Ankara Antlaşması (1963)
Ankara Antlaşması, Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasında ortaklık yaratan anlaşma 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara'da imzalandı. Bu anlaşma Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin hukuki temelini oluşturmaktadır.
3 safhada yapılmasına karar verildi.
hazırlık dönemi
geçiş dönemi
nihai dönem
Amaç gümrük birliğinin tamamlanmasıdır.
Ankara Antlaşması Nedir ?
Londra Universitesi SOAS Hukuk ve Sosyal Bilimler Fakültesi Üğretim Üyesi Dr. İhsan Yılmaz, Türk vatandaşlarının Ankara Anlaşması’ndan yaralanarak iş vizesi başvurusu yapma haklarının önceden olduğu gibi aynı şekilde devam ettiğini, bu konuda hiçbir sınırlamanın sözkonusu olmadığını söyledi.
Ankara Anlaşması’na binaen İngiltere’de iş kurarak iş vizesi ve oturum alma yönünde yapılan başvurularla ilgili olarak tüm spekülasyonlara son verecek şekilde Home Office’in yeni politikası ve prosedüleri açıklandı.
Londra Üniversitesi SOAS Hukuk ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. İhsan Yılmaz’ın son gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamaya göre, Türk vatandaşlarının Ankara Anlaşması’dan yaralanarak iş vizesi başvurusu yapma hakları önceden olduğu gibi aynı şekilde devam ediyor.Yılmaz, bu konuda hiçbir sınırlamanın sözkonusu olmadığının altını çizdi.
KİMLER VİZE ALABİLECEK?
İngiltere’ye vize ile giren her Türk vatandaşı vize türü ne olursa olsun (turist, öğrenci, au pair, iş adamı vs.) kaçak duruma bile düşmüş olsalar oturumlu iş vizesi alabilecekler. Dr Yılmaz, ‘Bu kişilerin başvurularının ilticacı başvuruları ile hiç bir ilgisi olmayıp herhangi bir dava sonucu beklenmektedir. Konu ile ilgili Savaş davası zaten yıllar önce kazanılmıştır’ dedi.
DOSYALARA BAKILMAYA BAŞLANDI
Ülkeye vizeli gelip de başvuruları sonuçlanmamış olan kişilerin dosyalarını Home Office, Nisan ayının başı itibari ile değerlendirmeye başlamış bulunuyor.
Ülkeye vizeli gelip de başvuruları sonuçlanmamış olan kişilerin dosyalarını artık Home Office çok daha detaylı olarak incelemeye tabi tutacak. Gerçekten iş yapan kişilerin endişelenmesini gerektiren hiç bir şey yok. Business planları daha dikkatlice incelenecek, müşterilerle kontak kurulacak, verilen evrakların gerçek olup olmadığı kontrol edilecek ve gerekirse başvuru sahipleri mülakata çagrılıp yapacağını iddia ettiği işten haberdar olup olmadığı kontrol edilecek.
Home Office’in hangi hızla dosyalara bakacağı bilinmemekle birlikte gecikme yaşanmayacağı tahmin ediliyor.
İLTİCACILARLA İLGİLİ SON DURUM
İlticacıların dosyalarına Avrupa Adalet Divanı’ndaki (ECJ) Tüm&Darı davası sonuçlanmadan bakılmayacağı daha önceden 5 Ocak’ta açıklanmıştı. Bu davanın sonuçlanması da en az bir yıl sonra gerçekleşecek. Bu durumda ilticacılar, red almışta olsalar kaçak duruma da düşmüş olsalar, Ankara Anlaşması başvuruları yapmaya devam edebilecekler. Başvuruları Home Office’e ulaşanlar en az bir yıl sınırdışı edilme tehlikesi yaşamayacaklar. Davanın Türk’lerin lehine çıkması durumunda vize alacaklar ki bu ihtimal çok yüksek.
ÜLKEDE VİZESİZ OLAN KAÇAKLAR
Home Office, ülkeye vize almadan kaçak girenlere bu hakkı tanımayacağını da açıkladı. Bu durumdaki kişilerin uzun bir mahkeme sürecini başlatmaktan başka bir şasları yok. Bu hem zaman alacak, hem de masraflı bir yol. Bu durmdaki bir çok kişi biraraya gelip böyle bir davayı açabilir.
