ANLATIM BOZUKLUKLARI
ANLAM BAKIMINDAN ANLATIM BOZUKLUKLARI
1) Gereksiz Sözcük Kullanma:
Bir cümlede anlamları aynı olan veya anlamca biri diğerini içeren sözcüklerin birlikte kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.
* Kulağıma eğilerek alçak sesle bir şeyler fısıldadı.
* Bu yol yaya yürümekle bitecek gibi değil.
* Onlar da beş yıldır karşılıklı mektuplaşıyorlar.
* Geçmişteki hatıralardan bir şikayetim yok
* Ülkemizin sorunları bitmiyor ,tükenmiyor
* O günleri daha henüz dün gibi hatırlıyorum
* Bu gece ısı sıfırın altında eksi beş derece olacak.
* Gülmesinin nedeni bugün iyi bir haber almasındandır.
* Onunla ilk tanışmamızı unutamam.
* Dün gece uyurken gördüğü rüyayı anlattı.
* Sanki dalgasız bir deniz gibiydi yüzü.
* Sana söyleyeceğim bu gizli sırlarımı kimseye söyleme.
* Yaptıklarını kendi ağzıyla itiraf etti.
* Havada beyaz kar taneleri uçuşuyor.
* Bu iş yerinde aşağı yukarı üç dört yıldan beri çalışıyorum.
* Sınav yaklaştıkça öğrencilerin heyecanı gittikçe artıyor.
* Galiba başka çaresi de yok gibi görünüyor.
* Sınıfın boyu en kısa öğrencisini arkaya oturtmuşsun.
* Yaşlı adam söz almak için oturduğu yerden ayağa kalktı.
* Dosyadaki mevcut belgelerden anlaşılıyor ki bu iş uzun sürecek.
* Artık bundan sonra oraya gitmene gerek kalmadı.
* İki kardeşten en küçüğü okula gitmiyordu.
* Bu saatte oraya yalnız gidemem;seninle birlikte gitmek istiyorum.
* İşte seninle bu yüzden dolayı konuşmak istemiyorum.
* Niçin böyle yüksek sesle bağırıyorsun ki?
* Biz onlara iki günde bir, gün aşırı giderdik.
* Yorulmamıza rağmen basamaklardan yukarı hızlı hızlı çıkıyorduk.
* Türkçede Arapça ve Farsça dillerinden gelmiş sözcükler vardır.
* Böyle havalarda eve bir tane bile ekmek götürmeyi unutur.
* Kadın küçük çocuğa yaklaşarak senden büyük ağabeyin var mı diye sordu.
* Yarınki toplantıda ülkenin ekonomik ve iktisadi problemleri tartışılacak.
2) Sözcükleri birbiriyle karıştırma:
Anlamları veya yazılışları çok benzer olan sözcüklerin karıştırılması cümlenin anlam bütünlüğünü bozar.
* Geri kalmışlık Türkiye'ye özel bir durum değil.
* Bu binalar gerçekten çok yaklaşık yapılmış.
* Size birazdan düğün resimlerini göstereceğim.
* Bir öğrenci sınıfta kalmışsa onun sınıfı geçmesini güçlendiren nedenleri araştırmak gerekir.
* Bizden son öğretim durumunu gösteren bir belge istedi.
* Vatandaşlarımız arasında din ,dil,ırk ayrıntısı yapılamaz.
* Bazı öğrenciler derste çok çekimserdir.
* Uzun saçlı bir genç geldi,kendini bize tanıştırdı.
* Vezüv etken bir yanardağdır.
* Deterjandan elleri tahrip oldu.
* Bu bölgenin kendine özgün gelenekleri vardır.
* Camdan yankılanan ışık gözlerimi kamaştırdı.
* Yazarın on dördüncü kitabı da yayınlandı.
* Belediyeler sık sık güz etkenlikleri yapıyor.
* Çocukların birbirleriyle uygunluk içinde olmaları çok güzel.
* Bu iki olay arasında hiçbir ayrıcalık yok.
* Fiyatlar çok pahalı olduğu için satışlar çok durgun.
* Kar yolu kapadığı için geçit servis yolundan sağlanıyordu.
