Asteroit Kuşağının İçinden Geçiş Ne Kadar Tehlikeli?
Yarım milyondan fazla asteroit biliniyor. Çoğu Mars-Jüpiter yörüngesi arasında Güneş etrafında dönüyor. Kalabalık / tehlikeli bir yer sanki…
Ama siz bilimkurgu filmlerine inanmayın. Asteroitler arası ortalama mesafe Dünya-Ay mesafesine benzer. Asteroit kuşağı daha çok boş uzaydır.
Ayrıca asteroitlerin çoğu küçüktür. Sadece 200’ünün boyu 100 km’yi aşar. Tüm asteroitlerin toplam kütlesi Ay kütlesinin sadece %4’üdür.
Yine de asteroit kuşağında çarpışmalar gerçekleşerek benzer yörüngeye ve eş kompozisyona sahip küçük gök cismi aileleri yaratır.
1973’ten beri birkaç uzay sondası asteroit kuşağının içinden sorunsuz geçiş yaptı. Hatta bazıları asteroite iniş yaptı.
İlk asteroit Ceres’i 1801’de Giuseppe Piazzi keşfetti. Ceres, Mars ile Jüpiter arasındaki boşlukta öngörülen “kayıp gezegen” gibi düşünüldü.
Ama birkaç yıl içinde aynı bölgede 3 “gezegen” daha bulundu: Palas, Juno, Vesta. 1840’larda Güneş Sistemi’ndeki gezegen sayısı 11’e ulaştı.
Kısa sürede yüzlerce cisim keşfedildi. Gökbilimciler anladılar ki Ceres yeni bir sınıf olana asteroitlerin (küçük gezegen) en iri üyesiydi.
975 km’lik Ceres kendi kütleçekimi ile küre biçimini alabilmiş büyüklükteki tek asteroittir. Aslında “cüce gezegen” sayılır.
Asteroitlerin çoğu yumru kayalar / gözenekli taş-birikinti yığınlarından ibarettir. Bazıları ikilidir. Çoğunun bir, hatta iki uydusu vardır.
Uzay aracının gittiği asteroitler: Gaspra, İda (uydusu Dactyl), Mathilde, Braille, Eros, Annefrank, İtokawa, Steins, Vesta ve Lutetia.
NASA’nın Eylül 2007’de fırlatılan Dawn uzay aracı Temmuz 2011’de Vesta yörüngesine girdi. Ardından Ceres’e yol alacak, 2015’te varacak.
Asteroitler Güneş Sistemi oluşumunun artıklarıdır. Onları gezegenleri oluşturan gezegenimsiler ve ilkel gezegenlerle karşılatırmak mümkün.
Yarım milyondan fazla asteroit biliniyor. Çoğu Mars-Jüpiter yörüngesi arasında Güneş etrafında dönüyor. Kalabalık / tehlikeli bir yer sanki…
Ama siz bilimkurgu filmlerine inanmayın. Asteroitler arası ortalama mesafe Dünya-Ay mesafesine benzer. Asteroit kuşağı daha çok boş uzaydır.
Ayrıca asteroitlerin çoğu küçüktür. Sadece 200’ünün boyu 100 km’yi aşar. Tüm asteroitlerin toplam kütlesi Ay kütlesinin sadece %4’üdür.
Yine de asteroit kuşağında çarpışmalar gerçekleşerek benzer yörüngeye ve eş kompozisyona sahip küçük gök cismi aileleri yaratır.
1973’ten beri birkaç uzay sondası asteroit kuşağının içinden sorunsuz geçiş yaptı. Hatta bazıları asteroite iniş yaptı.
İlk asteroit Ceres’i 1801’de Giuseppe Piazzi keşfetti. Ceres, Mars ile Jüpiter arasındaki boşlukta öngörülen “kayıp gezegen” gibi düşünüldü.
Ama birkaç yıl içinde aynı bölgede 3 “gezegen” daha bulundu: Palas, Juno, Vesta. 1840’larda Güneş Sistemi’ndeki gezegen sayısı 11’e ulaştı.
Kısa sürede yüzlerce cisim keşfedildi. Gökbilimciler anladılar ki Ceres yeni bir sınıf olana asteroitlerin (küçük gezegen) en iri üyesiydi.
975 km’lik Ceres kendi kütleçekimi ile küre biçimini alabilmiş büyüklükteki tek asteroittir. Aslında “cüce gezegen” sayılır.
Asteroitlerin çoğu yumru kayalar / gözenekli taş-birikinti yığınlarından ibarettir. Bazıları ikilidir. Çoğunun bir, hatta iki uydusu vardır.
Uzay aracının gittiği asteroitler: Gaspra, İda (uydusu Dactyl), Mathilde, Braille, Eros, Annefrank, İtokawa, Steins, Vesta ve Lutetia.
NASA’nın Eylül 2007’de fırlatılan Dawn uzay aracı Temmuz 2011’de Vesta yörüngesine girdi. Ardından Ceres’e yol alacak, 2015’te varacak.
Asteroitler Güneş Sistemi oluşumunun artıklarıdır. Onları gezegenleri oluşturan gezegenimsiler ve ilkel gezegenlerle karşılatırmak mümkün.