Ay İsimlerinin Anlamları ve Kökenleri

Ocak ayına neden "ocak" deriz, hiç düşündünüz mü? Şubat, neden şubattır? Ekim gibi bir ay ismi, dilimize yüzlerce yıl önce mi girdi? Aralık'ın anlamı ne? Peki ya bu ayların İngilizce ve Latince isimlerinin anlamı ne? Gelin, hep birlikte öğrenelim.​

Takvimlerin Tarihine Genel Bakış​

İlk olarak, takvimlere ufak bir giriş yaparak başlayalım:

Günümüzde kullanılan takvim ile asırlar önce kullanılan takvimler birbirine benzerlik gösterdiği gibi bir takım farklılıkları da vardır. Bugün en yaygın olarak kullanılan takvim, Dünya'nın Güneş etrafında dönüşü esas alınmış olan miladi takvimdir. Daha önceki yıllarda ise, Ay'ın Dünya etrafındaki dönüşüne bağlı olarak geçtiği fazlar esas alınarak geliştirilen hicri takvim kullanılmıştır.

Ancak Ay ve Güneş takvimleri, var olan tek takvim tipleri değildir; bunlar dışında birçok takvim örneği vardır: Rumi takvim, Gezer takvimi, Xiuhpohualli takvimi, Berber takvimi, Sovyet takvimi, İsveç takvimi, Celali takvim, 12 hayvanlı takvim... İnsanlar, genellikle toplumsal ihtiyaçlardan doğan nedenlerle farklı takvimler geliştirmişlerdir.
Takvim geliştirmenin tarihini Antik Mısır medeniyetine kadar takip etmek mümkündür. Bu en eski Mısır takvimlerinde yıl 3 mevsime ayrılır ve takvim, Sirius yıldızının gökteki konumuna göre belirlenir. Bu 3 mevsim, tarım ürünlerinin ekimi ve toplanması zamanına denk gelir: akhet (tufan, sel), peret (gelişim) ve shemu (hasat).

Daha sonraki dönemlerde geliştirilen ilk Babil takvimleri ise iki dolunay arasında geçen 29,5 günlük dönemi esas almıştır. Bu sistem dahilinde Güneş yılından yaklaşık 1 gün daha kısa olan 354 günlük bir ay takvimi ortaya çıkmıştır.

Modern takvimlerin temeli 8. yüzyılda atıldı. Bu takvimler MÖ. 46 yılında Jül Sezar tarafından kullanıma sokuldu. Bu takvime Jülyen Takvimi ismi verildi. Bu takvim son şeklini MS. 8 yılında imparator Agustus tarafından aldı.

Bu kısa bilgileri verdikten sonra bir yıl içerisinde bulunan 12 ayın ayrı ayrı anlamlarını okumadan önce aklınızda bulunması gereken birkaç bilgi daha var: Roma takvimi günümüz takviminden biraz daha farklıdır. Günümüz takvimi 1 Ocak ile başlarken Roma takviminde yeni yıl Mart ile başlamaktadır. Daha iyi anlaşılabilmesi için şu görsel yardımcı olacaktır:


Ay İsimlerinin Anlamları ve Kökenleri​

Şimdi, tek tek her bir aya ve anlamına bakış atalım:

Ocak (January)

İngilizcede Ocak ayının ismi bir yüzü sağa bir yüzü sola bakan Roma Tanrısı Janus'dan gelmektedir. Çünkü Ocak ayının iki yüzü vardır. Bir yüzü geçen senenin bitişini simgelerken diğer yüzü yeni bir senenin başlangıcını temsil etmektedir. Ocak ayının Latincesi ise Januarius mensis ("Janus'un ayı") olarak isimlendirilmiştir. Türkçe'de Ocak ayının ismi "fırın" sözcüğünden gelmektedir. Kış aylarında yemek pişirmek adına ateş yakılan yere "ocak" denir ve Ocak ayı, adını buradan almaktadır. Ancak aslen "ocak" sözcüğünün tarihini Divan-ı Lugati't Türk'e, yani 1073'e kadar takip etmek mümkündür. Bu sözlükte "oçak" sözcüğü, Arapçadaki "al-kānūn" sözcüğünün karşılığı olarak verilmektedir. Hatta ilginç bir ek bilgi olarak, Arapçada Aralık ayı "kanun-u evvel" olarak da bilinir: Yani Aralık, "Ocak'tan önce" anlamına gelmektedir.

