Başarısızlık demek istediğiniz sonucu alamadınız' demektir. İstediğiniz sonucu alamadığınızda vermeniz gereken bir karar vardır.
Vazgeçmek veya yeniden denemek. Bu kararı yeryüzünde sizin için verebilecek tek kişi SİZ siniz. Ve bu kararı almaktan korkmayan yoktur. Vazgeçtiğimizde o defteri kaparız ama kurtulamayız. Son nefesimize kadar ruhumuzun derinliklerinden bize seslenir. Her benzer konu ile karşılaştığımzda şimdi olsa ne yapardım? deriz.
Binlerce kez bu vazgeçme kararı ile yüzleşiriz. Bazen bu kararın sonucu ağır gelir ve sorumluluğu başkasına atmaya çalışırız. Babamız, kocamız, devlet, öğretmenimiz, arkadaşımız bizi bu kararı almaya zorlamıştır, onların yüzünden deriz. İnanmaya çok uğraşırız, çok isteriz ama olmaz. Geriye dönüp olasılıkları düşünürüz. daha kararlı olabilirdim.', yardım isteyebilirdim.' gibi yüzlerce cümle zihnimize hücum eder. Rahat huzur bulamayız . Yani vazgeçme kararı aldığımızda bu bir defalık bir karar değildir, aslında.
Evet, vazgeçersiniz, dışarıda ki defteri kapatırsınız ama içinizdeki defter hiç kapanmaz. Bu kararı almakla doğru yapıp yapmadığınızı her benzer olayda sorgularsınız.
Bazen zararın neresinden dönsek kardır. Vazgeçmeyi de bilmelidir. Ama önemli olan zamanında vazgeçmekle, zamanından önce vazgeçmek arasındaki ince çizgiyi bilebilmektir.
Bazen istdiğimiz sonucu alamamak bizi o kadar derinden yaralar ki aynı acıyı tekrar çekmeyi göze alamadığımız için vazgeçeriz ve bu acı içimizde kalıcı olur. Bizim bir parçamız olur. Gittiğimiz her yere gelir. Çünkü acıdan kurtulmanın yolu kaçmak değildir. Her ne kadar kaçanın anası ağlanmaz' derlersede söze dikkat ederseniz ağlamayan siz değilsiniz.
Vazgeçmek en kolayı deriz ama öylemi acaba?
Yaşamımızdan örneklere geçersek; üniversiteye giriş sınavlarına gelelim.İlk girdiğimizde başarısız olduk ve bir daha denemeyide göze alamadık.Bitti. Öğretim hayatınızın sonu. Geri kalan yaşamınızı lise menzunu olarak geçireceksinz. Çoğumuz 2. kez, bazılarımız 3. kez , nadirende 4. kez deneyenlerimiz olur. Herkesin vazgeçme eşiği farklıdır. Bu eşik istek derecenize göre değişir.
Diyelim 4. denemenizde ünversiteli oldunuz. Hiç kimse size kaçıncıda girdiğinizi sormaz.Önemli olan sonuçtur. Üniversitelisiniz... Girmekle iş bitmiyor, sınıfları geçip diploma almamız gerekiyor. İsterseniz 4 yılda bitirin isterseniz kala kala başınız dönsün 7 yılda bitirin. Menzun olduğunuzda size hiç kimse kaç yılda bitirdiğinizi sormaz. Önemli olan diplomayı almanız. Ben 25 yıllık hekimim, bana kaçıncı deneyişimde üniversiteye girdiğimi ve kaç yılda menzun olduğumu soran hastam olmadı.
Ampulün mücidi Edison un bu icadı için 4000 in üzerinde deney yaptığı söylenir. 50 ncide, 500 ncüde, 2000 ncide vazgeçeblirdi. Bazı insanların sözlüğünde bu kelime yoktur.Sonuç kelimesi vardır. İstediğin sonucu alıncaya kadar yola devam.
Kendimizden değer biçelim. Yürümeye çalışan, 1-1.5 yaşındaki bebekleri izlediniz mi hiç? Sıklıkla düşerler ama ayağa kalkıp devam etmekte tereddüt etmezler. Yürüyene kadar vazgemezler. Biliyoruz ki sağlıklı olup yürüyemeyen bebek yok. Demek ki vazgeçmek üzere dizayn edilmemişiz. Vazgeçmeyi büyürken yolda biryerlerde öğrenmişiz. Ya çarçabuk vazgeçen anne babamızı modellemişiz, ya değmez' demişiz bazen zor gelmiş, sormamışız, danışmamışız, ölçüp tartmamışız, cesaretimiz kırılmış, yapamayacağımıza inanmışız, inat için veya öfkeden... Neden vazgeçtiğimizin hiçbir önemi yok. Eğer hala içimizde yara ise...
Vazgeçmek zor zanaattır ve usulu ile yapılmalıdır.
Öncelikle
Ve herkesin U dönüşü yaptığı yer farklıdır. Çünkü aynı şeyi istesek bile nedenlerimiz farklı olabilir ve formül değerlerinden biri değişince sonuçta değişir. Bu nedenle kendi kararımız dışında kimsenin kararını yargılayamayız.
Yaşamımızdaki en zor kararlardan biri zamanında vazgeçmektir.Kilit kelime zamanında' dır.Zamansız açan gülün, zamansız öten horozun sonlarını biliriz.Tadında bırakmak , zarardan dönmekte zamanlam işi...
Zamanlamada ayar tutturabilmek için vazgeçmenin 3 temel kuralında sağlam olmalıyız. Yaşamda keşkelerimizi azaltmanın yolu bu kurallardan geçiyor.
