Giyilebilir Teknoloji Apple Watch

Yeni bir akıllı saat almak konusunda kararlıysanız ve bir iPhone'unuz varsa, Apple Watch sizin için en kusursuz seçenek. Apple Watch, bazı iOS uygulamalarının işlevlerini ve tüm uyarıları kolunuza taşıyarak, sizi telefonunuzun kilidini sıkça açmaktan kurtarıyor.

Saatin üçüncü parti uygulamaların gelişimiyle çok daha fazlasını sunacağı bir gerçek. Ancak Apple Watch, bolca para dökmeniz gereken bir cihaz ve herkesi aynı anda memnun etmeyi başaramayabilir.

Yw0zjPa.webp

Apple Watch, piyasaya şimdiye kadar sürülmüş olan akıllı saatlerden farklı olduğunu iddia eden, cesaretli bir cihaz. iPhone 5 ve daha sonraki iPhone'larla çalışan akıllı saatin farklı kasa maddelerinden, renklerden, boyutlardan ve kayışlardan oluşan 38 farklı çeşidi bulunuyor.

Yurtdışı fiyatları 349 dolardan başlayan ve 17.000 dolara kadar uzanan Apple Watch'un herhangi bir modelinin fiyatının uygun olduğunu söylemek zor. Mesajlar, Posta gibi uygulamaların ve uyarılarınızın sürekli yakınınızda olan bir cihaza gelmesi, şüphesiz çok pratik. Saatin piyasadaki en kapsamlı fitness izleyicisi olmadığı gerçek, ancak Watch sayesinde attığınız adım sayısı, yaktığınız kaloriler ve kalp ritminiz gibi bilgileri yakından takip edebiliyorsunuz.

Şu sıralar sanırız kimse önce akıllı saat alıp, telefon tercihini saate göre yapmıyor. Dolayısıyla burada olduğunuza göre bu incelemeyi iPhone'unuzdan okuyorsunuz veya onu yakınınızda bir yerde tutmaktasınız.

Şurası bir gerçek: Gelen her titreşimde elinizi pantolonunuzun cebine veya çantanıza götürüp telefonu çıkartmak yerine bileğinizi kaldırıp saate bakmak, çok rahat olsa da zorunluluk değil. En azından Apple Watch'un şu anki fiyatı, onu lüks cihaz sınıfına sokuyor.


Bileğinizdeki iPhone mu?

Apple Watch çoğu zaman bileğinize taktığınız küçük bir iPhone olarak değerlendiriliyor. Bu doğru, çünkü kare şekilli Watch'unuzla epostalarınıza bakabiliyor, Siri'yi açıp onunla konuşabiliyor, çağrı yapıp, gelen çağrıları cevaplayabiliyorsunuz. Android Wear'lı saatlerin hantal görünümüne kıyasla Apple'ın saatinin boyutları da oldukça uygun. 42mm'lik Watch'u kolumuza taktığımızda herhangi bir rahatsızlık hissetmedik. Watch'un 38mm'lik modeli de var, ancak büyük model daha iyi pil ömrü ve büyük ekranının daha kolay kullanılabilmesi yüzünden daha çok tercih edilecek gibi görünüyor.

Peki bu saate gerçekten ihtiyacınız var mı? Saatin davranışlarınızı değiştirdiği ve hayatınızı kolaylaştırdığı doğru. Örneğin iPhone'unuz diğer odada şarj olurken gelen reklam çağrıları ve SMS'leri için yerinizden kalkmanıza gerek kalmıyor. Son mesajınıza 2 saat sonra "tamam" diye cevap veren arkadaşınızın mesajını da saatinizden kolayca görüp, telefonunuzun yanına gitmekle kaybedeceğiniz zamandan tasarruf edebiliyorsunuz.

Telefonla yaşayabildiğimiz bu küçük hayal kırıklıkları, Apple Watch sayesinde daha çekilir hale geliyor. Android Wear'da alıştığımız saat yüzleri, Watch'ta da var ancak Android'dekinin aksine, üçüncü partiler tarafından değil, Apple tarafından tasarlanmışlar (yani çok daha iyiler). Buna ilave olarak Apple Watch, ekrana ne kadar bastığınızı algılayabilen Force Touch dokunmatik ekranla geliyor. Apple Watch için geliştirilmiş birçok uygulama da var.


Neler eksik?

Ancak Apple Watch, iPhone'un yerine geçecek bir cihaz değil. iPhone'da olan, ancak bileğinizde kullanamadığınız birçok işlev de var.

