Afetlerle İlgili Faaliyet Gösteren Kuruluşlar
AKA Arama Kurtarma Araştırma Derneği
Marmara Depremi'nin hemen ardından örgütlenmiştir,
Marmara Depremi'nde arama kurtarma çalışmalarında ve yardım ekiplerinde görev almış konusunda uzman kişilerin kurduğu ve yakınlarını kaybeden, deprem sonrasında durumun farkına varan gönüllülerin de katıldığı bir guruptur.
AKA ağırlıkla mimar ve mühendislerinin oluşturduğu, yapı kimyası ve fiziği konusunda tecrübesini, kurtarma sırasındaki deneyimlerinin yanısıra; bilgilerini paylaşmayı, alınması gereken önlemleri belirlemeyi, arama ve kurtarma çalışmalarında etkin aletleri ve kullanımlarını araştırmayı, bu bilgileri eğitim çalışmaları ile tüm gönüllü gruplara aktarmayı, operasyon ekibi ile de arama ve kurtarma çalışmalarında görev almayı ilke edinmiştir. Eğitimler öncelikle trafik kazaları ve deprem sonrası kurtarma çalışmalarına göre programlanmıştır.
AKUT Gönüllü Arama Kurtarma Ekibi
Sivil arama-kurtarma ekiplerinin enkaz altından insan çıkarmak için en çok gereksinim duydukları şey araç-gereç, makine. AKUT'tan Mehmet Tanrısever daha önce bazı yabancı arama-kurtarma ekipleriyle birlikte çalıştıklarını, eğitim aldıklarını ve bugüne kadar da 60 kişiye arama-kurtarma eğitimi verdiklerini söylüyor. Bugüne değin Eyüp ve Esenler'de iki deprem simülasyonu da yapan AKUT, bu konuda diğer ekiplerden daha deneyimli. Mehmet Tanrısever yabancı ekiplerden, kullandıkları teknik aletler dışında pek bir eksiklerinin olmadığı görüşünde. ORDOS'tan arama-kurtarma çalışmalarına katılmış olan Serhan Poçan ve Cem Baytok ise yabancı ekiplerin önemli bir farkının, bu ekiplerde yer alanların birçoğunun asıl mesleklerinin arama-kurtarma olması ve ülkelerinin bu konuya farklı yaklaşması olduğu görüşündeler. Serhan Poçan, bu işin yalnızca eğitim almakla, araç-gereç kullanmakla olmayacağı, bir arama-kurtarmacının vücut yapısından, kişilik özelliklerine kadar bu işe yatkın olması gerektiği görüşünde. Ayrıca, yabancı arama-kurtarma ekipleriyle ilgili bir gözlemi de bunların çok sıkı bir örgütlenme ve hiyerarşik düzen içinde çalıştıkları ve çok iyi organize oldukları. Bu iyi organize olmuş gruplarda her işin tanımlı, kimin neyi ne zaman yapacağının belli olduğu ve her ekibin de kendine özgü birtakım teknikler geliştirdiği söyleniyor. Örneğin, Gölcük'te çalışan Rus arama-kurtarma ekibi parçalayıcı-kırıcı aletlerle çalışıp, enkaz altından insan çıkarırken, Fransız ekip daha çok sese duyarlı aletlerle çalışıp içerde canlı olup olmadığını saptıyor; enkazda aktif olarak çalışmıyor. Yabancı ekiplerin birçoğu sağlık destek ekipleriyle de birlikte çalışıyor. Eğitilmiş köpekler, endoskopik arama kameraları, sese duyarlı aletler, iyi yönlendirilen gruplar... bu listeyi böylece uzatmak mümkün. Bütün bunlar arama-kurtarma ekiplerinde olması gereken şeyler. Gerçekte, bu kısa yazı tüm bu teknik ayrıntıları ortaya koymak ve tartışmak için yeterli değil. Ancak, hepimizin üzerinde birleştiği olduğu birtakım şeyler var. Türkiye bir deprem ülkesi ve bizler de depremle yaşamaya alışmalı, başa çıkabilmenin yollarını bulmalıyız. Bilim adamları bundan sonra da depremler olacağını söylüyor. Peki, başımıza tekrar böyle bir olay gelirse arama-kurtarmada yeterli olabilecek miyiz? TBMM'de tartışılan sivil savunma ile ilgili yeni yasa bize gerekli olanakları verebilecek mi? Sivil arama-kurtarma ekiplerinin ortak görüşü, bu konudaki otarite boşluğunun en kısa sürede doldurulması ve birlikte bir örgütlenmeye gidilmesi gerektiği.
