[h=2][/h]Okuduğumuz yazıları noktalama işaretlerinin değerini bilerek okumamız yazıyı doğru anlamamızda nasıl etkili olur?
Nokta ( . )
- Nokta, anlamca tam bir yargı bildiren cümlelerin sonuna konur: Televizyonların, radyoların dil sevgisini artırmada ve dil bilincini oluşturmada öncülüklerine gerek duyuyorum. Bu kuruluşların dil konusundaki duyarlılıkları, örnek çalışmalar sunmaları dilimizin gelişmesini sağlar.
- Tam bir yargı değeri taşıyan eksiltili ya da kesik cümlelerden sonra nokta konur:
- Tiyatroda ezberlenmiş olanla, kolay keşfedilenle yetinilmesin mi diyorsun?
- Evet.
- Sence tiyatro, oyun biçimiyle ve anlatımıyla güzellik duygusu uyandırmalı.
- Doğru.
- Nokta ayrıca;
gr., cm., vb. örneklerindeki gibi kısaltmalarda,
1., 2., 3. ya da a., b., c. gibi sıralama belirten rakam ya da harflerde,
18. IX. 1945 örneğindeki gibi gün gösteren tarihlerin rakamları arasında,
14.30'da yazarken belli bir saatle artık dakikaları arasında,
536.259.014 gibi rakamlarda binler basamaklarının arasında kullanılır.
- Noktadan sonra bir harflik yer boş bırakılır ve yeni cümleye yine büyük harfle başlanır.
Kitap, yazı, bölüm başlıklarının sonuna nokta koyulmaz.
Rakamlarda binler basamaklarının arasında nokta kullanma yerine belli bir açıklık bırakılabilir.
Virgül ( , )
- Cümlede birbirini izleyen eş görevli sözcükler ve sözcük öbeklerini birbirinden ayırır: Genci, yaşlısı, kadını erkeği, tüm köy halkı meydanda toplanmıştı. Duvarları halı kaplamalı büyük salonu, renkli fayanslarla ışıl ışıl yanan banyoyu, çift balkonlu mutfağı çok beğenmişti.
- Anlamca ya da öğece birbirine dayalı sıralı cümleleri ayırmakta kullanılır: Akşam olunca hepsi bu kahveye gelir, çaylarını içer, uzun uzun dertleşirlerdi. Yağmur yağar, her yer ıslanır, ortalık çamur deryasına dönerdi.
- Cümle söylenirken biraz durup ara verilen, bu yolla vurgulanmak istenen özne, tümleç gibi öğelerden sonra konur: Yaşlı adam, alandaki öfkeli kalabalığa baktıkça gözleri doluyordu. O akşam, seni dinledikten sonra o kişilerle ilgimi kestim. Bu koca kentte, bize yardım edecek tek kişi bile çıkmadı.
- Cümlede açıklayıcı bir işlevi olan ve arasöz niteliği taşıyan sözcük öbeklerinin başında ve sonunda yer alır: Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu ve Yeşil Gece romanlarının yazarı, çok konuşkan bir insandı.
- Yazıda başkasının söylediği bir söz tırnak içine alınmamışsa, o sözün bittiği yere konur:
Burada oturup beklemekten başka çaremiz yok, dedi.
- Hadi, hayır, peki, öyle, evet gibi kendinden sonra gelen cümleyi anlamca yansıtan, pekiştiren ya da özetleyici bir işlevi bulunan sözcüklerden sonra konur: Peki, bu kez de sizde kalacağız. Öyle, bütün günümüz boşa geçti.
- Yazılarda, mektuplarda seslenme sözcüklerinden sonra kullanılır: Değerli Eskişehirliler, Bayanlar, Baylar, Kardeşim Tuğçe, gibi.
Virgül işaretinin kullanımında en sık yapılan yanlışlık; ad tamlaması (tahta ev), sıfat tamlaması (sarı gül), ikileme (eğri büğrü) gibi birimleri oluşturan sözcüklerin arasına virgül koymaktır.
