İnsan ne ekerse onu biçer. Başımıza gelen musibetlerdeki kendi payımızı arayıp bulmamız gerekir. Kader her zaman adalet eder. Biz anne-babamıza iyi bir evlat olalım ki, Rabbimiz de bize hayırlı evlatlar versin.
Çocuklar büyürken öncelikli olarak kendi anne ve babalarını örnek alırlar. Onların tepki tarzları, konuşmaları, hassasiyetleri çocukların yetişmesinde çok önemlidir. Bu açıdan anne-baba çocukların yanında bulunduğu sırada çok dikkat etmeli, onlara kötü örnek olacak tavır ve davranışlardan uzak durmalıdır.
Özellikle bir babanın kendi anne ve babasına davranış tarzı kendi çocuğunun ileride ona nasıl davranacağının ipuçlarını verir. En kötü sahneleri babanın kendi anne-babasını ya da eşini azarlamasıdır. Çocuğun bunu görmesi zihninde tarif edilmez yıkıntılara yol açar. Bu görüntü çocukların zihninde yerleşip kökleşirse, onlar da bir gün aynı sahneleri maalesef anne-babalarına yaşatacaklardır.
Kendi anne-babaları ya da kayınvalide ve kayınbabaları hakkında ileri geri konuşan, gıybetini yapan ebeveynler ne gibi bir dejenerasyona yol açtıklarını çok yakında kendileri de yaşayarak anlayacaklardır. O halde bu kısırdöngüye bir son verilmelidir.
Bunda ısrar eden anne ve babalar cemiyetin en muhterem çekirdeğini darmadağın ediyor demektir. Böyle tabloları görmeye alışmış bir çocuk için artık mukaddes ve muhterem bir değer kalmayacaktır.
Abdullah İbn Ömer’in (ra) rivayet ettiği bir hadiste Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor: “Siz babalarınıza iyilikte bulunun, çocuklarınız da size iyilik yapsın. Siz iffetli yaşayın kadınlarınız da iffetli yaşasınlar.” (Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat, 1/299; el-Hâkim, el-Müstedrek, 4/171)
Kur’ân-ı Kerim, “Öyle ya, iyiliğin neticesi iyilikten başka mı olacaktı! ” (Rahman, 55/60.) buyurarak iyilik yapan iyilik bulur, demektedir. Aynı şekilde kötülük yapan da kötülük bulur. Anne-babaya yapılan bir haksızlığın faturası bir gün mutlaka evlattan yansıyacaktır.
Çocuklar büyürken öncelikli olarak kendi anne ve babalarını örnek alırlar. Onların tepki tarzları, konuşmaları, hassasiyetleri çocukların yetişmesinde çok önemlidir. Bu açıdan anne-baba çocukların yanında bulunduğu sırada çok dikkat etmeli, onlara kötü örnek olacak tavır ve davranışlardan uzak durmalıdır.
Özellikle bir babanın kendi anne ve babasına davranış tarzı kendi çocuğunun ileride ona nasıl davranacağının ipuçlarını verir. En kötü sahneleri babanın kendi anne-babasını ya da eşini azarlamasıdır. Çocuğun bunu görmesi zihninde tarif edilmez yıkıntılara yol açar. Bu görüntü çocukların zihninde yerleşip kökleşirse, onlar da bir gün aynı sahneleri maalesef anne-babalarına yaşatacaklardır.
Kendi anne-babaları ya da kayınvalide ve kayınbabaları hakkında ileri geri konuşan, gıybetini yapan ebeveynler ne gibi bir dejenerasyona yol açtıklarını çok yakında kendileri de yaşayarak anlayacaklardır. O halde bu kısırdöngüye bir son verilmelidir.
Bunda ısrar eden anne ve babalar cemiyetin en muhterem çekirdeğini darmadağın ediyor demektir. Böyle tabloları görmeye alışmış bir çocuk için artık mukaddes ve muhterem bir değer kalmayacaktır.
Abdullah İbn Ömer’in (ra) rivayet ettiği bir hadiste Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor: “Siz babalarınıza iyilikte bulunun, çocuklarınız da size iyilik yapsın. Siz iffetli yaşayın kadınlarınız da iffetli yaşasınlar.” (Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat, 1/299; el-Hâkim, el-Müstedrek, 4/171)
Kur’ân-ı Kerim, “Öyle ya, iyiliğin neticesi iyilikten başka mı olacaktı! ” (Rahman, 55/60.) buyurarak iyilik yapan iyilik bulur, demektedir. Aynı şekilde kötülük yapan da kötülük bulur. Anne-babaya yapılan bir haksızlığın faturası bir gün mutlaka evlattan yansıyacaktır.