1. Mamografi
Meme kanserinin erken evrede teşhis edilmesinde mamografi ihmal edilmemesi gereken bir tahlildir..Mamografi tahliliyle, meme kanseri henüz ele gelen bir kitle olmadan saptanabilmektedir.
2. Efor Testi
40 yaşını geçmiş her kadın, yılda bir kere kardiyolojik kontrolden geçmelidir. Efor testi kardiyolojik kontrol için kullanılmaktadır.
Efor testi koşu bandında uygulanmaktadır. Ortalama 10 dakika süren bu test sırasında, kalp ve kalp kapakçıklarının durumu ile işleyişi hakkında bilgi sahibi olunur.
Efor testi ile , kalpte ritim ve ileti bozuklukları araştırılır, kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları erken evrede saptanabilir.
3.- Smear Testi
Rahim ağzı kanseri tanısı: 30 yaşını aşmış ve aktif cinsel hayati olan her kadının yılda bir kez düzenli olarak pap smear testi yaptırmasını öneriliyor.
Smear testi ile, jinekolojik kanserler arasında ikinci sırada yer alan rahim ağzı kanseri tanısı çok erken evrede koyulabiliyor.
Jjinekolojik muayene sırasında özel bir fırça yardımıyla rahim ağzı bölgesinden hücre sürüntüsü alınıyor. Alınan sürüntü, pataloji laboratuvarına gönderilip hücre değişimleri saptanıyor.Bu şekilde, rahim ağzı kanserine erken tanı koyulmuş oluyor.
4.Jinekolojik Ultrason
Doğurganlık çağındaki her kadının yılda bir kez ultrason muayenesinden geçmesi öneriliyor. Vajinal yolla yapılan ultrasonda iç organlar çok daha net bir şekilde izleniyor. Yumurtalıkları ve rahmi daha iyi görebilmek için ince bir sonda vajinaya yerleştiriliyor.
Jinekolojik ultrason ile karin organları, özellikle de rahim ve yumurtalıklar ayrıntılı bir şekilde değerlendiriliyor. Ultrason muayenesi ile, rahim yapısı, pozisyonu, büyüklüğü, rahimden kaynaklanmış tümörler, miyomlar saptanabiliyor.Ayrıca, rahim içi zarı, yani endometrium değerlendirilmesi yapılıyor.
Çocuğu olmayan kadınlarda, yumurtalıkların yapısı, yumurta geliştirme kapasiteleri, yumurtalık kitleleri saptanıp ,gerekli tedavi planlanıyor.
5. Dijital dermatoskopi ile cilt incelemesi
Vücudunda çok sayıda ben olan ve/ veya ailesinde cilt kanseri olan kadınlarda bu muayene önem taşımaktadır.
Bu yöntemde yağlanmış deri yüzeyi ışıklı bir büyütme sağlayan dermatoskop ile inceleniyor. Vücuttaki benlerin haritası oluşturularak noktasal lokalizasyonları belirleniyor.
Her bir ben için dermatoskopik görüntü alınıp kaydediliyor.
Bir sonraki kontrolde elde edilecek görüntüyle karşılaştırma olanağı sağlanıyor.
Dijital dermatoskop, benlerde izlenen şüpheli değişiklikleri de gösteriyor. Bu tahlil sayesinde cilt üzerindeki değişiklikler, henüz kansere dönüşmeden tespit edilebiliyor.
6.Kan tahlilleri
Düzenli olarak yapılacak olan kan tahlilleri sayesinde kadınların genel sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olunabilinir.
35 yaşından itibaren her kadının yılda bir kan tahlili yaptırması uygundur.
Tahlillerin sonuçlarına göre anemi (kansızlık) , enfeksiyon ve alerjik bir durum olup olmadığı tesbit edilebiliyor. Ayrıca kolesterol ve kan şekeri gibi biyokimyasal tahlillerle şeker hastalığı , tiroid hastalığı gibi hastalıklara tanı koyulabiliyor. Kardiyolojik problemler hakkında da bilgi alınabiliyor.
7. Kemikler için Kemik mineral yoğunluk ölçümü
Osteoporoz tanısı ve kemiğin kırılma riskini belirlemek için menopozdan sonra kadınlarda uygulanan en önemli yöntemlerden biridir.
Ailenizde osteoporoz hastası varsa kemik mineral yoğunluğu ölçümü ihmal edilmemelidir. Kemik mineral yoğunluk ölçümü, hazırlık gerektirmeden, özel bilgisayar programı ve hassas ölçüm yapan dansitometri cihazlarıyla yapılıyor.
Bu tahlille özellikle, ileri yaşlarda ciddi ve yaşamsal problemlere yol açan kırıkların oluşması önlenebiliyor.
8.Dişler için Tükürük Testleri
Diş ve diş eti hastalıkları, tüm dünyada ve ülkemizde önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor.
Bu nedenle dişlerinde ciddi bir sorunla karşılaşmak istemeyen kadınların her yıl düzenli olarak diş hekimine başvurması önerilmektedir.
Ağız ve diş sağlığında doğal bir koruyucu olan tükürüğün kimyasal ve mikrobiyolojik yapılarının incelenmesi, dişlerdeki çürükler ve protezler hakkında fikir vermektedir.Erken tanı ile çürükler ilerlemeden tedavi edilebilmektedir.
9.-Barsaklar için Kolonoskopi
Kolon kanseri 50 yas ve üzerindeki kadınları tehdit ediyor. 50 yaşından sonra, risk durumuna göre 2-3 yılda bir düzenli olarak kolonoskopi yaptırılması önerilmektedir. Akrabalarında kolon kanseri olan kadınların bu yöntemden daha erken yaşta yararlanması gereklidir.
10. Tonometre ile Glokom tanısı
Glokom yani göz tansiyonu, yaptığı sinir hasarı ile körlüğe neden olabilen bir göz hastalığıdır.
İlaç tedavisi ve lazer ile körlüğün önüne geçilebiliyor. Ancak bu durum, erken teşhis ile mümkün olmaktadır.
Körlük riskine karşı glokomun rutin muayenelerine en geç 40 yaşında başlanmalıdır.
Ancak ailede glokom hastası varsa bu testlere daha da erken yaşlarda başlanmalıdır.
Göz içi basıncı tanı ve takibine; genel adı tonometre olan cihazlara başvuruluyor.
Göz içi basıncı, tonometre cihazından kontrollü bir şekilde hava püskürtülmesiyle ölçülüyor