Saatle çağrı yapabilseniz de, onu kullanarak yeni kişiler oluşturamıyorsunuz. Cihaz, sesinizi metne dönüştürüp veya sesli mesaj olarak yollayabilme yeteneğine sahip, ancak bunları düzenlemeye yönelik bir işlev sunmuyor. Watch, temel fitness hedeflerinizi takip edebiliyor ancak GPS'e sahip değil ve uykunuzu da izlemiyor. Üçüncü parti fitness uygulamalarıysa iPhone'unuzun yakında olmasını gerektiriyor. Shazam uygulamasıyla şarkıları dinleyip, isimlerini size söyleyebiliyor ancak bunu kendi mikrofonuyla değil, iPhone'un üzerindeki mikrofonla yapıyor.

Apple Watch için çoğu kişinin tepkisi aynı: "Yoksa telefonumu da yanımda mı taşımam gerek?" Elbette öyle, çünkü Watch'un dar ekranı, YouTube videolarını izleyecek kadar geniş değil. Bu ekran üzerinden Facebook paylaşımlarına yorum yapmak da kabus olurdu.

Watch sahibi olsanız da iPhone'unuzu hep yanınızda taşımanız gerekiyor. Ancak Watch sayesinde telefonunuzu daha az kullanıyorsunuz. Buradaki en önemli sorular, elbette şunlar oluyor: "Apple Watch, fiyatını hak ediyor mu?" "Sürekli kolunuzda taşımak isteyeceğiniz kadar şık mı görünüyor?"


Tasarım ve ekran

Apple Watch'un size sunulan üç farklı temel modeli bulunuyor: alüminyum Sport modeli, paslanmaz çelik Watch ve altın Watch Edition. Farklı modellerle yaptığımız denemelerden sonra bize en uygununun 42mm'lik alüminyum Apple Watch Sport olduğuna karar verdik. Bu model, altın ve çelik modellere göre biraz daha rahat.

Hafifliğe önem veriyorsanız, Sport modelinin anotlanmış alüminyum kasasının ve Ion-X camının, onu yüzde 30 daha hafif kıldığının altını çizelim. Çelik model 50 gram ve altın model 69 gram iken, spor model yalnızca 30 gram.

Apple Watch Sport'un çiziklere karşı çok dayanıklı olduğu söylenen safir kristal ekrana sahip olmaması, gelecekte soruna dönüşebilir. Ancak Sport modelinde kullanılan Ion-X camın da dayanıklı olduğu söyleniyor.

Bunlar dışında modellerin tüm özellikleri aynı. Saat, yeterince ince ancak Apple, "dünyanın en ince akıllı saati" cümlesini muhtemelen sonraki saatlerinde kullanmaya başlayacak.

Apple Watch'ın kayışlarını değiştirmek oldukça kolay. Apple'ın sunduklarından daha uygun fiyatlı, üçüncü parti kayışların da yolda olduğu söyleniyor.

Genel olarak Apple Watch'ın en önemli özelliğinin tasarımı olduğunu söylemek gerek. Saati kolunuzda görenlerin onu merak edip incelemek istemesi güzel bir duygu olsa da, henüz çok fazla şey yapamayan bir saate çuvalla para dökmüş biri gibi görünmek, yüzünüzü kızartabilir. Yine de bu fikirlerin birkaç ay içinde ortadan kalktığını söylemeliyiz, bir süre sonra akıllı saat taşımanın o kadar da çılgın bir fikir olmadığını fark ediyorsunuz.


Ekran

Apple Watch'un modele göre değişen Ion-X veya safir camının arkasında parlak, renkli bir OLED ekran var. Ekran, diğer akıllı saatlere göre daha keskin görüntüler sunuyor. OLED teknolojisi, koyu ekranlarda daha az pil tükettiği gibi, siyah arka planlı saat yüzlerinde renklerin öne çıkmasını sağlıyor.

38mm'lik Apple Watch'ın çözünürlüğü 272x340 iken 42mm'lik sürüm, 312x390 çözünürlük sunuyor. iPhone'a bağlanan diğer saatlerden, özellikle yeni Pebble Time'dan daha renkli bir ekrana sahip cihaz, güneş altında çoğu zaman okunabilir görüntüler sunuyor.

Apple, saatine "Digital Crown" (yandaki yuvarlak düğme) gibi öğelerle klasik saatlere benzer bir görünüm kazandırmakla övünse de, kare tasarımdan vazgeçmemiş. Kullanım açısından kare ekran daha pratik olabilir, ancak "geleneksel" saatlerin dairesel olanlarının daha hoş ve kullanışlı görünüyor.


Pil ömrü

Apple Watch ile hiç durmadan 3 saat telefon görüşmesi yapmak, onun pilini tamamen tüketiyor. Kalp ritmi izleyicisini sürekli kullanmanız veya durmadan müzik dinlemeniz halindeyse pil, 6 saatte bitiyor. Tutumlu davranıp, arada bir saate bakmakla yetinirseniz, pil ömrü 48 saate uzuyor.