Sivil Savunma Genel Müdürlüğü
Sivil Savunma Genel Müdürlüğü'nün görevleri, 7126 sayılı Sivil Savunma Kanunu ile 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'da yer almaktadır. Bunlar:
1. Sivil savunma hizmetlerini yurt düzeyinde teşkilatlandırmak, kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlarda bu hizmetlerin planlanmasını, uygulanmasını ve koordinasyonunu sağlamak ve denetimini yapmak;
Her türlü silahsız, koruyucu ve kurtarıcı tedbirleri, acil kurtarma ve ilk yardım faaliyetlerini planlamak ve yürütmek;
Yangından korunma ve önleme tedbirlerini, itfaiyenin standartlarını tespit etmek, personeli eğitmek, denetlemek ve koordinasyonu sağlamak;
Sivil savunma personelini eğitmek ve halka sivil savunma bilgileri vermek;
Sivil Savunma arama ve kurtarma birlikleri ile ekiplerini hazır halde bulundurmak, gerektiğinde göreve sevketmek;
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile binalardaki sığınakların kontrolünü yapmak, kayıtlarını tutmak, şehir içindeki genel sığınak olabilecek yerleri belirlemek ve buralarda gerekli düzenlemeyi yaptırmak;
Afetlerde kurtarma, ilkyardım, acil iaşe ve geçici barındırma hizmetleri vermek;
Düşman saldırılarına karşı halkın önceden uyarılması için erken haber alma, ikaz ve alarm sistemlerini kurmak ve işletmek;
Barış dönemlerinde halktan seçilmiş ve eğitilmiş sivil savunma yükümlülerini göreve sevk etmek.
İstanbul Yardım Grubu
Deprem yardımlarıyla ilgilenen grubun projeler, organizasyon yapısı dışında bir de bağış bölümü var.
Doğa olaylarında zarar görenlere çadır, battaniye, giysi ve yiyecek yardımları yapar. Bunun için önceden bu maddeleri depo eder.
2. Yoksul, kimsesiz ve düşkünler için aşevleri açar.
3. Sağlık merkezleri kurar. Kurduğu kan bankası ile halkın yaptığı kan bağışlarını kabul eder, gereksinme duyanlara bu kanları verir.
4. Hemşire yetiştirmek için okullar açar.
5. Savaşta geçici sağlık merkezleri kurar.
6. Gezici hastaneler kurar.
Kızılay
KIZILAY DENİNCE AKLA NE GELİR?
Kızılay bir yardım kurumudur. Yardım insancıl bir duygudur. İnsanları yücelten bir düşüncedir. Bu düşüncenin yaygınlaşması, dünyamızı güzelleştirir. Barış içinde bir arada yaşamamızı sağlar. İnsanlar arasında birlik ve beraberlik duygularını geliştirir.Kızılay bu duygularımıza ışık tutan bir yardım kuruluşudur..
KIZILAY TOPLUM İÇİN NEDEN ÖNEMLİDİR?
Mutluluklar da üzüntüler de insanlar içindir. Bireysel sıkıntıların dışında, bir de toplumun bütününü üzen felâketler vardır ki, bunlar deprem, sel, yangın, kuraklık, savaş, salgın hastalıklar gibi felâketlerdir. Bütün toplumu yaralayan bu yıkımlar aniden meydana gelir ve insanlar neye uğradıklarını şaşırırlar. Hazırlıksız yakalandıkları için evsiz, barksız, yiyeceksiz, giyeceksiz kalırlar. Yaralılar, sakatlar, yaşlılar ve çocuklar perişan olurlar.
İşte bu toplumsal yaraları sarmak ve kötü günde ihtiyaç sahiplerine el uzatmak için kurulmuş bir yardım kuruluşu vardır. Türkiye Kızılay Derneği nin insanlık hizmeti, hem yurdumuzdaki hem de yurt dışındaki felâkete uğrayan insanlara ulaşır. Doktor, hemşire, ilâç, çadır, yiyecek ve giyecek yardımları gönderir. Irk, dil, dil ayrımı yapmaz.
Yardımsever insanların destekleriyle ayakta duran Kızılay' a hepimiz elimizden geldiğince maddî, manevî destek olmalıyız.
