Ben Nerede Hata Yapıyorum
Ben Nerede Hata Yapıyorum” Diyorsanız İşte Cevabı…"
Kabul edelim ya da etmeyelim, kimimiz ilişkilerimizi istediğimiz gibi sağlam temellere oturtamamaktan içten içe şikayet ederiz. Ve sorunun nerede olduğunu düşünür, genellikle de madalyonun hep işimize gelen tarafına bakıp nerelerde yanlış yaptımıza hiç kafa yormayız. Aklımızda bir yığın soruyla öyle ya da böyle yürütmeye çalışırız ilişkimizi. Peki ama sizce de objektif olmanın zamanı gelmedi mi? Aile terapistleri, gerçek sevgiye dayalı ve duygusal açıdan destek veren bir ilişki yaşamak isteyenler için, yedi olumlu yaklaşımın -sevgi, ilgi, anlayış, saygı, takdir, kabullenme ve güvenme- önemini bakın nasıl anlatıyor.
“Ben de Benzer Biçimde Sana Bağlıyım”
İnsan duygusal açıdan desteklendiğini hissettiği zaman bu yaklaşımların tümü değişik düzeylerde mevcuttur. Temel duygusal gereksinimlerimizi karşıladığımız zamansa, tatmin, barış, huzur, sevinç, minnet, heyecan ve itimat gibi olumlu duygular kendiliğinden ortaya çıkar.
Fiziksel Düzeyde Sevgi Dokunarak İletilir
Sevgi: Sevgi bağlayıcı, birleştirici, paylaştırıcı ve bir araya toplayıcı bir yaklaşımdır. Değerlendirme ve yargıya sapmadan, “Farklı olabilirsiz ama yine benzer sayılırız. Sende kendimi, kendimde seni görüyorum” demektir. Beyinsel düzeyde bakınca sevgi kendini anlayış olarak gösterir. Karşılıklı bir bağlılığın varlığını kabul ederken, “Ben de benzer biçimde sana bağlıyım”, demektir. Duygusal düzeyde ise, “Duygularını anlıyorum, benim duygularım da aynı” der gibi yakınlaşma olarak kendini anlatır. Fiziksel düzeyde ise sevgi dokunarak iletilir.
Bir insana Ancak İlgi Duyunca, Onun İyi Olup Olmadığını Merak Ederiz
İlgi: İlgi duyan bir yaklaşım karşıdaki kişinin gereksinimlerinden sorumluluk duyduğunu anlatır. İlgi duymak bir başkasının iyiliği için endişelenmektir. Bir insana ilgi duyunca, onun iyi olup olmamasından etkileniriz. Kişi ne kadar fazla ilgi duyarsa, karşısındakini mutlu etmek ya da destek olmak için gerekli doğal dürtüyü o denli çok sahip olur. Bir kişiye ilgi duymak onun özel biri olarak görüldüğünü anlatır.
Anlayışlı Yaklaşım Adeta: “Seni yargılamadan önce, senin ayakkabılarınla yürüyeceğim” Demektir...
Anlayış: Anlayışlı bir yaklaşım herhangi bir sözün, duygunun ya da durumun anlamını geçeri kılar. Tüm yanıtları bildiğini varsaymaz. Bu yaklaşımın başlangıç noktası, bilinmeyen bir konuda anlatılanları dinleyip anlam çıkartmak ve sonra anlatılanları onaylamaktır. Ancak karşımızdakini anlayarak dünyayı bir başkasının görüş açısından değerlendirebiliriz. Anlayışlı yaklaşım adeta “Seni yargılamadan önce, senin ayakkabılarınla yürüyeceğim” demektir.
Saygı: Saygılı bir yaklaşım karşıdaki kişinin haklarını, isteklerini ve gereksinimlerini kabul etmektir. İstek ve gereksinimlere saygı duymanın nedeni korku değil, geçerliliklerine inanmaktır. Aynı zamanda saygı insanın kişiliğine de değer ve önem vermektir. Karşınızdaki kişi bunu hak ettiği için, içiten gelen bir dürtüyle yardım ve hizmet etmektir.
