küçük kız uyanıp da perdesini çekince badem ağacını gördü her tarafı pembe çiçeklerle süslüydü hemen annesine gitti.
Anne!! Anne!! Gördün mü anne!!
Neyi yavrum neyi gördüm mü
anne badem ağacının bir sürü çiçeği açmış
açmış değil bir tanem açtırılmış çünkü aklı olmayan kup kuru bir dal çiçek yapıp dallarına . Takmayı nereden bilsin
peki anne kim takıyor?
Rabbimiz yavrum rabbimiz kendi sanatını göstermek için o nakışlı çiçekleri dallara takıyor
evet anne biz de o nakışlı çiçekleri görüyoruz
haklısın bir tanem görüyoruz ve maşallah rabbimiz ne güzel yaratmış diyoruz
o sırada küçük kardeşi geldi ayakları çıplaktı annesi koşarak daha yeni hastalıktan kalktın taşa basma deyip hemen kucağına aldı
elif kıskanarak kardeşine baktı. şu zayıf ve çelimsiz çocuk eve geldiğinden beri pabucu dama atılmıştı. Büyük ihtimalle onu daha çok seviyorlardı çünkü o altına çiş yapsa hiç kızmıyorlardı. Oysa ki kendisi yapsa muhakkak öfkelenirlerdi. Acaba nasıl ilgi çeksem diye düşündü . O zayıf çelimsiz çocuk odada olduğu sürece annesi onunla ilgilenmezdi
hemen bir şey düşünüp tadbike başladı
ay ay of of annesi ne oldu elif diye haykırdı
anne ben ölüyorum annesi:
Ne ölümü kızım azını hayra aç
anne ben çok kötüyüm karnıma şiddetli bir ağrı girdi.
Aslında bu bir numaraydı yan gözle annesi kucağına alacakmı diye bakıyordu elif.
Annesi rol yaptığını anladı ama hiç belli etmedi:
Aman ya rabbim kızımın karnı çok ağrıyor ne yapsakki acaba babana haber veriyim hemen
hı hı diye inledi gözleri sevinçten pırıl pırıl parlıyordu annesi bu bakışları da fark etti hakikatende küçük hasta olduğundan beri elifimi ihmal ettim yavrucuk ilgi sevgi bekliyor
öbür odadaki telefonla babasını aradı
elifin kendini mutsuz hissettiğini kardeşini kıskandığını ilgi beklediğini anlattı.
Yarım saat sonra babası gelmişti hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi davranıyordu
aman benim gül kokulu kızım hasta mı olmuş hemen doktora götüreyim
yok baba şimdi geçti.
Babası o zaman lunaparka götüreyim
gerçektenmi
elbette
peki kardeşim gelecek mi
yok hayır sadece ikimiz gideceğiz
peki annem
onun çok işi var hem lunaparktan yorgun gelince çayı bize kim yapıcak hadi o zaman baba hemen gidelim.
Güle güle bebeğim dedi annesi
seni çok seviyorum
çok mu seviyorsun?
Peki kardeşimi?
Seni de kardeşini de çok seviyorum
beni daha az sevdini sanıyordum
annesi üzülerek :
Hayır bebeğim sen bizim için çok değerlisin
ama kardeşin bu ara çok hasta oldu o yüzden onunla fazla alakadar olduk
elif heyecan ile kızaran yüzle
bunu duyduma sevindim dedi
hadi babacığım gidebiliriz artık
annesi babasının elinden tutmuş yavrusuna baktı
küçücük çocuklarda kocaman alem var edilmiş diye düşündü ve içeri girdi .
Masal da burada mutlu sonla bitti .
Anne!! Anne!! Gördün mü anne!!
Neyi yavrum neyi gördüm mü
anne badem ağacının bir sürü çiçeği açmış
açmış değil bir tanem açtırılmış çünkü aklı olmayan kup kuru bir dal çiçek yapıp dallarına . Takmayı nereden bilsin
peki anne kim takıyor?
Rabbimiz yavrum rabbimiz kendi sanatını göstermek için o nakışlı çiçekleri dallara takıyor
evet anne biz de o nakışlı çiçekleri görüyoruz
haklısın bir tanem görüyoruz ve maşallah rabbimiz ne güzel yaratmış diyoruz
o sırada küçük kardeşi geldi ayakları çıplaktı annesi koşarak daha yeni hastalıktan kalktın taşa basma deyip hemen kucağına aldı
elif kıskanarak kardeşine baktı. şu zayıf ve çelimsiz çocuk eve geldiğinden beri pabucu dama atılmıştı. Büyük ihtimalle onu daha çok seviyorlardı çünkü o altına çiş yapsa hiç kızmıyorlardı. Oysa ki kendisi yapsa muhakkak öfkelenirlerdi. Acaba nasıl ilgi çeksem diye düşündü . O zayıf çelimsiz çocuk odada olduğu sürece annesi onunla ilgilenmezdi
hemen bir şey düşünüp tadbike başladı
ay ay of of annesi ne oldu elif diye haykırdı
anne ben ölüyorum annesi:
Ne ölümü kızım azını hayra aç
anne ben çok kötüyüm karnıma şiddetli bir ağrı girdi.
Aslında bu bir numaraydı yan gözle annesi kucağına alacakmı diye bakıyordu elif.
Annesi rol yaptığını anladı ama hiç belli etmedi:
Aman ya rabbim kızımın karnı çok ağrıyor ne yapsakki acaba babana haber veriyim hemen
hı hı diye inledi gözleri sevinçten pırıl pırıl parlıyordu annesi bu bakışları da fark etti hakikatende küçük hasta olduğundan beri elifimi ihmal ettim yavrucuk ilgi sevgi bekliyor
öbür odadaki telefonla babasını aradı
elifin kendini mutsuz hissettiğini kardeşini kıskandığını ilgi beklediğini anlattı.
Yarım saat sonra babası gelmişti hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi davranıyordu
aman benim gül kokulu kızım hasta mı olmuş hemen doktora götüreyim
yok baba şimdi geçti.
Babası o zaman lunaparka götüreyim
gerçektenmi
elbette
peki kardeşim gelecek mi
yok hayır sadece ikimiz gideceğiz
peki annem
onun çok işi var hem lunaparktan yorgun gelince çayı bize kim yapıcak hadi o zaman baba hemen gidelim.
Güle güle bebeğim dedi annesi
seni çok seviyorum
çok mu seviyorsun?
Peki kardeşimi?
Seni de kardeşini de çok seviyorum
beni daha az sevdini sanıyordum
annesi üzülerek :
Hayır bebeğim sen bizim için çok değerlisin
ama kardeşin bu ara çok hasta oldu o yüzden onunla fazla alakadar olduk
elif heyecan ile kızaran yüzle
bunu duyduma sevindim dedi
hadi babacığım gidebiliriz artık
annesi babasının elinden tutmuş yavrusuna baktı
küçücük çocuklarda kocaman alem var edilmiş diye düşündü ve içeri girdi .
Masal da burada mutlu sonla bitti .