Muhsin Yazıcıoğlu
(d. 1954, Şarkışla, Sivas - ö. 25 Mart 2009, Göksun, Kahramanmaraş, Türkiye),
Türk siyasetçi.
19. (Sivas, MÇP), 20. (Sivas, Anap) ve 23. dönem (Sivas, BBP) T.B.M.M.'de milletvekili , Büyük Birlik Partisi'nin kurucusudur. Partinin Genel Başkanı olarak görev yapmıştır.
Hayatı
1954 yılında Şarkışla'nın Elmalı köyünde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Şarkışla'da yaptıktan sonra Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ni bitirdi.
1968'de cemiyetçilik çalışmalarına başladı. Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katıldı; üniversite eğitimi için 1972'de Ankara'ya geldikten sonra da, Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde görev yapmaya başladı. Sırasıyla Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı'nda bulundu. Yazıcıoğlu, 1978'de faaliyete geçen Ülkücü Gençlik Derneği'nin de kurucu Genel Başkanı oldu. Bu dönemde yaşanan Bahçelievler ve Kahramanmaraş katliamlarındaki sorumluluğu iddiası ispatlanamadı. 1980 sonrası yapılan yargılamalarda da beş yılı hücrede olmak üzere yedi buçuk yıl hapishanede yattı ve bu suçlamalardan beraat etti.
1978'de Abdullah Çatlı ve Mustafa Pehlivanoğlu yakalanınca, "Ankara'ya geldiklerinden bir saat kadar sonra şubeye telefon açarak, Bu size son ihtarım. Abdullah Çatlı’yı bırakmazsanız Ankara'nın 150 yerinde bomba patlatacağız diyerek emniyeti tehdit ettiği rivayet edilir. Bir iddiadan ibaret olan bu bilginin bir kesinliği yoktur. 1978 yılında Alevi vatandaşlara karşı düzenlenen katliamın ÜGD başkanı olarak tertipçisi olmakla suçlanmış ve daha sonra beraat etmiştir.
1980 yılına kadar MHP'de Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulunan Muhsin Yazıcıoğlu, 12 Eylül 1980'den sonra MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda yargılandı. 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde kaldı. Burada Üşüyorum adlı bir şiir yazmıştı.
Yazıcıoğlu, cezaevinden çıktıktan sonra, cezaevindeki ülkücüler ve onların ailelerine yardım amacıyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı'nın başkanlığını yaptı. Yazıcıoğlu, 1987'de Milliyetçi Çalışma Partisi'ne (MÇP) girdi ve Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu. 20 Ekim 1991 Milletvekili Genel Seçimlerinde, Refah Partisi (RP), Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ve Islahatçı Demokrasi Partisi'nin (IDP) oluşturduğu ittifak bünyesinde milletvekili adayı olan Muhsin Yazıcıoğlu, Sivas'tan milletvekili seçildi.
Yazıcıoğlu, 7 Temmuz 1992'de, "içinde bulunduğu partinin siyasi anlayışıyla uyuşamadığı" gerekçesiyle 5 milletvekili arkadaşı ile beraber MÇP'den ayrıldı. 29 Ocak1993'te, MÇP' den ayrılan bir grup arkadaşı ile beraber Büyük Birlik Partisi'ni (BBP) kurdu ve partinin Genel Başkanı oldu.
24 Aralık 1995'te yapılan erken genel seçimlerinde ANAP-BBP ittifakından 20. Dönem Sivas milletvekili olarak yeniden parlamentoya giren Yazıcıoğlu, 28 Şubat 1996'da ANAP'tan istifa ederek, BBP'ye döndü. 8 Ekim 2000 tarihindeki 4., 20 Temmuz 2003 tarihli 5. ve 30 Nisan 2006 tarihli 6. Olağan ve 15 Nisan 2007 tarihli 2. Olağanüstü Büyük Kurultaylarda yeniden genel başkan seçildi.
22 Temmuz 2007 seçimlerinde Sivas'tan bağımsız milletvekili olarak TBMM'ye girdi ve seçimlerden önce bıraktığı BBP Genel Başkanlığına tekrar seçildi.
25 Mart 2009 günü bir helikopter kazasında yaşamını yitirdi. Vasiyeti üzerine cenazesi, Taceddin Dergahı'na gömülmeyi vasiyet ettiği için bir bakanlar kurulu kararı çıkarılarak Mehmet Âkif Ersoy müzesi olarak kullanılan dergahın bahçesine defnedilmiştir. Evli ve iki çocuk babası idi.
Helikopter kazası
25 Mart 2009 tarihinde, Kahramanmaraş mitinginden Yozgat-Yerköy mitingine hareket etmek üzere içinde bulunduğu helikopter bilinmeyen bir sebepten dolayı düştü. Ama söylenenlere göre pervane dağa çarptı ve düştü. Helikopter düştükten sonra İHA muhabiri İsmail Güneş 112 Acil Servisi aramıştır. Bu konuşmada bacağının kırık olduğunu, helikopterde bulunanlardan sadece BBP Sivas il Başkanı Erhan Üstündağ'ın inlediğini, ne BBP Sivas il başkan yardımcısı Murat Çetinkaya ne de pilot Kaya İstektepe'den ses gelmediğini, Muhsin Yazıcıoğlu'nu ise göremediğini söylemiştir.
