Kırmızı ve yeşil ışıklı trafik lambası ilk kez 1868 yılında, Londra’da kullanıldı. Henüz motorlu araçların icat edilmediği o tarihte, at arabalarının yoğun olduğu bazı caddelerde, gaz lambası ile trafiğin düzenlenmesine çalışılmıştı. Daha sonraları, 1920′de ABD’nin Detroit Kenti’nde demiryolu sinyalizasyon sisteminden esinlenen bir trafik lambası kullanıldı.
Günümüzde kullanılan trafik lambasının patenti ise ABD’li Garrett Augustus Morgan’a aittir. Morgan, buluşunun patentini 23 Kasım 1923 tarihinde Cleveland’de aldı ve buluşunu bir süre sonra General Electric’e sattı.
Trafik ışıkları, trafiğin yoğun olduğu kavşaklarda trafik akışını düzenleyen, hayatımızı kolaylaştıran ve zaman kazandıran son derece yararlı bir teknoloji ürünüdür. Işıklar yukarıdan aşağıya doğru sırasıyla kırmızı, sarı ve yeşil renklerdedir. Kırmızı ışık yolun geçişe kapalı olduğunu, kırmızı ışıktan sonraki sarı ışık yolun geçişe açılmak üzere olduğunu, yeşil ışık yolun geçişe açık olduğunu, yeşilden sonraki sarı ışık ise durmaya hazırlık aşamasını (durma çizgisini geçtiyseniz geçin, aksi halde durun) belirtir. Üzerinde oklar bulunan ışıklar, ok yönündeki hattın yeşil ise açık, kırmızı ise kapalı olduğunu belirtir. Yanıp sönen tek kırmızı ışık, kavşağa gelince durularak geçilmesi, yanıp sönen tek sarı ışık ise, kavşağa gelince yavaşlayarak dikkatlice geçilmesi gerektiğini belirtir. Sürücü sadece kendi hattını kontrol eden ışıklara bakmayı alışkanlık haline getirmelidir. Diğer hatlardaki ışıklara bakılması, dikkatin yeterince yoğun olmadığı bir anda hata yaptırabilir, kazalara yol açabilir.
Trafik ışıklarının bazıları, hangi renk ışığın ne kadar yanması gerektiğini düzenleyen bir iç zamanlayıcı ile kontrol edilirken, bazıları da bir sinyalizasyon merkezi tarafından kontrol edilmektedir.
Trafik ışıklarının yanmaması durumundaki kaosu, kaza ve kavgaların çıkmasını önlemek için, şu basit kuralların bilinmesi son derece yararlıdır. Işıkları yanmayan bir kavşağa gelindiğinde, her yönde ‘DUR’ işareti varmış gibi davranılmalıdır. Bu durumda, kavşağa önce giren taşıtın, iki taşıt aynı anda giriyorsa sağdaki taşıtın önceliği olduğu unutulmamalıdır.
Her gün giderek daha sık olarak karşılaştığımız bir olayı, kırmızı ışık ihlallerini dikkatinize sunmak istiyorum. Bazı sürücülerin kırmızı ışığı hiçe sayarak yolarına devam ettikleri dikkatinizden kaçmıyordur herhalde. Sarı ışık yandığında kavşağı terk etmek için hızlanarak sınırları zorlayanlar değil, kırmızı ışık yanarken geçen uyanıklardan bahsediyoruz.
Son dönemlerde artan araç sayısı ve onunla orantılı artırılamayan trafik görevlisi sayısı ve denetimler, bu türden ihlallerin giderek artmasına yol açmaktadır. Kuralı ihlal edenler, herhangi bir ceza almadıklarından, bir kaza olmadığı sürece, bunu bir kazanç gibi görmekte, kazaların birçoğunun, sürücülerin ilk ve bazen son kazaları olduğu gerçeğini görmezlikten gelmektedirler.
İhlaller neden bu kadar yaygın? Yetersiz olan denetime yakalananlar genellikle, “Işığı görmedim”, “Sarı yanıyordu, tam ben geçerken kırmızıya geçti”, “Biraz dalgındım, fark edemedim”, “Yol çok müsaitti”, türünden hilekarca mazeretler ileri sürmektedirler. Ancak, gerçek durum “Işıklarda durarak boş yere zaman ve yakıt kaybetmemeliyim. Benim zamanım yok ve onlarınkinden daha önemli” mantığı,fırsatçılık, sabırsızlık, hoşgörüsüzlük ve başkalarının haklarına saygısızlıkla açıklanabilir. Bu tür davranışta bulunan bir sürücünün, yeşil ışıkta geçerken, diğer yoldaki bir sürücünün kırmızı ışık ihlali yaparak kendisini zor durumda bıraktığını veya yan kapılardan çarptığında neler olabileceğini düşünmeleri olayın vahametini açıklar herhalde.
Bazı resmi plakalı araç, taksi ve toplu taşıma araçları sürücülerini de sanki trafik kuralları kendilerini kapsamıyormuş havasında görmekteyiz. Kuralların çoğu ile birlikte kırmızı ışığı da dikkate almamakta, Resmi araç sürücüleri “Biz resmiyiz”, diğerleri de “Zor koşullarda ekmek parası için çalışıyoruz” gibi mazeretlerin arkasına sığmayacak türden ihlaller yapmaktalar. Herkesin çeşitli amaçlarla trafikte olduğunu, kurallara uymanın hepimizin ortak yararına olduğunu onların da kabullenmesi gerekiyor. Özellikle resmi araç içerisindeki genellikle yönetici kişilerin, sürücülerini bu konuda uyarmalarını bekliyoruz.
Kural ihlali yapmak istemiyor ve trafik magandalarından olmak istemiyorsanız, şunları bir deneyin lütfen. Araç kullanırken, cep ya da araç telefonunuzu kapatın, Sabahları 10 dakika kadar daha erken kalkın. Gitmek istediğiniz yere ulaşabileceğinizi tahmin ettiğiniz süreden 5…10 dakika daha erken yola çıkın. İnanıyorum ki yolda çok aceleci davranmayacak, daha dikkatli olacak, belki sizin şeridinize geçmek isteyen sürücüye dahi yol verecek, kırmızı ışıkta geçmek şöyle dursun, sarı ışıkta bile yavaşlayarak duracaksınız. Böylelikle kendinizi daha iyi hissedecek ve diğer işlerinizde de bunun olumlu etkilerini göreceksiniz. Lütfen biraz daha hoşgörü ve sevgi.
Yaşamak çok güzel.