3) Sözcükleri Yanlış Anlamda Kullanma:
Sözcük anlamlarına uygun yerde kullanılmadığı zaman ya da yanlış anlama gelecek şekilde kullanıldığında anlatım bozukluğu doğar.
* Bu onların bolluğa düştükleri zaman bile savurganlık etmelerine yol açar.
* Şimdi size yarın yayınlanacak programlardan bazılarını hatırlatıyoruz.
* Bence sizin bu sınavı kaybetme şansınız hiç yok.
* Alınan bunca borç Türkiye'nin Avrupa'ya bağımlı olmasını sağladı.
* Bugün dünyanın yüz kırk ülkesinde cüzamlılar günü kutlanıyor.
* Bu yıl babamın yüzünden sınıfı geçtim.
* Annesi iyi çorap dokurdu.
* Ektiğin fidanlar meyveye döndü.
* Her türlü girişimden çekinmeyen biriydi.
* Aldıkları para mutluluklarına yol açtı.
* Cumhuriyet 1923 tarihinde ilan edildi.
* Ben 21 Mart 1978 yılında doğmuşum.
* Uzun bir ders yılı daha tamamlanmak üzere tatil iyice yanaştı.
* Tırnakların bir hayli büyümüş.
* Dünden itibaren yağmur yağıyor
* Adamın başına silahı dayayarak cebindeki parayı çalmışlar.
* Bize yapılacak her türlü baskı bizi yolumuzdan alıkoyamayacaktır.
* Bu gençleri azımsamak ,onların başarılı olacaklarına inanmamak doğru değil.
4) Sözcüğün Yapısındaki Yanlışlık:
Bir sözcük dilbilgisi kurallarına aykırı türetilirse anlatım bozukluğu doğar.
* Mehmet Efendi on beş yıldır bakkalcılık yapıyor.
* Yiyecekleri kokturmuşsun.
* Bölgevi sorunlar artıyor.
* Her şeyi pahalılandırmışsınız.
* Bilinçleşmenin gerçekleşmesini eğitim sağlayacaktır.
* Dilimizi çirkinletmeyelim.
* Sizce bu kişi kaçtı mı kaçtırıldı mı?
5) Yerinde Kullanılmayan Sözcük veya Öğeler:
Bir sözcüğün cümlenin akışına veya anlamına uygun yerde kullanılmaması anlatım bozukluğuna yol açar.
* Hakan çok iyi futbolcu ama fazla topla oynuyor.
* Bu çocuk seneye yüksek inşaat mühendisi olacak.
* Eski Adana millet vekillerinden biri daha ölmüş.
* Günde kırk kere limonlu salatalık turşusu satan dükkana uğrardı.
* Cesetler çok denizde kaldığından çürümüş.
* Burada her Allah'ın günü kaza oluyor.
* Başbakan Çin'e bu yılın sekizinci büyük gezisini yapıyor.
* Değil bir lokma ekmek bir tabak yemek yine bulamaz.
* Bakanımız bir hafta içinde petrol üreten ülkeleri gezecek.
* Ağrısız kulak delinir.
* Atatürk'ün 119.doğum yılı törenle kutlanmıştı.
* Bu yemek fazla dışarıda kaldığı için bozulmuş.
* THY'ye ait 158 yolcunun bulunduğu uçak denize düşmüş.
6) Anlamca Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması:
Bir cümlede anlamca birbirine ters olan sözlerin birlikte kullanılması cümlenin anlam bütünlüğünü bozar.Genellikle kesinlik ihtimal çelişkisi görülür.
* Hiç şüphesiz bu olaya en çok üzülen başkan olsa gerek.
* Şüphesiz sanatçı bu alanda çok başarılı eserler vermiş olmalı.
* Kesinlikle söyleyebilirim ki tedavi hastayı ayağa kaldırabilir.
* Gönderdiğim paketi eminim bugüne kadar almış olmalısınız.
* Müdür Bey bu adam için:"Çok mütevazı , burnundan kıl aldırmayan biridir."diyor.
* Artık kesinlikle böyle bir hataya düşmeyebilir.
* Okulu bitireli hemen hemen tam on yıl oldu.
* Elbette onunla birlikte gitmiş olabilirler.