Şubat (February)​

Eski İngilizcede Februarius olarak geçmektedir. Romalılar her Şubat ayının 15. gününde imparatorluklarının daha iyi bir yaşama odaklanabilmesi için "arınma festivalleri" düzenliyorlardı. Bu festivallerde, vücutlarını temizleyip arındıracak her türlü malzemeye februa denmekteydi. Bu da, Antik Roma'daki arınma tanrısı Februus'tan gelmektedir. İşte İngilizcedeki "february" sözcüğü de buradan gelmektedir. Türkçeye ise Şubat ayı Süryaniceden gelmiştir. Kökeni "şabat" sözcüğüdür. Aynı zamanda şubāṭ, Rumi takviminin 11. ayına, şəbāṭ ise Süryani takviminin 11. ve son ayına denk gelmektedir. Şabat; "dinlenilen gün" anlamına gelmektedir. Tarım toplumu olan Anadolu Süryanilerinin kışın son ayı olan Şubat ayında, mevsim koşullarından dolayı tarımsal faaliyet göstemediklerinden dolayı evde kışın bitmesini beklemelerinden ve dinlenmelerinden kaynaklanmaktadır. Nişanyan Sözlük'e göre sözcüğün kökeni Akatçada "şabāṭu", yani "vurma, çarpma, yıkma" anlamındaki sözcükten de türetilmiş olabilir; ancak bunun kökeni kesin değildir.

Mart (March)​

Mart ayının isminin söylenişi ve anlamı birçok dilde benzerlik göstermektedir. Almanca da März , Fransızca'da Mars, İspanyolca'da Marzo ve Hollandaca'da Maart olarak isimlendirilmiştir. Bu kelimelerin ortak kökeni, Roma Savaş Tanrısı Martius'tur. Mart ayının Latincesi Martius mensis yani "Mars'ın ayı"dır. Mars ise Martius kelimesinin zaman içerisinde değişiminden gelmektedir. Martius ise Arkaik Latincedeki maurs veya mavors sözcüğünden türetilmiştir - ki bu sözcükler, "öldürgen" anlamındadır.

Nisan (April)​

Latincesi Aprilis olan Nisan ayı, anlamını yine Latincede "aperire" (açmak) kelimesinden almaktadır. Ağaçların çiçek açmaya başladığı mevsimi ifade etmektedir. Yunancada ise Nisan ayı Απρίλιος (Aprillius) olarak isimlendirilmiştir. Kelime, anlamını Güzellik Tanrıçası olan Aphrodite'in kısaltması olan Aphro'dan almıştır. Türkçesi ise Farsça (Nisan), Süryanice (Nisanna), Sümerce (Nisag)'den gelmektedir. Kelime anlamı Akatça ve Sümercede "ilk meyve", "yılın ilk ayı", "taze mahsül", "tufanda" gibi anlamlara sahiptir. Aşık Paşa'nın 1330 tarihli Garibname'sinde "çünki gökden indi nīsān ḳaṭresi" şeklinde kullanılmaktadır. Sözcük, aynı zamanda Arapçada "Rumi takviminin ikinci ayı" olarak kullanılmaktadır.

Mayıs (May)​

Fransızcası Mai, eski İngilizcesi ise Maius'dur. Anlamını yine Romalılar'dan; Yağmur Tanrıçası olan Maia'dan almaktadır. Bereket ve bitkileri büyüten Tanrıça olarak da bilinir. Latincesi Maius menelis'dir (Maia'nın ayı). Sözcük, Türkçe'ye de Latinceden geçmiştir. Kelime anlamı "taze, yaş sığır gübresi"dir. Bu dönemlerde yağmur yağışı yüksek oranda olduğundan dolayı bu isim verildiği düşünülmektedir. Nişanyan Sözlük'e göreyse sözcük, "*mag-ia" sözcüğünden türetilmiştir ve bu sözcüğün yazılı bir örneği bulunmamaktadır.

Haziran (June)​

Eski Fransızca'da Juin, eski İngilizce'de ise Junius, Latincesi ise yine Junius menelis'tir (Juno'nun ayı). Kelime anlamı Roma mitolojisinde gençliği sembolize eden ve doğumla da ilişkilendirilen Juno Tanrısı'ndan gelmektedir. Türkçeye ise Süryanicede "sıcak" anlamına gelen "hazıran" sözcüğünden gelmiştir (Arapçada ḥazīrān olarak geçmektedir).

Temmuz (July)​

İngilizcesi Julie, Latincesi Julius olan ve "Julius'un ayı" anlamına gelen Temmuz ayı, Türkçeye ise Süryaniceden (tammūz sözcüğünden) pek bir değişikliğe uğramadan geçmiştir. Roma İmparatoru olan, politik ve askeri lider Julius Caesar'a ithafen Gregoryen takviminde bu aya "July" ismi verilmiştir. Eski Türkçede "çok sıcak" ve "cehennem" anlamına gelen "tamu-z" kelimesi kullanılmaktaydı. Türkçede bu aya "orak ayı" veya "ot ayı" denmektedir. Ayrıca sözcüğün kökeni olan Tammūz, bir Babil ve Asur tanrısıdır (Sümerler'de Dumuzi olarak bilinir). Verimlilik tanrısı olan bu tanrının, baharda doğaya can verdiğine inanılırdı.


