Alglerin Sebep Olduğu Sularda Tat Ve Koku Problemleri
Sularda tat ve koku problemi genelde beraber bulunur. Tat problemi tuzlardan yani toplam çözünmüş katı madde miktarının yüksek olmasından meydana geldiği gibi demir, bakır, manganez, çinko gibi metallerin bulunmasından da kaynaklanır.
Bunların dışlarında evsel atık suların su kaynağına karışması, sanayi atık sularının bilhassa fenol, yağ ve benzeri kimyevi maddelerin karışması, hidrojen sülfür ve metan gibi suda çözünmüş gazlar, yabani ot ve böcek mücadelesinde kullanılan zirai mücadele ilaçları da sebep olabilir. Fakat tat ve koku probleminin en büyük nedeni organizmalar, filamentli bakterilerin actinomycetleri ile mavi-yeşil alglerdir. Ayrıca çürüyen bitkilerden ve mikrobiota metbolitlerinden kaynaklanır.
Yapılan araştırmalar içme suyunda koku ve tat problemine neden olan birinci sebep algler, ikinci sebep ise bitki örtüsünün çürüyüp ayrışması olduğunu göstermiştir.
Alglerin sebep olduğu kokular çürük, septik ve klinik türünde olabileceği gibi, çayır kokusu, küf kokusu, sarımsak kokusu ve balıksı kokular da algler tarafından çıkarılabilir. Çürümüş alglerin suya verdiği tadın tatlı ve acı olduğu da tespit edilmiştir.
Günümüzde emin ve estetik bakımından kaliteli bir içme suyunun temini, ulaşılması istenen en önemli kriterler arasındadır. Tüketiciler de daha hassas, tatminsiz ve şikayetçi bir duruma gelmişlerdir. İçme sularının tat ve damak zevklerine uymayan bir özellik aldığını hissetmeleriyle birlikte hoşnutsuzluklarını ifade etmeye başlamaktadırlar.
Genel olarak tat ve koku problemi ya tabii yada suni, yani insan yapısı olan kaynaklara dayanır. Tabi olanlar mikroorganizmalardan, bilhassa alg ve bakterilerden ileri gelir. Alg büyümesi en büyük problemdir. Alg büyümesi sebebi ile estetik görünüş bozulur, koku ve tat problemleri meydana gelir. Mavi-yeşil algler gibi bazı yosunlar sebebiyle zehirli madde konsantrasyonları artar. Bakteriler birçok kimyasal bileşik üretir ve sulardaki topraksı kokunun nedenidir. Su kirlenmesi bakımından problem olan alg türleri mavi-yeşil alglerdir, yani cyanobacter de denilen canlılardır. Bu alglerin ürettiği iki kimyasal madde çevre kirlenmesi bakımından bilhassa önemlidir. Sulara tat ve koku veren bu iki madde,
geosmin (GEO)
2-metil isoberneol (MIB) adlarıyla anılırlar.
İnsan yapısı koku ve tat ise, içme suyu arıtma tesislerinde kullanılan kimyasal maddelerden, su boruları ve haznelerin kaplamalarından (korozyona karşı kullanılan malzemelerden sızan kimyasallardan) oluşur. Bu maddelerin suda çözünürlüğü önemli bir rol oynar. Bunlar çok küçük konsantrasyonlarda bile suya çok kötü tat ve koku verirler.
çme suyunda toprak/küf (eartby/musty) kokusunun gözlenmesi bütün dünyada bir problem haline gelmiştir. Bu tür koku, içme suyunda, mavi-yeşil algler (cyanobacteria) ve actinomyceteler tarafından üretilen iki kimyasal maddenin eseridir. Bu maddeler 2-methy isoorneol (2-MIB) ve geosmin (GEO) adlarıyla anılırlar. Bunlara metabolit de denilebilir. Streptomycetelerin 12 soyunun 2-MIB ve GEO ürettiği Tsuchiya ve Matsumota (1999) tarafından gösterilmiştir. Bu araştırıcılara göre, genel olarak mavi yeşil algler ya 2-MIB yahut GEO üretirler. Halbuki actinomyceteler her iki bileşiği de hasıl ederler. Bir soğutma kulesinin suyundan izole edilmiş Oscillatoria f.granulatanın aynı anda MIB ve GEO ürettiği son araştırmaların neticesinde ortaya çıkmıştır (Tsuchiya ve Matsumota,1999).