7) Deyim ve Atasözü Yanlışları:
Deyimler ve atasözleri kalıplaşmış ve halk diline,kültürüne yerleşmiş kelime gruplarıdır.Bu yüzden deyimlerdeki kelimeler kesinlikle değiştirilemez.Kullanılan deyim, cümleye de uygun olmalıdır.
* Babasını görünce paçaları tutuştu.
* Çok acıktım midem zil çalıyor.
* O kadar kalabalık ki çuvaldız atsan yere düşmez.
* Ona ayak bağı oluyor , işini çabuk bitirmesini sağlıyordu.
* Ona yardım et elinden geleni ardına koyma.
* Alma garibin ahını çıkar aheste aheste.
* Ev sahibi ,Ayşe Hanıma bu ne şıklık böyle deyince Ayşe Hanım üzerine alındı.
* Konferansta konuşmacının anlattıkları herkesin dikkatini çekmişti.Tüm dinleyiciler kulak kabartmış ,konuşmacıyı dinliyordu.
* Bu görüntüler karşısında saçlarım diken diken oldu.
* Bu konuyu onunla bir görüş o yol yolak bilen biridir.
8) Gereksiz Yardımcı Eylemler Kullanma:
Türkçede doğrudan fiil olarak çekimlenebilecek bir kelimenin yardımcı eylem alarak çekimlenmesi yanlıştır.
* Boşuna umut etme oraya gelmeyeceğim.
* Benden kuşku etmemelisin.
* Senin düşüncelerin hiçbir zaman bana etki etmez.
* Bu işi onun yapabileceğinden şüphe etmiyorum.
Not:Bu konuyu bazı kaynaklar anlatım bozukluğu olarak kabul etmez.ÖSS'de de şimdiye kadar böyle bir soru çıkmamıştır.
9) Mantık Hataları:
İyi ve sağlam bir cümlenin temel mantık ilkelerine uygun olması gerekir aksi taktirde anlatım bozukluğu yapılmış olur.
* Seninle değil şehir içinde gezmek, dünya turuna bile çıkılmaz.
* Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını sizlere hatırlatmaya çalıştık.
* Beyin zarı iltihapları iyi tedavi edilmezse ölüme;hatta sara nöbetlerine dahi yol açabilir.
* Tezgahtar müşterinin aldığı oyuncağı kağıda sardı ve müşteriye verdi.
* Karar TBMM'nin 230'a karşı 190 oyla aldığı bir kararla kabul edildi.
10) Zamir Eksikliğinden Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları:
Bazı cümlelerde iyelik zamiri kullanılmadığı taktirde bir anlam belirsizliği ortaya çıkar.Cümlenin başına hem senin hem de onun zamirini getirebiliyorsak orada bir anlam belirsizliği vardır.Bu tip cümlelerdeki anlam belirsizliğini gidermek için cümlenin uygun bir yerine iyelik zamirinin getirilmesi gerekir.Aksi taktirde anlam belirsizliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu doğar.
* Ehliyetini polis almış öyle mi?
* Bana ne söyleyeceğini biliyorum.
* Geleceğini ben biliyordum.
* Yarışmada birinci olduğuna sevindim.
Not:Bazen de bu belirsizlik noktalama işaretleriyle giderilir.
* Hırsız, çocuğu kovaladı.
* Genç, adama seslendi.
* O, soruları yapamadı.
11)Karşılaştırma Hataları:
Bazı cümlelerden iki farklı anlam çıkabilmektedir.Bu tip karşılaştırma bildiren cümlelerdeki anlatım bulanıklığı giderilmediği taktirde anlatım bozukluğu ortaya çıkar.
* Adam,politikayla karısından çok ilgileniyor.
* Bu kötü insanlara sizden çok kızıyorum.
* Sen onu benden çok aradın.
DİLBİLGİSİ BAKIMINDAN ANLATIM BOZUKLUKLARI
1) Yüklem Yanlışlığından Doğan Anlatım Bozuklukları:
Yüklemle ilgili yanlışlıklar, yüklemin çatı,kişi,zaman,yardımcı eylemler,ek eylemler gibi noktalarda cümleye uygunluk göstermemesi durumudur.
* Kahvaltıda peynir,ekmek ve çay içtik.
* İçkiyi az sigarayı hiç içmem.
