Hala severken sevdiğinden ayrılıp acı çekmeyen biri hemen hemen hiç yok gibidir. Ayrılmak zorunda kaldığımızda çok farklı hisler yaşarız. Üzüntü, özlem, öfke, değersizlik vb.
Ayrılık acısını sözcüklerle ifade edenlerin genelde ortak söylemleri; kalbim çok acıyor, dayanamayacak gibi hissediyorum, canım hiçbir şey yapmak istemiyor çok kötüyüm, onsuz nasıl yaşayacağımı bilemiyorum, ona her şeyimi vermiştim ama beni terketti vb.Aşk, sevgi dediğimiz duygular bizi karşımızdaki insana herkesten daha çok yakınlaştırır. Artık hayatta yaptığımız her şeyi sevdiğimiz insanla paylaşmak isteriz, yanımızda yokken özlem duygusunu hissederiz, gelecekle ilgili uzun vadeli planlar yapar hayaller kurarız, bütün hayat planımızın içine sevdiğimiz insanı da dahil etmeye çalışırız. Ayrılık düşüncesini aklımıza getirmemeye çalışır hayatımızı hiç ayrılmayacakmışız gibi devam ettirmeye bakarız. Sevgi gerçekten çok güçlü bir duygudur.
Fakat hayattaki bütün olasılıklar gibi ayrılmak da bir olasılıktır. İki insan birbirini sevebilir, bağlanabilir, ortak hayaller kurabilir. Fakat bir gün duygular eskisi kadar kuvvetli olmayabilir, ortak hayaller eskisi kadar cazip görünmeyebilir, karşımızdakinin davranış ve yaşama bakış açısı onunla bu hayatta beraber yürümeye artık uygun gelmeyebilir. Bunlar olası ve çok normal duygulardır.
Böyle bir durumda terkedilen tarafın, eğer hala aynı kuvvetli duygularla ve aynı ortak hayallerle devam ediyorsa bu ayrılığı hemen kabul edememesi, üzülmesi, acı çekmesi, kendini değersiz hissetmesi, artık yoluna yalnız devam edeceğini düşündüğünde boşlukta hissetmesi genelde yaşanan duygulardır.
Öncelikle Bir İlişkiyi Ayrılık Noktasına Getirmemek İçin Neler Yapmamız Gerek Bunları Konuşalım;
Öncelikle ilişkide her konuda dengeli ve ölçülü hareket etmek çok önemlidir. Fedakarlık, iyi niyet, bağlılık vb ilişkiyi kuvvetlendirir. Ama aşırıya kaçarsak, karşımızdaki insanı bunaltır ve uzaklaştırır. Çok kuvvetli duygular bağlanma problemini getirir. Aşırı sağlıksız bağlanma duygusu da karşımızdakinin özerkliğini kısıtlama, kıskançlık gibi duyguları getirir ki bunlar da ilişkide karşı tarafı uzaklaştıran olgulardır. Karşımızdakini dinlememe, doğru iletişim kurmama, empati yapmama, ben dilini kullanmama, sürekli eleştirme de ilişkiyi zedeleyen durumlardır. Kişiliğini bildiğimiz halde karşımızdakini kendi mutlu olacağımız şekilde değiştirmeye çalışmak, ortak hayallerimizi çoğunlukla kendi hayallerimizi gerçekleştirecek şekilde yapılandırmaya çalışmak da bir süre sonra ayrılık yaşanmasına sebep olacaktır.Karşımızdakinin sosyal çevresine, ailesine, ,iş yaşamına aşırı müdahale ve saygı duymamak da ilişki yaşadığımız kişiyi uzaklaştıracaktır.
Bu yukarda konuştuğumuz durumları yerine getirsek bile herhangi bir nedenden dolayı ayrılık yaşanabilir. . Aşk ve sevgi duyguları ölümsüz değildir, bitmesi ve azalması muhtemeldir.
