Çankaya Köşkü, Mustafa Kemal'e armağan edildi.
Atatürk, köşkü bir yazı ile orduya bağışladı.
Çankaya Köşkü, Türkiye'nin Başkenti Ankara'da bulunan, Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanlarının ikamet ettiği komplekstir. Çankaya Köşkü, Ankara'nın merkezi olan Kızılay Meydanı'nın yaklaşık 5 kilometre güneyindedir ve rakımı 1,071 metredir. Çankaya Köşkü 1.77 km² büyüklüğünde bol ağaçlı ve halka kapalı bir alan üzerinde kuruludur.
Müze Köşk
Atatürk Müze Köşkü olarak adlandırılan bina, Cumhurbaşkanlığı kompleksi içindeki ilk yapıdır.
Ankaralı bir Ermeni tüccar tarafından 1800’lü yılların son çeyreğinde yaptırılan ve sonrasında kentin zengin ailelerinden Bulgurzadeler’in eline geçen Kasapyan Köşkü olarak bilinen bağevi, Ankara Müftüsü Rifat Efendi'nin gayretleriyle halk arasında toplanan 4500 lira bağış sayesinde Bulgurzade Tevfik Efendi’den alınır ve Mustafa Kemal’e hediye edilir. Mustafa Kemal, Ziraat Mektebi ve Direksiyon binasından sonra, Ankara’daki yıllarını 1921 yılında yerleştiği bu bağ evinde sürdürür.
Atatürk, bugün müze olan Köşkte, Kurtuluş Savaşı’nın sıkıntılı günleriyle Cumhuriyet döneminin mutlu günlerini birlikte yaşadı. Annesi Zübeyde Hanım ve eşi Latife Hanım da bir süre burada oturdular. Kasapyan Köşkü, 1924 yılında Mimar Vedat ve Mimar Arif Hikmet Beylerin yaptığı ilavelerle bugünkü durumuna getirildi.
Ankara'nın yüksek bir tepesinde yer alan köşk 1800'lü yılların son çeyreğinde bir bağevi olarak yaptırıldı. Sonrasında kentin zengin ailelerinden Bulgurzadeler'in eline geçti. Ankara Müftüsü Rifat Efendi'nin gayretleriyle halk arasında 4500 lira toplanıp, Bulgurzade Tevfik Efendi'den satın alınan köşk, Mustafa Kemal Atatürk'e hediye edildi. Atatürk bu köşkte 1921 ile 1932 yılları arasında kaldı. Annesi Zübeyde Hanım ile eşi Latife Hanım da bir süre burada oturdular.
Müze Köşk'ün methal taşlık olarak anılan girişinden hole geçilir. Ortasında bilardo masası, tam karşı köşede piyano bulunan hole açılan üç kapıdan sağdaki ile yeşil salona, karşıdaki ile yemek salonuna, soldaki ile ise elçi kabul salonuna geçilir. Yine solda, üst kata çıkan merdivenler bulunur. Üst katta ise geniş bir sofa, çalışma odası, kütüphane, yatak odası, oturma odası ve banyo vardır.
Mustafa Kemal Atatürk, ziyaretçilerini, büyükelçileri, yerli yabancı misafirlerini, gazetecileri bu küçük Köşk'te kabul eder ve ağırlardı. Dünya'da tarihi değeri olan pek çok bina, ünlerini büyüklüklerine ve mimarlarına borçludurlar. İlk Çankaya Köşkü'nün ise maddi bir büyüklüğü olmadığı gibi, mimarı da belli değildir. Atatürk'ü izleyen Cumhurbaşkanları da Çankaya'daki yeni Pembe Köşk'te günün ihtiyaçlarından doğan küçük değişikliklerle, Atatürk'ten gelen yaşayışı sürdürmüşlerdir.
Pembe Köşk
Çankaya Köşkü, Müze Köşk'ün hemen sağ tarafında ve onun bittiği yerde başlayan sütunlu, pembe tarihi bir yapıdır.
Yapımına 1931 yılında başlanılan ve ilk yıllarda Yeni Köşk olarak da adlandırılan Çankaya Köşkü 1932 yılı Ekim ayında tamamlandı.
Pembe Köşk'ün üç cephesi de Ankara taşı ile çevrilidir. Alt katı bodrum ve genişçe bir teras üzerine iki kat olarak inşa edilen Çankaya Köşkü'nün birinci katı, çalışma ve misafirlerin kabulleri, üst katı ise ikametgah için düzenlenmiştir. Çankaya Köşkü'nün çalışma ve kabul salonlarının bulunduğu birinci katına, binanın her dört cephesindeki kapılarla da giriş yapılabilmektedir.