* Kimin dürüst,kimin dürüst olmadığını biliyor.
* Suçlamaların yersiz ve doğru olmadığını söyle.
* Baloya güzel bir elbise ve pahalı mücevherler takarak gelmişti.
* Çocuklarıyla bazen çok bazen de hiç ilgilenmezdi.
* Sabahları erken kalkar ve sakin havada koşuyordu.
* Annem yemek pişiriyor biz de ona yardım ediyorduk.
* Boyu kısa , bedeni de pek biçimli değildi.
* Aldığı şeyler hem pahalı hem de kaliteli değilmiş.
* Bu geziye okulumuz öğrencilerinden ve disiplin cezası almayanlar katılabilecek.
2) Özne Yanlışlığından Doğan Anlatım Bozuklukları:
Cümlede öznenin bulunmamasından,öznenin gereksiz ekler almasından, ya da özne olmayacak bir sözün özne gibi kullanılmasından kaynaklanır.
* Dernek müdürünün yetkileri alındı ve kovuldu.
* O insanların sayısı azalıyor bulunmaz oluyor.
* Belediye tarafından yaptırılan dört katlı binanın inşaatı bitirildi ve hizmete girdi.
* Yaşlı adamın parası alınarak evine gönderildi.
* Viraja hızlı giren aracın lastiği patladı ve kaza yaptı.
* Herkes kazayı seyrediyor, yardım etmeyi düşünmüyordu.
* Hastanın durumu gittikçe kötüleşiyor,yerinden kalkamıyordu.
* Filmin güzelliği herkesi etkiledi;çünkü güzel çekilmişti.
3) Özne Yüklem Uyuşmazlığından Kaynaklanan Anlatım Bozukluğu:
Öznenin tekillik çoğulluk ve şahıs bakımından uyuşması gerekir;aksi taktirde anlatım bozukluğu ortaya çıkar.
a) Topluluk isimleri özne ise yüklem tekil olur;ancak topluluk isimleri çoğul eki alıyorsa yüklem de alabilir.
* Bizim takım sahaya çıktılar.
* Takımlar nihayet sahaya çıktılar.
* Ordular uzun süredir savaşıyor.
b) Bitki,hayvan,cansız varlık ve organ isimleri çoğul durumda özne ise yüklem tekil olur.
* Nedense köpekler sabaha kadar havladılar.
* Çiçekler sıcaktan kurumuşlar.
* Bu sıralar çok sağlam yapılmışlar.
* Seni görünce gözlerim dolar.
Not: İnsan dışı varlıklar kişileştirme yolu ile çoğul özne ise yüklem de çoğul olabilir.
* Martılar denize dalıp dalıp çıkıyorlar.
* Martılar bize selam getirdiler.
* Dağlar beyaz şallarını omuzlarına attılar.
c) Eylem isimleri ,çoğul özne ise yüklem tekil olur.
* Gülüşmeler çok uzun sürdüler.
* Tartışmalar sabaha kadar devam ettiler.
d) Çoğul sayılar özne ise yüklem tekil olur.
* İki kişi bankayı soymuşlar.
* Derse on öğrenci girmediler.
* Bana beş soru bıraktılar.
e) Saygı,sitem,küçümseme gibi durumlar için özne tekil de olsa yüklem çoğul yapılabilir.
* Ahmet Bey bizi hatırlamadılar.
* Ayşe Hanım odasında yoklar.
f) Öznede belgisiz zamir ya da belgisiz sıfat varsa yüklem tekil olur.
* Hiçbiri sizi görmüyorlar.
* Herkes bu konuda aynı fikirdeydiler.
* Birçok kişi aynı sorunu tartışıyorlar.
g)Bir cümlede birden fazla özne varsa ve bu öznelerin biri 1. kişi ise yüklem 1. çoğul olur.
* Ali, Ahmet ve ben dün size uğramıştık.
* Ben ve kardeşim size inanmıyoruz.
h) Birden fazla özneden biri 2.kişi ise yüklem 2.çoğul;öznelerin biri 3.kişi ise yüklem 3. çoğul olur.
* Sen ve kardeşin derse girmemişsiniz.
* Ahmetle o bu akşam gelecekler.
