Atatürk’e vurmak...!!! ( HerKes BakSın..MutLaka..)

eFSaNe_KaRTaL

| çArŞı |
Özel üye

HÜRRİYET İnternet sitesinde önceki gün (22.07.2008) tercih yapacak gençler için üniversiteleri tanıtan bir araştırma-haber vardı. Tanıtma sırası Sabancı Üniversitesi`ne gelmişti ve üniversitenin vasıfları sıralanıyordu.

Haberin başlığı şöyleydi:

`Bu üniversitede Atatürk`ü eleştirmeye izin var...`

İşte size tercih nedeni:

Atatürk`ü eleştirmek...

*

Tabii ki haberin perde arkasını, nasıl yapıldığını, kulisini-mulisini biz bilemeyiz.

Merak edip açıp bakarsanız; Hürriyet İnternet`in muhabiri Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Tosun Terzioğlu`na (nereden icap ediyorsa) soruyor:

`Yani bir öğrenci ben Atatürk`ten ve icraatlarından hoşlanmıyorum derse, buna izin var mı burada?..`

Rektör yanıtlıyor:

`Yapabilir tabii... Hangi kaynağı kullandığı, doğru ve yeterli kaynak seçip seçmediği bunlar çok önemli...`

(........)

Doğrusunu isterseniz akademik özgürlüğü vurgulamak açısından buraya kadarını normal görebilirsiniz de...

Ama Hürriyet İnternet`in editörleri, tüm haberin içinden bunu cımbızla bulup, manşetler arasında kocaman verdiler:

`Bu üniversitede Atatürk`ü eleştirmeye izin var...`

*

Tebrik ederiz...

İş buraya kadar vardı mı?..

Yani sizin açınızdan, `Atatürk`ü eleştirmek` bir üniversitenin `üstün vasfı` sayılabiliyor mu artık?... Atatürk`ten hoşlanmamak, yaptıklarını eleştirmek, bir üniversitenin `kalitesini gösteren` nedenler arasında olabiliyor mu sizce?..

Bu kadar mı çok döndü gözünüz?..

Atatürk cumhuriyetini ve devrimlerini savunanlar izlenip, fişlenip, toplatılırken... Atatürk`e vurmak dönek ve iktidar yalakalarının modası olmuşken... Üniversitelerdeki son Atatürkçü rektör ve dekanlar ayıklanırken...

Bu mudur gurur duyduğunuz şey:

`Bu üniversitede Atatürk`ü eleştirmeye izin var...`

Bu mudur vasfınız...

Böyle midir kaliteniz?..

Vefanız böyle midir:

Atatürk`e vurmak...


Bu Üniversitenin Kurucusu Türkiye nin En önemLi İş adamLarından Biri..Ve Şu Dönemde öyLe Bir DurumLa Karşı Karşıyayız ki..Hedefte Atatürk Var..Ve GençLiğimizi ZehirLemeye ÇalışıyoLar..
Utanıyorum..Bu üLkenin Ata sına Sahip Çıkamamasına...
Utanıyorum..Bu üLkede GençLere Atatürk DüşmaLığını öĞretenLerden..
Utanıyorum..Bizi Neredeyse Yoktan Var eden Ata mıza BöyLe Bir SayGısızLık İçine GirenLerden..

Ama..Bağıra Bağıra SöyLüyorum..YapıLan Herşeye Rağmen..BöyLe ŞerefsizLere Rağmen...

Ne MutLu Türk'üm Diyene..!!

Ne MutLu Gazi Mustafa Kemal Paşa nın Gösterdiği Hedefte YürüyenLere..

AsLında SöyLecek O kadar Şey Var ki..Burası Yeri DeğiL..İnanın İçimden neLer Geçiyo Şuan..SinirLe YanLş BİşiLer Yazmamak İçin Kesiyorum Burda..
 
Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK



Türk gençLiği şimdi bunLarı unuttu atasını eLeştiriyor.herşeye rağmen izindeyiz. hergün yoldan birileri daha çıkıyor ve biz onLara inat izindeyiz



ATAM İZİNDEYİZZ...!
 
Bilinçli ve sinsi bir karalama kampanyası devam edip gidiyor. Organize eden örgütleyen dış bağlantılar hiç bıkmadan usanmadan bu kampanya devam edecek. Atatürk'ün fikirlerini özümseyerek O'nu daha iyi kavrayarak karşı cephemizi çok ama çok kuvvetlendirmeliyiz. Maalesef gelişmemiş beyinler üzerinde bu tür karalamalar etkili olabiliyor.
 
Bilinçli ve sinsi bir karalama kampanyası devam edip gidiyor. Organize eden örgütleyen dış bağlantılar hiç bıkmadan usanmadan bu kampanya devam edecek. Atatürk'ün fikirlerini özümseyerek O'nu daha iyi kavrayarak karşı cephemizi çok ama çok kuvvetlendirmeliyiz. Maalesef gelişmemiş beyinler üzerinde bu tür karalamalar etkili olabiliyor.

Cok haklisiniz hocam sizinde dediginiz gibi gelismemis beyinler üzerinde bu tür kampanyalar daha cok etkili oluyor. Bu yüzden eskiden Atatürk'ü arastirmak icin bu denli imkanlar elimizde malesef yoktu bu sebeble bizim zamanimizda kaliplasmis ve herkese ayni sekilde ögretilen bir Atatürk portresi vardi. Ama simdi durum öyle degil güvenilir kaynaklardan Atatürkü kendimiz hic bir etki altinda kalmadan rahatlikla ögrenme imkanina sahibiz. Inanin internet sayesinde son birkac yildir Atatürk hakkinda bilmedigim o kadar cok sey ögrendimki Atatürkü daha iyi tanimaya basladigim zaman kafamda simdiye kadar Atamiz hakkinda olusmus bazi süphelerim birer birer yok oldu.
Cünkü malesefki okul yillarimda bizlere yukaridada belirttigim gibi Atatürkü cok dar bir cerceve ile anlatmislardi ama su an teknolojinin sagladigi imkanlari ve aklimi kullanarak arastirdigim zaman ATATÜRK'ün bize anlatilandan daha büyük bir lider oldugunu anladim.
 
Wien abim ..bu konuda size ne kadar minnet duysam az...her geçengün sayenizde yeni birşeyler öğreniyorum...kendimde sürekli okuyorum yanlış bilmemek hep doğruyu bilmek için ama sizin yazılarınız okuduklarımdan daha çok şey katıyor..sağolun...çok teşekkür ederim..
 
Geri
Top