Noktalı Virgül ( ; )
Aşağıdaki örnekleri inceleyerek bu noktalama işaretinin nerelerde kullanıldığını birlikte belirtelim: Şiirde artık konular alabildiğine genişliyor; biçim, ölçü, uyak önemini yitirerek yazıdan siliniyor; anlam gölgeler, sisler, karanlıklar arasına siniyor. Penceresiz, kerpiç duvarlı, toprak yığınını andıran evler; yanık yüzlü, güler yüzlü, iri yapılı köylüler; yeşilliğini yitirmiş bir iki uyuz ağaç göze çarpıyordu. Biz şairler kendi güzellik anlayışımızın tutsağıyız; ama okur bizden çok daha erdemli. O, bizim göremediğimiz güzeli de görebiliyor.
- İlk örnekte anlamca birbirine bağlı ve birbirini tamamlayan cümleler arasında noktalı virgül kullanılmış. (genişliyor, siliniyor, siniyor yüklemlerine dikkat ediniz.)
- İkinci örnekte evler, köylüler, ağaç cümlenin belirtisiz nesnesidir. (Ne göze çarpıyordu? sorusunun yanıtı olduğu için.) Yazar, evlerin ve köylülerin niteliklerini sıralarken, sıfatlar arasında virgüller kullanılmış: penceresiz, kerpiç duvarlı, toprak yığınını andıran evler. Eşdeğerli öğeler arasına virgül konduğunu biliyorsunuz. Açıklandığı gibi evler, köylüler, ağaç sözcükleri de bu cümlede eşdeğerlidir. Aralarına virgül konduğunda az önce örneklediğimiz amaçla kullanılan virgüller ile görevleri karışacağı için anlatım bulanır.
- Böyle, cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür ya da tamlamaları, öğeleri birbirinden ayırmak amacıyla noktalı virgül kullanılır.
- Son örnek cümlede bir karşıtlık anlatılıyor. Böyle, aralarında neden-sonuç, güçlendirme, tamlama ya da karşıtlık ilgisi bulunan, ama, fakat, yoksa, çünkü, bundan dolayı, öyleyse, ne var ki, şu da var ki, ayrıca, bundan başka gibi bağlaçlarla bağlanabilen cümleler arasında birinci cümleden sonra noktalı virgül kullanılır.
Noktalı virgülden sonra devam eden cümle büyük harfle başlamaz.
İki Nokta ( : )
İki nokta, yazılarda, açıklama, örnekleme yapıldığını göstermek amacıyla kullanılır, örnekleyelim:
Şunu iyice görmeliyiz: Aramızdan çok azımız zamanın yok edici gücüne karşı koyabilecek.
Alevlerden kurtulan birkaç dize, Eflatun'un nasıl bir şair olduğunu göstermeye yeter. Bakınız, sevdiğine nasıl sesleniyor:
Baştan başa göz olup sana bakmak için
Gök kubbe olmak isterdim.
Karagöz ve Ortaoyunu'ndaki eğlendirici kişiler şunlardır: köçekler, çengiler, kantocular, hokkabazlar, cambazlar, curcunabazlar.
Tanpınar'ın eser verdiği alanlar şunlardır: hikâye, roman, edebiyat tarihi, şiir.
Dikkat edersek, yukarıdaki örneklerde, iki noktanın kullanıldığı ilk iki örnekte bir açıklama yapılıyor ve açıklamalar cümle değerindedir. Bunun için de iki noktadan sonra gelen sözcüğün ilk harfi büyük harfle başlatılmıştır. Oysa üçüncü ve dördüncü örnekte iki noktadan sonra gelen sözcüklerin ilk harfi küçüktür; çünkü burada söylenenler bir cümle oluşturacak nitelikte değildir. Bir sıralama, sayma söz konusudur.
