Büyük Kafkas sürgününde Anadolu'ya göç ederek Manyas yöresine yerleşen bir Vubıh ailesindendir. 1872 yılında Hacıosman (Hunce Hable) Köyü'nde doğdu. 1877-1778 Osmanlı-Rus Savaşı'na Çerkes Gönüllü Kuvvetleri ile katılmış olan Hunc Kasbolet Bey'in oğludur. Harbokulu'nu 1896'da ve Harp Akademisi'ni 1898'de bitirdi. Osmanlı-İtalyan Savaşı'na 1911 ve Balkan Savaşları'na 1912-13 yıllarında katıldı. Birinci Dünya Savaşı'nda yemen cephesinde İngilizlere karşı gösterdiği üstün başarılar nedeniyle tümgeneralliğe yükseltildi. 1918'de Mondros Silah Bırakışması'nın imzalanması üzerine Osmanlı Hükümeti'nin emriyle, Aden'de kuşatmış olduğu İngiliz birliklerine teslim olmak zorunda kaldı.
Esaretten döndüğünde 25. Kolordu Komutanlığı'na getirildi ve 1919'da İstanbul Muhafızı oldu. Bu görevi sırasında Kuvay-ı Milliye'yi destekledi. 14. Kolordu Komutanı Yusuf İzzet Paşa (kayınbiraderidir), Mareşal Fuat Paşa, Mareşal Berzeg Zeki Paşa, Big Ahmet Fevzi Paşa, Karzeg Salih Paşa gibi ileri gelen hemşehrileriyle işbirliği içinde, Anadolu'daki Kafkas göçmenlerinin karşı ihtilal hareketlerine katılmalarını engellemeye çalıştı. İstanbul'daki birçok kişinin Ahmet Anzavurun güçlerine katılmak üzere Anadolu'ya göçmelerini önledi. Anadolu ihtilalini destekleyen tutumu nedeniyle 16 Mart 1920'de İstanbul'u işgal eden İngilizler tarafından tutuklanarak Malta Adası'na sürgün edildi. TBMM adına Bekir Sami Bey tarafından imzalanan Londra Anlaşması uyarınca serbest bırakıldığında Rauf (Orbay), Hatko İsmail Canbulat, Mürsel Baku (Paşa) gibi arkadaşları ile birlikte Ankara'ya giderek TBMM Ordusu'na katıldı. Komutanlık görevi yanında Elviye-i Selase Soruşturma Kurulu Başkanlığı yaptı. Abhazca, Almanca, İngilizce, Fransızca ve Arapça'yı biliyordu.
"Çester Projesi Hakkında Bazı Tenkidat ve Mütealaat (1923)" adlı bir kitabı da vardır. Çerkeslerin ilk kitap yazarlarından Hayriye Melek Hunc'un ağabeyidir. 1950 yılında İstanbul'da vefat etti.
Esaretten döndüğünde 25. Kolordu Komutanlığı'na getirildi ve 1919'da İstanbul Muhafızı oldu. Bu görevi sırasında Kuvay-ı Milliye'yi destekledi. 14. Kolordu Komutanı Yusuf İzzet Paşa (kayınbiraderidir), Mareşal Fuat Paşa, Mareşal Berzeg Zeki Paşa, Big Ahmet Fevzi Paşa, Karzeg Salih Paşa gibi ileri gelen hemşehrileriyle işbirliği içinde, Anadolu'daki Kafkas göçmenlerinin karşı ihtilal hareketlerine katılmalarını engellemeye çalıştı. İstanbul'daki birçok kişinin Ahmet Anzavurun güçlerine katılmak üzere Anadolu'ya göçmelerini önledi. Anadolu ihtilalini destekleyen tutumu nedeniyle 16 Mart 1920'de İstanbul'u işgal eden İngilizler tarafından tutuklanarak Malta Adası'na sürgün edildi. TBMM adına Bekir Sami Bey tarafından imzalanan Londra Anlaşması uyarınca serbest bırakıldığında Rauf (Orbay), Hatko İsmail Canbulat, Mürsel Baku (Paşa) gibi arkadaşları ile birlikte Ankara'ya giderek TBMM Ordusu'na katıldı. Komutanlık görevi yanında Elviye-i Selase Soruşturma Kurulu Başkanlığı yaptı. Abhazca, Almanca, İngilizce, Fransızca ve Arapça'yı biliyordu.
"Çester Projesi Hakkında Bazı Tenkidat ve Mütealaat (1923)" adlı bir kitabı da vardır. Çerkeslerin ilk kitap yazarlarından Hayriye Melek Hunc'un ağabeyidir. 1950 yılında İstanbul'da vefat etti.