Berfin her yaz tatilinde ailesiyle beraber Anadolu kasabasında ki dayılarını teyzelerini ziyarete giderdi ve burada yaz ayını geçirir İstanbul’a dönerlerdi. Her yaz Berfin’i heyecanla bekleyen Kenan vardı. Kenan, Berfin’in teyzesinin oğluydu. Çok güzel anlaşıyorlardı.
Biri beyaz, biri siyah. Biri hırçın diğeri uysaldı ama her şeyde beraberdiler yan yanayken çok eğleniyorlardı. Kenan, Berfin’in haritasını çizmişti. Harf ve harf bilirdi. Berfin de Kenan’dan etkilenmeye başladı.İstanbul’a gidince deliler gibi Kenan’ı özlüyordu. Ve en büyük arzuları aynı şehirde aynı okulda okumak daha yakın olmaktı. Bunların sevgisi zamanla aşka dönüştü. Kenan, Berfin için hukuk kazandı ve avukat oldu. Tam da teyzesinin istediği gibi bir damat oldu
Her şeyin tam takır gittiğini sanan Berfin, düğünden sonra birtakım şeylerin ters gittiğini gördü. Kenan aynı Kenan değildi sanki. Beraber aynı yemeği yemezlerdi, aynı kanalı beğenmezlerdi. Berfin in takıntıları Kenan ı huzursuz ederdi.
Kenan’ın rahatlığı ise Berfin’i rahatsız etmeye başladı. Evlendikten sonra gerçeklerle karşılaşmak biraz zorlarına gitmiştiDaha yeni evlenmişlerdi 3 ayları bitmek üzereydi. Berfin, Annesinin yanına ağlayarak geldi. Kocası tarafından sevildiğini biliyordu fakat eksik olan ters giden bir şeyler vardı. Anne kızını alarak sahile indiler.
Sessizce oturup dalgaların sesini dinlediler bir süre. Ama anne bu sessizliği bozmak istedi kızını dinlemek istiyordu neler olduğunu merak ediyordu. Ama az çok tahmin ediyordu kızının neler yaşadığını zor bir süreçte olduğunu.
Anne bir avuç kumu eline aldı; “Bak kızım, aşk bu kuma benzer, sıcacıktır avuçlarında hissedersin. Evlenerek bu aşkın böyle sıcak kalacağını zannettiniz ve avuçlayarak evlenmeye karar verdiniz. Hem arzumuz sıcak kalsın hem aşkımız sıcak kalsın dediniz.” Kız başını sallayarak” evet anne” dedi.
Ve anne avuçlarını gevşeterek: “Bak yavrum şimdi bu kum avuçlarımda kalabiliyor mu?” Sımsıkı tuttuğu parmaklarını yavaşça gevşetmeye başladı. Ve kumlar yavaş yavaş parmaklarının arasında süzülmeye başladı.
“Şimdi, aşk ile kum tanesi arasında bir benzerlik daha ortaya çıktı.” Dedi kızının hüzünlü gözlerine bakarak.
“Aşkı hep sıcak ve aranızda sımsıkı tutmak istiyorsunuz. Eskimesin hep aynı renkte kalsın gününüz öyle istiyorsunuz. Birbirinizin kişiliğini hiçe sayarak birbirinize benzetmeye çalışmayın kendinizi. Sizi, siz yapan birbirine bağlayan karakteriniz, kişiliğiniz değil miydi?Aşkı farklı yerlerde aramayın içinizdeki sıcaklıkta arayın. İki farklı kişi olduğunuz sürece ve bu farklılıkları kabul ettiğiniz sürece aşkınız çoğalır ve sıcaklığını kaybetmez demiş annesi. Tek kimlik olamazsınız ikiniz.
Düşün iki ağacı yan yana olduklarında birbirlerine gölge yapabilirler mi? Hayır. Ama biraz mesafe olursa gayette korunabilirler.” diyerek kızının yükünü biraz daha hafifletti.
Berfin kendileri ne olduğunu fark etti ve annesine sarılarak evine döndü. Kenan a da eski günlerdeki gibi davranmaya devam etti.