- Bu kullanım dışında iki nokta, yazılara yapılan alıntılarda tırnak işaretinden önce konur:
Bir şairimiz diyor ki: Sanatın bir yarışma değil birlikte yaşama alanı olduğunu kendi yaptığımız işin dışına çıkınca görebiliyoruz aslında. Picasso ile Miro'yu, J.S.Bach ile Vivaldi'yi yarıştırmak aklımıza gelmiyor. Onların yarattığı güzellikleri ayrı ayrı sevebiliyoruz.
- Yazı içinde bir kimsenin konuşmasını göstermek için kullanılan uzun çizgi (-) işaretinden önce de iki nokta konur:
Memur sordu:
- Kaç yaşındasın?
Üç Nokta ( )
- Kimi olaylar, nitelikler, adlar sayıldıktan sonra benzerleri anlamında cümle sonuna konur:
Bir söz bir kötülüğün kapısını açar, bir söz yüz bin iyiliğin, sevginin, sevinin, güzelin Söz kişinin kendisidir. Uygarlığın yüreği, belkemiği
Kadınların süslenmesiyle ilgili araçların hemen hepsinin adı Türkçe değil: rimel, maskara, ruj, oje, fondöten, pudriyer, losyon, parfüm
- Bir nedenle bitmemiş, tamamlanmamış cümleleri gösterir:
Yirmi beş yaşındaymış. Yarım saat seyretmiş çevreyi Son kahvesini içtiğini biliyordu. Son kez denize, kuşlara baktığını
- Bir sözcük ya da ad, yazı içinde açıklanmak istenmiyorsa onun yerine konur:
Bana, bunu 'den öğrenebilirsin, dedi.
- Kimi durumlarda da açıklanmak istenmeyen sözcüklerin baş harfi yazıldıktan sonra üç nokta konur.
T da bizimle geliyor.
- Bir yazıya alıntılanan bir söz ya da düşüncenin bir bölümü atılmışsa, atılanların yerine konur.
Halkın bilinçlenmesinde basının büyük işlevi vardır.
alıntı
Nokta ( . )
- Nokta, anlamca tam bir yargı bildiren cümlelerin sonuna konur: Televizyonların, radyoların dil sevgisini artırmada ve dil bilincini oluşturmada öncülüklerine gerek duyuyorum. Bu kuruluşların dil konusundaki duyarlılıkları, örnek çalışmalar sunmaları dilimizin gelişmesini sağlar.
- Tam bir yargı değeri taşıyan eksiltili ya da kesik cümlelerden sonra nokta konur:
- Tiyatroda ezberlenmiş olanla, kolay keşfedilenle yetinilmesin mi diyorsun?
- Evet.
- Sence tiyatro, oyun biçimiyle ve anlatımıyla güzellik duygusu uyandırmalı.
- Doğru.
- Nokta ayrıca;
gr., cm., vb. örneklerindeki gibi kısaltmalarda,
1., 2., 3. ya da a., b., c. gibi sıralama belirten rakam ya da harflerde,
18. IX. 1945 örneğindeki gibi gün gösteren tarihlerin rakamları arasında,
14.30'da yazarken belli bir saatle artık dakikaları arasında,
536.259.014 gibi rakamlarda binler basamaklarının arasında kullanılır.
- Noktadan sonra bir harflik yer boş bırakılır ve yeni cümleye yine büyük harfle başlanır.
Kitap, yazı, bölüm başlıklarının sonuna nokta koyulmaz.
Rakamlarda binler basamaklarının arasında nokta kullanma yerine belli bir açıklık bırakılabilir.
Virgül ( , )
- Cümlede birbirini izleyen eş görevli sözcükler ve sözcük öbeklerini birbirinden ayırır: Genci, yaşlısı, kadını erkeği, tüm köy halkı meydanda toplanmıştı. Duvarları halı kaplamalı büyük salonu, renkli fayanslarla ışıl ışıl yanan banyoyu, çift balkonlu mutfağı çok beğenmişti.