Türk Bayrağı'nın dalgalandığı büyük gönder, Köşk'ün sağ ön tarafında ve Gül Bahçesinin duvarlarının başladığı köşededir. Çankaya Köşkü'nün günlük kullanım kapısı, 19 taş basamaklıdır. Terasında köşeli küçük havuz ile bir çiçek bölümü vardır. Yabancı Devlet Başkanları'nın Köşk'ü ziyaretlerinde ise, ön cephedeki geniş merdivenler ile aynalı salonun terasa açılan kapısı kullanılmaktadır.
Camlı Köşk
Çankaya yerleşkesi içinde Atatürk'ün anısını yaşatan üçüncü bina olan Camlı Köşk, 1935 yılında Atatürk tarafından kızkardeşi Makbule Atadan'ın ikameti için yaptırılmıştır.
Mimar Seyfi Arkan tarafından yapılmış, 1936 yılında tamamlanarak hizmete açılmıştır. Tek katlı bir yapı olan Camlı Köşk 1951 - 1954 yılları arasında Türkiye'yi ziyaret eden yabancı Devlet Başkanlarına ikametgah olarak tahsis edilmiştir. 1954 - 1970 yılları arasında Başbakanlık ve Senato Başkanlığı ikametgah olarak kullanılmıştır.
1985 yılında yeniden düzenlenmiş, 1994'te restorasyonuna başlanmış olan Camlı Köşk, restorasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra, 1996 yılı başında tekrar yabancı Devlet Başkanlarını konuk etmek üzere kullanılmaya başlanmıştır.
Başyaverlik Binası
Başyaverlik binasının yapım tarihine ilişkin kesin bir bilgi yoktur. Kimi kayıtlarda 1922'de yapıldığının belirtilmesine karşın 1924 yılına ilişkin bir anı kitabında "Yaveran Binası" olarak belirtilen fotoğraftaki bina ile bugünkü bina arasında bir ilişki bulunmamaktadır.
Tek katlı kagir bir bina olan Başyaverlik binasının pek çok restorasyon ve onarım geçirdiği, kimi bölümlerin sonradan eklendiği anlaşılmaktadır. Yine binanın arkasındaki bir taşlıkta 1928 tarihinin yazılı olduğu, ancak bunun, binanın yapımı sırasında mı yoksa bir restorasyonda mı yazıldığı bilinmemektedir.
Hizmet Binası
Cumhurbaşkanlığında mevcut binaların ihtiyacı karşılamaması üzerine yapılmıştır.4 Nisan 1986 günü temeli atılan bina 1993 yılında hizmete açılmıştır. Projesi mimarlar Mustafa Aytöre ve Orhan Genç tarafından hazırlanan ve tamamen Cumhurbaşkanlığı birimlerinin çalışma ofisi olarak kullanılan binada, toplantı, kabul, resepsiyon salonları ile Cumhurbaşkanının makamı ve çalışma ofisi bulunmaktadır.
Sığınak
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları'nın ikamet ettiği Çankaya'da bir atom sığınağı da yer alıyor. 1940'lı yıllarda İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı döneminde inşa edilen sığınak, köşk binasının 50 metre arkasında yer alıyor.
Çelik bir kapıdan girilen sığınak, Ankara'ya muhtemel bir nükleer saldırı durumunda Cumhurbaşkanı'nın çalışacağı mekân olarak planlandı. Her türlü ayrıntının düşünüldüğü bölmede mütevazı bir banyo, masalara yerleştirilmiş küçük kuru çiçekler, banyo terlikleri ve 1940'lı yıllardan kalma bir barometre var.
Süleyman Demirel'in sığınağa hiç girmemesini geçmişte istismar edilmesine bağlarken 9. Cumhurbaşkanı'nın bahsettiği dönem İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanlığı döneminde yaşanan II. Dünya Savaşı günleriydi. Demirel, halkın tepesine bomba atılacağı bir ülkede "Cumhurbaşkanı Çankaya'da sığınak buldu" diye laf çıkmasının kendisini o güne kadar sığınağa girmemeye yönelttiğini belirtti.
Piramit Salon
Çankaya Köşkü'nün en yeni salonu 22 Kasım 1999'da açılan ve tam bir teknoloji harikası olarak tanımlanan Piramit Salon'dur. ABD Başkanı Bill Clinton'ın Ankara ziyaretine teknik aksaklıklardan dolayı yetişmeyen Piramit Salon'un ilk misafiri Finlandiya Cumhurbaşkanı Matti Ahtisaari oldu.
Salonda simultane tercüme için gereken araçlar, ses cihazları ve kameralar bulunuyor. Duvarları ses yalıtımı için özel olarak kaplandı. Kırmızı rengin hakim olduğu salonda kameraların rahatça çekim yapabilmeleri için ayrı bir de bölüm oluşturuldu.
