Antik Roma'da Din
Antik Roma'da din, kökenleri büyük ölçüde Antik Yunan ve İtalya Yarımadası'nın pagan geleneklerinden alan, inanç ve kültlerin bileşimidir.
Antik Roma'da din, yüzyıllar boyunca sürekli değişim ve gelişim gösteren, farklı inanç ve dinlerden pek çok kültü içinde barındıran, son derece eklektik ve çok katmanlı bir yapıdır.
Gelişimi
Antik Roma'da dinin gelişimini dört ayrı devreye bölmek mümkündür. Prehistorik ilk dönem; MÖ 8. ve 6. yüzyıllar arasındaki arkaik dönem; Etrüsk ve Antik Yunan inanç sistemlerinin hâkim olmaya başladığı cumhuriyet dönemi ve Akdeniz bölgesindeki farklı inançların evliliğinin yaşandığı emperyal dönem.
Prehistorik dönem
Roma ve Orta İtalya'nın prehistorik dönemindeki ilkel inanç sisteminin pagan ve şamanik özellikler taşıdığına inanılmaktadır. Bu dönemde kutsal ruh ve varlıklara (Numen) tapınma şeklinde var olan yerel inançlar bölgeye Sabin, Etrüskler ve Yunan kültürel varlıklarının yayılmalarıyla birlikte cisimleşmeye ve birer form kazanmaya başlarlar.
Arkaik dönem
Etrüsk mitolojisindeki çoğu tanrının Romalı ve İtalik denkleriyle olan ilişkisi ve hatta isimlerini bu denklerinden almaları, Etrüsk dininin İtalyan Yarımadası'ndaki diğer milletlerin dinleriyle birlikte aynı zaman diliminde geliştiğinin düşünülmesine yol açmıştır. Genel görüşe göre dini yapı MÖ 1. binyılın başlarında gelişmeye başlamıştır. Etrüsk panteonu Yunan ve Roma panteonları gibi bir ana tanrı barındırır. Zeus ve Jüpiter'e denk olan bu tanrı Tinia veya Tin olarak anılır. İsminin anlamı "parlayan gün" olan bu figür tasvir anlamında büyük oranda Zeus'a benzer. Yunan Hera veya Romalı Juno ile denk olan ve Tinia'nın eşi konumunda olan Uni isimli bir tanrıça bulunmaktadır. Etrüsk mitolojisindeki, Roma benzeri üçleme Tinia, Uni ve Menerva şeklindedir. Menerva, Romalı Minerva'dan köken alan akıl tanrıçasıdır.
Arkaik dönemde ortaya çıkan ilk tanrılar Jüpiter, Mars ve Quirinus olup, Fransız dilbilimci Georges Dumézil tarafından "Hint-Avrupa Üçlüsü" olarak tanımlanmaktadır.
Bunların dışında birçok Yunan mitolojisi kökenli figür, çoğu zaman tüm mitleriyle birlikte, Etrüsk mitolojisine nüfuz etmişlerdir. Örnek olarak Apulu verilebilir. Apulu Yunan tanrısı Apollo'nun dengidir ve gerek isim gerekse tüm mitleriyle Yunanlardan Etrüsklere geçmiştir.
Cumhuriyet dönemi
Roma kültüründe pantheon kavramının olmaması, Etrüsk ve özellikle de Yunan tanrılarının kabulünü kolaylaştırılır. Bu dönemde Venüs (Etrüsklerde Turan) kültü Romalılarca kabul edilir. Roma dininin en önemli nitelikleri olan hoşgörü ve asimilasyon yeteneği, Yunan tanrıçası Hera'nın Romalılarda Giunone'ye dönüşmesinde de görülmektedir.