• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

ABD İletişimi Hangi Uçaklarla Karartıyor?

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Bayraksız, siyah C130 uçaklarının savaş sırasında her türlü lojistik desteği verdiği ve uyuşturucu ticareti/kaçakçılık ile semiren Yugoslavya'nın PKK'sı Kosova Kurtuluş Örgütü'nün aktif rol aldığı provokasyonlar sonucu Müslüman kardeşlerimizin maruz kaldığı katliamlar bir müdahale ortamını doğurmuştu.

NATO ve NATO'nun "sadık" üyesi Türkiye; Yugoslavya'nın parçalanmasında aktif rol almıştı. Bu NATO operasyonun iki çok yakın tanığı mevcut.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Genelkurmay Yaşar Büyükanıt.

Bu iki isim; o gün NATO merkezli olarak Yugoslavya'ya karşı başlatılan özel parçalanma sürecinin bugün kendi ülkelerine karşı başlatıldığının farkında mıdır bilemeyiz?

Bu konuyu şimdilik başka bir yazıya saklayalım.

İşte bu operasyon sırasında; koruma/gözetleme görevi yapan Türk F-16'ları belirlenen rotalarından saptıkları noktada tepelerinde dolaşmakta olan ABD AWACS uçaklarının müdahalesi ile karşılaştılar ve ekranları karartıldı.

Telsizlerden geçilen mesaj ise çok netti :

"Rotanıza geri dönmezseniz motorlarınızı da durdururuz"

ABD'nin bırakın stratejik müttefik, bırakın müttefik, bırakın dost, mert bir düşman bile olmadığının;

ABD'nin Türkiye'nin tarihi ve stratejik hasmı olduğunu yıllar önce görmesi gerekenlerin başından o günden bu yana çok vaka geçti.

1. Körfez Savaşı'nın başladığı saatlerde Ankara'da kritik noktalarda iletişimler mi kesilmedi...

Bir kaç sene önce Eskişehir'de gerçekleşen bir tatbikatta; ABD tatbikat gereği bütün üssün iletişimini mi karartmadı...

Kısacası ABD elindeki yeteneği de, kalbindeki niyetini de görmek isteyenlerin gözüne bugüne kadar onlarca kez soktu.

En son Hakkari, Dağlıca'da son yılların en kanlı PKK baskınlarından birini yaşadık.

Raporlar, duyumlar, rivayetler muhtelif. Şehit sayısının daha fazla olduğundan tutun da, saldıran grup arasında ABD'nin özel kuvvetlerinin bulunduğuna kadar bir çok olasılık karşımızda duruyor.

Olasılık olmayıp kesin olan bir şey var ki o da; baskının başlayışı ile askerlerimize yardımın gelişi arasındaki sürenin uzamasına sebep olan tam bir iletişim karartması yaşandığı.

Her türlü telsiz, telli iletişimi devre dışı bırakan bu karartma, gecenin kararlığında bir avuç evladımızı ; sınırdaki gözetleme sistemini bertaraf eden 200 PKKlı itle karşı karşıya bıraktı.

Sınırdaki havadan ve karadan ihlalleri tespit etmeye yönelik, termal kameralarla entegre sistemin temel taşını Diyarbakır'daki 2. Hava Üssünün kurduğu radarlar oluşturuyor.

Unutmayın; bu yaşadıklarımız ABD uçaklarının Mayıs ayında hava sahamızı bilinçli olarak ihlal etmesinden 5 ay sonra gerçekleşiyor.

Hala birileri; bilmeleri gereken konumlarda olmalarına rağmen, ABD'nin bütün bu iletişim karartmasını yapmasının mümkün olmadığına inanıyor olabilirler...

Şimdi önümüzdeki soru şu...

ABD bu ve bugüne kadar ki iletişim karartmalarını hangi uçaklarla gerçekleştiriyor?

Bu soru;

Eşref Bitlis'in öldürüldüğü günün ertesinde, Türkiye'nin ABD ile birebir yüzleşmeden bu tarihi çıkmazdan kurtulamayacağının farkına varan kadroların,

ABD ile savaşa hazırlanırken önündeki sorudan binlerce sorudan sadece biri ama en güncel olanı.

Sorunun cevabının bulunup bulunmadığı ise ABD'ye süpriz olsun...

Zamanı gelecek elbet.
 
Top