Ağrılı Hastalarda Akupunktur
Ülkemizde ve Batı dünyasında akupunktur daha çok ağrılı hastalıklarda deneme ve uygulama aracı olarak kullanılmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü'nün tedavi listesine aldığı birçok hastalıkta akupunktur tedavisine kuşkulu yaklaşımımız ise hâlâ devam etmektedir. Ağrı, organizma için bir şeylerin yolunda gitmediğine yönelik hoş olmayan bir duygu. Aslında faydalı ve yararlı bir algılama. Ancak acıya sebep olan, rahatsızlık ve huzursuzluk veren bu algılamadan insanoğlu hep kaçmak istemiştir. Ondan kurtulmak için ise tarih boyu kullanmadığı bir nesne de yok gibidir.
Ağrı sadece çeken insanı değil, etrafı ile bir noktada tüm toplumu ilgilendiren bir yakınma. Ağrı kolay dayanılacak, kahrı çekilecek bir şikayet de değil. Birçok babayiğit bu yaygın şikayetlerin altında eriyip gidiyor. Ağrı deyip geçemeyiz. Çok sık yakınma olduğu için adına özel klinikler açılmaktadır. Algoloji diye isimlendirilen bir hekimlik branşının doğmasına sebep olan sık müşahede ettiğimiz ağrılar hangileridir? Ağrı hekimleri bir disiplin altında; nöroloji, psikiyatri, psikoloji ve algoloji uzmanları ortak bir zeminde birleşip hangi hastalıklara karşı ortak mücadele ortamı oluşturabilir?
Aslında ağrı hakkında çok az şey biliyor olmamız ve tedavisinde yeterli başarının henüz yakalanmaması, doğal olarak hepimizi korkutuyor. Ağrının yüzde doksandan daha fazlasının geçici ağrı olduğunu bilmemiz biraz bizi rahatlatmalı. Genellikle önemli bir hastalığın habercisi olmayan bu yaygın ağrılı durumlarda sıklıkla tansiyon, gerilim, stres, duygusal tepkiler, endişe, sıkıntı, uyku düzensizliği, yanlış beslenme, egzersiz azlığı, kalabalık ortam, gürültü, hava kirliliği veya birçok çevresel faktörleri, sigara ve alkolü sorumlu olarak düşünebiliriz.
Baş ağrısı, migren ve gerilim ağrısı, artrit, fibromyalji, boyun tutulması, sırt ve bel ağrısı, kas spazmı, kramp, temporomandibuler eklem ağrısı, müzmin yorgunluk, trigeminal nevralji, siyatik vs... Günlük hekimlik pratiğimizde daha birçok tedavi etmekte zorlandığımız ağrı yakınmalı hastalar var. Akupunktur, ağrı algılamasına bir anlamda aşılama yaparak etki etmektedir. Akupunktur iğnesi ile ilgili noktalardaki reseptörler uyarılıyor. Bu uyarıları algılayan ince sinir telleri de omurilik yolunu kullanıyor. Bu yol boyunca ağrıyı beyindeki bölgelere taşıyan sinir liflerinin yolunda oluşturdukları parazit ve kesintilerle ağrı algısını yok etmeye çalışıyor. Bu yola, kapı kapama yolu ile ağrı azaltılması veya meşhur ismi ile ?kapı-gate' teorisi diyoruz. Ağrı algılaması yol boyunca beyin sapında ve beyinde de engellenmeye çalışılıyor.
Bu etkinin oluşması için serotonin ACTH, beta endorfin nor adrenalin gibi maddeler salgılanıyor. Omurilik ile beyin arasında kurulan bir ring hattı ise ağrının tamamen ortadan kalkması için seferberlik oluşturuyor. Ağrının yok edilmesi yolu olarak kabul edilen bu hatta beta endorfin morfin salgılanıyor. Akupunktur, tüm bu yolların işlerliğini ve etkinliğini artıran bir uygulama şeklidir. Tamamen doğaldır ve zararsızdır. İlgili noktaları uyarma frekansına göre etkisi artırılabilir. Bu genel etki dışında lokal bölgesel birçok etki ile akupunkturdan yararlanmak mümkün.
