• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Atmosferin Canlılar Üzerindeki Etkileri

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Atmosferin Canlılar Üzerindeki Etkileri

Atmosfer canlıları nasıl etkiler Atmosferin canlılara etkisi

ASİT YAĞMURLARI

İnsanoğlu doğal çevrimi tamamlayan hem de doğal çevreyi en çok etkileyen bir varlıktır Sağlıklı yaşam ve sağlıklı üretimin en önemli koşullarından biri doğal çevreye zarar vermeden; onunla uyumlu olarak yaşayabilmektir
Ekonomik faaliyet kıtlığa karşı yapılan bir savaştır İnsan bu savaşta bir takım değerleri üretip- tüketirken başka bir değer olan kaliteyi ÇEVRE'yi de tüketmektedir: Hava su yeşil ve toprak gibi Biri kirlendiği zaman beraberinde zincirleme olarak diğerleri
ve bunlardan yararlanan insanlar da kirlenmekte ve yok olmaktadır

ÇEVRE VE ÇEVRE KİRLİLİĞİ

En geniş anlamıyla çevre "ekosistemler" ya da "biyosfer" şeklinde açıklanabilir Daha açık olarak çevre insanı ve diğer canlı varlıkları doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen fiziksel kimyasal biyolojik ve toplumsal etmenlerin tümüdür
Çevrenin doğal yapısını ve bileşiminin bozulmasını değişmesini ve böylece insanların olumsuz yönde etkilenmesini çevre kirlenmesi olarak tanımlayabiliriz Artık hepimizin bildiği gibi çevreden içindeki varlıklara göre en çok yararlanan bizleriz Çevreyi en çok kirleten yine bizleriz Bu nedenle "Çevreyi kirletmek kendi varlığımızı yok etmeye çalışmaktır" denilebilir
Bilinçsiz kullanılan her şey gibi temiz ve sağlıklı tutulmayan çevre de bizlere zarar verir Bu nedenle çevre denince aklımıza önce yaşama hakkı gelmelidir İnsanın en temel hakkı olan yaşama hakkı canlı ya da cansız tüm varlıkları sağlıklı temiz ve güzel tutarak dünyanın ömrünü uzatmak gelecek kuşaklara bırakılacak en değerli mirastır
1970'li yıllardan sonra bilincine vardığımız çevre kirliliği dayanılmaz boyutlara ulaştı Çünkü artık temiz hava soluyamaz olduk Ruhsal rahatlamamızı sağlayacak yeşil alanlara hasret kalmaya başladık Yüzmek için deniz kıyısında bile yüzme havuzlarına girmek zorunda kaldık Gürültüsüz ve sakin bir uyku uyuyamaz midemiz bulanmadan bir akarsuya bakamaz olduk Kısaca artık kirleteceğimiz çevre tükenmek üzeredir 2000-3000 yıl önce bir doğa cenneti ve büyük bir kısmı otlaklarla kaplı olan Anadolu'yu günümüzde bu durumlara düşürdük

Doğada kirlenmeye neden olan etmenleri doğal etmenler ve insan faaliyetleri ile oluşan etmenler olmak üzere iki grupta inceleyebiliriz
Doğal etmenler:depremler volkanik patlamalar seller gibi doğadan kaynaklanan etmenlerdir

İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan etmenler ise aşağıdaki gibi sıralanabilir
¢ Evler iş yerleri ve taşıt araçlarında; petrol kalitesiz kömür gibi fosil yakıtların aşırı ve bilinçsiz tüketilmesi
¢ Sanayi atıkları ve evsel atıkların çevreye gelişigüzel bırakılması
¢ Nükleer silahlar nükleer reaktörler ve nükleer denemeler gibi etmenlerle radyasyon yayılması
¢ Kimyasal ve biyolojik silahların kullanılması
¢ Bilinçsiz ve gereksiz tarım ilaçları böcek öldürücüler soğutucu ve spreylerde zararlı gazlar üretilip kullanılması
¢ Orman yangınları ağaçların kesilmesi bilinçsiz ve zamansız avlanmalardır