Ancak geleceği de düşünmenizde fayda var. Saatinizi kurcalamak istemiyorsunuz, çünkü şimdilik onunla yapacak çok fazla şeyiniz yok. Ancak geliştiricilerin Watch'u ellerine geçirmeleri, NFC ve diğer sensörleri kullanmaya başlamalarıyla bu değişecek ve pil ömrü, biz yeni uygulamaları kullandığımızda eskisi kadar uzun olmayacak.

Apple Watch'ın ilginç bir özelliği, pil yüzde 0'a ulaştığında 72 saatlik Power Reserve moduna girerek tamamen kapanmadan, size saati söyleyebilmesi. Ancak bu durumda saat, renkli saat arayüzünü göstermek yerine yalnızca saati göstermekle yetiniyor. Saat bu donuk moda geçtiğinde, ondan çıkmak yaklaşık 1,5 dakika sürüyor.

Apple, Watch'ın 1,5 saatte yüzde 80, 2,5 saatte yüzde 100 şarj olduğunu söylüyor. Biz ise saatin 2 saatte yüzde 100 şarja ulaştığını gördük. Saat, Apple'ın MacBookAir ve MacBook Pro bilgisayarlarıyla da gelen popüler MagSafe şarj adaptörleriyle şarj oluyor. MagSafe mıknatısıyla kablosuz şarjı birleştiren çözüm, size şık bir şarj olanağı sunuyor.


Entegre uygulamalar

Apple Watch, birçok uygulamayla geliyor ve bunların en iyileri, Apple tarafından geliştirilmiş. Siri, temel sorulara cevap verebilirken, sorularınız biraz derine gittiğinde, elinize iPhone'unuzu almanız teklif ediliyor. Watch, Apple Pay'i desteklese de ödeme sistemi, henüz ABD'nin dışına çıkmış değil.

8GB'lık depolama alanında size 6GB boş alan sunan saat, Bluetooth üzerinden kulaklıklarınızla eşleşip, iPhone'unuzun müzik listelerini çalabiliyor. Saat, en fazla 2GB müzik taşıyabildiği için, iPod'un yerine geçmiyor.

Apple Watch'taki Apple Maps ile iPhone'a bakmaya gerek kalmadan yol tarifi alabiliyorsunuz. Bu sırada rotayı tam olarak görmek isteyebilirsiniz diye, iPhone'daki uygulama da otomatik olarak açılıyor. Apple Watch'a özel bir Google Maps uygulaması ise şimdilik yok.


Çağrılar ve mesajlar

Özellikle gürültülü ortamlarda Apple Watch ile çağrı yapmak, çok rahat olmuyor. Ancak çağrı işlevi, sessiz yerlerde veya telefonunuz sizden uzakta olduğunda işe yarıyor. Saatin sol tarafındaki düğme, "favori kişi listenizi" açıyor, böylece yakın arkadaşlarınızı ve ailenizi kolayca arayıp, onlara mesaj gönderebiliyorsunuz.

Apple Watch kullanıcıları, birbirlerine basit çizimler ve kalp ritmi gönderebilme ayrıcalığına sahipler. İkinci özellik, garip de olsa karşı tarafın kalp ritminizi titreşimlerle hissetmesini sağlıyor. Başta ilginç de gelse kalp ritimlerini hep aynı Watch sahiplerinden almak, bir süre sonra can sıkabiliyor.


Üçüncü parti uygulamalar

Apple dışındaki geliştiriciler tarafından sunulan uygulamalar, tasarım ve performansta pek tutarlı değiller. Uygulamaların çoğuysa bilgileri yalnızca görmenizi sağlıyor. Örneğin Instagram uygulamasıyla fotoğraflara bakabiliyorsunuz, ancak sadece en son gönderileri görebiliyorsunuz ve şimdilik sadece yüz simgeleriyle yorum yapabiliyorsunuz.

Twitter, Nike+ Running gibi uygulamalar Apple Watch için sunulan uygulamalar arasındalar; ancak Facebook, Google Maps, Gmail gibi bazı temel uygulamaların eksikliği hissediliyor. Facebook'un iPhone uygulamasındaki uyarılar ve Gmail uyarıları, Watch'ta görünüyorlar, ancak yapılan yorumun içeriğini veya gelen epostanın tamamını görmek için şu an iPhone'a ihtiyaç duyuyorsunuz. Dolayısıyla "İki yeni mesajınız var" uyarısını görmek, size heyecandan çok sıkıntı verebiliyor.

İnceleme videosu
 
Geri
Top