[h=2]akıcı anlatım - inandırıcı anlatım - anlatımda inandırıcılık - özlü anlatım - anlatımda açıklık - özgün anlatım[/h]İyi bir anlatımı yakalayabilmek için anlatımın özelliklerini bilmek gerekir. Anlatım özellikleri Nasıl bir anlatım istiyoruz? sorusunun karşılığıdır. Bu sorunun karşılıkları bizi iyi bir anlatımın özelliklerine götürür. Anlatım özellikleri şöyle sıralanabilir: iletişim dilinde yetkin olmak, ilginçlik, doğallık, tutarlılık, inandırıcılık, özlülük, duruluk, açıklık, akıcılık, özgünlük.
İletişim Dilinde Yetkin Olmak
İyi bir anlatımı yakalayabilmek için, anlatıcı kullandığı dilde yetkin olmalı, anlattıkları dinleyici ya da okuyucuları etkilemeli. Söz varlığı zengin olmalı. Kullanılan sözcükler anlatılanı açık seçik karşılamalı, cümledeki yerine tam oturmalı. Dilbilgisi yanlışları, anlamda kapalılığın nedenlerinden biridir.
En önemli anlatım aracı dil olduğu için, kişi anlatımında genellikle içinde yaşadığı toplumun dilini kullanır. Kendine özgülük; sözcük, deyim gibi söz varlıklarının seçimindedir, dilin cümlelerinin kuruluşundadır.
İlginçlik
Kişinin anlatımı kendine özgüyse ilginç demektir. Anlatıcı, daha önceki söylenilenlerden, yazılanlardan ayrı konuları ve anlatımı yakalamalı. İlginç anlatımlar geniş kitlelerin beğenisini kazanır.
Doğallık
Anlatılanların doğal olabilmesi için anlatıcının kendine güveni tam, anlatımı yapmacıklıktan uzak, zorlamasız olmalı; kişi kendi ve çevresi ile barışık olmalıdır. Anlatacaklarını süslemeden, yalın bir dille ayrıca candan, yürekten anlatmalıdır.
Tutarlılık
Kişinin anlattıkları, kendi içinde çelişmemelidir; açıklanan düşünceler birbiriyle
ters düşmemelidir.
İnandırıcılık
Anlatımın inandırıcı olması için; kişinin anlattıklarına güvenmesi gerekir. Bunun için de anlatacağı konuyu iyi bilmelidir. Kişi ancak kendi inandığı bir konuda inandırıcı anlatımı yakalayabilir. Anlatılanları bir mantık çerçevesine oturtabilmek, inandırıcılık açısından çok önemlidir. Buradaki inandırıcılık, bir düşünceyi alıcıya zorla benimsetme biçiminde de olmamalıdır. İnandırıcılık, etkileyiciliği yanında getirir.
Özlülük
Özlülük, sözü ya da yazıyı gereksiz yere uzatmamaktır. Anlatılacaklar cümlede eksiksiz anlatılmalı, fakat cümlede gereksiz sözcük bulunmamalıdır. En az sözcük ile eksiksiz anlatım sağlanmalıdır. Bir cümledeki fazla sözcük anlamı dağıtır. Anlatılanlar doğru bile olsa kavramak güçleşir. Bir cümledeki eksik sözcükler de anlamı sığlaştırır ve belirsizliğe yol açar. Arif Hikmet Par, bir cümlede kullanılan sözcük sayısının o cümlede belirtilmek istenen düşünce sayısının en çok iki katı olması gerektiğini belirterek, özlü cümleler için kullanılabilecek bir ölçü önermiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır! özdeyişinde öğretmen, nesil (kuşak), siz, eser olmak üzere dört düşünce birimi var, buna karşılık cümlede altı sözcük var.
Duruluk
Duruluk, Türkçe Sözlük'te karışık olmama durumu diye tanımlanmıştır. Anlatımın; yazıyı süsleme kaygısından, özentiden uzak olmasıyla duruluk elde edilir. Sözü gereğinden çok uzatmak, eş anlamlı iki sözcüğü yan yana kullanmak anlatılanın kolay anlaşılmasına da engel olur.
