Uluslararası Astronotlar Kongresi bu sene Köln'de düzenleniyor. Zirveye 80'den fazla astronotun yanı sıra, mesleğe hevesli gençler de katılıyor.
Uzay Kâşifleri Birliği (ASE) tarafından bu sene 1 ila 5 Temmuz günleri arasında Köln Üniversitesi'nde düzenlenen Uluslararası Astronotlar Kongresi'nin gündeminde güncel araştırma projelerinin yanı sıra, politika ve ekonomi alanından temsilciler ile buluşmalar, özellikle de Almanya’daki öğrencilerle görüşmeler bulunuyor.
Köln'deki Havacılık ve Uzay Araştırmaları Merkezi ev sahibi
Kongre, her yıl başka bir ülkede düzenleniyor. Kuala Lumpur, Moskova ve Riad’dan sonra zirveye bu yıl Köln’deki Alman Hava ve Uzay Yolculukları Merkezi’ne (DLR) bağlı Tıp Enstitüsü ev sahipliği yapıyor. 1985 yılında kurulan organizatör ASE bünyesinde dünya çapında 35 ülkeden 400'den fazla halen aktif ve emekli uzay adamı üye olarak çalışıyor. Buraya ancak yer küreyi dünyanın ekseninden en az bir kez gözlemlemiş uzay adamları üye olabiliyor.
Buluşmanın açılışında bir konuşma yapan ASE Yönetim Kurulu’ndan Reinhold Ewald, Uluslararası Uzay İstasyonu'nun (ISS) geliştirilmesi ve kullanımının, içinde insan bulunan uzay yolculuklarının başarısında çok etkili olduğunu vurguladı. Eski Alman astronotu Ewald, Köln’de gazetecilere verdiği demeçte, “İnsanlık 2000 yılından bu yana sürekli uzayda” şeklinde konuştu.
Nasıl astronot olunur?
Öğrencilerin “Biz de astronot olmak istiyoruz, nasıl astronot olunur?” şeklindeki sorusuna ise Ewald, “Astronotluk mesleği çok özeldir. Ama ‘nasıl astronot olunur' diye sorulduğunda, aslında bu mesleğin de diğerlerinden büyük bir farkı olmadığı anlaşılır. Önce bu işe müracaat etmek, zorlu bir seçim sürecinden geçmek ve eğer bu süreçten başarıyla çıkıp, birkaç talihli arasına girmişseniz, o zaman da iyi bir eğitim gereklidir” diye yanıt verdi.
Alman uzay adamı Reinhold Ewald sözlerine şöyle devam etti: “Astronotların elbette ki biraz da maceraperest olmaları gerekir. Ama örneğin Mars'a yapılacak böyle uzun bir yolculuğa çıkacaklar için sadece maceracı olmak yeterli değildir. Mars'ın yolu o kadar uzun ki, oraya doğru yola çıkan maceracılar, yolun ortasında böyle bir şeye karar verdiklerine pişman olabilirler” diye konuştu. Ewald, özellikle önceki dönemlerde astronotların büyük riskler de üstlendiğine dikkat çekerek, “O dönemdeki astronotlar büyük fiziksel baskılar ve stres altında işlevlerini yerine getirmek zorundaydı ve bazen de korku yaşadıkları olmuştu. Ama şimdi Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) döneminde her şey değişti” ifadelerine de yer verdi.
Astronot mesleği hâlâ büyüleyici
Fizikçi Reinhold Ewald, şimdiye kadar uzaya giden 10 Alman astronottan biri. Ewald 1997 yılında Ruslara bağlı uzay istasyonunda 18 gün kalarak, eski adıyla “Mir” (barış) olan uzay misyonlarında çalışmıştı.
Astronotluk mesleğinin insanları hâlâ büyüleyici bir özelliği bulunuyor. Avrupa Uzay Ajansı 2009 yılında astronot mesleği için 6 kişi aradığında, aranan şartlara sahip tam 8 bin 500 aday başvurmuştu. Neydi o şartlar? Genelde mühendisler ve deneyimli test ya da trafik pilotları, yüksek vasıflı elemanlar aranıyordu. Ayrıca astronotların ufak tefek fiziksel sorunları çıktığında hedeflerinden şaşmamaları için bedensel açıdan da yüksek formda olmaları şart koşuluyordu.
