• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Bağışla...

cırcırböcee

V.I.P
V.I.P
Şimdiye kadar ne kadar ayrılık, ne kadar ölüm, ne kadar terk ediliş varsa hepsini yüreğimde hissedip tek tek saçtım dünyanın bir köşesine. Karanlığı ve yalnızlığı katmasam eksik kalırdı yazdıklarım sanki, sanki ben onların bir parçasıydım. Güneş doğar mıydı, bir kez olsun kalmak için gelen olur muydu hayatıma düşündüm durdum. Mümkün müydü bu, sevebilmek başka bir yürekle dünyayı, tutunabilmek bir insana, günü karşılamak en içten tebessümle, üzülebilmek beraber yitenlerin ardından…. Her şey ne kadar da uzaktı bana oysa, umut umutsuzluğa katmışken kendini, nasıl olurda sıyrılabilirdim geçmişimden, ağırlığından hüznün……


Bu sondur sevgili, ayrılığın, karanlığın, ölümün ve yalnızlığın böylesi bir anlamla cümlelerimde son yer edişidir. Bu son karartışıdır kelimelerimi… Öyleki bundan gayri ben ayrılık desem karşımda bulacağım seni, ölüm desem yanımda…. Ben ki en büyük inkarcısı olmuşum kendimin, inananların en kutsal gecesinin birinde, inkar etmişim eski beni, mutluluğu kendine haram kılan beni, yokmuşcasına inkara durmuşum…. Önce Tanrıya sonra sana sığınrım ki af eyleyin beni… Sözüm ikinizden yanadır , siz terk etmedikçe terk edemeyeceğim sizi. ....


Adını Tanrıyla bir anarım delalım, adına yıldızlardan önce kanarım... Şimdi umut mevsimine dururken zaman, en koyu haliyle umut biriktiriyorum içimde burham burham, hiç bir zaman inanmadığım kadar inanıyorum geleceğe seninle... İçimde biriken onca şeye rağmen yazamamak ne kötüdür bilir misin? Oysa tam da şimdi,herkesten gizli topladığım sevgimi, dayayıp yedi renge sekizini ekleyecek olan gökkuşağına, ayak basılmamış bir düzlükte ki kar ışıltısı kadar pürüzsüz anlatabilmek vardı sana.. Zor olan bundan sonrasına değinmekmiş belkide.. Betimleyememek cümlelerle, cümlelerin içinde bulamamak onu, benzetememek hiç birşeye... Yazmak şimdi daha anlamlı benim için aslında, öyleki kalemimi mürekkebe her buladığımda sana seslenecek olmanın gerçekliği var önümde. Amaçsız, salınan, kırgın ,yarım mektuplara inat anlatmak var seni, ama bırakmıyor içimdeki çoşku, ona saniyelerin arasındaki boşlukta kerelerce çarpıyorum.. Acıyı ne güzelde anlatırdım oysa, hüznü,karanlığı nasılda kolay ortak ederdim kendime. Şimdi göründüğüm gibiyim işte, kalemi eline alan , ilk defa kendini harflerle anlatmaya çalışan bir çocuk acemiliğinde. Artık tek korkum sana içimdeki duyguyu anlatamayacak olmak, eksik kalacak olmak hissetiklerime........



Bu son delalım... son kez, ölümü katışım hayatın içine... bu kalemimin ayrılıkları son çizimi. Kim ne derse desin, hain bir zamanın insanlarıda olsak, sevgi tükenmiş artık yok da deseler, sana öylesine inanıyorum ki, dünyamı kapatabilirim insanlara... Zaten yetmezmi bana içinde bir sen olsan bir de ben.... Hatta dünyayı yeniden kurabiliriz bile böylelikle, bizden olanlara öğretebiliriz barışı, dostluğu, sevdayı... masallarını kurarız beraber içinde milyon çeşide bulanmış umut olan. Bizim dünyamızda ölende olmaz kavgalar yüzünden, kimse aldatmazda sevdiğini öyle değil mi? Seni korkularımla beklediğim zamanlara and olsunki, o anlarımın çaresizliği, acıları ve kutsallığı üzerine yemine dururum ki, anlatamadığım, eşine denk getiremediğim şu içimdeki varlığın varlığımın kanıtıdır...

Gecenin tam ortasındayım şimdi... ve sana söz verdiğim gibi terk eden ben oluyorum geceyi... Geceleri tuttuğum nöbetler başka bir bekleyenin olsun artık...

 
Geri
Top