- Anlamca ya da öğece birbirine dayalı sıralı cümleleri ayırmakta kullanılır: Akşam olunca hepsi bu kahveye gelir, çaylarını içer, uzun uzun dertleşirlerdi. Yağmur yağar, her yer ıslanır, ortalık çamur deryasına dönerdi.
- Cümle söylenirken biraz durup ara verilen, bu yolla vurgulanmak istenen özne, tümleç gibi öğelerden sonra konur: Yaşlı adam, alandaki öfkeli kalabalığa baktıkça gözleri doluyordu. O akşam, seni dinledikten sonra o kişilerle ilgimi kestim. Bu koca kentte, bize yardım edecek tek kişi bile çıkmadı.
- Cümlede açıklayıcı bir işlevi olan ve arasöz niteliği taşıyan sözcük öbeklerinin başında ve sonunda yer alır: Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu ve Yeşil Gece romanlarının yazarı, çok konuşkan bir insandı.
- Yazıda başkasının söylediği bir söz tırnak içine alınmamışsa, o sözün bittiği yere konur:
Burada oturup beklemekten başka çaremiz yok, dedi.
- Hadi, hayır, peki, öyle, evet gibi kendinden sonra gelen cümleyi anlamca yansıtan, pekiştiren ya da özetleyici bir işlevi bulunan sözcüklerden sonra konur: Peki, bu kez de sizde kalacağız. Öyle, bütün günümüz boşa geçti.
- Yazılarda, mektuplarda seslenme sözcüklerinden sonra kullanılır: Değerli Eskişehirliler, Bayanlar, Baylar, Kardeşim Tuğçe, gibi.
Virgül işaretinin kullanımında en sık yapılan yanlışlık; ad tamlaması (tahta ev), sıfat tamlaması (sarı gül), ikileme (eğri büğrü) gibi birimleri oluşturan sözcüklerin arasına virgül koymaktır.
Noktalı Virgül ( ; )
Aşağıdaki örnekleri inceleyerek bu noktalama işaretinin nerelerde kullanıldığını birlikte belirtelim: Şiirde artık konular alabildiğine genişliyor; biçim, ölçü, uyak önemini yitirerek yazıdan siliniyor; anlam gölgeler, sisler, karanlıklar arasına siniyor. Penceresiz, kerpiç duvarlı, toprak yığınını andıran evler; yanık yüzlü, güler yüzlü, iri yapılı köylüler; yeşilliğini yitirmiş bir iki uyuz ağaç göze çarpıyordu. Biz şairler kendi güzellik anlayışımızın tutsağıyız; ama okur bizden çok daha erdemli. O, bizim göremediğimiz güzeli de görebiliyor.
- İlk örnekte anlamca birbirine bağlı ve birbirini tamamlayan cümleler arasında noktalı virgül kullanılmış. (genişliyor, siliniyor, siniyor yüklemlerine dikkat ediniz.)
- İkinci örnekte evler, köylüler, ağaç cümlenin belirtisiz nesnesidir. (Ne göze çarpıyordu? sorusunun yanıtı olduğu için.) Yazar, evlerin ve köylülerin niteliklerini sıralarken, sıfatlar arasında virgüller kullanılmış: penceresiz, kerpiç duvarlı, toprak yığınını andıran evler. Eşdeğerli öğeler arasına virgül konduğunu biliyorsunuz. Açıklandığı gibi evler, köylüler, ağaç sözcükleri de bu cümlede eşdeğerlidir. Aralarına virgül konduğunda az önce örneklediğimiz amaçla kullanılan virgüller ile görevleri karışacağı için anlatım bulanır.
- Böyle, cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür ya da tamlamaları, öğeleri birbirinden ayırmak amacıyla noktalı virgül kullanılır.