TÜRKİYE’DEN BAŞVURU HAKKI
Dr. İhsan Yılmaz, anlaşmanın Türk vatandaşlarına Türkiye’den de başvuru yapma hakkı tanıdığını belirterek, bu konuda şöyle konuştu:
“Teorik olarak ‘Ankara Anlaşması’ temlli oturumlu iş vizesine Türkiye’den de başvurmak mümkün, ancak konsolosluğun nasıl bir uygulama yapacağını, oyalama taktiği içerisine girip girmeyeceğini biemiyoruz, bunun için bazı başvuruların yapılıp, konunu gerekirse Avrupa Birliği’nin yüksek mahkemelerine kadar taşınması gerekiyor. Bu konuda sivil toplum kuruluşları da ellerinden geleni yapmalılar. En son Türkiye’den Avrupa ülkelerine yük taşıyan TIR şoförleri ile ilgili bir dava (Abatay Şahin davası) Avrupa Adalet Divanı’nda kazanıldı ve bu kişilerin AB ülkelerine giriş için vize almalarına gerek olmadığına karar verildi.
ACİLEN YAPILMASI GEREKENLER
Eğer işleyen bir iş yeriniz (kebab vs gibi) yoksa ve evinizi işyeri olarak gösterdi iseniz, Home Office’e gerçekten iş yaptığınızı gösterecek bazı deliller sunmanız gerekecek.
Bu konuyla ilgili tavsiyelerimiz şunlar:
Kendinize bir kaşe (stamp veya rubber stamp) yaptırın. Business Planın kapağındaki bilgiler, yani işinizin ismi, sizin isim ve soyisminiz, adres ve telefon numaranız bu kaşede olursa yeterli.
Bir an önce müşterilerinize fatura kesmeye başlamalısınız.
Kendinize bir kartvizit yaptırmalısınız.
Ortalama ayda bir yerel gazetelere ilan verin. Bu ilanların çıktığı gazeteleri ve bununla ilgili aldığınız faturaları saklayın.
Mevcut müşterilerinizden referans mektupları alın. Sizinle iş yaptıklarından ve işinizden memnun olduklarından bahsetmeleri faydanıza olacaktır.
Potansiyel müşterilerinizden sizinle iş yapmayı düşündüklerine dair mektup alın.
Şart olmamakla birlikte web siteniz olursa iyi olur.
İşiniz için aldığınız her tür fatura ve fişi saklayın.
Inland Revenue (Maliye Bakanlığı) ‘den eğer halen size herhangi bir mektup gelmedi ise bir an önce bunu halledin.
Home Office artık, 6 aylık banka dökümü istiyor, hazırlıklarınızı buna göre yapın.
ANKARA ANLAŞMASININ İPTALİ MÜMKÜN MÜ?
Dr İhsan Yılmaz son zamanlarda sözkonusu anlaşmanın iptal edileceği söylentilerinin yaygınlaşmasıyla ilgili soruyu “Böyle bir durum söz konusu olamaz” diye cevaplarken, Ankara Anlaşması ile ilgili muhtemel gelişmelerin şu şekilde olabileceğini özetledi:
“Londra Türk Kamuoyunda Ankara Anlaşması’nın iptal edileceğine dair söylentiler dolaşıyor ise de bu hukuken mümkün değil. Ankara Anlaşması uluslararası bir anlaşma ve Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinin temelini teşkil ediyor.
Bu önemdeki anlaşmanın İngiltere tarafından tek taraflı olarak iptali mümkün değil. Anlaşmanın bazı maddelerinde tekrar pazarlık yapılması mümkün ise de bu konu İngiltere’nin gündeminde yer alacak önemde değil. Zaten Türkiye’nin de kendi vatandaşları lehindeki maddelerden vazgeçmesi düşünülemez. Home Office (Britanya İçişleri Bakanlığı)’nın yapabileceği sadece, gerçekten iş kurulup kurulmadığı yönünde sıkı bir kontrol ve mülakat mekanizması geliştirmek olacaktır.”