Örnek
Bildikleri en doğru şey, birlikteliklerinin onlara mutluluk veren bir yanı ve bir sorunla yüz yüze geldiklerinde birbirlerine gönül kapılarının sorun çözmeye biraz olsun açık olduğu, bir fırtına ateşi, bir öfke olmadıkça içlerinde hep sönmeyen bir güven olduğuydu.
İki insanın birbirlerine güvendiğini anlatmaya çalışan bu cümle, duru bir cümle değildir.
Açıklık
Anlatımda kullanılan sözcükler iyi seçilmeli, anlamı bilinmeyen sözcük bile kullanılmamalıdır. Kullanılan sözcükleri dinleyici ya da okuyucular başka anlamlara çekmemeli. Anlatımda kapalılık olmamalı. Terim niteliğinde bir sözcük varsa bu terimin ilk kullanıldığı yerde anlamı açıklanmalıdır. Cümleler doğru kurulmalı, düşünceler; inandırıcı, doğal, tutarlı olmalı, sözü dolandırmadan anlatmalı. Yazının plânı tam oturmuş olmalı ki anlatım açık olsun. Plânı karışık bir yazı kafamızı karıştırır. Bir bakıma anlatımın diğer özellikleri hep anlatımda açıklığı yakalayabilmek içindir.
Akıcılık
Anlatım kesik kesik, tutuk olmamalı. Konuşmada, kolayca söyleniyormuş izlenimi veren ve kolayca anlaşılan ifadeler akıcıdır. Yazmada, kolayca yazılmış izlenimi veren ve kolayca anlaşılan ifadeler akıcıdır. Akıcı bir anlatım ile dile getirilen görüş ya da düşünceler, dinleyicinin ya da okuyucunun belleğinde kolayca yer eder. Uzun cümleler akıcılığı en kolay bozabilen ögelerdir.
Özgünlük
Bu kavramları çok iyi bilip uygulayan kişilerin yazılı ya da sözlü anlatımları arasında bir kendine özgülük vardır. Bu kendine özgülüğe biçem (üslup) denir. Bir anlatı başkalarının anlatımına benzememeli, kimseyi taklit etmiş izlenimi taşımamalıdır. Anlatılanlar bir ana düşüncenin çevresinde dengeli bir şekilde yerleştirilmelidir.
alıntı
İletişim Dilinde Yetkin Olmak
İyi bir anlatımı yakalayabilmek için, anlatıcı kullandığı dilde yetkin olmalı, anlattıkları dinleyici ya da okuyucuları etkilemeli. Söz varlığı zengin olmalı. Kullanılan sözcükler anlatılanı açık seçik karşılamalı, cümledeki yerine tam oturmalı. Dilbilgisi yanlışları, anlamda kapalılığın nedenlerinden biridir.
En önemli anlatım aracı dil olduğu için, kişi anlatımında genellikle içinde yaşadığı toplumun dilini kullanır. Kendine özgülük; sözcük, deyim gibi söz varlıklarının seçimindedir, dilin cümlelerinin kuruluşundadır.
İlginçlik
Kişinin anlatımı kendine özgüyse ilginç demektir. Anlatıcı, daha önceki söylenilenlerden, yazılanlardan ayrı konuları ve anlatımı yakalamalı. İlginç anlatımlar geniş kitlelerin beğenisini kazanır.
Doğallık
Anlatılanların doğal olabilmesi için anlatıcının kendine güveni tam, anlatımı yapmacıklıktan uzak, zorlamasız olmalı; kişi kendi ve çevresi ile barışık olmalıdır. Anlatacaklarını süslemeden, yalın bir dille ayrıca candan, yürekten anlatmalıdır.
Tutarlılık
Kişinin anlattıkları, kendi içinde çelişmemelidir; açıklanan düşünceler birbiriyle
ters düşmemelidir.