Peki Ayrılık Yaşandığında Daha Az Acı Çekmek Ya Da Çekilen Acıyı Daha Çabuk Gidermek İçin Neler Yapabiliriz;
Öncelikle daha ayrılık olmadan hatta ilişki başladığında bu ilişkinin hayatımızdaki tek odak noktası olmasına izin vermemeliyiz, ilişkimizi yaşarken, aile, iş, sosyal çevremizle olan ilişkimize aynen devam etmeliyiz, özerkliğimizi asla kaybetmemeli, sevdiğimiz insan olmadan da hayatımızda bir çok şeyi gerçekleştirmeliyiz. Sevdiğimiz insana yapışık yaşamamalı, hayatımızda onun dışında da mutluluklara, etkinliklere yer vermeliyiz. Bunu yapmak ayrılık yaşandığında ben şimdi ne yapacağım, onsuz nasıl yaşayacağım, hayata nasıl devam edeceğim duygusunu en aza indirecektir.Ayrılık yaşandığında acıyla birlikte hissettiğimiz terkedilmenin getirdiği öfke duygusu yenmek için eğer spor yapmıyorsak hemen bir spora başlamak, hiç olmadı sabah erken düzenli ve tempolu yürüyüşler yapmak, anlık öfke nöbetleri geldiğinde yavaşça 50’den geri saymak, dikkatimizi dağıtma çalışmaları, nefes egzersizleri, çıplak ayakla çimenlerde yürümek, dans etmek, yüksek sesle şarkı söylemek, çok faydalı olacaktır.Ayrılıkta yapılacak en önemli hata acı çekmeyi kuvvetlendirecek şeyler yapmaktır. Eve kapanmak, sürekli acıklı müzikler dinleyip ağlamak, daha önce beraber gidilen yerlere yalnız gitmek, kimseyle beraber olmak istemeyip yalnız kalmak gibi. Her acı gibi bunun da bir yas süreci vardır ve yaşanmalıdır. Fakat bu süreçte bu acıyı tetikleyecek durumlardan uzak durulması acının daha çabuk azalmasını sağlar. Biraz evvel söylediğim gibi ilişki sırasında sosyal hayatımızdan kopmadığımız için ayrılık yaşandığında da sosyal çevremizden destek alabiliriz. Arkadaşlarla etkinlikler yapmak, gün içinde kendimizi dinleyemeyecek kadar günü doldurmak acıyı azaltan faktörlerdir. Gece yatarken papatya çayı yada başka sevilen rahatlatıcı çaylar içmek, yatmadan ılık bir duş almak daha rahat uykuya dalmayı sağlayabilir. Aynı evde yaşanıyorsa belki de mümkünse evi değiştirmek, evi düzenlemek, mobilyalarla ilgili değişiklikler yapmak, alışverişe çıkmak, artık yeni bir hayata yeni olgularla başlayacağımızı düşünmek ve uygulamaya sokmak acımızı azaltmaya yardımcı olacaktır.
Eğer çalışma hayatımız yoksa, ayrılık yaşandığında acilen bir hayat planı yapmak, belki çalışmaya başlamak, ya da sevebileceğimiz bir kursa yazılmak, belki bir sosyal yardım kuruluşuna girip bu üzüntü ve enerjimizi yardıma ihtiyacı olan kişilere el uzatarak boşaltmak hem bize iyi gelecek, günümüzü dolduracak hem de başkalarına faydalı olabilmenin mutluluğu yaşatacaktır.Acının şiddeti ve süresi kişiye göre değişir. Duygu durumu ve psikolojisi bozulmuş, hassas, çocukluğunda ailede ayrılık travması olan, anksiyeteli kişilerde ayrılık acısı diğerlerine göre çok daha kuvvetli yaşanabilir. Böyle durumlarda eğer kendimiz bunu aşamıyorsak bir süre uzman desteği almak önemlidir. Çünkü bu yaşanılan yoğun acı duygusu iş, aile ve kişisel hayatı etkileyecek ve başka kayıplara da sebep olabilecektir. Düşünce ve bakış açımızı değiştirebilmek de ayrılık acısını geçirmek için çok önemlidir. Hayatta bir çok insan ayrılırken onsuz yaşayamam dedikten bir süre sonra tekrar aşık olmuş, tekrar sevmiş ve hayatına çok rahat devam edebilmiştir.
Ayrılık sonrası, evet ayrıldım ve çok acı çekiyorum ve bu çok normal bir duygu, fakat bu duygu geçecek ve ben tekrar başka birisiyle aynı güzel duyguları yaşayabileceğim diye düşünmek, duygularımızı ve kalbimizi kapatmamak, çaba göstermek bu acının uzun sürmeyeceğini bize gösterecektir.
Uzm. Klinik Psikolog Pelin ÖZAYDIN