Ankara Antlaşması, Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasında ortaklık yaratan anlaşma 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara'da imzalandı. Bu anlaşma Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin hukuki temelini oluşturmaktadır.
3 safhada yapılmasına karar verildi.
hazırlık dönemi
geçiş dönemi
nihai dönem
Amaç gümrük birliğinin tamamlanmasıdır.
Ankara Antlaşması Nedir ?
Londra Universitesi SOAS Hukuk ve Sosyal Bilimler Fakültesi Üğretim Üyesi Dr. İhsan Yılmaz, Türk vatandaşlarının Ankara Anlaşması’ndan yaralanarak iş vizesi başvurusu yapma haklarının önceden olduğu gibi aynı şekilde devam ettiğini, bu konuda hiçbir sınırlamanın sözkonusu olmadığını söyledi.
Ankara Anlaşması’na binaen İngiltere’de iş kurarak iş vizesi ve oturum alma yönünde yapılan başvurularla ilgili olarak tüm spekülasyonlara son verecek şekilde Home Office’in yeni politikası ve prosedüleri açıklandı.
Londra Üniversitesi SOAS Hukuk ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. İhsan Yılmaz’ın son gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamaya göre, Türk vatandaşlarının Ankara Anlaşması’dan yaralanarak iş vizesi başvurusu yapma hakları önceden olduğu gibi aynı şekilde devam ediyor.Yılmaz, bu konuda hiçbir sınırlamanın sözkonusu olmadığının altını çizdi.
KİMLER VİZE ALABİLECEK?
İngiltere’ye vize ile giren her Türk vatandaşı vize türü ne olursa olsun (turist, öğrenci, au pair, iş adamı vs.) kaçak duruma bile düşmüş olsalar oturumlu iş vizesi alabilecekler. Dr Yılmaz, ‘Bu kişilerin başvurularının ilticacı başvuruları ile hiç bir ilgisi olmayıp herhangi bir dava sonucu beklenmektedir. Konu ile ilgili Savaş davası zaten yıllar önce kazanılmıştır’ dedi.
DOSYALARA BAKILMAYA BAŞLANDI
Ülkeye vizeli gelip de başvuruları sonuçlanmamış olan kişilerin dosyalarını Home Office, Nisan ayının başı itibari ile değerlendirmeye başlamış bulunuyor.
Ülkeye vizeli gelip de başvuruları sonuçlanmamış olan kişilerin dosyalarını artık Home Office çok daha detaylı olarak incelemeye tabi tutacak. Gerçekten iş yapan kişilerin endişelenmesini gerektiren hiç bir şey yok. Business planları daha dikkatlice incelenecek, müşterilerle kontak kurulacak, verilen evrakların gerçek olup olmadığı kontrol edilecek ve gerekirse başvuru sahipleri mülakata çagrılıp yapacağını iddia ettiği işten haberdar olup olmadığı kontrol edilecek.
Home Office’in hangi hızla dosyalara bakacağı bilinmemekle birlikte gecikme yaşanmayacağı tahmin ediliyor.
İLTİCACILARLA İLGİLİ SON DURUM
İlticacıların dosyalarına Avrupa Adalet Divanı’ndaki (ECJ) Tüm&Darı davası sonuçlanmadan bakılmayacağı daha önceden 5 Ocak’ta açıklanmıştı. Bu davanın sonuçlanması da en az bir yıl sonra gerçekleşecek. Bu durumda ilticacılar, red almışta olsalar kaçak duruma da düşmüş olsalar, Ankara Anlaşması başvuruları yapmaya devam edebilecekler. Başvuruları Home Office’e ulaşanlar en az bir yıl sınırdışı edilme tehlikesi yaşamayacaklar. Davanın Türk’lerin lehine çıkması durumunda vize alacaklar ki bu ihtimal çok yüksek.
ÜLKEDE VİZESİZ OLAN KAÇAKLAR
Home Office, ülkeye vize almadan kaçak girenlere bu hakkı tanımayacağını da açıkladı. Bu durumdaki kişilerin uzun bir mahkeme sürecini başlatmaktan başka bir şasları yok. Bu hem zaman alacak, hem de masraflı bir yol. Bu durmdaki bir çok kişi biraraya gelip böyle bir davayı açabilir.