Atatürk, köşkü bir yazı ile orduya bağışladı.
Çankaya Köşkü, Türkiye'nin Başkenti Ankara'da bulunan, Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanlarının ikamet ettiği komplekstir. Çankaya Köşkü, Ankara'nın merkezi olan Kızılay Meydanı'nın yaklaşık 5 kilometre güneyindedir ve rakımı 1,071 metredir. Çankaya Köşkü 1.77 km² büyüklüğünde bol ağaçlı ve halka kapalı bir alan üzerinde kuruludur.
Yapılar
Müze Köşk
Atatürk Müze Köşkü olarak adlandırılan bina, Cumhurbaşkanlığı kompleksi içindeki ilk yapıdır.
Ankaralı bir Ermeni tüccar tarafından 1800’lü yılların son çeyreğinde yaptırılan ve sonrasında kentin zengin ailelerinden Bulgurzadeler’in eline geçen Kasapyan Köşkü olarak bilinen bağevi, Ankara Müftüsü Rifat Efendi'nin gayretleriyle halk arasında toplanan 4500 lira bağış sayesinde Bulgurzade Tevfik Efendi’den alınır ve Mustafa Kemal’e hediye edilir. Mustafa Kemal, Ziraat Mektebi ve Direksiyon binasından sonra, Ankara’daki yıllarını 1921 yılında yerleştiği bu bağ evinde sürdürür.
Atatürk, bugün müze olan Köşkte, Kurtuluş Savaşı’nın sıkıntılı günleriyle Cumhuriyet döneminin mutlu günlerini birlikte yaşadı. Annesi Zübeyde Hanım ve eşi Latife Hanım da bir süre burada oturdular. Kasapyan Köşkü, 1924 yılında Mimar Vedat ve Mimar Arif Hikmet Beylerin yaptığı ilavelerle bugünkü durumuna getirildi.
Ankara'nın yüksek bir tepesinde yer alan köşk 1800'lü yılların son çeyreğinde bir bağevi olarak yaptırıldı. Sonrasında kentin zengin ailelerinden Bulgurzadeler'in eline geçti. Ankara Müftüsü Rifat Efendi'nin gayretleriyle halk arasında 4500 lira toplanıp, Bulgurzade Tevfik Efendi'den satın alınan köşk, Mustafa Kemal Atatürk'e hediye edildi. Atatürk bu köşkte 1921 ile 1932 yılları arasında kaldı. Annesi Zübeyde Hanım ile eşi Latife Hanım da bir süre burada oturdular.
Müze Köşk'ün methal taşlık olarak anılan girişinden hole geçilir. Ortasında bilardo masası, tam karşı köşede piyano bulunan hole açılan üç kapıdan sağdaki ile yeşil salona, karşıdaki ile yemek salonuna, soldaki ile ise elçi kabul salonuna geçilir. Yine solda, üst kata çıkan merdivenler bulunur. Üst katta ise geniş bir sofa, çalışma odası, kütüphane, yatak odası, oturma odası ve banyo vardır.
Mustafa Kemal Atatürk, ziyaretçilerini, büyükelçileri, yerli yabancı misafirlerini, gazetecileri bu küçük Köşk'te kabul eder ve ağırlardı. Dünya'da tarihi değeri olan pek çok bina, ünlerini büyüklüklerine ve mimarlarına borçludurlar. İlk Çankaya Köşkü'nün ise maddi bir büyüklüğü olmadığı gibi, mimarı da belli değildir. Atatürk'ü izleyen Cumhurbaşkanları da Çankaya'daki yeni Pembe Köşk'te günün ihtiyaçlarından doğan küçük değişikliklerle, Atatürk'ten gelen yaşayışı sürdürmüşlerdir.
Pembe Köşk
Çankaya Köşkü, Müze Köşk'ün hemen sağ tarafında ve onun bittiği yerde başlayan sütunlu, pembe tarihi bir yapıdır.
Yapımına 1931 yılında başlanılan ve ilk yıllarda Yeni Köşk olarak da adlandırılan Çankaya Köşkü 1932 yılı Ekim ayında tamamlandı.
Pembe Köşk'ün üç cephesi de Ankara taşı ile çevrilidir. Alt katı bodrum ve genişçe bir teras üzerine iki kat olarak inşa edilen Çankaya Köşkü'nün birinci katı, çalışma ve misafirlerin kabulleri, üst katı ise ikametgah için düzenlenmiştir. Çankaya Köşkü'nün çalışma ve kabul salonlarının bulunduğu birinci katına, binanın her dört cephesindeki kapılarla da giriş yapılabilmektedir.