- Son örnek cümlede bir karşıtlık anlatılıyor. Böyle, aralarında neden-sonuç, güçlendirme, tamlama ya da karşıtlık ilgisi bulunan, ama, fakat, yoksa, çünkü, bundan dolayı, öyleyse, ne var ki, şu da var ki, ayrıca, bundan başka gibi bağlaçlarla bağlanabilen cümleler arasında birinci cümleden sonra noktalı virgül kullanılır.
Noktalı virgülden sonra devam eden cümle büyük harfle başlamaz.
İki Nokta ( : )
İki nokta, yazılarda, açıklama, örnekleme yapıldığını göstermek amacıyla kullanılır, örnekleyelim:
Şunu iyice görmeliyiz: Aramızdan çok azımız zamanın yok edici gücüne karşı koyabilecek.
Alevlerden kurtulan birkaç dize, Eflatun'un nasıl bir şair olduğunu göstermeye yeter. Bakınız, sevdiğine nasıl sesleniyor:
Baştan başa göz olup sana bakmak için
Gök kubbe olmak isterdim.
Karagöz ve Ortaoyunu'ndaki eğlendirici kişiler şunlardır: köçekler, çengiler, kantocular, hokkabazlar, cambazlar, curcunabazlar.
Tanpınar'ın eser verdiği alanlar şunlardır: hikâye, roman, edebiyat tarihi, şiir.
Dikkat edersek, yukarıdaki örneklerde, iki noktanın kullanıldığı ilk iki örnekte bir açıklama yapılıyor ve açıklamalar cümle değerindedir. Bunun için de iki noktadan sonra gelen sözcüğün ilk harfi büyük harfle başlatılmıştır. Oysa üçüncü ve dördüncü örnekte iki noktadan sonra gelen sözcüklerin ilk harfi küçüktür; çünkü burada söylenenler bir cümle oluşturacak nitelikte değildir. Bir sıralama, sayma söz konusudur.
- Bu kullanım dışında iki nokta, yazılara yapılan alıntılarda tırnak işaretinden önce konur:
Bir şairimiz diyor ki: Sanatın bir yarışma değil birlikte yaşama alanı olduğunu kendi yaptığımız işin dışına çıkınca görebiliyoruz aslında. Picasso ile Miro'yu, J.S.Bach ile Vivaldi'yi yarıştırmak aklımıza gelmiyor. Onların yarattığı güzellikleri ayrı ayrı sevebiliyoruz.
- Yazı içinde bir kimsenin konuşmasını göstermek için kullanılan uzun çizgi (-) işaretinden önce de iki nokta konur:
Memur sordu:
- Kaç yaşındasın?
Üç Nokta ( )
- Kimi olaylar, nitelikler, adlar sayıldıktan sonra benzerleri anlamında cümle sonuna konur:
Bir söz bir kötülüğün kapısını açar, bir söz yüz bin iyiliğin, sevginin, sevinin, güzelin Söz kişinin kendisidir. Uygarlığın yüreği, belkemiği
Kadınların süslenmesiyle ilgili araçların hemen hepsinin adı Türkçe değil: rimel, maskara, ruj, oje, fondöten, pudriyer, losyon, parfüm
- Bir nedenle bitmemiş, tamamlanmamış cümleleri gösterir:
Yirmi beş yaşındaymış. Yarım saat seyretmiş çevreyi Son kahvesini içtiğini biliyordu. Son kez denize, kuşlara baktığını
- Bir sözcük ya da ad, yazı içinde açıklanmak istenmiyorsa onun yerine konur:
Bana, bunu 'den öğrenebilirsin, dedi.
- Kimi durumlarda da açıklanmak istenmeyen sözcüklerin baş harfi yazıldıktan sonra üç nokta konur.
T da bizimle geliyor.
- Bir yazıya alıntılanan bir söz ya da düşüncenin bir bölümü atılmışsa, atılanların yerine konur.
Halkın bilinçlenmesinde basının büyük işlevi vardır.
alıntı