Bakteri nedir? Bakteri çeşitleri nelerdir?

  • Konuyu açan Konuyu açan Suskun
  • Açılış tarihi Açılış tarihi

Suskun

V.I.P
V.I.P
Antonie van Leeuwenhoek, ilk mikrobiyolog, ve mikroskop kullanarak bakterileri ilk gören kişi.

Antonie van Leeuwenhoek

Bakteri nedir?​

Gözle görülemeyecek kadar küçük, tek bir hücreden meydana gelen mikroorganizma. Normal bir hücrenin yaptığı bütün işleri yapamadıklarından va bazı organelleri eksik olduğundan mütekamil hücre sayılmazlar. Bakteriler mikroorganizmaların temel ve en büyük sınıfıdır.

Sayılamayacak kadar çok çeşiti bilinmesine rağmen, bunlardan sadece çok küçük bir miktarı insan vücudunda yaşayabilir ve yine bunların çok azı insanda hastalık yapma özelliğine sahiptir. Hastalandırıcı bakterilere örnek olarak tüberküloz basili, difteri, tetanos, tifo amili bakteriler sayılabilir. Sür’atli çoğalırlar; uygun bir ortamda bir bakteri hücresi 24 saat içinde 70 milyon bakteriye dönüşebilir. Dünya üzerinde bakteriden arınmış bir yer bulmak hemen hemen imkansızdır.

Her ne kadar Fransız bilgini Louis Pasteur insan ve hayvan hastalıkları ile bakteriler arasındaki ilişkiyi keşfeden ilk kişi olarak bilinirse de, ondan 300 sene evvel yaşamış, Müslüman Türk alimi Akşemseddin, bazı hastalıkların canlı tohumlarla insandan insana nakledildiğini bildirmiştir.

Pasteur’den sonra bir diğer ilim adamı Robert Koch, belli bakterilerin belli hastalıkları yaptığı konusunda belli kurallar ortaya koymuştur.
Koch’un kuralları:

1) Bakteri, kişinin hastalıktan etkilenen kısmında bulunur. Bunun için, bakteriyi tanımak maksadıyla, kişinin boğaz, kulak gibi belli yerlerinden materyal alınmalıdır.

2) Bir başka vücutta gelişmiş olan mikroorganizmalar, diğer bir vücuda girerek aynı hastalığı ortaya çıkarabilirler.

R. Koch, 1876’da şarbon basilinin sporlarını keşfetmiş ve hastalığın bakteri tarafından imal edilen bir zehirli madde tarafından meydana getirildiğini iddia etmiştir. Aynı ilim adamı 1882'de verem mikrobunu keşfetmiş, 1883’te kolera mikrobunu bulmuştur. 1905’te frengi hastalığının mikrobunu ortaya koymuştur. Elias Medchnikov’un bağışıklık üzerindeki çalışmaları önemlidir. Emil Beering de (1854-1917) antitoksin ilminin ve serum tedavisi metodlarının kurucularındandır.

Bakteriler yaşadıkları şartların dışındaki durumlara karşı çok hassastır. Bu, onları kontrolde büyük bir avantaj sağlamaktadır. Mesela kendi yaşadıkları sıcaklığın altında veya üstünde bir ısıda uzun müddet canlı olarak dayanamazlar. Bu sebeple cerrahi ve diğer tıbbi aletler 15 dakika süreyle kaynatılarak mikroptan arıtılabilmektedir. Kuruluk, bakterilerin yaşamasını engelleyen bir diğer durumdur. Günışığı, bazı bakterileri öldürmektedir. Aerob bakteriler denen grup, hava olmadan yaşayamazlar. Keza anaerob bakteriler yaşamak için mutlaka havasız ortama muhtaçtırlar.

Hastalık yapıcı bakterilerden çoğu ortama toksin denilen bakteri zehirlerini salarlar. Toksinlerden bazıları bakteri faaliyetteyken ortama salınır. Bir kısım bakteri parçalandıktan sonra da ortama zehirli maddeler çıkar. Vücudun bakterilere karşı savunma ölçülerinden birisi antitoksinlerdir. Antitoksinler bakteri maddelerine karşı vücutta imal edilen ve bakteri zehirlerini zehirsizleştiren maddelerdir. Bakteri genellikle vücutta kendisine karşı olan bir madde ile zararsızlaştırılır. Bu maddeler bakteriye, bakteri maddelerine karşı özel maddelerdir. Bakterilere karşı vücudun dirençli olmasından daha önemli olan iş, günlük eşya ve aletlerin bakterilerden temizlenmesidir. Bakteri bulaşığı olabilecek maddelerle temastan sonra iyice temizlenmek, sık sık yıkanmak gereklidir.

