Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Mustafa Kemal ATATÜRK
Hayatından Kesitler
ATATÜRK Hatıra Defteri
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="dderya" data-source="post: 674114" data-attributes="member: 112565"><p>Atatürk'ün Çocukluk Anısı: Piyadecilik Oyunu</p><p></p><p> Günlerden bir gün komşumuz Binbaşı Kadri</p><p>Beyin oğlu Ahmet izinli gelmişti. Temiz</p><p>üniforması, anlamlı bakışlarıyla hayranlık</p><p>duyulacak bir askeri ortaokul öğrencisiydi. Bir</p><p>an kendimi o üniformanın içinde hissettim. O birkaç gün içinde komşular Ahmeti</p><p>görmeye gitti. Biz de annem Zübeyde Hanım ve</p><p>kız kardeşlerim Makbule ve Naciye ile birlikte</p><p>Ahmetlerin evine gittik. Ahmet askeri</p><p>üniformasıyla evin salonunda, misafirlerin</p><p>yanında sol eli cebinde biçimlice yürüyordu. Asalet ve saadetin ulaştığı en yüksek nokta</p><p>buydu. Daha sonra bir gün Ahmet, beni ve komşu</p><p>çocuklarını bir araya topladı ve şöyle dedi: Gelin bakalım arkadaşlar, şimdi sizlerle</p><p>piyadecilik oyunu oynayacağız. Şu gördüğünüz</p><p>tepeyi, Türk çocukları savunacak. Rum</p><p>çocukları ise, ben başla dediğimde tepeye</p><p>çıkarak onları aşağı çekmeye çalışacak. Oyunun</p><p>sonunda, hangi grup tepeyi ele geçirirse o grup kazanmış sayılacak. Komşumuzun oğlu Ahmetin başla demesiyle</p><p>Rum çocukları ileri atıldılar ve tepeye</p><p>tırmanmaya başladılar. Takımlar beşer</p><p>kişiydiler ve ilk tepeye tırmanan Rum çocuğu</p><p>bir arkadaşımı kolundan tutup aşağı çekti. Rum</p><p>çocukları çok hırslıydı ve paçasından yakalanan bir arkadaşım daha aşağı çekildi. Aşağı çekilen</p><p>iki arkadaşımın yukarı çıkma şansı yüzde bir</p><p>bile değildi. Şimdi tepeyi savunan üç Türk</p><p>çocuğu kalmıştık. Beş Rum çocuğu tepenin</p><p>üstüne çıktı ve etrafımızı sardı. Yeniliyorduk. Bir Türk çocuğu, beş Rum çocuğuna bedeldir,</p><p>dedim. Onlar bana değil, ben onlara saldırdım.</p><p>Tepeyi Rum çocuklarına bırakmamaya</p><p>kararlıydım. Benim kazanma isteğimi gören</p><p>arkadaşlar da ileri atıldılar. Sonunda tepenin</p><p>üstünde iki Türk çocuğuyla yalnız kalmıştım. Rum çocuklar, yenilgiyi kabul etmişler ve</p><p>üstleri toz toprak içinde aşağıdan bakıyorlardı.</p><p>Biz kazanmıştık. Mustafa daha sonra gizlice sınava girdi ve</p><p>Selanik Askeri Rüşdiyesine kaydını yaptırdı.</p><p>Mustafa özellikle sınavın yetenek bölümündeki</p><p>piyadecilik oyununda demir gibi bileği, çelik</p><p>gibi yüreğiyle komutanların dikkatini çekti. Kuvvet, kudret, hareket, kabiliyet hepsi</p><p>Mustafada vardı. Gelmedi, dedi komutanlar, bu</p><p>askeri rüşdiyeye böyle bir öğrenci daha</p><p>gelmedi. Gelemez, dedi bir başka komutan,</p><p>dünya durdukça hiçbir askeri rüşdiyeye</p><p>böylesine bir öğrenci gelemez.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="dderya, post: 674114, member: 112565"] Atatürk'ün Çocukluk Anısı: Piyadecilik Oyunu Günlerden bir gün komşumuz Binbaşı Kadri Beyin oğlu Ahmet izinli gelmişti. Temiz üniforması, anlamlı bakışlarıyla hayranlık duyulacak bir askeri ortaokul öğrencisiydi. Bir an kendimi o üniformanın içinde hissettim. O birkaç gün içinde komşular Ahmeti görmeye gitti. Biz de annem Zübeyde Hanım ve kız kardeşlerim Makbule ve Naciye ile birlikte Ahmetlerin evine gittik. Ahmet askeri üniformasıyla evin salonunda, misafirlerin yanında sol eli cebinde biçimlice yürüyordu. Asalet ve saadetin ulaştığı en yüksek nokta buydu. Daha sonra bir gün Ahmet, beni ve komşu çocuklarını bir araya topladı ve şöyle dedi: Gelin bakalım arkadaşlar, şimdi sizlerle piyadecilik oyunu oynayacağız. Şu gördüğünüz tepeyi, Türk çocukları savunacak. Rum çocukları ise, ben başla dediğimde tepeye çıkarak onları aşağı çekmeye çalışacak. Oyunun sonunda, hangi grup tepeyi ele geçirirse o grup kazanmış sayılacak. Komşumuzun oğlu Ahmetin başla demesiyle Rum çocukları ileri atıldılar ve tepeye tırmanmaya başladılar. Takımlar beşer kişiydiler ve ilk tepeye tırmanan Rum çocuğu bir arkadaşımı kolundan tutup aşağı çekti. Rum çocukları çok hırslıydı ve paçasından yakalanan bir arkadaşım daha aşağı çekildi. Aşağı çekilen iki arkadaşımın yukarı çıkma şansı yüzde bir bile değildi. Şimdi tepeyi savunan üç Türk çocuğu kalmıştık. Beş Rum çocuğu tepenin üstüne çıktı ve etrafımızı sardı. Yeniliyorduk. Bir Türk çocuğu, beş Rum çocuğuna bedeldir, dedim. Onlar bana değil, ben onlara saldırdım. Tepeyi Rum çocuklarına bırakmamaya kararlıydım. Benim kazanma isteğimi gören arkadaşlar da ileri atıldılar. Sonunda tepenin üstünde iki Türk çocuğuyla yalnız kalmıştım. Rum çocuklar, yenilgiyi kabul etmişler ve üstleri toz toprak içinde aşağıdan bakıyorlardı. Biz kazanmıştık. Mustafa daha sonra gizlice sınava girdi ve Selanik Askeri Rüşdiyesine kaydını yaptırdı. Mustafa özellikle sınavın yetenek bölümündeki piyadecilik oyununda demir gibi bileği, çelik gibi yüreğiyle komutanların dikkatini çekti. Kuvvet, kudret, hareket, kabiliyet hepsi Mustafada vardı. Gelmedi, dedi komutanlar, bu askeri rüşdiyeye böyle bir öğrenci daha gelmedi. Gelemez, dedi bir başka komutan, dünya durdukça hiçbir askeri rüşdiyeye böylesine bir öğrenci gelemez. [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Sarı kırmızı renkleri ile ünlü futbol takımımız?
Cevapla
Forumlar
Mustafa Kemal ATATÜRK
Hayatından Kesitler
ATATÜRK Hatıra Defteri
Top