• Merhaba Ziyaretçi.
    "Minimalist Fotoğraflar" konulu fotoğraf oylaması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Oylamaya katımanızı bekliyoruz...

Altın satır!

arz-ı hal

şşşşştttttttt
Özel üye
SANSÜR her daim bu ülkenin özgürlüklerinin önündeki en büyük engellerden biriydi. TRT'nin tek kanal olduğu yıllarda Levent Kırca'nın 'Olacak O kadar'ına jenerik müziği olan sözlerde "Tam yerine rast geldi manzara koydu" derdi mesela.
Yıllar geçti ama sansürcü zihniyet kendinden ödün vermeden artarak çoğaldı.
Adına "Altın makas" dendi.
Sansürleri darbeler besledi. Çünkü darbeler özgürlüklerin katiliydi.
Dizilerle yeniden gündeme geldi mesela!
Süleyman'ın has odasına taktılar kafayı.
"Ecdadımız at sırtında seferden sefere koştu" dediler.
Hürrem'in dekoltesine taktılar kafayı; bir sanat eserini acımasızca eleştirdiler.
Hız kesmeden arttı!
Sanatın her alanında sansüre gittiler. Kendilerine yakın televizyon kanallarında Picasso'nun bir tablosunda kadının mahrem yeri görünüyor diye canım tabloya mozaik attılar.
Sineye çektik. O kadar abarttılar ki artık "Altın makas" yerini "Altın satır"a bıraktı.
Çünkü yapılanlar bir makasın kesme eyleminden çok öteydi; adeta satır darbesiydi.
Sirkte hayvan hakları ihlalleri var desen gıkları çıkmaz ama bikinili kadınlar var diye çocukların gitmesini engellediler.
Gezi direnişine destek veren tiyatrolara desteği kestiler.
Öyle de bir kılıf buldular ki: "ahlaklı oyun"
Yani yüz yılların aşkı Romeo - Juliet'i öpmeyecek;
Saraydan kız kaçırılamayacak, Noel Coward'ın 'Özel Hayatlar' oyununda Cihan Ünal ve Hande Ataizi sevişemeyecek;
Usta Ferhan Şensoy sisteme sövemeyecek!
Al gözüm seyreyle!

Kaan Özbek
 
Geri
Top