TÜRKİYE’DEN BAŞVURU HAKKI
Dr. İhsan Yılmaz, anlaşmanın Türk vatandaşlarına Türkiye’den de başvuru yapma hakkı tanıdığını belirterek, bu konuda şöyle konuştu:
“Teorik olarak ‘Ankara Anlaşması’ temlli oturumlu iş vizesine Türkiye’den de başvurmak mümkün, ancak konsolosluğun nasıl bir uygulama yapacağını, oyalama taktiği içerisine girip girmeyeceğini biemiyoruz, bunun için bazı başvuruların yapılıp, konunu gerekirse Avrupa Birliği’nin yüksek mahkemelerine kadar taşınması gerekiyor. Bu konuda sivil toplum kuruluşları da ellerinden geleni yapmalılar. En son Türkiye’den Avrupa ülkelerine yük taşıyan TIR şoförleri ile ilgili bir dava (Abatay Şahin davası) Avrupa Adalet Divanı’nda kazanıldı ve bu kişilerin AB ülkelerine giriş için vize almalarına gerek olmadığına karar verildi.
ACİLEN YAPILMASI GEREKENLER
Eğer işleyen bir iş yeriniz (kebab vs gibi) yoksa ve evinizi işyeri olarak gösterdi iseniz, Home Office’e gerçekten iş yaptığınızı gösterecek bazı deliller sunmanız gerekecek.
Bu konuyla ilgili tavsiyelerimiz şunlar:
Kendinize bir kaşe (stamp veya rubber stamp) yaptırın. Business Planın kapağındaki bilgiler, yani işinizin ismi, sizin isim ve soyisminiz, adres ve telefon numaranız bu kaşede olursa yeterli.
Bir an önce müşterilerinize fatura kesmeye başlamalısınız.
Kendinize bir kartvizit yaptırmalısınız.
Ortalama ayda bir yerel gazetelere ilan verin. Bu ilanların çıktığı gazeteleri ve bununla ilgili aldığınız faturaları saklayın.
Mevcut müşterilerinizden referans mektupları alın. Sizinle iş yaptıklarından ve işinizden memnun olduklarından bahsetmeleri faydanıza olacaktır.
Potansiyel müşterilerinizden sizinle iş yapmayı düşündüklerine dair mektup alın.
Şart olmamakla birlikte web siteniz olursa iyi olur.
İşiniz için aldığınız her tür fatura ve fişi saklayın.
Inland Revenue (Maliye Bakanlığı) ‘den eğer halen size herhangi bir mektup gelmedi ise bir an önce bunu halledin.
Home Office artık, 6 aylık banka dökümü istiyor, hazırlıklarınızı buna göre yapın.
ANKARA ANLAŞMASININ İPTALİ MÜMKÜN MÜ?
Dr İhsan Yılmaz son zamanlarda sözkonusu anlaşmanın iptal edileceği söylentilerinin yaygınlaşmasıyla ilgili soruyu “Böyle bir durum söz konusu olamaz” diye cevaplarken, Ankara Anlaşması ile ilgili muhtemel gelişmelerin şu şekilde olabileceğini özetledi:
“Londra Türk Kamuoyunda Ankara Anlaşması’nın iptal edileceğine dair söylentiler dolaşıyor ise de bu hukuken mümkün değil. Ankara Anlaşması uluslararası bir anlaşma ve Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinin temelini teşkil ediyor.
Bu önemdeki anlaşmanın İngiltere tarafından tek taraflı olarak iptali mümkün değil. Anlaşmanın bazı maddelerinde tekrar pazarlık yapılması mümkün ise de bu konu İngiltere’nin gündeminde yer alacak önemde değil. Zaten Türkiye’nin de kendi vatandaşları lehindeki maddelerden vazgeçmesi düşünülemez. Home Office (Britanya İçişleri Bakanlığı)’nın yapabileceği sadece, gerçekten iş kurulup kurulmadığı yönünde sıkı bir kontrol ve mülakat mekanizması geliştirmek olacaktır.”