Bu konuşmalar İsmail Güneş'in son konuşması olmuştur. Kazadan 48 saat sonra helikopterin enkazı ve Muhsin Yazıcıoğlu dahil 6 kişinin naaşı arama ekipleri içerisinden 17 gönüllü civar köylüsü tarafından Sisne ve Kızılöz Köyleri arasındaki Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkiinde bulundu. Enkaz, 48 saat süren arama çalışmalarının yapıldığı bölgenin içerisinde değil 115 km uzağındaydı.
28 Mart 2009 tarihi ve saat 14:10'da BBP Genel Sekreteri Yalçın Topçu'nun yaptığı açıklamaya göre, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekiler vefat etmişlerdir. Kendisi daha önce on yedi defa trafik kazası geçirmişti ancak bunların hepsini hafif sıyrıklarla atlatmıştı.
Cenazesi ve Ölümünden Sonrası
Muhsin Yazıcıoğlu'nun cenazesi ölümünden 6 gün sonra 31 Mart 2009 tarihinde Kocatepe Camii'nde düzenlendi. Naaşı Gazi Üniversitesi Hastanesi morgundan çıkarılıp Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne götürüldü. Cenazenin morgdan çıkarılması sırasında burada toplanan partililerin göz yaşlarını tutamadıkları görüldü.
TBMM'deki törende Yazıcıoğlu'nun Türk bayrağına sarılı naaşının üzeri çiçeklerle süslendi. Cenazenin tören alanındaki yerine konulması sırasında özgeçmişi okundu ve saygı duruşunda bulunuldu.
Cenaze törenine, Yazıcıoğlu'nun annesi Fidan Yazıcıoğlu, eşi Gülefer Yazıcıoğlu, çocukları Furkan ve Firuze Yazıcıoğlu, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bakanlar, milletvekilleri, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız, eski başbakanlardan Tansu Çiller ve Yıldırım Akbulut, eski TBMM Başkanları Bülent Arınç, Mustafa Kalemli, Ömer İzgi ve İsmet Sezgin, eski ve yeni milletvekilleri, çok sayıda partili ile vatandaşlar da katıldı.
Tören boyunca sandalyede oturan Yazıcıoğlu'nun annesi Fidan Yazıcıoğlu, gözyaşlarını tutamadı. Yazıcıoğlu'nun oğlu Furkan, babasının resmini taşırken kızı Firuze, karısı Gülefer ve kız kardeşi Mavuş Ocak, tören öncesi taziyeleri kabul etti.
Törene ilk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gelirken, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise törenin sonuna doğru protokoldeki yerini alabildi. Eski Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan'ın da katıldığı törene, eski milletvekillerinden Muharrem Şemsek tekerlekli sandalye ile geldi.
TBMM yerleşkesi içinde ve dışında çok sayıda insan Muhsin Yazıcıoğlu'nu son yolculuğuna uğurlamak için büyük bir kalabalık oluşturdu. Cenaze töreninin yapıldığı alandaki merdivenler dahil her yer tıklım tıklım dolarken, protokoldekilerin bu yüzden yerlerini almada sıkıntı yaşadığı görüldü.
Cenaze törenine basın mensupları dahil yaklaşık 700.000 kişi katıldı. Muhsin Yazıcıoğlu'nın ölümünün ardından memleketi Sivas'ta birçok parka ve cadde ismi verildi. Amasya'da yapılan caddenin ismi Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi olarak değiştirildi. Anadolu'nun birçok yerinde park, cadde ve vakıflara onun ismi verilerek kendisine duyulan sevgi ve saygı tekrar ifade edildi.
Ölümün ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Öldüğümüzde milletin gönlünde bıraktığımız izlerle anılacağız. Öldükten sonra onu hayırla yad etmek değil 'yaşamında acaba nasıl yaklaştınız' bu önemlidir. Muhsin Yazıcıoğlu milletin gönlüne girmiş, sevgi ve saygı kazanmış er kişi olarak anılacaktır"
Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu "Muhsin başkan kendisini milletin birliğine, dirliğine, devletimizin sonsuza dek yaşamasına adamış değerli bir dava adamıydı. Çok sıkıntı, çok çile çekti ama hiçbir zaman bu davasından, ülküsünden taviz vermedi. O sıradan bir siyasetçi değildi. Yüzlerce, binlerce gencimize yeni ufuklar açmış, onları etrafında toplamış büyük bir dava adamıydı."
Mehmet Ağar, "Neticede inanmış ve inandığı için teslim olmaktan başka düşüncesi olmayan insanlar, her türlü sonucu bu iman ve inanç içinde kabullenecektir. Camiaya, dostlarına, yakınlarına ve muhterem ailesine sabırlar diliyorum. Allah güç kuvvet versin."
Devlet Bahçeli, "Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve değerli dava arkadaşları, demokrasimizin şehididirler. Acımız, üzüntümüz büyüktür. Milletimizin varlığı, birliği ve geleceği konusunda çok büyük hizmetler sunmuş bir dava insanının, demokrasinin önemli bir müessesesi olan seçimler arifesinde görevinin başında, bir seçim toplantısından diğer bir seçim toplantısına giderken hayatını kaybetmiş olması milletimiz açısından çok üzücüdür. Kurmuş olduğu mücadele ruhu, sürekli olarak devam edecektir, arkadaşları yalnız bırakmayacaktır. Ruhu şad, mekanı cennet olsun."
Zeki Sezer , "Allah, BBP'nin camiasına, milletimize ve Sayın Yazıcıoğlu'nun ve diğer hayatını kaybedenlerin ailelerine sabır versin. Tüm milletimizin, BBP'nin ve ailesinin başı sağolsun." sözlerini söylediler.