Ağustos (August)​

Latincede Augustus menilis, yani "Augustustun ayı" olarak isimlendirilmiştir. Latincede augere, "artmak, büyümek, yücelmek" anlamına gelmektedir. Ağustos ayı ise adını Roma'nın ilk imparatoru olan Ceasar Augustus'a ithafen almıştır. Augustus'un doğumdaki adı aslen Gaius Octavius Thurinus'tur; ancak sözcüğün "yücelme" anlamından ötürü bu lakabı almıştır. Tıpkı Julius Ceasar'ın ayı olan Temmuz ayının (July) 31 gün çektiği gibi kendi ayında da 31 gün olmasını istediği için Ağustos ayında da 31 gün vardır. Augustus, Cleopatra'nın öldüğü döneme denk geldiği için bu ayın, takvimde bulunduğu yere yerleştirilmesini istemiştir. Bu ay değişikliği yapılmadan önce Mart ayı ile başlayan Roma takviminde Ağustos ayı 6. ay olduğu için Latince'de Sextilis menelis (6. ay) olarak isimlendirilmekteydi. Türkçeye ise yine Latinceden geçmiştir. Türkçede bu aya "Harman ayı" denir. Türkçe kökenleri Piri Reis'in 1521 tarihli Kitab-ı Bahriye'sine kadar gider.

Eylül (September)​

İngilizce kökeni septembre, Latince kökeni ise September'dir. Latince'de septem- yedi (7) demektir. Latince'de October menelis olarak adlandırılır. Türkçe anlamı ise "yedinci ay"dır. Bu ay adını ilk Afrika kökenli Roma İmparatoru olan Septimus Severus'dan almaktadır. Türkçeye ise Arapçadaki aylūl sözcüğünden, Arapçaya ise Süryanicedeki elūl sözcüğünden, Süryaniceye ise Akatçadaki elūlu sözcüğünden geçmiştir - ki bu sözcük, Nişanyan Sözlük'e göre "hasat festivali, bu festivalin yapıldığı ay" sözcüğü ile eş kökenlidir. Bazı diğer kaynaklara göre ise Eylül ayı Akadların 6. ayı olduğu ve "sevinçten haykırmak" anlamına gelmektedir.

Ekim (October)​

İngilizce kökeni Octobre, Latince kökeni ise October'dir. Octo- kelime kökünün anlamı ise 8'dir ve Roma takvimine göre bu ay 8. aydır. Türkçeye ise bu ayda tarlalara ekim yapıldığından dolayı Ekim ismi verilmiştir. Bu sözcüğün ve bundan sonraki iki ayın Türkçe isimlerinin dilimize girişi çok yenidir: 10 Ocak 1945 tarihli yasayla, eski Türkçede "teşrinievvel" ya da "Birinci Teşrin" olan ayın adı "Ekim" olarak değiştirilmiştir. Buna bağlı olarak Teşrinisani ayı "Kasım", Kanunuevvel ayı "Aralık", Kanunusani ayı da "Ocak" olarak değiştirilmiştir.

Kasım (November)​

İngilizce kökeni Novembre, Latince kökeni ise Noverber olarak bilinmektedir. Kasım sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiş olduğu düşünülmektedir ve Arapçada ḳāsim sözcüğü "bölen, taksim eden" anlamına sözcüğünden gelmektedir. Asırlar önce Anadolu'da halk yılı kasım, kasım günleri ve hızır, hızır günleri olarak ikiye ayırırdı. Hızır günleri 6 Mayıs günü başlar ve Kasım ayına kadar sürerdi. Bu yüzden bu aya Kasım denildiği düşünülmektedir.

Aralık (December)​

İngilizce ve Fransızca kökeni Decembre, Latincesi December olan bu ay Roma takviminde 10. ay olarak bilinir. Bu ayın Latince anlamının kelime kökü decem- on (10) anlamındadır. Eski Türkçede bu ay Kânunuevvel iken Cumhuriyetten sonra Aralık denmeye başlanmıştır. Belli kaynaklara göre bunun sebebi Kasım ayı ile Ocak ayı arasında kaldığı için olduğu düşünülmektedir. Sözcüğün tarihini 1390 tarihindeki "Beni-Fezare ile Beni-Abs aralıkın [arasını] ıslah etdi." satırlarına kadar takip etmek mümkündür.
 
Geri
Top