Uzay Kâşifleri Birliği (ASE) tarafından bu sene 1 ila 5 Temmuz günleri arasında Köln Üniversitesi'nde düzenlenen Uluslararası Astronotlar Kongresi'nin gündeminde güncel araştırma projelerinin yanı sıra, politika ve ekonomi alanından temsilciler ile buluşmalar, özellikle de Almanya’daki öğrencilerle görüşmeler bulunuyor.
Köln'deki Havacılık ve Uzay Araştırmaları Merkezi ev sahibi
Kongre, her yıl başka bir ülkede düzenleniyor. Kuala Lumpur, Moskova ve Riad’dan sonra zirveye bu yıl Köln’deki Alman Hava ve Uzay Yolculukları Merkezi’ne (DLR) bağlı Tıp Enstitüsü ev sahipliği yapıyor. 1985 yılında kurulan organizatör ASE bünyesinde dünya çapında 35 ülkeden 400'den fazla halen aktif ve emekli uzay adamı üye olarak çalışıyor. Buraya ancak yer küreyi dünyanın ekseninden en az bir kez gözlemlemiş uzay adamları üye olabiliyor.
Buluşmanın açılışında bir konuşma yapan ASE Yönetim Kurulu’ndan Reinhold Ewald, Uluslararası Uzay İstasyonu'nun (ISS) geliştirilmesi ve kullanımının, içinde insan bulunan uzay yolculuklarının başarısında çok etkili olduğunu vurguladı. Eski Alman astronotu Ewald, Köln’de gazetecilere verdiği demeçte, “İnsanlık 2000 yılından bu yana sürekli uzayda” şeklinde konuştu.
Nasıl astronot olunur?
Öğrencilerin “Biz de astronot olmak istiyoruz, nasıl astronot olunur?” şeklindeki sorusuna ise Ewald, “Astronotluk mesleği çok özeldir. Ama ‘nasıl astronot olunur' diye sorulduğunda, aslında bu mesleğin de diğerlerinden büyük bir farkı olmadığı anlaşılır. Önce bu işe müracaat etmek, zorlu bir seçim sürecinden geçmek ve eğer bu süreçten başarıyla çıkıp, birkaç talihli arasına girmişseniz, o zaman da iyi bir eğitim gereklidir” diye yanıt verdi.
Alman uzay adamı Reinhold Ewald sözlerine şöyle devam etti: “Astronotların elbette ki biraz da maceraperest olmaları gerekir. Ama örneğin Mars'a yapılacak böyle uzun bir yolculuğa çıkacaklar için sadece maceracı olmak yeterli değildir. Mars'ın yolu o kadar uzun ki, oraya doğru yola çıkan maceracılar, yolun ortasında böyle bir şeye karar verdiklerine pişman olabilirler” diye konuştu. Ewald, özellikle önceki dönemlerde astronotların büyük riskler de üstlendiğine dikkat çekerek, “O dönemdeki astronotlar büyük fiziksel baskılar ve stres altında işlevlerini yerine getirmek zorundaydı ve bazen de korku yaşadıkları olmuştu. Ama şimdi Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) döneminde her şey değişti” ifadelerine de yer verdi.
Astronot mesleği hâlâ büyüleyici
Fizikçi Reinhold Ewald, şimdiye kadar uzaya giden 10 Alman astronottan biri. Ewald 1997 yılında Ruslara bağlı uzay istasyonunda 18 gün kalarak, eski adıyla “Mir” (barış) olan uzay misyonlarında çalışmıştı.
Astronotluk mesleğinin insanları hâlâ büyüleyici bir özelliği bulunuyor. Avrupa Uzay Ajansı 2009 yılında astronot mesleği için 6 kişi aradığında, aranan şartlara sahip tam 8 bin 500 aday başvurmuştu. Neydi o şartlar? Genelde mühendisler ve deneyimli test ya da trafik pilotları, yüksek vasıflı elemanlar aranıyordu. Ayrıca astronotların ufak tefek fiziksel sorunları çıktığında hedeflerinden şaşmamaları için bedensel açıdan da yüksek formda olmaları şart koşuluyordu.