yaşamının planlanması, sanayileşme, geri dönüşüm ve gıda üretim modelleri gibi kriterler, her ülkenin farklı tarihlerde kaynaklarını tüketmesine neden oluyor. Örneğin; plansız kentleşme ve kar odaklı sanayileşme, bir ülkenin Limit Aşım Günü'nü erkene alırken geri dönüşüme verilen önem ve petrol tüketiminden uzaklaşmak bugünü öteliyor.
Yukarıda bulunan fotoğrafı incelediğimiz zaman Katar'ın, doğal kaynakları en kısa sürede tüketen ülke olduğunu görebiliyoruz. Yani eğer dünyada tek bir ülke olsaydı ve bu ülke Katar olsaydı ve yaşam biçimi bu yıl olduğu gibi olsaydı, 11 Şubat geldiği zaman yıllık kaynak tüketim limitini kullanmış ve bir sonraki yılın kaynaklarını tüketmeye başlamış olurduk. Ancak dünyanın tek ülkesi Kırgızistan olsaydı ve yaşam tarzı mevcut şekilde devam etseydi, yıllık kaynak tüketimi yıl bitimine birkaç gün kala gerçekleşecekti.
Ancak bu kötü gidişe iyimser tablolar çizebilmek için yapılabilecek bazı yollar bulunuyor. Bu yöntemlere bakacak olursak;
Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için elimizden gelen her şeyi yapmak durumundayız. Hayatınızda uygulayacağınız bazı küçük değişiklikler bile, uzun dönemde gezegenimiz için büyük bir öneme sahip olabilir.
İnsanoğlu, üzerinde yaşadığı gezegeni adeta telef ediyor. Bir yandan kaynaklar sanki hiç tükenmeyecekmiş gibi kullanılmaya devam ederken diğer yandan da gezegenimizi kasıp kavurmaya devam eden küresel ısınma için herhangi bir önlem alınmıyor.
Küresel Ayak İzi Ağı (Global Footprint Network) bugünü, "Limit Aşım Günü" olarak ilan etti. Bu, gezegenimizin bize 2019 yılı için vermiş olduğu doğal kaynakları, bugün itibarıyla tükettiğimiz, 2019 yılının sonuna kadar insanoğlunun yapacağı her kaynak tüketiminin, önümüzdeki yılın kredisinden alınacağı anlamına geliyor. Bu da 2020 yılında, daha erken bir tarihin Limit Aşım Günü olacağı anlamına geliyor.
Her ülkenin doğal kaynak kullanımı, çeşitli etkenlere göre değişiklik gösteriyor. Ülkemiz bu yıl dünya genelinde 29 Temmuz olarak ilan edilen Limit Aşım Günü'nü yaklaşık bir ay önce, 27 Haziran'da yaşadı. Biraz daha oransal olarak gerekirse Türkiye bu yıl, 1.8 dünya varmış gibi doğal kaynakları tüketti. Geçtiğimiz yılda da Türkiye benzer bir şekilde dünya ortalamasının daha öncesinde kaynaklarını tüketmişti. Geçtiğimiz yıl, dünya ortalamasından 21 gün önce doğal kaynaklarımızı tüketmiştik. Yayımlanan verilerle birlikte bu yıl, doğal kaynaklarımızı biraz daha erken tüketmiş olduk.
Limit Aşım Günü'nün erken ya da geç olması için bazı kriterler bulunuyor. Kent yaşamının planlanması, sanayileşme, geri dönüşüm ve gıda üretim modelleri gibi kriterler, her ülkenin farklı tarihlerde kaynaklarını tüketmesine neden oluyor. Örneğin; plansız kentleşme ve kar odaklı sanayileşme, bir ülkenin Limit Aşım Günü'nü erkene alırken geri dönüşüme verilen önem ve petrol tüketiminden uzaklaşmak bugünü öteliyor.
Yukarıda bulunan fotoğrafı incelediğimiz zaman Katar'ın, doğal kaynakları en kısa sürede tüketen ülke olduğunu görebiliyoruz. Yani eğer dünyada tek bir ülke olsaydı ve bu ülke Katar olsaydı ve yaşam biçimi bu yıl olduğu gibi olsaydı, 11 Şubat geldiği zaman yıllık kaynak tüketim limitini kullanmış ve bir sonraki yılın kaynaklarını tüketmeye başlamış olurduk. Ancak dünyanın tek ülkesi Kırgızistan olsaydı ve yaşam tarzı mevcut şekilde devam etseydi, yıllık kaynak tüketimi yıl bitimine birkaç gün kala gerçekleşecekti.
Ancak bu kötü gidişe iyimser tablolar çizebilmek için yapılabilecek bazı yollar bulunuyor. Bu yöntemlere bakacak olursak;
- Gıda israfını yüzde 50 oranında azaltmayı başarabilirsek, kaynak tüketim günümüz 38 gün,
- Şehirlerdeki otomobil tüketimini yüzde 50 oranında azaltabilirsek, kaynak tüketim günümüz 12 gün,
- Karbon ayak izimizi yüzde 50 oranında azaltabilirsek, 93 gün ötelenmiş olacak.
Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için elimizden gelen her şeyi yapmak durumundayız. Hayatınızda uygulayacağınız bazı küçük değişiklikler bile, uzun dönemde gezegenimiz için büyük bir öneme sahip olabilir.