Ülkemizde ve Batı dünyasında akupunktur daha çok ağrılı hastalıklarda deneme ve uygulama aracı olarak kullanılmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü'nün tedavi listesine aldığı birçok hastalıkta akupunktur tedavisine kuşkulu yaklaşımımız ise hâlâ devam etmektedir. Ağrı, organizma için bir şeylerin yolunda gitmediğine yönelik hoş olmayan bir duygu. Aslında faydalı ve yararlı bir algılama. Ancak acıya sebep olan, rahatsızlık ve huzursuzluk veren bu algılamadan insanoğlu hep kaçmak istemiştir. Ondan kurtulmak için ise tarih boyu kullanmadığı bir nesne de yok gibidir.
Ağrı sadece çeken insanı değil, etrafı ile bir noktada tüm toplumu ilgilendiren bir yakınma. Ağrı kolay dayanılacak, kahrı çekilecek bir şikayet de değil. Birçok babayiğit bu yaygın şikayetlerin altında eriyip gidiyor. Ağrı deyip geçemeyiz. Çok sık yakınma olduğu için adına özel klinikler açılmaktadır. Algoloji diye isimlendirilen bir hekimlik branşının doğmasına sebep olan sık müşahede ettiğimiz ağrılar hangileridir? Ağrı hekimleri bir disiplin altında; nöroloji, psikiyatri, psikoloji ve algoloji uzmanları ortak bir zeminde birleşip hangi hastalıklara karşı ortak mücadele ortamı oluşturabilir?
Aslında ağrı hakkında çok az şey biliyor olmamız ve tedavisinde yeterli başarının henüz yakalanmaması, doğal olarak hepimizi korkutuyor. Ağrının yüzde doksandan daha fazlasının geçici ağrı olduğunu bilmemiz biraz bizi rahatlatmalı. Genellikle önemli bir hastalığın habercisi olmayan bu yaygın ağrılı durumlarda sıklıkla tansiyon, gerilim, stres, duygusal tepkiler, endişe, sıkıntı, uyku düzensizliği, yanlış beslenme, egzersiz azlığı, kalabalık ortam, gürültü, hava kirliliği veya birçok çevresel faktörleri, sigara ve alkolü sorumlu olarak düşünebiliriz.
Baş ağrısı, migren ve gerilim ağrısı, artrit, fibromyalji, boyun tutulması, sırt ve bel ağrısı, kas spazmı, kramp, temporomandibuler eklem ağrısı, müzmin yorgunluk, trigeminal nevralji, siyatik vs... Günlük hekimlik pratiğimizde daha birçok tedavi etmekte zorlandığımız ağrı yakınmalı hastalar var. Akupunktur, ağrı algılamasına bir anlamda aşılama yaparak etki etmektedir. Akupunktur iğnesi ile ilgili noktalardaki reseptörler uyarılıyor. Bu uyarıları algılayan ince sinir telleri de omurilik yolunu kullanıyor. Bu yol boyunca ağrıyı beyindeki bölgelere taşıyan sinir liflerinin yolunda oluşturdukları parazit ve kesintilerle ağrı algısını yok etmeye çalışıyor. Bu yola, kapı kapama yolu ile ağrı azaltılması veya meşhur ismi ile ?kapı-gate' teorisi diyoruz. Ağrı algılaması yol boyunca beyin sapında ve beyinde de engellenmeye çalışılıyor.
Bu etkinin oluşması için serotonin ACTH, beta endorfin nor adrenalin gibi maddeler salgılanıyor. Omurilik ile beyin arasında kurulan bir ring hattı ise ağrının tamamen ortadan kalkması için seferberlik oluşturuyor. Ağrının yok edilmesi yolu olarak kabul edilen bu hatta beta endorfin morfin salgılanıyor. Akupunktur, tüm bu yolların işlerliğini ve etkinliğini artıran bir uygulama şeklidir. Tamamen doğaldır ve zararsızdır. İlgili noktaları uyarma frekansına göre etkisi artırılabilir. Bu genel etki dışında lokal bölgesel birçok etki ile akupunkturdan yararlanmak mümkün.