Her ne hikmetse bir hal içindeyim
Hicranın en latif meyanında nefeslenip, ah etmekteyim
Neyleyim, şiiri, şairi, nazı, işveyi, aklımı sukut ettiren acıyı gitmekteyim
Gönül kimselere sevdalı olmamalı, aşkın girdabında boğulmamalı, dost için yakarmalı, bilmeliyim
Dost ne ülfetli bir nefes, karşılı beklemez
Canını sıkan bir hata dahi olsa yüzünü ekşitmeyi istemez
Canını teslim eden her mahremiyetini emin bilen bir eminlik içinde ki sadakattir
Vefa adına en güzide ahenktir, hak namına hassasiyetini muhafaza eden fark-ı mürşittir
Zaman çok geç artık, çağlamak neyime
Başımı yaslayıp ağlamak için bir taş yeter, yastık sahibine
Hangi baharda bulunsan, sazın bam teline dokunsam, gözyaşlarıyla içimi boşaltsam ar değil
Ömrümde gün bitti akşam olmaktan, zaman yarılandı, ne hal ve ne de takat kaldı yazmaktan, melalim sır değil
Edebin bendinde nefeslenmek ve ölmek
Halin derlediği kitabı yazmak, hak rızası için şikayetten kaçmak
Umudun ve emelin farkındalığını bilerek bel bağlayıp, bahtın inkişafında uyanmak
Her sancılı doğumun beklentisiyle haşyete soyunmak ve gözyaşlarıyla umut içinde müjdeyle yıkanmak
İnsan kim olduğunu bilmeli
Aklının ve kalbinin sahibinin emrinde hareket etmeli
Nefesin müddetli olduğunu idrak ederek, ne vakit terk-i dünya edeceğine kanaat getirmeli
Her türlü avane ve bahaneden vazgeçmeli, heva ve hevesin esaretine girip, iradesine ipotek bindirmemeli
Şayet hissedip, farkındalığa erişselerdi
Gönül şirazesi hak ve hakikatten asla vazgeçmez ve keder vermez
Vicdan gönül derecelerinin şubesinden birini temsil eder ve eminlik içinde istikametini bekler
Yoksa azap ve bela nihayetinde vaktinde tecelli eder, ne keşkeler ve ne de ahlar nefsini ihya eder
Mustafa CİLASUN
Hicranın en latif meyanında nefeslenip, ah etmekteyim
Neyleyim, şiiri, şairi, nazı, işveyi, aklımı sukut ettiren acıyı gitmekteyim
Gönül kimselere sevdalı olmamalı, aşkın girdabında boğulmamalı, dost için yakarmalı, bilmeliyim
Dost ne ülfetli bir nefes, karşılı beklemez
Canını sıkan bir hata dahi olsa yüzünü ekşitmeyi istemez
Canını teslim eden her mahremiyetini emin bilen bir eminlik içinde ki sadakattir
Vefa adına en güzide ahenktir, hak namına hassasiyetini muhafaza eden fark-ı mürşittir
Zaman çok geç artık, çağlamak neyime
Başımı yaslayıp ağlamak için bir taş yeter, yastık sahibine
Hangi baharda bulunsan, sazın bam teline dokunsam, gözyaşlarıyla içimi boşaltsam ar değil
Ömrümde gün bitti akşam olmaktan, zaman yarılandı, ne hal ve ne de takat kaldı yazmaktan, melalim sır değil
Edebin bendinde nefeslenmek ve ölmek
Halin derlediği kitabı yazmak, hak rızası için şikayetten kaçmak
Umudun ve emelin farkındalığını bilerek bel bağlayıp, bahtın inkişafında uyanmak
Her sancılı doğumun beklentisiyle haşyete soyunmak ve gözyaşlarıyla umut içinde müjdeyle yıkanmak
İnsan kim olduğunu bilmeli
Aklının ve kalbinin sahibinin emrinde hareket etmeli
Nefesin müddetli olduğunu idrak ederek, ne vakit terk-i dünya edeceğine kanaat getirmeli
Her türlü avane ve bahaneden vazgeçmeli, heva ve hevesin esaretine girip, iradesine ipotek bindirmemeli
Şayet hissedip, farkındalığa erişselerdi
Gönül şirazesi hak ve hakikatten asla vazgeçmez ve keder vermez
Vicdan gönül derecelerinin şubesinden birini temsil eder ve eminlik içinde istikametini bekler
Yoksa azap ve bela nihayetinde vaktinde tecelli eder, ne keşkeler ve ne de ahlar nefsini ihya eder
Mustafa CİLASUN