Türk Bayrağı'nın dalgalandığı büyük gönder, Köşk'ün sağ ön tarafında ve Gül Bahçesinin duvarlarının başladığı köşededir. Çankaya Köşkü'nün günlük kullanım kapısı, 19 taş basamaklıdır. Terasında köşeli küçük havuz ile bir çiçek bölümü vardır. Yabancı Devlet Başkanları'nın Köşk'ü ziyaretlerinde ise, ön cephedeki geniş merdivenler ile aynalı salonun terasa açılan kapısı kullanılmaktadır.
Camlı Köşk
Çankaya yerleşkesi içinde Atatürk'ün anısını yaşatan üçüncü bina olan Camlı Köşk, 1935 yılında Atatürk tarafından kızkardeşi Makbule Atadan'ın ikameti için yaptırılmıştır.
Mimar Seyfi Arkan tarafından yapılmış, 1936 yılında tamamlanarak hizmete açılmıştır. Tek katlı bir yapı olan Camlı Köşk 1951 - 1954 yılları arasında Türkiye'yi ziyaret eden yabancı Devlet Başkanlarına ikametgah olarak tahsis edilmiştir. 1954 - 1970 yılları arasında Başbakanlık ve Senato Başkanlığı ikametgah olarak kullanılmıştır.
1985 yılında yeniden düzenlenmiş, 1994'te restorasyonuna başlanmış olan Camlı Köşk, restorasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra, 1996 yılı başında tekrar yabancı Devlet Başkanlarını konuk etmek üzere kullanılmaya başlanmıştır.
Başyaverlik Binası
Başyaverlik binasının yapım tarihine ilişkin kesin bir bilgi yoktur. Kimi kayıtlarda 1922'de yapıldığının belirtilmesine karşın 1924 yılına ilişkin bir anı kitabında "Yaveran Binası" olarak belirtilen fotoğraftaki bina ile bugünkü bina arasında bir ilişki bulunmamaktadır.
Tek katlı kagir bir bina olan Başyaverlik binasının pek çok restorasyon ve onarım geçirdiği, kimi bölümlerin sonradan eklendiği anlaşılmaktadır. Yine binanın arkasındaki bir taşlıkta 1928 tarihinin yazılı olduğu, ancak bunun, binanın yapımı sırasında mı yoksa bir restorasyonda mı yazıldığı bilinmemektedir.
Hizmet Binası
Cumhurbaşkanlığında mevcut binaların ihtiyacı karşılamaması üzerine yapılmıştır.4 Nisan 1986 günü temeli atılan bina 1993 yılında hizmete açılmıştır. Projesi mimarlar Mustafa Aytöre ve Orhan Genç tarafından hazırlanan ve tamamen Cumhurbaşkanlığı birimlerinin çalışma ofisi olarak kullanılan binada, toplantı, kabul, resepsiyon salonları ile Cumhurbaşkanının makamı ve çalışma ofisi bulunmaktadır.
Sığınak
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları'nın ikamet ettiği Çankaya'da bir atom sığınağı da yer alıyor. 1940'lı yıllarda İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı döneminde inşa edilen sığınak, köşk binasının 50 metre arkasında yer alıyor.
Çelik bir kapıdan girilen sığınak, Ankara'ya muhtemel bir nükleer saldırı durumunda Cumhurbaşkanı'nın çalışacağı mekân olarak planlandı. Her türlü ayrıntının düşünüldüğü bölmede mütevazı bir banyo, masalara yerleştirilmiş küçük kuru çiçekler, banyo terlikleri ve 1940'lı yıllardan kalma bir barometre var.
Süleyman Demirel'in sığınağa hiç girmemesini geçmişte istismar edilmesine bağlarken 9. Cumhurbaşkanı'nın bahsettiği dönem İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanlığı döneminde yaşanan II. Dünya Savaşı günleriydi. Demirel, halkın tepesine bomba atılacağı bir ülkede "Cumhurbaşkanı Çankaya'da sığınak buldu" diye laf çıkmasının kendisini o güne kadar sığınağa girmemeye yönelttiğini belirtti.
Piramit Salon
Çankaya Köşkü'nün en yeni salonu 22 Kasım 1999'da açılan ve tam bir teknoloji harikası olarak tanımlanan Piramit Salon'dur. ABD Başkanı Bill Clinton'ın Ankara ziyaretine teknik aksaklıklardan dolayı yetişmeyen Piramit Salon'un ilk misafiri Finlandiya Cumhurbaşkanı Matti Ahtisaari oldu.
Salonda simultane tercüme için gereken araçlar, ses cihazları ve kameralar bulunuyor. Duvarları ses yalıtımı için özel olarak kaplandı. Kırmızı rengin hakim olduğu salonda kameraların rahatça çekim yapabilmeleri için ayrı bir de bölüm oluşturuldu.