Dr.Ofelya Cabral
Vazgeçmek veya yeniden denemek. Bu kararı yeryüzünde sizin için verebilecek tek kişi SİZ siniz. Ve bu kararı almaktan korkmayan yoktur. Vazgeçtiğimizde o defteri kaparız ama kurtulamayız. Son nefesimize kadar ruhumuzun derinliklerinden bize seslenir. Her benzer konu ile karşılaştığımzda şimdi olsa ne yapardım? deriz.
Binlerce kez bu vazgeçme kararı ile yüzleşiriz. Bazen bu kararın sonucu ağır gelir ve sorumluluğu başkasına atmaya çalışırız. Babamız, kocamız, devlet, öğretmenimiz, arkadaşımız bizi bu kararı almaya zorlamıştır, onların yüzünden deriz. İnanmaya çok uğraşırız, çok isteriz ama olmaz. Geriye dönüp olasılıkları düşünürüz. daha kararlı olabilirdim.', yardım isteyebilirdim.' gibi yüzlerce cümle zihnimize hücum eder. Rahat huzur bulamayız . Yani vazgeçme kararı aldığımızda bu bir defalık bir karar değildir, aslında.
Evet, vazgeçersiniz, dışarıda ki defteri kapatırsınız ama içinizdeki defter hiç kapanmaz. Bu kararı almakla doğru yapıp yapmadığınızı her benzer olayda sorgularsınız.
Bazen zararın neresinden dönsek kardır. Vazgeçmeyi de bilmelidir. Ama önemli olan zamanında vazgeçmekle, zamanından önce vazgeçmek arasındaki ince çizgiyi bilebilmektir.
Bazen istdiğimiz sonucu alamamak bizi o kadar derinden yaralar ki aynı acıyı tekrar çekmeyi göze alamadığımız için vazgeçeriz ve bu acı içimizde kalıcı olur. Bizim bir parçamız olur. Gittiğimiz her yere gelir. Çünkü acıdan kurtulmanın yolu kaçmak değildir. Her ne kadar kaçanın anası ağlanmaz' derlersede söze dikkat ederseniz ağlamayan siz değilsiniz.
Vazgeçmek en kolayı deriz ama öylemi acaba?
Yaşamımızdan örneklere geçersek; üniversiteye giriş sınavlarına gelelim.İlk girdiğimizde başarısız olduk ve bir daha denemeyide göze alamadık.Bitti. Öğretim hayatınızın sonu. Geri kalan yaşamınızı lise menzunu olarak geçireceksinz. Çoğumuz 2. kez, bazılarımız 3. kez , nadirende 4. kez deneyenlerimiz olur. Herkesin vazgeçme eşiği farklıdır. Bu eşik istek derecenize göre değişir.
Diyelim 4. denemenizde ünversiteli oldunuz. Hiç kimse size kaçıncıda girdiğinizi sormaz.Önemli olan sonuçtur. Üniversitelisiniz... Girmekle iş bitmiyor, sınıfları geçip diploma almamız gerekiyor. İsterseniz 4 yılda bitirin isterseniz kala kala başınız dönsün 7 yılda bitirin. Menzun olduğunuzda size hiç kimse kaç yılda bitirdiğinizi sormaz. Önemli olan diplomayı almanız. Ben 25 yıllık hekimim, bana kaçıncı deneyişimde üniversiteye girdiğimi ve kaç yılda menzun olduğumu soran hastam olmadı.
Ampulün mücidi Edison un bu icadı için 4000 in üzerinde deney yaptığı söylenir. 50 ncide, 500 ncüde, 2000 ncide vazgeçeblirdi. Bazı insanların sözlüğünde bu kelime yoktur.Sonuç kelimesi vardır. İstediğin sonucu alıncaya kadar yola devam.
Kendimizden değer biçelim. Yürümeye çalışan, 1-1.5 yaşındaki bebekleri izlediniz mi hiç? Sıklıkla düşerler ama ayağa kalkıp devam etmekte tereddüt etmezler. Yürüyene kadar vazgemezler. Biliyoruz ki sağlıklı olup yürüyemeyen bebek yok. Demek ki vazgeçmek üzere dizayn edilmemişiz. Vazgeçmeyi büyürken yolda biryerlerde öğrenmişiz. Ya çarçabuk vazgeçen anne babamızı modellemişiz, ya değmez' demişiz bazen zor gelmiş, sormamışız, danışmamışız, ölçüp tartmamışız, cesaretimiz kırılmış, yapamayacağımıza inanmışız, inat için veya öfkeden... Neden vazgeçtiğimizin hiçbir önemi yok. Eğer hala içimizde yara ise...
Vazgeçmek zor zanaattır ve usulu ile yapılmalıdır.
Öncelikle
- Ne istediğinize
- Neden istediğinize
- Ne kadar istediğinize karar vermelisiniz.
Ve herkesin U dönüşü yaptığı yer farklıdır. Çünkü aynı şeyi istesek bile nedenlerimiz farklı olabilir ve formül değerlerinden biri değişince sonuçta değişir. Bu nedenle kendi kararımız dışında kimsenin kararını yargılayamayız.
Yaşamımızdaki en zor kararlardan biri zamanında vazgeçmektir.Kilit kelime zamanında' dır.Zamansız açan gülün, zamansız öten horozun sonlarını biliriz.Tadında bırakmak , zarardan dönmekte zamanlam işi...
Zamanlamada ayar tutturabilmek için vazgeçmenin 3 temel kuralında sağlam olmalıyız. Yaşamda keşkelerimizi azaltmanın yolu bu kurallardan geçiyor.
Dr.Ofelya Cabral