Atatürk Onur Anıtı ve Heinrich Krippel

Sentinus

Tengri biz menen!
Özel üye
Türkiye Cumhuriyetinin 1923’te kurulmasından sonra ülkede ulusal bilincin pekiştirilmesi ve yeni bir devlet anlayışının yerleştirilmesi amacıyla büyük kentlerin meydanlarına anıtların dikilmesi gündeme gelir. Atatürk heykeli fikrini ilk ortaya atan Konya Belediye Reisi Kazım Bey’dir. Konya şehrine dikilecek Atatürk Heykeli için Kazım Bey, Atatürk’ten izin alır. Bu fikirle başlayan heyecan ile diğer bazı heykellerin de yapılması kararlaştırılır. O tarihlerde bu heykelleri yapacak Türk sanatçılar olmadığından ilk Cumhuriyet anıtları için Avrupa’da bazı sanatçılar ile ilişkiye geçilir. Anlaşma sağlanan heykellerin bir çoğunu gerçekleştiren iki heykeltıraş Avusturyalı Heinrich Klippel ve İtalyan Pietro Canonica’dır.

Atatürk’ü şahlanan bir at üzerinde tasvir eden bronz heykel, heybetli bir görünüme ve gururlu bir anlatıma sahiptir. Hem tasviri hem de sanatsal yönüyle ülkemizin ve Samsun’un en önemli yapıtlarından biridir.

Heykeldeki Atatürk, şahlanan at üzerinde dimdik oturmakta, azim dolu bakışlarla batıya doğru uzaklara bakmaktadır. Kılıcına uzanan sağ eli ve vücut dili kuvvet, cesaret ve gurur doludur. Atatürk’ün bu kararlı duruşu Türkiye Cumhuriyeti’nin gücünü, sonsuza değin varoluş inancını simgelemektedir. Şahlanan at, bu temayı güçlendirir. Kaidede işlenen temayla birlikte heykel, Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmasıyla başlayan Kurtuluş Savaşı öyküsünü de anlatmaktadır.

Samsun'un simgesi haline gelen anıt, Samsun Belediye Parkı'nda yer almaktadır. Dönemin parasıyla 37.000$'a mal olan heykel Samsun halkı tarafından Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel'e 1931 yılında sipariş edilmiş ve bir yıl sonra da teslim alınmıştır. Bronzdan yapılmış heykel, kaidesiz 4.75 metre, kaideli 8.85 metredir. Ve bu özellikleriyle de dünyada ikincidir. Dünyadaki kusursuz heykellerden tek farkı atın kuyruğunun kaideye değiyor olmasıdır.

Büyük bir kaide üzerinde şahlanan bir at üstünde, Atatürk'ü bütün heybeti ile görmek mümkündür. Krippel, anıtın açılış konuşmasında anıtı, "gururlu bir şekilde batıya ve çok uzaklara dikilen bakışları azim dolu gözleriyle, şahlanan atın üzerinde Atatürk dimdik bir şekilde oturuyor. Bu oturuşta korkusuzluk, kolun kılıca uzanışında ise Türklüğün gücü vardır" sözleriyle anlatmıştır.

Bu anıt tümüyle Atatürk'ü anlatmış; kuvvetin, azmin, cesaretin ve üstünlüğün simgesi olmuştur.

Kaidenin yanlarında iki kabartma ve öteki yanlarında da yazılar vardır. Kabartmanın birinde, iskelede sandalın yanında bulunan kişiler görülmektedir. Bu insanlar, mermi ve cephane taşımaktadır. Arkalarında, bir de top arabasının bulunması, savaş anını canlandırdığını gösterir.

Diğer kabartmanın ortasında Atatürk, tüm özellikleri ile dimdik, büyük bir zafer simgesi olarak durmaktadır. Başı halka dönük, halk ile el ele bulunmaktadır. Yanları Türk ulusunun yaşlısı, köylüsü, kentlisi ile doludur.

Heykelin kaidesindeki yazılar şöyledir:

"Vatanda Milli Mücadele'ye başlamak için Gazi, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'a çıktı."
"Bu heykel, Samsun Vilayet Halkı tarafından 29 birinci teşrin 1931 tarihinde dikildi."

Sanatçı Heinrich Krippel 1. dünya savaşına topçu subay olarak katıldı. 1925 yılında Atatürk anıtları yaptırılmak amacı ile Türk Hükümeti’nin davetlisi olarak Türkiye’ye geldi. 1938’e kadar on üç yıl Türkiye’de kalarak Atatürk heykelleri gerçekleştirdi.

Atatürk sanatçıyı köşkte misafir ederek hazırlayacağı tüm heykeller için kendisine poz vermiştir. Krippel bu heykel ve anıtların ön çalışmaları ve taslaklarını Türkiye’de hazırladı. Bu taslaklardan tasarlanarak hazırlanan heykel kalıpları sanatçının Viyana’daki atölyesinde üretildi ve Viyana Birleşik Maden işletmelerinde bronza döküldü. Bu heykeller daha sonra parçalar halinde Türkiye’ye getirildi ve yerlerinde monte edildi.

Sanatçı Viyana’ya dönmeden Ulus’ta Martin Elsaesser tarafından projelendirilerek inşa edilen Sümerbank binasında taştan bir Atatürk heykeli gerçekleştirdi ve 1938 yılında yeniden Türkiye’ye gelebilmek umudu ile Viyana’ya döndü. Krippel II. Dünya Savaşı’nın başlaması nedeni ile bir daha Türkiye’ye dönemedi ve 5 Nisan 1945’te Viyana’da bir mide ameliyatı sonrası hayatı sona erdi.

Atatürk Onur Anıtı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 9. yılında açılışının yapılması ve genç cumhuriyetin ilk anıtlarından biri olması nedeniyle de ayrı bir öneme sahiptir. Samsun’umuzdaki Atatürk Onur Anıtı, Türkiye Cumhuriyeti’nin yedinci anıtıdır.
 
Geri
Top