* Ben,sen,o burada nöbet tutacağız.
* O ve Murat bunu hemen yapacaklar
4) Tümleç Yanlışları:
Özellikle sıralı cümlelerde tümleç (dolaylı tümleç,nesne,zarf tümleci) kullanılması gereken yerde kullanılmamışsa anlatım bozulur.Bir tümlecin birden çok yüklem için ortak kullanımı mümkündür.Ancak bu ortak tümleç yüklemlerden birine dahi uymazsa cümlede anlatım bozukluğu doğar.Tümleç yanlışlarını şu başlıklar altında inceleyebiliriz:
a) Dolaylı Tümleç Eksikliği:
* Düşman kenti bombaladı ; ama giremedi.
* Çukurova'nın toprağı insanı diriltir, umut verir.
* Sizi önemseyen ve inanan insanlar var.
* Gençlerden çok şey bekliyoruz;fakat değer vermiyoruz.
* Kadının içeri girmesiyle çıkması bir oldu.
* Bu evden nefret ediyordu ;ancak darda kalınca geliyordu.
b) Zarf Tümleci Eksikliği:
* Yeni yetişen sanatçılara yardım eder,ilgilenirdi.
* Bir daha seni görmek ve karşılaşmak istemiyor.
* Arkadaşlarını aradı,sonra buluştu.
* Kötü bir beste yaptığımda beni eleştirir ve tartışırdı.
* Senin sorunlarını çözmeye çalışıyor; başa çıkmak için uğraşıyoruz.
c) Nesne Eksikliği:
* Size teşekkür etmek ve kutlamak istiyor.
* Yazıya özendiği,dikkatle yazdığı belliydi.
* Sana telefon açmış,merak ediyormuş.
* Evin onarımını haftaya bitirecek , sonra da satacak.
* Bu kuralların gerekli olduğunu biliyorum;ama uygulayamıyorum.
* Yardıma muhtaç olanlara yardım eder , doyururdu.
* Onun sıcacık sesi bize ulaşır,mutlu ederdi.
* Yazılarında, halkı soyanlara çatar,yerin dibine batırırdı.
* Suçlunun evini bastılar,yakalayıp polise teslim ettiler.
5) Tamlama Yanlışları:
a) Bir sıfatla bir adın ortak tamlanana bağlanması anlatımı bozar:
* Doğa ve toplumsal olayları inceledik.
* Dün epik ve aşk şiirleri okuduk.
* Askeri ve devlet okullarına giriş sınavı yapılacak.
* Gençlik, duygusal ve kişilik sorunları yaşıyor.
* Politik ve ahlak yozlaşması önemli bir sorundur.
b) Çoğul anlamı taşıyan bir sıfattan sonra gelen ad tekil olmalıdır:
* Birçok seneler geçti.
* Bizde iki türlü düşünürler vardır.
* Her türlü tedbirler alındı.
* Birçok festivaller düzenlendi bu yaz.
* Bin türlü çiçekleri derledim sana.
c) Tamlayan Eki Eksikliği:
* Her önüne gelen aklına esen sözcüğü dilimize mal etmesi yanlıştır.
* Bu duygular geçici ve insanı yanıltıcı olduğu bilinmelidir.
* Büyük emek harcanarak yazılan eserler bilimsel bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerekir.
d) Tamlayan Eksikliği:
* Öğrenciye bir şey vermeden gelişmesini umma.
* Arkadaşına yardım ederek mutlu olmasını sağladı.
* Tanıdıklarından alışveriş yaparak para kazanmalarına katkıda bulunurdu.
* Çocuklarıyla her konuyu konuşur , yanlışa düşmemelerine çalışırdı.
6) Eylem - Eylemsi Arasındaki Çatı Uyuşmazlığı:
Birleşik veya sıralı cümlelerde aynı özneyi alan yüklemlerin her ikisi de etken veya her ikisi de edilgen olmalıdır.
* Bütün sorunlar halledilip öyle gidecekti.
* Bütün sahipsiz hayvanlar toplanıp şehir dışına götürecek.
* Sorular çok dikkatli okuyarak çözülsün.
* Çok emek harcanıp az para kazanabilmiş.
Hazırlayan: Yusuf Kenan DURMUŞOĞLU