Dr. Alp Okutucu, "Meyvenin yararları saymakla bitmez ancak kararında tüketmek şart. Aksi takdirde pek çok hastalığı tetikleyebilir" dedi.
Medikal Estetik Hekimi Dr. Alp Okutucu, aşırı meyve tüketmenin kandaki ürik asit seviyelerini ve gut krizlerini arttırabildiği gibi günlük hayatta depresyona da sebep olabileceğini ifade ederek, "Kliniğimizde eklem tedavisi yaptığımız (CGF CD34+) hastalarımızın yüzde doksanından fazlasının obez olması nedeniyle hastalarımızın beslenme alışkanlıklarını sorgulama ihtiyacı hissettik. Aldığımız yanıtlar inanılmazdı. Hemen hemen hepsi ekmek tüketme konusunda, şeker tüketiminde ve meyve konusunda sınır tanımıyordu. Beslenme alışkanlıklarını değiştirmek istediğimde aşırı tepkiliydiler. 'Ben meyve yiyorum sadece' Sadece mi? Bir oturuşta yedikleri meyveyi ben bir ayda yemiyordum. Zararsız dediğimiz her şeyin aslında nelere mal olduğunu bilmeden kendimize zarar veriyoruz. İyi yapalım derken aslında çoğu zaman yanlış yapıyoruz. Metabolik organizasyonunuzun verimli çalışması için bedene günde 15-20 gramdan fazla fruktoz girmesi istenmeyen bir durum. Bir meyvenin fruktoz içeriği çoğaldıkça kalorisi de artıyor ve kilo sorunu olanlarda ‘göbeklenme’ kaçınılmaz hale gelebiliyor. Fazla fruktoz yüklenmenin yol açabildiği başka problemler de var." diye konuştu.
Aşırı meyve tüketmenin kandaki ürik asit seviyelerini de artırabileceğini dile getiren Dr. Alp Okutucu, "Gut krizlerine davet edebilir. Bu nedenle yalnız şeker hastalarının değil, gut hastalarının da meyve tüketimlerini, özellikle tatlı meyveleri abartmamaları ve meyve yemeyi ‘kararında’ bırakmaları şart! Ayrıca aşırı meyve yemenin kan basıncı yüksek olanlarda tansiyonun ayarını güçleştirdiğini gösteren kanıtlara da sahibiz. Benzer şekilde aşırı meyve tüketimi kanda trigliserid isimli yağı da arttırabiliyor, hatta HDL kolesterolün (iyi kolesterol) azalmasıyla da ilişkilendiriliyor." dedi.
Dr. Alp Okutucu son olarak şunları kaydetti:
"Özetlersek aşırı meyve tüketimi sandığımız kadar bizi mutlu etmediği gibi zarar da veriyor. Her öğünde meyve tüketiminizi bir çeşit meyveyle sonlandırın ama asla aşırıya kaçmayın." (İHA)
Medikal Estetik Hekimi Dr. Alp Okutucu, aşırı meyve tüketmenin kandaki ürik asit seviyelerini ve gut krizlerini arttırabildiği gibi günlük hayatta depresyona da sebep olabileceğini ifade ederek, "Kliniğimizde eklem tedavisi yaptığımız (CGF CD34+) hastalarımızın yüzde doksanından fazlasının obez olması nedeniyle hastalarımızın beslenme alışkanlıklarını sorgulama ihtiyacı hissettik. Aldığımız yanıtlar inanılmazdı. Hemen hemen hepsi ekmek tüketme konusunda, şeker tüketiminde ve meyve konusunda sınır tanımıyordu. Beslenme alışkanlıklarını değiştirmek istediğimde aşırı tepkiliydiler. 'Ben meyve yiyorum sadece' Sadece mi? Bir oturuşta yedikleri meyveyi ben bir ayda yemiyordum. Zararsız dediğimiz her şeyin aslında nelere mal olduğunu bilmeden kendimize zarar veriyoruz. İyi yapalım derken aslında çoğu zaman yanlış yapıyoruz. Metabolik organizasyonunuzun verimli çalışması için bedene günde 15-20 gramdan fazla fruktoz girmesi istenmeyen bir durum. Bir meyvenin fruktoz içeriği çoğaldıkça kalorisi de artıyor ve kilo sorunu olanlarda ‘göbeklenme’ kaçınılmaz hale gelebiliyor. Fazla fruktoz yüklenmenin yol açabildiği başka problemler de var." diye konuştu.
Aşırı meyve tüketmenin kandaki ürik asit seviyelerini de artırabileceğini dile getiren Dr. Alp Okutucu, "Gut krizlerine davet edebilir. Bu nedenle yalnız şeker hastalarının değil, gut hastalarının da meyve tüketimlerini, özellikle tatlı meyveleri abartmamaları ve meyve yemeyi ‘kararında’ bırakmaları şart! Ayrıca aşırı meyve yemenin kan basıncı yüksek olanlarda tansiyonun ayarını güçleştirdiğini gösteren kanıtlara da sahibiz. Benzer şekilde aşırı meyve tüketimi kanda trigliserid isimli yağı da arttırabiliyor, hatta HDL kolesterolün (iyi kolesterol) azalmasıyla da ilişkilendiriliyor." dedi.
Dr. Alp Okutucu son olarak şunları kaydetti:
"Özetlersek aşırı meyve tüketimi sandığımız kadar bizi mutlu etmediği gibi zarar da veriyor. Her öğünde meyve tüketiminizi bir çeşit meyveyle sonlandırın ama asla aşırıya kaçmayın." (İHA)