Kimliksizot
Üye
Efsaneye göre, bir çingene kadın evlenmek için sürekli Ay'a dua eder ve yalvarırmış. Ay bu çingene kadının istediğini yerine getirecekmiş ama karşılığında evleneceği adamdan doğacak olan ilk çocuğunun kendisinin olacağını söylemiş. Çingene kadın evlenir ve hamile kalır. 9 ay sonra ise çocuğunu doğurur. Çocuk bembeyaz tenli, gri gözlü bir albinoymuş. Kocası bu durum karşısında çok şaşırır ve aynı zamanda öfkelenir. Çünkü çocuğun kendinden olmadığını ve küçük düşürüldüğünü düşünerek önce kadını öldürür ve sonra da bebeği bir dağa götürerek orada bırakır.
Hikayeye göre çocuğun keyfi Ay'ın şeklini belirliyor. Neşeli olduğunda dolunay oluyor, ağladığı zaman ise beşik gibi sallayabilmek için hilal şeklini alıyor. İspanyolca söylenen duygu yüklü bu ağıtı Haggard'dan dinlemek büyük bir ayrıcalık olsa gerek.
Ay'ın Oğlu
aptal ki anlamaz,
bir efsaneye göre;
bir çingene kadın,
şafağa kadar ay'ı çağırdı,
ağlayarak yalvardı,
gün doğumunda,
çingene bir adamla evleneyim diye,
"istediğin adama sahip olacaksın, kara tenli kadın",
diye gökyüzünden konuştu dolunay,
ama karşılığında,
ilk çocuğu istiyorum,
ondan doğurduğun,
çünkü yalnız kalmamak için,
çocuğunu feda eden kişi,
onu sevmiyor demektir.
ay, sen anne olmak istiyorsun,
ve seni kadın yapan,
sevgiyi bulamıyorsun,
söyle bana gümüş renkli ay,
ne yapacaksın,
taze tenli çocukla?
ay'ın oğlu...
tarçın renkli babadan doğdu bir çocuk,
bir erminin sırtı gibi beyaz,
ve zeytin rengi yerine,
gri gözleriyle,
ay'ın albino çocuğu,
lanet olsun görünüşüne,
bu çocuk bir yabancıdan,
ve ben buna katlanamam.
çingene adam, onursuz olduğuna inanarak,
karısının yanına gitti, elinde bıçak,
"kimden bu çocuk?
beni aldatmışsın kesin!"
ve ölümüne yaraladı onu,
sonra dağa gitti,
kollarında çocukla,
ve orada terk etti onu.
ve geceleri dolunay oluyor,
çünkü çocuk keyifli,
ve çocuk ağlarsa,
ay küçülüyor,
ona beşik olmak için,
ve çocuk ağlarsa,
ay küçülüyor,
ona beşik olmak için.
Ağıtı dinlemek için:
Hikayeye göre çocuğun keyfi Ay'ın şeklini belirliyor. Neşeli olduğunda dolunay oluyor, ağladığı zaman ise beşik gibi sallayabilmek için hilal şeklini alıyor. İspanyolca söylenen duygu yüklü bu ağıtı Haggard'dan dinlemek büyük bir ayrıcalık olsa gerek.
Ay'ın Oğlu
aptal ki anlamaz,
bir efsaneye göre;
bir çingene kadın,
şafağa kadar ay'ı çağırdı,
ağlayarak yalvardı,
gün doğumunda,
çingene bir adamla evleneyim diye,
"istediğin adama sahip olacaksın, kara tenli kadın",
diye gökyüzünden konuştu dolunay,
ama karşılığında,
ilk çocuğu istiyorum,
ondan doğurduğun,
çünkü yalnız kalmamak için,
çocuğunu feda eden kişi,
onu sevmiyor demektir.
ay, sen anne olmak istiyorsun,
ve seni kadın yapan,
sevgiyi bulamıyorsun,
söyle bana gümüş renkli ay,
ne yapacaksın,
taze tenli çocukla?
ay'ın oğlu...
tarçın renkli babadan doğdu bir çocuk,
bir erminin sırtı gibi beyaz,
ve zeytin rengi yerine,
gri gözleriyle,
ay'ın albino çocuğu,
lanet olsun görünüşüne,
bu çocuk bir yabancıdan,
ve ben buna katlanamam.
çingene adam, onursuz olduğuna inanarak,
karısının yanına gitti, elinde bıçak,
"kimden bu çocuk?
beni aldatmışsın kesin!"
ve ölümüne yaraladı onu,
sonra dağa gitti,
kollarında çocukla,
ve orada terk etti onu.
ve geceleri dolunay oluyor,
çünkü çocuk keyifli,
ve çocuk ağlarsa,
ay küçülüyor,
ona beşik olmak için,
ve çocuk ağlarsa,
ay küçülüyor,
ona beşik olmak için.
Ağıtı dinlemek için: