YoRuMSuZ
Biz işimize bakalım...
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Örnek Konuşma Metni
Bugün 23 Nisan 2006 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın 86. yılını kutluyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı 23 Nisan 1920, Ulusumuzun babadan oğula geçen saltanat yönetimini terk ederek halkın kendisini, seçtiği temsilcileri aracılığı ile yönetmeye başladığı günün adıdır. Devletimizin yönetim sisteminde bu tarihle başlayan büyük değişim, Türk Ulusu’nun binlerce yıllık tarihindeki en büyük devrimi simgeleyen 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanı ile sonuçlanmıştır. Büyük Önderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ilk Meclisin açıldığı 23 Nisan 1920 gününü Ulusumuza aynı zamanda Çocuk Bayramı olarak armağan etmiş ve bu yönüyle de büyük Önderimiz dünya ölçeğindeki eşsiz liderliğini bir kez daha göstermiştir.
Seksen üç yıl önce kurulan genç Cumhuriyetimiz, bu geçen süre içerisinde pek çok güçlüklere rağmen tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmiş ve Türk Ulusu ATATÜRK İlke ve Devrimlerini, Cumhuriyetin temel niteliklerini özümsemiştir. Cumhuriyetimizin en önemli kuruluş felsefesi olan “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” ilkesi, ülkemizi ilgilendiren siyasal, ekonomik, iç ve dış her türlü kararların sadece Türk Ulusuna ait olduğu, başkaca hiçbir ülkenin veya yabancı kuruluşların bu kararlarda hükümranlık hakkı olamayacağı ve egemenlik haklarımızdan kısmen veya tamamen vazgeçme anlamına gelen her tür teslimiyetçi siyasal anlayışlara kesinlikle izin verilemeyeceğini ifade eder. Ancak ne yazık ki son yıllarda demokrasi, insan hakları ve yerel yönetimleri güçlendirme adına dış güçlerin etkisiyle yapılan bazı düzenlemelerin etnik ve dinsel ayrılıkçı hareketleri cesaretlendirdiği ve ülkemizde bir kardeş kavgası yarattığı bir gerçektir. Ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve Anayasamızın değiştirilemez ilkeleri çerçevesinde bağımsız bir ülke olarak tek amacımız akıl ve bilimin önderliğinde çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ve onu da aşmaktır. Binlerce yıllık ortak bir tarih ve kültürel birikimin yarattığı Türk Ulusu, bütün sorunlarına çözüm bulacak ve uygulayacak güç ve yetenektedir. Her kuşak kendisinden sonraki kuşaklara daha iyi bir Türkiye bırakmak durumunda ve sorumluluğundadır. Bu, Ülkemize ve yarının büyükleri çocuklarımıza olan en temel görevimizdir. En yakın zamanda tüm sorunlarını çözmüş bir Türkiye göreceğimiz inanç ve temennisiyle tüm Ulusumuzun ve çocuklarımızın bayramını kutluyor, bu vesileyle bu günleri bize armağan eden Büyük Önderimizin önünde bir kez daha saygı ile eğiliyorum.
Bugün 23 Nisan 2006 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın 86. yılını kutluyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı 23 Nisan 1920, Ulusumuzun babadan oğula geçen saltanat yönetimini terk ederek halkın kendisini, seçtiği temsilcileri aracılığı ile yönetmeye başladığı günün adıdır. Devletimizin yönetim sisteminde bu tarihle başlayan büyük değişim, Türk Ulusu’nun binlerce yıllık tarihindeki en büyük devrimi simgeleyen 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanı ile sonuçlanmıştır. Büyük Önderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ilk Meclisin açıldığı 23 Nisan 1920 gününü Ulusumuza aynı zamanda Çocuk Bayramı olarak armağan etmiş ve bu yönüyle de büyük Önderimiz dünya ölçeğindeki eşsiz liderliğini bir kez daha göstermiştir.
Seksen üç yıl önce kurulan genç Cumhuriyetimiz, bu geçen süre içerisinde pek çok güçlüklere rağmen tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmiş ve Türk Ulusu ATATÜRK İlke ve Devrimlerini, Cumhuriyetin temel niteliklerini özümsemiştir. Cumhuriyetimizin en önemli kuruluş felsefesi olan “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” ilkesi, ülkemizi ilgilendiren siyasal, ekonomik, iç ve dış her türlü kararların sadece Türk Ulusuna ait olduğu, başkaca hiçbir ülkenin veya yabancı kuruluşların bu kararlarda hükümranlık hakkı olamayacağı ve egemenlik haklarımızdan kısmen veya tamamen vazgeçme anlamına gelen her tür teslimiyetçi siyasal anlayışlara kesinlikle izin verilemeyeceğini ifade eder. Ancak ne yazık ki son yıllarda demokrasi, insan hakları ve yerel yönetimleri güçlendirme adına dış güçlerin etkisiyle yapılan bazı düzenlemelerin etnik ve dinsel ayrılıkçı hareketleri cesaretlendirdiği ve ülkemizde bir kardeş kavgası yarattığı bir gerçektir. Ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve Anayasamızın değiştirilemez ilkeleri çerçevesinde bağımsız bir ülke olarak tek amacımız akıl ve bilimin önderliğinde çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ve onu da aşmaktır. Binlerce yıllık ortak bir tarih ve kültürel birikimin yarattığı Türk Ulusu, bütün sorunlarına çözüm bulacak ve uygulayacak güç ve yetenektedir. Her kuşak kendisinden sonraki kuşaklara daha iyi bir Türkiye bırakmak durumunda ve sorumluluğundadır. Bu, Ülkemize ve yarının büyükleri çocuklarımıza olan en temel görevimizdir. En yakın zamanda tüm sorunlarını çözmüş bir Türkiye göreceğimiz inanç ve temennisiyle tüm Ulusumuzun ve çocuklarımızın bayramını kutluyor, bu vesileyle bu günleri bize armağan eden Büyük Önderimizin önünde bir kez daha saygı ile eğiliyorum.