Anadolu Selçuklularında Sosyal ve İktisadi Hayat
Sosyal Hayat:
Türkiye Selçukluları kendilerine has bir sosyal ve iktisadi politika izlediler. Aralıklarla Anadolu ya Türkistan dan Maveraünnehir ve Horasan dan gelen Türklerin büyük bir bölümünü yerli halk tarafından boşaltılan yerlere yerleştirdiler. Bir kısmını ise uc bölgelere yerleştirdiler. Selçuklu hükümdarları kendi yönetiminde yaşayan Hristiyan halkı himaye ettiler. Bizans yönetiminin baskısından ve ağır vergilerinden bunalanlardan isteyenlerin kendi topraklarına yerleşmelerine izin verdiler. Hristiyan-Müslüman ayrımı gözetmeden uyguladıkları adil yönetim Rum, Ermeni ve Süryani halkın Türk yönetimini tercih etmelerine sebep oldu. Türkiye Selçukluları döneminde Anadolu da yaşayan halkın büyük çoğunluğunu Türkler oluştururdu. Halk şehirleri ve köylü olmak üzere ikiye ayrılırdı. şehirliler: Devlet memurları, âyân, bilim adamları ve ahiler olmak üzere dört gruba ayrılıyorlardı.
Devlet Memurları:
Bir şehirde hükümeti temsil eden görevlilerdi.
Âyân:
Hükümet nezdinde halkı temsil eden kişilerde. Tacirler (tüccarlar) da bu sınıfa girerlerdi.
Bilim Adamları:
Müderrisler, kadılar, zaviye, tekke şeyhleri ve medrese öğrencileri bu gruba girmekteydi.
Ahîler:
Ahîler (kardeşler) şehirde oturan ve kendi aralarında dinî ve iktisadi özellikler taşıyan esnaşardır. Aralarında kurdukları teşkilata ahîlik denirdi. Ahî teşkilatı ticareti ve ticaret ahlakını düzenlemiş, üretim kalitesini yükseltmiş ve kaliteli eleman yetiştirilmesini sağlamıştır.
Köylüler:
Türkmen kökenli olan Türk köylüsü göçebe ve yerleşik olmak üzere iki kısma ayrılıyordu. Göçebeler hayvancılıkla geçinirlerdi. Yerleşik köylüler ise devletin veya ikta sahibinin idaresi altındaydılar.
İktisadi Hayat:
Türkiye Selçuklu Devletinin iktisadi hayatı tarım, ticaret ve sanayiye dayanmakta idi. Tarım ve hayvancılık göçebelerin ve köylülerin geçim kaynağı idi. şehir halkı ise meyvecilik ve bağcılıkla uğraşıyordu. Dokumacılık ve dericilik bu dönemde çok gelişmişti. Maden işçiliğiyle daha çok Hristiyan halk (Rum-Ermeni) uğraşıyordu. Ticaret devletin ana politikasını belirleyen başlıca meselelerden biriydi. Türkiye Selçukluları ticaretin gelişmesi amacıyla tüccarların konaklaması için kervansaraylar yaptırmışlar, Avrupalı tüccarlara düşük gümrük vergisi uygulamışlar, Sinop, Alanya ve Antalya gibi liman şehirlerini fethetmişlerdir. Ayrıca tüccarların mallarını, zarar görmelerine karşı koruyan sigorta sistemini uygulamışlardır . ilk kervansaraylar II. Kılıç Arslan döneminde yapılmıştır.
Sosyal Hayat:
Türkiye Selçukluları kendilerine has bir sosyal ve iktisadi politika izlediler. Aralıklarla Anadolu ya Türkistan dan Maveraünnehir ve Horasan dan gelen Türklerin büyük bir bölümünü yerli halk tarafından boşaltılan yerlere yerleştirdiler. Bir kısmını ise uc bölgelere yerleştirdiler. Selçuklu hükümdarları kendi yönetiminde yaşayan Hristiyan halkı himaye ettiler. Bizans yönetiminin baskısından ve ağır vergilerinden bunalanlardan isteyenlerin kendi topraklarına yerleşmelerine izin verdiler. Hristiyan-Müslüman ayrımı gözetmeden uyguladıkları adil yönetim Rum, Ermeni ve Süryani halkın Türk yönetimini tercih etmelerine sebep oldu. Türkiye Selçukluları döneminde Anadolu da yaşayan halkın büyük çoğunluğunu Türkler oluştururdu. Halk şehirleri ve köylü olmak üzere ikiye ayrılırdı. şehirliler: Devlet memurları, âyân, bilim adamları ve ahiler olmak üzere dört gruba ayrılıyorlardı.
Devlet Memurları:
Bir şehirde hükümeti temsil eden görevlilerdi.
Âyân:
Hükümet nezdinde halkı temsil eden kişilerde. Tacirler (tüccarlar) da bu sınıfa girerlerdi.
Bilim Adamları:
Müderrisler, kadılar, zaviye, tekke şeyhleri ve medrese öğrencileri bu gruba girmekteydi.
Ahîler:
Ahîler (kardeşler) şehirde oturan ve kendi aralarında dinî ve iktisadi özellikler taşıyan esnaşardır. Aralarında kurdukları teşkilata ahîlik denirdi. Ahî teşkilatı ticareti ve ticaret ahlakını düzenlemiş, üretim kalitesini yükseltmiş ve kaliteli eleman yetiştirilmesini sağlamıştır.
Köylüler:
Türkmen kökenli olan Türk köylüsü göçebe ve yerleşik olmak üzere iki kısma ayrılıyordu. Göçebeler hayvancılıkla geçinirlerdi. Yerleşik köylüler ise devletin veya ikta sahibinin idaresi altındaydılar.
İktisadi Hayat:
Türkiye Selçuklu Devletinin iktisadi hayatı tarım, ticaret ve sanayiye dayanmakta idi. Tarım ve hayvancılık göçebelerin ve köylülerin geçim kaynağı idi. şehir halkı ise meyvecilik ve bağcılıkla uğraşıyordu. Dokumacılık ve dericilik bu dönemde çok gelişmişti. Maden işçiliğiyle daha çok Hristiyan halk (Rum-Ermeni) uğraşıyordu. Ticaret devletin ana politikasını belirleyen başlıca meselelerden biriydi. Türkiye Selçukluları ticaretin gelişmesi amacıyla tüccarların konaklaması için kervansaraylar yaptırmışlar, Avrupalı tüccarlara düşük gümrük vergisi uygulamışlar, Sinop, Alanya ve Antalya gibi liman şehirlerini fethetmişlerdir. Ayrıca tüccarların mallarını, zarar görmelerine karşı koruyan sigorta sistemini uygulamışlardır . ilk kervansaraylar II. Kılıç Arslan döneminde yapılmıştır.