Son 15 yıl içinde geliştirilen tat ve koku çemberi içine,sekiz sınıf koku, dört sınıf tat ve bir sınıf ağız ve burun yoluyla algılanan koku ve ta yazılmıştır.
10 yıl içinde, dezenfektan maddelerin klor-ozon kokusu ile geosmin in toprak kokusu ve 2-methylisoborneol (2-MIB) bileşiğinin küf kokusuna ilaveten diğer yeni koku tipleri ortaya çıkmıştır. Bu tat ve kokuları tanıyabilmek için gaz kromotografisi (GC) ve kütle spektrometresi (MS) tekniklerine dayanan aletli ölçme metotları yanında bir panelist grubun duyu organları ile koku ve tadı teşhis ettikleri koku-tat profili analizi (flavor profile analysi (FPA) de uygulanmaktadır.
İki grup kimyasal madde için kokuların algılanması çok iyi anlaşılmıştır. Bunlar klorlozon ve toprak/küf kokularıdır. Bunların en tanınmış olanları GEO ve 2-MIBdir. Son 10 yıl içinde koku ölçümlerinde GC, MS gibi yeni tekniklerin kullanılması sonucu başka kokular da tanınır hale gelmiştir.
Kokuya sebep olan bir maddenin kimyasal olarak teşhisi çok önemlidir. Mesela bir alg yosunu gelişirken salatalık kokusundan balık kokusuna kadar değişen kokular çıkarır. Tat ve koku çemberi, spesifik tat ve koku problemleri ile bunların sebepleri arasındaki ilişkileri düzenler.
Sularda tat ve koku problemi genelde beraber bulunur. Tat problemi tuzlardan yani toplam çözünmüş katı madde miktarının yüksek olmasından meydana geldiği gibi demir, bakır, manganez, çinko gibi metallerin bulunmasından da kaynaklanır.
Bunların dışlarında evsel atık suların su kaynağına karışması, sanayi atık sularının bilhassa fenol, yağ ve benzeri kimyevi maddelerin karışması, hidrojen sülfür ve metan gibi suda çözünmüş gazlar, yabani ot ve böcek mücadelesinde kullanılan zirai mücadele ilaçları da sebep olabilir. Fakat tat ve koku probleminin en büyük nedeni organizmalar, filamentli bakterilerin actinomycetleri ile mavi-yeşil alglerdir. Ayrıca çürüyen bitkilerden ve mikrobiota metbolitlerinden kaynaklanır.
Yapılan araştırmalar içme suyunda koku ve tat problemine neden olan birinci sebep algler, ikinci sebep ise bitki örtüsünün çürüyüp ayrışması olduğunu göstermiştir.
Alglerin sebep olduğu kokular çürük, septik ve klinik türünde olabileceği gibi, çayır kokusu, küf kokusu, sarımsak kokusu ve balıksı kokular da algler tarafından çıkarılabilir. Çürümüş alglerin suya verdiği tadın tatlı ve acı olduğu da tespit edilmiştir.
Günümüzde emin ve estetik bakımından kaliteli bir içme suyunun temini, ulaşılması istenen en önemli kriterler arasındadır. Tüketiciler de daha hassas, tatminsiz ve şikayetçi bir duruma gelmişlerdir. İçme sularının tat ve damak zevklerine uymayan bir özellik aldığını hissetmeleriyle birlikte hoşnutsuzluklarını ifade etmeye başlamaktadırlar.
