Küçük kız bir gün oturduğu yemek sofrasından seslendi annesine.
-"Hadi anne yesene sende" - dediğinde, aynaya koştu kadın hemen.-"Kızım. Ben resijimdeyim unuttun mu?On kilo fazlam var. Onu verebilsem ne ala. Çok güzel görünmek istiyorum-" dedi. Fazla kilolarına üzülmüş gibi yaparak...
Ertesi gün Tuğçe' mektup arkadaşına göndermek için zarf hazırlamıştı. Annelerinden bahsedeceklerdi karşılıklı mektupların da. Özene bezene yazdı mektubunu. O gün arkadaşına göndermek için herzaman ona harçlık veren yaşlı adamı bekledi. Ama adam gelmeyince, elinde zarfla döndü eve.
Hüzünlü hüzünlü annesine bakıp,
-"Annecim... Mektubumu gönderemedim arkadaşıma. Oysa öyle güzel bir mektup yazdımki seninle ilgili. İnşallah en kısa zamanda göndereceğim-"deyip, elindeki kağıdı masaya bırakıp, önlüğünü çıkardı. Kapının önünde mahallrnin çocuklarıyla oynamak için koşup gitti dışarıya...
Müberra hanım merakla kalktı yerinden. Ve kızının masaya bıraktığı mektubu açıp okumaya başladı...O an gözyaşlarına boğulmuştu. Şöyle yazıyordu kağıtta...
-"Evimizde hep çok az bir yemek olur.Bunu anladığımı bilmiyor henüz. Annem de ben doyayım diye rejim yapar hep.Aslında hiç fazlalığı yok biliyormusun arkadaşım? .Annem zaten çok zayıf bir kadın... O yavrusuna merhametin adını Rejim yapmak koymuş anladığıma göre .Annemi kısacık anlatmamı istersen eğer. Evladım doyunca kendimi çok güzel hissediyorum der hep annem. Dünyanın en güzel rejimini benim annem yapıyor... Benim gözümden nasıl göründüğünü bilmiyor ama. O böyle yapınca hep dünyanın en güzel annesi oluveriyor -"
Yazar Suat Özg
Alıntı