Bağlantılı ve Kaynaştıran Diller

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Bağlantılı ve Kaynaştıran Diller

Bağlantılı diller, sözcük köklerinin değişmeyerek ulanan eklerle yeni anlam ve görev kazandığı dillerdir. Bu diller için en tipik örnek Türkçedir. Örneğin, göz: gözcü, göz-cü-lük, göz-lük, göz-lük-lü, göz-lük-çü, göz-lük-çü-lük, göz-le-mek, gözle-m, göz-le-m-ci, göz-le-m-le-mek, göz-le-n-mek, göz-de, göz-gü. Türkçe bu yapısı ile anlatım olanaklarını zenginleştirmiş ve yeni sözcük yaratma gücü kazanmıştır. Bu özellik, alıntı sözcükler için de geçerli olmuştur. Örneğin, Farsçadan dilimize geçen yaban sözcüğüne getirilen Türkçe eklerle bu sözcükten başka kavramları karşılayacak yenileri türetilmiştir: yaban-cı, yaban-cı-lamak, yaban-cı-la-ş-mak, yaban-cı-la-ş-tır-ıl-mak.

Bağlantılı yapıda olan diller arasında Türkçeden başka aynı dil ailesinde bulunan diğer Altay dilleri (Altay dilleri: Moğolca, Mançu-Tunguz dilleri) ve Ural dilleri (Ural dilleri: Fince, Macarca, Samoyetçe), küçük farklılıklarla Japonca, bazı Asya ve Afrika dilleri de yer almaktadır.

Kaynaştıran diller yapı bakımından bağlantılı dillere benzediği için aynı grupta yer almaktadır. Ancak kaynaştıran dillerde eylem, özellikle ulanan soneklerle cümledeki diğer öğelerin işlevini kendisi yüklenebilir. Bu haliyle cümlenin bütünü bir sözcüğe indirgenebilir. Kaynaştıran dillerin en tipik örnekleri Amerikan Kızılderililerinin dilleri, Eskimo ve Gürcü dilleridir.
 
Geri
Top