Genel olarak tat ve koku problemi ya tabii yada suni, yani insan yapısı olan kaynaklara dayanır. Tabi olanlar mikroorganizmalardan, bilhassa alg ve bakterilerden ileri gelir. Alg büyümesi en büyük problemdir. Alg büyümesi sebebi ile estetik görünüş bozulur, koku ve tat problemleri meydana gelir. Mavi-yeşil algler gibi bazı yosunlar sebebiyle zehirli madde konsantrasyonları artar. Bakteriler birçok kimyasal bileşik üretir ve sulardaki topraksı kokunun nedenidir. Su kirlenmesi bakımından problem olan alg türleri mavi-yeşil alglerdir, yani cyanobacter de denilen canlılardır. Bu alglerin ürettiği iki kimyasal madde çevre kirlenmesi bakımından bilhassa önemlidir. Sulara tat ve koku veren bu iki madde,
geosmin (GEO)
2-metil isoberneol (MIB) adlarıyla anılırlar.
İnsan yapısı koku ve tat ise, içme suyu arıtma tesislerinde kullanılan kimyasal maddelerden, su boruları ve haznelerin kaplamalarından (korozyona karşı kullanılan malzemelerden sızan kimyasallardan) oluşur. Bu maddelerin suda çözünürlüğü önemli bir rol oynar. Bunlar çok küçük konsantrasyonlarda bile suya çok kötü tat ve koku verirler.
çme suyunda toprak/küf (eartby/musty) kokusunun gözlenmesi bütün dünyada bir problem haline gelmiştir. Bu tür koku, içme suyunda, mavi-yeşil algler (cyanobacteria) ve actinomyceteler tarafından üretilen iki kimyasal maddenin eseridir. Bu maddeler 2-methy isoorneol (2-MIB) ve geosmin (GEO) adlarıyla anılırlar. Bunlara metabolit de denilebilir. Streptomycetelerin 12 soyunun 2-MIB ve GEO ürettiği Tsuchiya ve Matsumota (1999) tarafından gösterilmiştir. Bu araştırıcılara göre, genel olarak mavi yeşil algler ya 2-MIB yahut GEO üretirler. Halbuki actinomyceteler her iki bileşiği de hasıl ederler. Bir soğutma kulesinin suyundan izole edilmiş Oscillatoria f.granulatanın aynı anda MIB ve GEO ürettiği son araştırmaların neticesinde ortaya çıkmıştır (Tsuchiya ve Matsumota,1999).
Son 15 yıl içinde geliştirilen tat ve koku çemberi içine,sekiz sınıf koku, dört sınıf tat ve bir sınıf ağız ve burun yoluyla algılanan koku ve ta yazılmıştır.
10 yıl içinde, dezenfektan maddelerin klor-ozon kokusu ile geosmin in toprak kokusu ve 2-methylisoborneol (2-MIB) bileşiğinin küf kokusuna ilaveten diğer yeni koku tipleri ortaya çıkmıştır. Bu tat ve kokuları tanıyabilmek için gaz kromotografisi (GC) ve kütle spektrometresi (MS) tekniklerine dayanan aletli ölçme metotları yanında bir panelist grubun duyu organları ile koku ve tadı teşhis ettikleri koku-tat profili analizi (flavor profile analysi (FPA) de uygulanmaktadır.
İki grup kimyasal madde için kokuların algılanması çok iyi anlaşılmıştır. Bunlar klorlozon ve toprak/küf kokularıdır. Bunların en tanınmış olanları GEO ve 2-MIBdir. Son 10 yıl içinde koku ölçümlerinde GC, MS gibi yeni tekniklerin kullanılması sonucu başka kokular da tanınır hale gelmiştir.
Kokuya sebep olan bir maddenin kimyasal olarak teşhisi çok önemlidir. Mesela bir alg yosunu gelişirken salatalık kokusundan balık kokusuna kadar değişen kokular çıkarır. Tat ve koku çemberi, spesifik tat ve koku problemleri ile bunların sebepleri arasındaki ilişkileri düzenler.