Yukarıda sayılan olumsuzlukların önlenmesiyle çevre kirliliği büyük ölçüde önlenebilir Çevre bilimcilere göre genelde aşağıda verilen iki çeşit kirlenme vardır
Birinci tip kirlenme; biyolojik olarak ya da kendi kendine zararsız hale dönüşebilen maddelerin oluşturduğu kirliliktir Hayvanların besin artıkları dışkıları ölüleri bitki kalıntıları gibi maddeler birinci tip kirlenmeye neden olur Kolayca ve kısa zamanda yok olan maddelerin meydana getirdiği kirliliğe geçici kirlilik de denir
İkinci tip kirlenme: biyolojik olarak veya kendi kendisine yok olmayan ya da çok uzun yıllarda yok olan maddelerin oluşturduğu kirliliktir Plastik deterjan tarım ilaçları böcek öldürücüler (DDT gibi) radyasyon vb maddeler ikinci tip kirlenmeye neden olur Kalıcı kirlenme de denilen ikinci tip kirlenmeye neden olan maddeler bitki ve hayvanların vücutlarına katılır Sonra besin zincirinin son halkasını oluşturan insana geçerek insanın yaşamını tehlikeye sokar Örneğin; Marmara denizine sanayi atıkları ile cıva ve kadminyum iyonları bırakılmaktadır Zararlı atıklar besin zincirinde alglere balıklara ve sonunda insana geçerek önemli hastalıklara ve ani ölümlere neden olmaktadır
Köy gibi kırsal yaşama birliklerindeki insanlar genellikle büyük kentlerde yaşayan insanlardan daha sağlıklı ve daha uzun ömürlüdür Çünkü kırsal ekosistemler çevre kirliliği yönünden kentsel ekosistemlerden daha iyi durumdadır Bunu bilen kent insanı fırsat buldukça çevre kirliliği en az olan kırlara köylere koşmaktadır
Günümüzde en yaygın olan kirlilik su hava toprak ses ve radyasyon kirliliğidir

HAVA KİRLİLİĞİ
Hava içinde yaşadığımız gaz ortamı oluşturmanın yanında yaşam için temel bir gaz olan oksijeni tutar Oksijen yanma olaylarını da sağlayan temel bir maddedir
Temiz hava olarak nitelendirilen atmosferin alt katmanı; azot oksijen karbondioksit ve çok az miktarda diğer gazlardan oluşur Ayrıca atmosferin üst katmanında bir de ozon gazının (O3) oluşturduğu tabaka vardır Ozon güneşten gelen zararlı ışınların çoğunu yansıtıp bir kısmını tutarak yeryüzüne ulaşmasını engeller
Evler iş yerleri sanayi kuruluşları ve otomobillerin çevreye verdikleri gaz atıklar havanın bileşimini değiştirir Havaya karışan zararlı maddelerin başlıcaları kükürt dioksit (SO3) karbon monoksit (CO) karbon dioksit (CO2) kurşun bileşikleri karbon partikülleri (duman) toz vb kirleticilerdir Ayrıca deodorant saç spreyleri ve böcek öldürücülerde kullanılan azot oksitleri freon gazları ile süpersonik uçaklardan çıkan atıklar da havayı kirletir
Zararlı gazların (özellikle kükürt bileşikleri); yağmur bulut kar gibi ıslak ya da yarı ıslak maddelerle karışmaları sonucunda asit yağmurları oluşur Asit yağmurları da bir yandan orman alanları vb yeşil alanları yok etmekte bir yandan da suları kirletmektedir
Aşırı artan CO2 atmosferin üst katmanlarında birikerek ısının atmosfer dışına çıkmasını engeller Böylece yeryüzü giderek daha fazla ısınır Bu da buzulların eriyerek denizlerin yükselmesine kıyıların sularla kaplanmasına neden olabilecektir "Sera etkisi" denilen bu olay sonucu denizlerin 16 metre kadar yükselebileceği tahmin edilmektedir
Freon kloroflorokarbon (CFC) gibi gazların etkisiyle ozon tabakası incelmektedir Bunun sonunda güneşin zararlı ışınları yeryüzüne ulaşarak cilt kanseri gibi hastalıklara ve ölümlere neden olmaktadır Sonuçta biyosferin canlı kitlesini yok etme tehlikesi vardır Büyük yangınlar da önemli ölçüde hava kirliliği yaratır Örneğin; orman yangınları körfez savaşında olduğu gibi petrol yangınları vb

Hava kirliliği aşağıda verilen uygulamalarla önlenebilir:
¢ Hava kirliliğinin en önemli nedenlerinden olan fosil yakıtlar olabildiğince az kullanılmalı Bunun yerine doğalgaz güneş enerjisi jeotermal enerji vb enerjilerin kullanımı yaygınlaştırılmalıdır
¢ Karayolu taşımacılığı yerine demiryolu ve deniz taşımacılığına ağırlık verilmelidir Büyük kentlerde toplu taşıma hizmetleri yaygınlaştırılmalıdır Böylece otomobil egzozlarının neden olduğu kirlilik azaltılabilir
¢ Sanayi kuruluşlarının atıklarını havaya vermeleri önlenmelidir
¢ Yeşil alanlar artırılmalı orman yangınları önlenmelidir
¢ Ozon tabakasına zarar veren maddeler kullanılmamalıdır
 
Geri
Top