Mutluluk Başkaları İçin Bir Şeyler Yapma Dürtüsü Sağlar
Takdir etme: Bir başkasının davranış ya da çabalarına değer vermek takdir edici yaklaşımın örneğidir. Sergilenen davranış ya da kişiliğin takdir edenin iyiliği için yapıldığını kabul etmektir. Destek görmeye karşı en doğal karşılık takdir etmektir. Ve bizlere mutluluk duygusuyla başkaları için bir şeyler yapma dürtüsü sağlar. Bize sunulan armağandan yararlandığımızın bir kanıtıdır.
Kabul Etme Yaklaşımı Karşınızdakilerin Hatalarını Bağışlamaktır
Kabul Etme: Kabul edici yaklaşım, karşınızdakinin kişiliği ya da davranışını isteyerek algıladığınızı gösterir. Reddetmediği gibi, o kişinin istekle kabullenildiğini kanıtlar. Gerçekten kabul etme duygusu aldıklarımızın için minnet duyma duygusuyla birlikte gelişir. Pasif, göz ardı edici ya da hoşnutsuzluk gibi anlamlar taşımaz. Bir kişiyi kabul etmek, bizim için yeterli olduğunu açıklamaktır. Yine de bu kişinin kendini geliştirmeyeceğin belirtmez; yalnızca sizin onu geliştirmeye çalışmadığını gösterir. Kabul etme yaklaşımı karşınızdakilerin hatalarını bağışlamaktır.
Güvenme: Güven dolu bir yaklaşım karşınızdaki kişinin dürüstlük, zekâ, güvenilirlik, adalet ve samimiyet gibi olumlu niteliklerini kabul ettiğinizi ortaya çıkarır. Arada güven olmazsa insanlar başkalarının amaçları hakkında olumsuz ya da hatalı sonuçlara varırlar.
Ayrıca güven duygusu olmazsa insanlar başkalarının amaçları hakkında olumsuz ya da hatalı sonuçlara varırlar. Ayrıca güven duygusu, herhangi bir hata ya da kusurun olması durumunda iyi bir açıklama yapılabileceğini düşünmeyi de beraberinde getirir. Bir ilişki kapsamında iki taraf da birbirinin kötü amacı olmadığını algıladığı zaman gelişir. İnsanın eşine güvenerek yaklaşması, onların bize destek olacağına inandığımızı belirtir.
Ben Nerede Hata Yapıyorum” Diyorsanız İşte Cevabı…"
Kabul edelim ya da etmeyelim, kimimiz ilişkilerimizi istediğimiz gibi sağlam temellere oturtamamaktan içten içe şikayet ederiz. Ve sorunun nerede olduğunu düşünür, genellikle de madalyonun hep işimize gelen tarafına bakıp nerelerde yanlış yaptımıza hiç kafa yormayız. Aklımızda bir yığın soruyla öyle ya da böyle yürütmeye çalışırız ilişkimizi. Peki ama sizce de objektif olmanın zamanı gelmedi mi? Aile terapistleri, gerçek sevgiye dayalı ve duygusal açıdan destek veren bir ilişki yaşamak isteyenler için, yedi olumlu yaklaşımın -sevgi, ilgi, anlayış, saygı, takdir, kabullenme ve güvenme- önemini bakın nasıl anlatıyor.
“Ben de Benzer Biçimde Sana Bağlıyım”
İnsan duygusal açıdan desteklendiğini hissettiği zaman bu yaklaşımların tümü değişik düzeylerde mevcuttur. Temel duygusal gereksinimlerimizi karşıladığımız zamansa, tatmin, barış, huzur, sevinç, minnet, heyecan ve itimat gibi olumlu duygular kendiliğinden ortaya çıkar.
Fiziksel Düzeyde Sevgi Dokunarak İletilir
Sevgi: Sevgi bağlayıcı, birleştirici, paylaştırıcı ve bir araya toplayıcı bir yaklaşımdır. Değerlendirme ve yargıya sapmadan, “Farklı olabilirsiz ama yine benzer sayılırız. Sende kendimi, kendimde seni görüyorum” demektir. Beyinsel düzeyde bakınca sevgi kendini anlayış olarak gösterir. Karşılıklı bir bağlılığın varlığını kabul ederken, “Ben de benzer biçimde sana bağlıyım”, demektir. Duygusal düzeyde ise, “Duygularını anlıyorum, benim duygularım da aynı” der gibi yakınlaşma olarak kendini anlatır. Fiziksel düzeyde ise sevgi dokunarak iletilir.