Bakterilerin yuvarlak olanlarına kok, çomak şeklinde olanlara basil, virgül şeklinde olanlara vibriyo, helezon (spiral) şeklinde olanlara da spiroket denilir. Kokların da muhtelif şekilleri vardır. Çift olanlara diplokok, tesbih dizisi gibi olanlara streptokok, üzüm salkımı şeklinde olanlara stafilokok denilir. Bunlara birer misal vermek icab ederse; diplokok için bel soğukluğu amili olan gonokoku, basiller için verem, şarbon için tetanoz ve tifoyu, vibriyo için kolerayı, spiroketler için de frengi amilini sayabiliriz. On dokuzuncu yüzyılda temelleri atılan bakteriyoloji günümüze kadar çok büyük değişmeler ve yeniliklerle gelmiştir. Temizlikten başka, suların mikropsuzlaştırılması, bakterilere karşı özel ilaçlar bulunması, artıkların uygun şekillerde zararsızlaştırılması ile bakterilere karşı önemli mesafe alınmıştır. İyot ve alkol gibi antiseptik maddeler, aşı ve serum gibi bağışıklık maddeleri, antibiyotik ilaçlar insanların bakterilerle olan hastalıklarından önemli derecede korunmasını sağlamıştır. Bakteri denilince sadece insanları hastalandıran mikroskobik amiller akla gelmemelidir. Bakterilerin bir kısmı da insanlar için faydalı işler yaparlar. Mesela bakteriler olmasaydı, insan ve hayvan cesetleri çürüyemez ve binlerce yıl boyunca oldukları gibi kalırlardı. Böyle bir dünyada belki de adım atacak yer kalmazdı. Havadaki azotu bağlayarak toprakta nitratları teşekkül ettiren bakteriler, bitkilerin büyüme ve gelişmesinde son derece lüzumlu ve önemlidirler. Bunlardan başka çeşitli maya bakterileriyle peynir,

yoğurt gibi maddeler meydana gelmekte, yine aynı şekilde birçok kimyevi maddeler ve ilaçlar elde edilmektedir. Yapılan son araştırmalar, asrımızın en önemli ihtiyaç maddelerinden olan petrolün de milyonlarca sene önce yaratılmış ve ölmüş canlıların cesetlerinin bakteriler tarafından çürütülmesiyle teşekkül ettiği zannını kuvvetlendirmektedir.

Bakteri Çeşitleri​

Bakteriler büyüklükleri mikronla ölçülen küçük canlılardır.Boyları genellikle 1-2 mikron arasındadır.Bakteriler küçük organizmalar olmakla beraber yapı ve hayatsal faaliyetleri yönünden çok çeşitlilik gösterdiklerinden, değişik ölçülere göre çok sayıda sınıflamalar yapılır.

BAKTERİLER​

A) Şekillerine Göre Bakteriler:
1-Basil, çubuk şeklinde olan bakteriler.
2-Kok, yuvarlak bakteriler
Diplokok, yan yana bulunan iki kok bakterisi
Streptokok, yan yana sıralanmış kok bakterileri
Stafilokok, topluluk oluşturan kok bakterileri.
3-Spiral, spiral şeklini almış bakterilerdir.
4-Vibrio, virgül şeklini almış bakterilerdir.

B) Oksijen Kullanma Durumuna Göre:
1-Aerob, oksijenli ortamda yaşayan bakteriler
2-Geçici aerob bakteriler
3-Geçici anaerob bakteriler
4-Anaerob, oksijensiz ortamda yaşayan bakteriler.

C) Gram Boyasına Göre:
1-Gram – pozitif bakteriler, gram boyası ile boyanır.
2-Gram- negatif bakteriler, gram boyası ile boyanamazlar.

