Barok Edebiyatı Nedir?
Barok dönemi Alman edebiyatı
1600lü yıllarda Almanyada edebiyat konu ve üslup yönünden karışıklık içindedir. Bununla bağıntılı olarak da bu durumu ortadan kaldırıp düzene sokmak çabaları vardır. Bu dönemde Barok edebiyatçıları bu bağlamda büyük uğraş vermişlerdir. Özellikle özgün yapıtlar ortaya çıkarmak, Almancayı edebi bir dil boyutuna getirmek, taklitçiliğin dışına çıkarak özgün eserler verebilmek için çaba harcamışlardır.Bu edebiyatçıların başında Martin Opitz gelir ki Almanyada Barok devri asıl olarak onunla başlar diyebiliriz. Barok devri kendinden önce dine kendinden sonra ise felsefeye dayalı, reformasyon ve aydınlanma arasında gelişmiş bir devirdir. Edebiyatta ağırlık nazım ve dramdadır. Barok devrinde nazımda(lirik) genel olarak konu ölüm düşüncesidir. Bu döneme göre ölüm kaçınılmazdır ve hayat fanilikten ibarettir. Sone bu dönemde etkin olan lirik biçimidir. Özellikle bu alanda Andrea Gryphius ve İtalyan Petrus de Vinea Barok dönemi sonesinin belirleyici isimleridir. Andrea Gryphiusun sone tarzındaki eserleri kaydadeğerdir. Dinsel boyutta çok fazla sayıda eseri vardır ve bunları Sonn- und Feiertagsonette adlı kitabında toplamıştır. Şiirlerinin çoğu da yine dini boyuttadır ve duayı andırırlar. Gryphius eserlerini genelde dini mistik bir tarzda ve ölüm korkusu, öte dünya konularını ele alarak işler.
Roman ise daha çok burjuva konularına yönelen humarist roman doğrultusunda ilerler. Özellikle romanda epik kahramanlar yerini, kendisi, hayat tarzı ve dünya hakkında düşünen onları alaya alan bir anlatıcıya bırakır. Bu bağlamda İspanyol edebiyatında ün salmış olan komik roman(Schelmenroman) Cervantesin Don Quijoteu Alman romanına örnek olur.
Dil cemiyetleri
Öte yandan Barok devrinde Almancayı yabancı dillerin etkisinden (İspanyolca, Fransızca, Latince ) kurtarmak için seferberlik başlatıldı.Bu bağlantıda Almanca yazmak ve Almanca!yı arılaştırmak düşüncesiyle hareket edildi. Bu amaca yönelik olarak dil cemiyetleri kuruldu. 1617de kurulan Die Fruchtbringende Gesellschaft,Palmenarden, 1644de kurulan Pegnitzschäfer ve Gekränte Blumenorden bunlara örnek olarak verilebilir. Bunların içinden önemli olarak bahsedebileceğimiz Die Fruchtbringende Gesellschaft üyelerini asillerden ve burjuvalardan almıştır. Palmenarden dil kurumu Almancanın Fransızca etkisinden kurtulmasını, onu arı bir dil sayesinde kültür dili seviyesine yükseltmek niyetindeydi. 1642 yılında Deutschgesinnte Genossenschaft dil cemiyetinin kurucusu olan Zesen Yunan TanrıçapoetikMartn Opitz-Buch von der deutschen Poeterei Harsdörfer-Poetischer Trichter Zesen-Hochdeutscher helikon" Buchner-Verskunst Schottel-Teutsche Sprachkunst"
Barok dönemi Alman edebiyatı
1600lü yıllarda Almanyada edebiyat konu ve üslup yönünden karışıklık içindedir. Bununla bağıntılı olarak da bu durumu ortadan kaldırıp düzene sokmak çabaları vardır. Bu dönemde Barok edebiyatçıları bu bağlamda büyük uğraş vermişlerdir. Özellikle özgün yapıtlar ortaya çıkarmak, Almancayı edebi bir dil boyutuna getirmek, taklitçiliğin dışına çıkarak özgün eserler verebilmek için çaba harcamışlardır.Bu edebiyatçıların başında Martin Opitz gelir ki Almanyada Barok devri asıl olarak onunla başlar diyebiliriz. Barok devri kendinden önce dine kendinden sonra ise felsefeye dayalı, reformasyon ve aydınlanma arasında gelişmiş bir devirdir. Edebiyatta ağırlık nazım ve dramdadır. Barok devrinde nazımda(lirik) genel olarak konu ölüm düşüncesidir. Bu döneme göre ölüm kaçınılmazdır ve hayat fanilikten ibarettir. Sone bu dönemde etkin olan lirik biçimidir. Özellikle bu alanda Andrea Gryphius ve İtalyan Petrus de Vinea Barok dönemi sonesinin belirleyici isimleridir. Andrea Gryphiusun sone tarzındaki eserleri kaydadeğerdir. Dinsel boyutta çok fazla sayıda eseri vardır ve bunları Sonn- und Feiertagsonette adlı kitabında toplamıştır. Şiirlerinin çoğu da yine dini boyuttadır ve duayı andırırlar. Gryphius eserlerini genelde dini mistik bir tarzda ve ölüm korkusu, öte dünya konularını ele alarak işler.
Roman ise daha çok burjuva konularına yönelen humarist roman doğrultusunda ilerler. Özellikle romanda epik kahramanlar yerini, kendisi, hayat tarzı ve dünya hakkında düşünen onları alaya alan bir anlatıcıya bırakır. Bu bağlamda İspanyol edebiyatında ün salmış olan komik roman(Schelmenroman) Cervantesin Don Quijoteu Alman romanına örnek olur.
Dil cemiyetleri
Öte yandan Barok devrinde Almancayı yabancı dillerin etkisinden (İspanyolca, Fransızca, Latince ) kurtarmak için seferberlik başlatıldı.Bu bağlantıda Almanca yazmak ve Almanca!yı arılaştırmak düşüncesiyle hareket edildi. Bu amaca yönelik olarak dil cemiyetleri kuruldu. 1617de kurulan Die Fruchtbringende Gesellschaft,Palmenarden, 1644de kurulan Pegnitzschäfer ve Gekränte Blumenorden bunlara örnek olarak verilebilir. Bunların içinden önemli olarak bahsedebileceğimiz Die Fruchtbringende Gesellschaft üyelerini asillerden ve burjuvalardan almıştır. Palmenarden dil kurumu Almancanın Fransızca etkisinden kurtulmasını, onu arı bir dil sayesinde kültür dili seviyesine yükseltmek niyetindeydi. 1642 yılında Deutschgesinnte Genossenschaft dil cemiyetinin kurucusu olan Zesen Yunan TanrıçapoetikMartn Opitz-Buch von der deutschen Poeterei Harsdörfer-Poetischer Trichter Zesen-Hochdeutscher helikon" Buchner-Verskunst Schottel-Teutsche Sprachkunst"