Bir insana Ancak İlgi Duyunca, Onun İyi Olup Olmadığını Merak Ederiz
İlgi: İlgi duyan bir yaklaşım karşıdaki kişinin gereksinimlerinden sorumluluk duyduğunu anlatır. İlgi duymak bir başkasının iyiliği için endişelenmektir. Bir insana ilgi duyunca, onun iyi olup olmamasından etkileniriz. Kişi ne kadar fazla ilgi duyarsa, karşısındakini mutlu etmek ya da destek olmak için gerekli doğal dürtüyü o denli çok sahip olur. Bir kişiye ilgi duymak onun özel biri olarak görüldüğünü anlatır.
Anlayışlı Yaklaşım Adeta: “Seni yargılamadan önce, senin ayakkabılarınla yürüyeceğim” Demektir...
Anlayış: Anlayışlı bir yaklaşım herhangi bir sözün, duygunun ya da durumun anlamını geçeri kılar. Tüm yanıtları bildiğini varsaymaz. Bu yaklaşımın başlangıç noktası, bilinmeyen bir konuda anlatılanları dinleyip anlam çıkartmak ve sonra anlatılanları onaylamaktır. Ancak karşımızdakini anlayarak dünyayı bir başkasının görüş açısından değerlendirebiliriz. Anlayışlı yaklaşım adeta “Seni yargılamadan önce, senin ayakkabılarınla yürüyeceğim” demektir.
Saygı: Saygılı bir yaklaşım karşıdaki kişinin haklarını, isteklerini ve gereksinimlerini kabul etmektir. İstek ve gereksinimlere saygı duymanın nedeni korku değil, geçerliliklerine inanmaktır. Aynı zamanda saygı insanın kişiliğine de değer ve önem vermektir. Karşınızdaki kişi bunu hak ettiği için, içiten gelen bir dürtüyle yardım ve hizmet etmektir.
Mutluluk Başkaları İçin Bir Şeyler Yapma Dürtüsü Sağlar
Takdir etme: Bir başkasının davranış ya da çabalarına değer vermek takdir edici yaklaşımın örneğidir. Sergilenen davranış ya da kişiliğin takdir edenin iyiliği için yapıldığını kabul etmektir. Destek görmeye karşı en doğal karşılık takdir etmektir. Ve bizlere mutluluk duygusuyla başkaları için bir şeyler yapma dürtüsü sağlar. Bize sunulan armağandan yararlandığımızın bir kanıtıdır.
Kabul Etme Yaklaşımı Karşınızdakilerin Hatalarını Bağışlamaktır
Kabul Etme: Kabul edici yaklaşım, karşınızdakinin kişiliği ya da davranışını isteyerek algıladığınızı gösterir. Reddetmediği gibi, o kişinin istekle kabullenildiğini kanıtlar. Gerçekten kabul etme duygusu aldıklarımızın için minnet duyma duygusuyla birlikte gelişir. Pasif, göz ardı edici ya da hoşnutsuzluk gibi anlamlar taşımaz. Bir kişiyi kabul etmek, bizim için yeterli olduğunu açıklamaktır. Yine de bu kişinin kendini geliştirmeyeceğin belirtmez; yalnızca sizin onu geliştirmeye çalışmadığını gösterir. Kabul etme yaklaşımı karşınızdakilerin hatalarını bağışlamaktır.
Güvenme: Güven dolu bir yaklaşım karşınızdaki kişinin dürüstlük, zekâ, güvenilirlik, adalet ve samimiyet gibi olumlu niteliklerini kabul ettiğinizi ortaya çıkarır. Arada güven olmazsa insanlar başkalarının amaçları hakkında olumsuz ya da hatalı sonuçlara varırlar.
Ayrıca güven duygusu olmazsa insanlar başkalarının amaçları hakkında olumsuz ya da hatalı sonuçlara varırlar. Ayrıca güven duygusu, herhangi bir hata ya da kusurun olması durumunda iyi bir açıklama yapılabileceğini düşünmeyi de beraberinde getirir. Bir ilişki kapsamında iki taraf da birbirinin kötü amacı olmadığını algıladığı zaman gelişir. İnsanın eşine güvenerek yaklaşması, onların bize destek olacağına inandığımızı belirtir.