Unutmamalıyız ki, Kızılay' a bir gün bizim de ihtiyacımız olabilir
AKA Arama Kurtarma Araştırma Derneği
Marmara Depremi'nin hemen ardından örgütlenmiştir,
Marmara Depremi'nde arama kurtarma çalışmalarında ve yardım ekiplerinde görev almış konusunda uzman kişilerin kurduğu ve yakınlarını kaybeden, deprem sonrasında durumun farkına varan gönüllülerin de katıldığı bir guruptur.
AKA ağırlıkla mimar ve mühendislerinin oluşturduğu, yapı kimyası ve fiziği konusunda tecrübesini, kurtarma sırasındaki deneyimlerinin yanısıra; bilgilerini paylaşmayı, alınması gereken önlemleri belirlemeyi, arama ve kurtarma çalışmalarında etkin aletleri ve kullanımlarını araştırmayı, bu bilgileri eğitim çalışmaları ile tüm gönüllü gruplara aktarmayı, operasyon ekibi ile de arama ve kurtarma çalışmalarında görev almayı ilke edinmiştir. Eğitimler öncelikle trafik kazaları ve deprem sonrası kurtarma çalışmalarına göre programlanmıştır.
AKUT Gönüllü Arama Kurtarma Ekibi
Sivil arama-kurtarma ekiplerinin enkaz altından insan çıkarmak için en çok gereksinim duydukları şey araç-gereç, makine. AKUT'tan Mehmet Tanrısever daha önce bazı yabancı arama-kurtarma ekipleriyle birlikte çalıştıklarını, eğitim aldıklarını ve bugüne kadar da 60 kişiye arama-kurtarma eğitimi verdiklerini söylüyor. Bugüne değin Eyüp ve Esenler'de iki deprem simülasyonu da yapan AKUT, bu konuda diğer ekiplerden daha deneyimli. Mehmet Tanrısever yabancı ekiplerden, kullandıkları teknik aletler dışında pek bir eksiklerinin olmadığı görüşünde. ORDOS'tan arama-kurtarma çalışmalarına katılmış olan Serhan Poçan ve Cem Baytok ise yabancı ekiplerin önemli bir farkının, bu ekiplerde yer alanların birçoğunun asıl mesleklerinin arama-kurtarma olması ve ülkelerinin bu konuya farklı yaklaşması olduğu görüşündeler. Serhan Poçan, bu işin yalnızca eğitim almakla, araç-gereç kullanmakla olmayacağı, bir arama-kurtarmacının vücut yapısından, kişilik özelliklerine kadar bu işe yatkın olması gerektiği görüşünde. Ayrıca, yabancı arama-kurtarma ekipleriyle ilgili bir gözlemi de bunların çok sıkı bir örgütlenme ve hiyerarşik düzen içinde çalıştıkları ve çok iyi organize oldukları. Bu iyi organize olmuş gruplarda her işin tanımlı, kimin neyi ne zaman yapacağının belli olduğu ve her ekibin de kendine özgü birtakım teknikler geliştirdiği söyleniyor. Örneğin, Gölcük'te çalışan Rus arama-kurtarma ekibi parçalayıcı-kırıcı aletlerle çalışıp, enkaz altından insan çıkarırken, Fransız ekip daha çok sese duyarlı aletlerle çalışıp içerde canlı olup olmadığını saptıyor; enkazda aktif olarak çalışmıyor. Yabancı ekiplerin birçoğu sağlık destek ekipleriyle de birlikte çalışıyor. Eğitilmiş köpekler, endoskopik arama kameraları, sese duyarlı aletler, iyi yönlendirilen gruplar... bu listeyi böylece uzatmak mümkün. Bütün bunlar arama-kurtarma ekiplerinde olması gereken şeyler. Gerçekte, bu kısa yazı tüm bu teknik ayrıntıları ortaya koymak ve tartışmak için yeterli değil. Ancak, hepimizin üzerinde birleştiği olduğu birtakım şeyler var. Türkiye bir deprem ülkesi ve bizler de depremle yaşamaya alışmalı, başa çıkabilmenin yollarını bulmalıyız. Bilim adamları bundan sonra da depremler olacağını söylüyor. Peki, başımıza tekrar böyle bir olay gelirse arama-kurtarmada yeterli olabilecek miyiz? TBMM'de tartışılan sivil savunma ile ilgili yeni yasa bize gerekli olanakları verebilecek mi? Sivil arama-kurtarma ekiplerinin ortak görüşü, bu konudaki otarite boşluğunun en kısa sürede doldurulması ve birlikte bir örgütlenmeye gidilmesi gerektiği.
