ABD’de Japonlar
Japonların Pearl Harbor baskını, diplomatik beceriksizlikler nedeniyle savaş ilan edilmeden birkaç saat önce yapılınca bu durum ABD’de hem korku, hem de öfkeyle karşılandı. Savaşın ilk haftaları ve aylarında Japonlar karşısında alınan art arda yenilgilerin getirdiği çaresizlik histeri dalgasını katmerli hale getirdi. Amerikalılar Asyalı bir halk karşısında yenilmeyi hazmedememişlerdi (Vietnam’da da yenileceklerdi) ve öfkelerinin büyük bir bölümü ırkçı önyargılarından kaynaklanıyordu. 1942 Şubat ayında Roosevelt ordunun hiçbir sınırlama olmadan istediği herkesi “askeri bölgelerden" çıkarıp “başka yerlerde” mecburi iskana tabi tutabilmesine olanak sağlayan bir “Başkanlık Emri” yayınladı. Burada Japonlar- dan söz edilmiyordu ama 1942 yılının Mart ve Ekim ayları arasında 100.000’den fazla Japon batının en ıssız ve çorak bölgelerindeki toplama kamplarına sürüldü. Halbuki, İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon asıllı Amerikalılar tek bir sabotaj eylemine karışmamışlardı ve ilginçtir, Kaliforniya’da böyle bir öfke krizi yaşanırken, Hawaii’de bulunan 150.000 Japon Amerikalı’ya karşı hiçbir tedbir alınmamıştır.
Amerika Japonlara karşı yapılan bu haksız eylemden büyük zarar gördü. Bunlar üretim yapan ve vergi ödeyen “iyi" yurttaşlardı. Zaman geçip de ABD’de işgücü sıkıntısı arttıkça, Japonların bir kısmına çalışma izni verilmeye başlandı. Hatta 1943 Ocak ayında orduya da alınmaya başlandılar. Bunların sayısı giderek yüzbini aştı ve Almanlara karşı kullanıldılar. Japonlardan oluşan 442. Alay Nazi kuvvetleri karşısında başarılı oldu ve 53 kişi madalya aldı. Japonlar zayiatın yerine gönderilen ikmal personeliyle birlikte 9.000 zayiat verdiler. İnsanın aklına Birinci Dünya Savaşı sırasında Alman ordusunda çarpışan 100.000’den fazla Yahudi geliyor. Bunlar oran olarak Alman asıllılardan daha fazla madalya almışlardı ama Hitler iktidara gelince SS’ler ve SA’lar madalyalarını gösteren Yahudileri hiç fark gözetmeden dövüp öldürüyorlardı. Tabii Amerika Nazi Almanyası değildi. Toplama kamplarında gaz odaları yoktu ve kamplarda kötü koşullardan ölen az sayıda kişi hariç hepsi birkaç sene içerisinde serbest kaldı. ABD silahlı kuvvetleri ikinci Dünya Savaşını izleyen yıllar içerisinde etnik ayrımcılığı azaltmayı başarmıştır.
Japonların Pearl Harbor baskını, diplomatik beceriksizlikler nedeniyle savaş ilan edilmeden birkaç saat önce yapılınca bu durum ABD’de hem korku, hem de öfkeyle karşılandı. Savaşın ilk haftaları ve aylarında Japonlar karşısında alınan art arda yenilgilerin getirdiği çaresizlik histeri dalgasını katmerli hale getirdi. Amerikalılar Asyalı bir halk karşısında yenilmeyi hazmedememişlerdi (Vietnam’da da yenileceklerdi) ve öfkelerinin büyük bir bölümü ırkçı önyargılarından kaynaklanıyordu. 1942 Şubat ayında Roosevelt ordunun hiçbir sınırlama olmadan istediği herkesi “askeri bölgelerden" çıkarıp “başka yerlerde” mecburi iskana tabi tutabilmesine olanak sağlayan bir “Başkanlık Emri” yayınladı. Burada Japonlar- dan söz edilmiyordu ama 1942 yılının Mart ve Ekim ayları arasında 100.000’den fazla Japon batının en ıssız ve çorak bölgelerindeki toplama kamplarına sürüldü. Halbuki, İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon asıllı Amerikalılar tek bir sabotaj eylemine karışmamışlardı ve ilginçtir, Kaliforniya’da böyle bir öfke krizi yaşanırken, Hawaii’de bulunan 150.000 Japon Amerikalı’ya karşı hiçbir tedbir alınmamıştır.
Amerika Japonlara karşı yapılan bu haksız eylemden büyük zarar gördü. Bunlar üretim yapan ve vergi ödeyen “iyi" yurttaşlardı. Zaman geçip de ABD’de işgücü sıkıntısı arttıkça, Japonların bir kısmına çalışma izni verilmeye başlandı. Hatta 1943 Ocak ayında orduya da alınmaya başlandılar. Bunların sayısı giderek yüzbini aştı ve Almanlara karşı kullanıldılar. Japonlardan oluşan 442. Alay Nazi kuvvetleri karşısında başarılı oldu ve 53 kişi madalya aldı. Japonlar zayiatın yerine gönderilen ikmal personeliyle birlikte 9.000 zayiat verdiler. İnsanın aklına Birinci Dünya Savaşı sırasında Alman ordusunda çarpışan 100.000’den fazla Yahudi geliyor. Bunlar oran olarak Alman asıllılardan daha fazla madalya almışlardı ama Hitler iktidara gelince SS’ler ve SA’lar madalyalarını gösteren Yahudileri hiç fark gözetmeden dövüp öldürüyorlardı. Tabii Amerika Nazi Almanyası değildi. Toplama kamplarında gaz odaları yoktu ve kamplarda kötü koşullardan ölen az sayıda kişi hariç hepsi birkaç sene içerisinde serbest kaldı. ABD silahlı kuvvetleri ikinci Dünya Savaşını izleyen yıllar içerisinde etnik ayrımcılığı azaltmayı başarmıştır.