D) Beslenme Şekillerine Göre:
1-Hetetrof Bakteriler
2-Ototrof Bakteriler

Bakterilerin Yapısı ve Özellikleri:Bakteriler prokaryot hücleridir.Bakterilerde hücre etrafını çeviren iki tip örtü tabakası vardır.İçte hücre zarı(plazma zarı) , onun üzerinde kalın hücre duvarı protein, yağ ve karbonhidratlar meydana gelir.Çok sayıda bakteride hücre duvarına ek olarak polisakkaritlerden oluşan bir dış tabaka (kapsül) bulunur.

Bakteri sitoplazmaları içinde glikojen, protein ve yağ vardır.Organellerden mitokondri ve endoplazmik retikulum bulunmazken, ribozomlar sitoplazma içinde serbest olarak bulunur.

Aerob bakteriler mezozom adı verilen mitokondri zarlarına benzeyen kıvrımlara sahiptir.Solunum enzimleri mezozom zarlarında ve sitoplazmada dağınık halde bulunur.

Bakterilerin, çekirdekli hücrelerde olduğu gibi zarla çevrili çekirdekleri yoktur. Kalıtım maddesi DNA’dan yapılmış olup, çekirdek sahası denilen kısımlarda yer alır.

Bir çok bakteri çeşidi hücresel çıkıntılara, kamçılara sahiptirler ve bu sayede sıvı ortamda yüzebilirler. Yuvarlak bakteriler, kamçıları olmadığından pasif hareket ederler.Toz parçacıklarına ve su damlacıklarına tutunarak uzaklara taşınabilir.

Bakterilerde Metabolik olayları düzenleyen ve yöneten enzim sistemleri, birçok yönleri ile hayvan ve bitkilerle aynıdır. Pek az bakteri çeşidi ototroftur ve organik madde sentezle bunların dışında kalanlar hetetroftur.

Hetetrof Bitkiler:​

a) Saprofit (çürükçül) Bakteriler: Bu tür bakteriler bitki ve hayvan artıklarındaki organik bileşikleri daha basit bileşiklere ayrıştırırlar. Bu şekilde hem kendilerine besin ve enerji elde ederler. Hem de organik bileşiklerce toprağın zenginleşmesini sağlarlar. Bazı bakteriler de humustaki organik maddeleri daha basite ayrıştırarak bitkilerin alabileceği inorganik maddelere dönüştürürler. Madde devirlerini gerçekleşmesinde yardım ederler. Ancak çürüme sonunda açığa çıkan maddeler çoğunlukla kötü kokuludur. Bu olaya kokuşma denir.

b) Parazit Bakteriler:
Bazı bakterilerin enzimleri yoktur. Sindirim yapamazlar. Sindirilmiş ve hücre zarından geçebilen glikoz, aminoasit gibi maddeleri diğer canlı organizmalardan hazır olarak alırlar. Bu tür bakterilere parazit bakterileri denir.

Parazit bakterilerden bazıları hastalık yapar. Bunlara patojen bakteriler denir. Patojen bakteriler üzerinde yaşadıkları konak canlının ölümüne neden olabilirler. Üzerinde yaşadığı konak ,canlı ile iyi uyum sağlamış bakteriler ölüme neden olmazlar. Zira, konak, canlı öldüğü zaman kendileri de yaşayamazlar. İnsan sindirim sisteminde bakterilerden pek çoğu zarar vermeden yaşadıkları gibi ürettikleri K ve B vitamini insana veren bakteriler de vardır.

Ototrof Bakteri:​

a) Fotosentetik Ototrof Bakteriler: Canlılıklarını devam ettirebilmek için, gerekli organik maddeleri , inorganik maddelerden yapabilen bakterilerdir. Ototrof bakterilerin birkaç çeşidi fotosentez yapabilir. Fotosentetik bakterilerde yeşil bitkilerdeki klorofilden biraz farklı yapıda olan pigmentleri vardır. Bu pigmentler herhangi bir zarla çevrili olmayıp, sitoplazmada dağınık halde bulunurlar.

b) Kemosentetik Ototrof Bakteriler: Organik maddeleri sentezlemek için gerekli olan enerjiyi amonyak, hidrojen sülfür gibi belirli inorganik maddeleri oksitleyerek elde ederler. Elde ettikleri enerjiyi büyüme ve canlılığın devamı için gerekli organik maddenin sentezinde kullanırlar.Bu şekilde kimyasal enerji kullanılarak organik madde üretilmesine kemosentez denir.
 
Geri
Top