Sivil Savunma Genel Müdürlüğü
Sivil Savunma Genel Müdürlüğü'nün görevleri, 7126 sayılı Sivil Savunma Kanunu ile 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'da yer almaktadır. Bunlar:
1. Sivil savunma hizmetlerini yurt düzeyinde teşkilatlandırmak, kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlarda bu hizmetlerin planlanmasını, uygulanmasını ve koordinasyonunu sağlamak ve denetimini yapmak;
Her türlü silahsız, koruyucu ve kurtarıcı tedbirleri, acil kurtarma ve ilk yardım faaliyetlerini planlamak ve yürütmek;
Yangından korunma ve önleme tedbirlerini, itfaiyenin standartlarını tespit etmek, personeli eğitmek, denetlemek ve koordinasyonu sağlamak;
Sivil savunma personelini eğitmek ve halka sivil savunma bilgileri vermek;
Sivil Savunma arama ve kurtarma birlikleri ile ekiplerini hazır halde bulundurmak, gerektiğinde göreve sevketmek;
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile binalardaki sığınakların kontrolünü yapmak, kayıtlarını tutmak, şehir içindeki genel sığınak olabilecek yerleri belirlemek ve buralarda gerekli düzenlemeyi yaptırmak;
Afetlerde kurtarma, ilkyardım, acil iaşe ve geçici barındırma hizmetleri vermek;
Düşman saldırılarına karşı halkın önceden uyarılması için erken haber alma, ikaz ve alarm sistemlerini kurmak ve işletmek;
Barış dönemlerinde halktan seçilmiş ve eğitilmiş sivil savunma yükümlülerini göreve sevk etmek.
İstanbul Yardım Grubu
Deprem yardımlarıyla ilgilenen grubun projeler, organizasyon yapısı dışında bir de bağış bölümü var.
Doğa olaylarında zarar görenlere çadır, battaniye, giysi ve yiyecek yardımları yapar. Bunun için önceden bu maddeleri depo eder.
2. Yoksul, kimsesiz ve düşkünler için aşevleri açar.
3. Sağlık merkezleri kurar. Kurduğu kan bankası ile halkın yaptığı kan bağışlarını kabul eder, gereksinme duyanlara bu kanları verir.
4. Hemşire yetiştirmek için okullar açar.
5. Savaşta geçici sağlık merkezleri kurar.
6. Gezici hastaneler kurar.
Kızılay
KIZILAY DENİNCE AKLA NE GELİR?
Kızılay bir yardım kurumudur. Yardım insancıl bir duygudur. İnsanları yücelten bir düşüncedir. Bu düşüncenin yaygınlaşması, dünyamızı güzelleştirir. Barış içinde bir arada yaşamamızı sağlar. İnsanlar arasında birlik ve beraberlik duygularını geliştirir.Kızılay bu duygularımıza ışık tutan bir yardım kuruluşudur..
KIZILAY TOPLUM İÇİN NEDEN ÖNEMLİDİR?
Mutluluklar da üzüntüler de insanlar içindir. Bireysel sıkıntıların dışında, bir de toplumun bütününü üzen felâketler vardır ki, bunlar deprem, sel, yangın, kuraklık, savaş, salgın hastalıklar gibi felâketlerdir. Bütün toplumu yaralayan bu yıkımlar aniden meydana gelir ve insanlar neye uğradıklarını şaşırırlar. Hazırlıksız yakalandıkları için evsiz, barksız, yiyeceksiz, giyeceksiz kalırlar. Yaralılar, sakatlar, yaşlılar ve çocuklar perişan olurlar.
İşte bu toplumsal yaraları sarmak ve kötü günde ihtiyaç sahiplerine el uzatmak için kurulmuş bir yardım kuruluşu vardır. Türkiye Kızılay Derneği nin insanlık hizmeti, hem yurdumuzdaki hem de yurt dışındaki felâkete uğrayan insanlara ulaşır. Doktor, hemşire, ilâç, çadır, yiyecek ve giyecek yardımları gönderir. Irk, dil, dil ayrımı yapmaz.
Yardımsever insanların destekleriyle ayakta duran Kızılay' a hepimiz elimizden geldiğince maddî, manevî destek olmalıyız.
Unutmamalıyız ki, Kızılay' a bir gün bizim de ihtiyacımız olabilir