İnandırıcılık
Anlatımın inandırıcı olması için; kişinin anlattıklarına güvenmesi gerekir. Bunun için de anlatacağı konuyu iyi bilmelidir. Kişi ancak kendi inandığı bir konuda inandırıcı anlatımı yakalayabilir. Anlatılanları bir mantık çerçevesine oturtabilmek, inandırıcılık açısından çok önemlidir. Buradaki inandırıcılık, bir düşünceyi alıcıya zorla benimsetme biçiminde de olmamalıdır. İnandırıcılık, etkileyiciliği yanında getirir.
Özlülük
Özlülük, sözü ya da yazıyı gereksiz yere uzatmamaktır. Anlatılacaklar cümlede eksiksiz anlatılmalı, fakat cümlede gereksiz sözcük bulunmamalıdır. En az sözcük ile eksiksiz anlatım sağlanmalıdır. Bir cümledeki fazla sözcük anlamı dağıtır. Anlatılanlar doğru bile olsa kavramak güçleşir. Bir cümledeki eksik sözcükler de anlamı sığlaştırır ve belirsizliğe yol açar. Arif Hikmet Par, bir cümlede kullanılan sözcük sayısının o cümlede belirtilmek istenen düşünce sayısının en çok iki katı olması gerektiğini belirterek, özlü cümleler için kullanılabilecek bir ölçü önermiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır! özdeyişinde öğretmen, nesil (kuşak), siz, eser olmak üzere dört düşünce birimi var, buna karşılık cümlede altı sözcük var.
Duruluk
Duruluk, Türkçe Sözlük'te karışık olmama durumu diye tanımlanmıştır. Anlatımın; yazıyı süsleme kaygısından, özentiden uzak olmasıyla duruluk elde edilir. Sözü gereğinden çok uzatmak, eş anlamlı iki sözcüğü yan yana kullanmak anlatılanın kolay anlaşılmasına da engel olur.
Örnek
Bildikleri en doğru şey, birlikteliklerinin onlara mutluluk veren bir yanı ve bir sorunla yüz yüze geldiklerinde birbirlerine gönül kapılarının sorun çözmeye biraz olsun açık olduğu, bir fırtına ateşi, bir öfke olmadıkça içlerinde hep sönmeyen bir güven olduğuydu.
İki insanın birbirlerine güvendiğini anlatmaya çalışan bu cümle, duru bir cümle değildir.
Açıklık
Anlatımda kullanılan sözcükler iyi seçilmeli, anlamı bilinmeyen sözcük bile kullanılmamalıdır. Kullanılan sözcükleri dinleyici ya da okuyucular başka anlamlara çekmemeli. Anlatımda kapalılık olmamalı. Terim niteliğinde bir sözcük varsa bu terimin ilk kullanıldığı yerde anlamı açıklanmalıdır. Cümleler doğru kurulmalı, düşünceler; inandırıcı, doğal, tutarlı olmalı, sözü dolandırmadan anlatmalı. Yazının plânı tam oturmuş olmalı ki anlatım açık olsun. Plânı karışık bir yazı kafamızı karıştırır. Bir bakıma anlatımın diğer özellikleri hep anlatımda açıklığı yakalayabilmek içindir.
Akıcılık
Anlatım kesik kesik, tutuk olmamalı. Konuşmada, kolayca söyleniyormuş izlenimi veren ve kolayca anlaşılan ifadeler akıcıdır. Yazmada, kolayca yazılmış izlenimi veren ve kolayca anlaşılan ifadeler akıcıdır. Akıcı bir anlatım ile dile getirilen görüş ya da düşünceler, dinleyicinin ya da okuyucunun belleğinde kolayca yer eder. Uzun cümleler akıcılığı en kolay bozabilen ögelerdir.
Özgünlük
Bu kavramları çok iyi bilip uygulayan kişilerin yazılı ya da sözlü anlatımları arasında bir kendine özgülük vardır. Bu kendine özgülüğe biçem (üslup) denir. Bir anlatı başkalarının anlatımına benzememeli, kimseyi taklit etmiş izlenimi taşımamalıdır. Anlatılanlar bir ana düşüncenin çevresinde dengeli bir şekilde yerleştirilmelidir.
alıntı