Aşk Acısı Çekmekten Zevk Almak

dderya

kOkOşŞ
V.I.P
Günümüzde hala yaşanan ve yaşanılmaya devam edecek
olan hadisedir. Her ne kadar gerçek aşkın bittiğini savunsak
da, hala var bir yerlerde o aşkın tadını alanlar ve bunu
gurur madalyonu olarak boynunda taşıyanlar. Aşk,
dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratıldığı
için, elbette aşk her zaman mutluluk getirmeyecektir. Hatta aşk öyle bir şeydir ki; kişiyi ölüme kadar sürükler. Aşık insanın pek mutlu olduğu görülmez çünkü aşk, zorluklara göğüs germenin verdiği tatla ortaya çıkar.

İmkansızı başarmaktır aşk, bir nefi imtihandır. Sevgili Hz.Mevlana’nın dediği gibi; “aşk davaya benzer, cefa çekmek ise
şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın”. Çok doğru bir söz, acı çekmeden ulaşılan sevgilerin nerdeyse hepsi yalan. İşte ondan bir haftalık oluyor böyle aşklar, sonra da aşk’ın adı lekeleniyor. Aşk’a ulaşmak çok zor, ulaştıktan sonra da kıymetini bilen bayağı bir az. Aşk, insana karşılıklı olduğu zaman bile mutluluk vermeyen bir şeydir ki; karşılıksız olduğu zaman insanın hayatını mahvedebiliyor.
Gerçekten seven insan, bu zorlukların hepsiyle mücadele
eder ve sonunda sevdiğine kavuşur. En imkansız sevgili bile olsa, gerçekten seven insan bir kere ölmek yerine her gün ölerek sevdiğinin hayaliyle bir ömür boyu bıkmadan yaşar.
Sevdiği başka birini seviyorsa ve onunla çok mutluysa, sırf sevdiği insan mutlu diye onun mutluluğuyla hayat bulmayı bilir. Çektiği acılardan hiçbir zaman şikayet etmez, soran herkese mutluyum der. Aşk, öyle bir şeydir ki, tarif edilemez. Aşk acısı ile birlikte anlam bulur. En zor şeylerden biri olsa gerek aşk acısı. Divan ve Halk şiirlerimizin temel konularından da biridir zaten. Ne dizeler yazılmış, ne cümleler kurulmuştur aşk acısı üzerine. Aşk acısı çekmekten zevk almak, divan ve halk şairlerinin hayat felsefesidir
sonuçta. Ama malesef ki, günümüzde aşk acısı çekiyorum
diyen insanlar küçümseniyor üstelik sen ütopya’da mı yaşıyorsun diye dalgaya alınıyor. Halbuki, bilmiyorlar ki, o kişiye şu an aşkın için öl deseler ölecek.
Gerçek aşkı hala ayakta tutanları, aşk’ın adını kirletmeyenleri ve aşkı için sonuna kadar mücadele edenleri ne kadar takdir etsek az. Eğer kişi terk edildiği halde aşkından hiçbir şekilde vazgeçmiyorsa, kullanılıp atıldığı zaman bile bunu yapan kişiyi deliler gibi seviyorsa ve çektiği acıdan zevk alıyorsa, bu kişi gerçek aşıktır. Bir ömür o kişiyi sever, gözü ondan başkasını görmez. İlk başlarda çok acı çeker hatta ölümlerden bile döner. Hayata küser, kendini unutur. Bunları atlatmayı başarırsa bir zaman gelir, çektiği acıdan zevk almaya başlar. İşte o zaman derdi, ızdırabı biter. Çünkü her
an sevdiğini düşünmek ona acı vermez artık, sevdiği mutluysa
bir de, kendini onunla avutur ve hayatı dopdolu yaşamaya
başlar. Bunu başarabilen insan, belki de çok az ama aşk uğruna değer. O yüzden bu durumda olan kişiler, sonuna kadar hiç yılmadan mücadele ederlerse, çektikleri acıdan zevk duymaya başlarlar. O mükemmel duyguyu yaşamanın tadını alırlar ve bir müddet sonra dünyanın en mutlu insanı olabilirler.
Unutmayalım, her şey bizim elimizde.
 
SENİ SEVEN HİÇ BİR ZAMAN TERK ETMEZ
GİTMEK İÇİN YÜZ NEDENDE OLSA O KALMAK İÇİN BİR NEDEN BULUR
 
Geri
Top