Cebindeki Altın Balık
Bir varmış, bir yokmuş, engin bir denizin derinliklerinde yaşayan sevimli bir balık varmış. Bu balık, diğer balıkların aksine çok meraklıymış ve her şeyi öğrenmek istermiş. Bir gün, deniz dibinde gezinirken parıldayan bir şey görmüş. Yaklaştığında bunun altın bir balık olduğunu anlamış. Çok sevinmiş ve hemen cebine koymuş.
Balık, altın balığı cebinde taşıyarak arkadaşlarına göstermek için heyecanla deniz dibine geri dönmüş. Ama ne yazık ki, altın balık cebinde çok ağır olduğu için yavaşlamış ve diğer balıklarla oyun oynayamaz olmuş. Arkadaşları ona neden bu kadar yavaşladığını sormuşlar. Balık, cebindeki altın balığı göstermiş ve bulduğu için ne kadar mutlu olduğunu söylemiş.
Diğer balıklar, altın balığın çok güzel olduğunu söylemişler ama aynı zamanda balığın yüzmesini zorlaştırdığını da belirtmişler. Balık arkadaşlarının sözlerini dinlememiş ve altın balığı cebinden çıkarmayı reddetmiş.
Bir gün, balık derin bir koya doğru yüzüyormuş. Aniden, büyük bir dalga yükselmiş ve balığı denizin ortasına sürüklemiş. Balık, suda çırpınırken cebindeki altın balık ağırlığından dolayı batmaya başlamış. Tam o sırada, akıllı bir deniz yıldızı balığın yanına gelmiş ve "Arkadaşım, o altın balık seni boğacak. Hemen ondan kurtulmalısın!" demiş.
Balık, deniz yıldızının sözlerini dinleyerek altın balığı denizin derinliklerine bırakmış. Hafifleyen balık, rahat bir nefes alarak yüzebilmeye başlamış. Arkadaşları da sevinerek ona doğru yüzmüşler. Balık, onlara altın balığından kurtulduğu için ne kadar rahatladığını anlatmış ve dürüst olmanın ne kadar önemli olduğunu anlamış.
O günden sonra balık, hiçbir zaman yalan söylememiş ve bulduğu değerli şeyleri arkadaşlarıyla paylaşmış. Çünkü biliyordu ki, gerçek arkadaşlık ve dürüstlük, her zaman en büyük hazinelerdir.
Bir varmış, bir yokmuş, engin bir denizin derinliklerinde yaşayan sevimli bir balık varmış. Bu balık, diğer balıkların aksine çok meraklıymış ve her şeyi öğrenmek istermiş. Bir gün, deniz dibinde gezinirken parıldayan bir şey görmüş. Yaklaştığında bunun altın bir balık olduğunu anlamış. Çok sevinmiş ve hemen cebine koymuş.
Balık, altın balığı cebinde taşıyarak arkadaşlarına göstermek için heyecanla deniz dibine geri dönmüş. Ama ne yazık ki, altın balık cebinde çok ağır olduğu için yavaşlamış ve diğer balıklarla oyun oynayamaz olmuş. Arkadaşları ona neden bu kadar yavaşladığını sormuşlar. Balık, cebindeki altın balığı göstermiş ve bulduğu için ne kadar mutlu olduğunu söylemiş.
Diğer balıklar, altın balığın çok güzel olduğunu söylemişler ama aynı zamanda balığın yüzmesini zorlaştırdığını da belirtmişler. Balık arkadaşlarının sözlerini dinlememiş ve altın balığı cebinden çıkarmayı reddetmiş.
Bir gün, balık derin bir koya doğru yüzüyormuş. Aniden, büyük bir dalga yükselmiş ve balığı denizin ortasına sürüklemiş. Balık, suda çırpınırken cebindeki altın balık ağırlığından dolayı batmaya başlamış. Tam o sırada, akıllı bir deniz yıldızı balığın yanına gelmiş ve "Arkadaşım, o altın balık seni boğacak. Hemen ondan kurtulmalısın!" demiş.
Balık, deniz yıldızının sözlerini dinleyerek altın balığı denizin derinliklerine bırakmış. Hafifleyen balık, rahat bir nefes alarak yüzebilmeye başlamış. Arkadaşları da sevinerek ona doğru yüzmüşler. Balık, onlara altın balığından kurtulduğu için ne kadar rahatladığını anlatmış ve dürüst olmanın ne kadar önemli olduğunu anlamış.
O günden sonra balık, hiçbir zaman yalan söylememiş ve bulduğu değerli şeyleri arkadaşlarıyla paylaşmış. Çünkü biliyordu ki, gerçek arkadaşlık ve dürüstlük, her zaman en büyük hazinelerdir.